GÜNDEM
Söylesem tesiri yok/ Sussam gönül razı değil/ Fuzuli
Başbakan'a anlatılması gereken sorun
Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre, Yozgat, Türkiyenin en çok göç veren 4. İl’i..
Nüfus erazyonumuz halen yoğun tempoda sürüyor.
Yozgat Nüfus ve Vatandaşlık il müdürlüğünün rakamlarına göre,yaklaşık ayda bin, yılda 12 bin nüfus kaybediyoruz.
Yani,göç tüm hızıyla devam ediyor.
Yine TÜİK’in verilerine baktığımızda Türkiyenin 81 il içerisinde milli gelir ve sosyo -ekonomik gelişmişlik sıralamasında Yozgat’ın 62.sırada yer aldığını görüyoruz.
Öbür yanda Yozgat’ın , çevresindeki komşu il’ler ile mukayese edildiğinde de en geriye düştüğünü esefle izliyoruz.
¨ ¨ ¨
Peki, Yozgat neden hızla nüfus kaybediyor ve her geçen yıl çevresindeki il’lerin gerisine düşüyor?
Bunun nedenleri belli..
Yozgat’ta bilhassa istihdama yönelik kayda değer yatırımlar yapılmıyor.
OSB’de ve Yozgat’ın çeşitli bölgelerinde kapanan ya da küçülen fabrikalar nedeniyle de üretim giderek azalıyor.
Peki,Yozgat’ta neden üretime ve istihdama yönelik yatırımlar gerçekleştirilmiyor?
Ve özellikle Yozgat’ta kırsal alan yörelerini kalkındıracak olan tarım ve hayvancılığa dayalı projeler neden hep geri plana bırakılıyor?
Bence ,bunun başlıca iki nedeni şu:
Birincisi,iğneyi önce kendimize batırarak söylemek gerekirse; bizim kasabada,ilçe ve kent merkezindeki sermayedarlarımızın birbirine güvensizliği ve ortaklık kültüründen yoksunluğu ..Yozgatlı zenginler,işte bu yüzden bir araya gelip istihdama ve üretime yönelik yatırım gerçekleştiremiyorlar..
İkincisi de,çuvaldızı 8,5 yıldır işbaşındaki hükümete batıracak olursak,Ak Parti iktidarının çıkardığı Yozgatta istihdamı olumsuz etkileyen adaletsiz teşvik paketleri, Yozgata dışarıdan yatımcının gelmesine engel olduğu gibi, mevcut yabancı yatırımcıların da Yozgattan uzaklaşmasına yol açmış bulunuyor.
Konunun önemine binaen burada bir parantez açmam gerekiyor.
Yozgat iş dünyasının yakından bildiği gibi,1997 yılında sayın Mesut Yılmaz’ın Başbakan olduğu 55.hükümet döneminde çıkarılan ve doğu ve güneydoğudaki geri kalmış 19 il’i kapsayan 4325 sayılı OHAL teşvik yasasına sonradan Ordu ile birlikte Yozgat’ta eklenmişti.
Bu sayede 1998 yılından 2001 krizine kadar geçen süreçte 4325 sayılı yasanın müthiş cazibesi sonucu Yozgat’ta adeta yatırım patlaması yaşanmış, Yozgat Organize Sanayi Bölgesi özellikle yabancı yatırımcıların akınına uğramıştı. Yozgat, o tarihlerde doğu ve güneydoğu illerinin de aralarında bulunduğu 21 il içerisinde Türkiyede istihdama yönelik yatırımlarda en cazip vilayet konumundaydı.
Yine, hatırlayacağınız gibi, Ak Parti, 3 Kasım 2002’de Yozgat’ta yeni fabrikaların gerçekleşmesine olanak sağlayacak 4325 sayılı yasanın süresini uzatacağını vaatlerinin arasına alarak iktidara geldi. Geldi ama 4325 sayılı yasanın süresini uzatmadığı gibi, onun yerine 5084 sayılı bir yasa çıkarıp Türkiyede Teşvik kapsamındaki il sayısını önce 36’ya sonra da 48’e yükselterek bir anlamda 4325 sayılı yasayı Yozgat açısından sulandırdı.
İşte, bu yüzden yabancı yatırımcılar 5084 sayılı yasa kapsamındaki alternatif yeni il’leri tercih ederek Yozgata gelmez oldular ve gelenler de sonraki yıllarda fabrikalarını kapatıp Yozgat’tan ayrıldılar.
Yetmedi... Adalet ve Kalkınma Partisi 2009 yılında Yozgat’ı yeni bir adaletsiz teşvik uygulaması ile daha karşı karşıya getirdi. Teşvik kapsamında Türkiye’yi 4 bölgeye ayıran hükümet, Yozgat’ı 4.bölge yerine 3.bölgeye aldı. Hatırlayacaksınız, bu son yasaya karşı Yozgat’tan ve aynı şekilde haksızlığa uğrayan diğer geri kalmış il’llerden feryatlar yükselince Başbakan sayın Erdoğan adaletsizliği fark etmiş olmalı ki; 28 Mayıs 2009 tarihinde Ak parti gurubunda yaptığı konuşmada soruna çözüm getirmek için şunları söylemişti:
“TÜİK’e 2010 yılının sonuna kadar süre verdik.TÜİK incelemesini bitirecek ve bu güncelleme ile birlikte 4 bölge yeniden değerlendirilmek suretiyle ona göre bu bölgeler belirlenip yeniden ilan edilecek.”
2010 yılı geçti. Neredeyse 2011’in ortasına geldik.TÜİK incelemesini bitirmemiş olmalı ki; Teşvik yasası kapsamında henüz bir düzenleme yapılamadı. Yani, Yozgat daha fazla teşvik imkanlarına kavuşabileceği 4.bölgeye henüz transfer edilemedi.
¨ ¨ ¨
İşsizlik Türkiyenin en önemli sorunudur ama deyim yerindeyse Yozgat’ın kangrenidir.
Ak parti hükümeti,her seçimde kendi partisine sahip çıkan Yozgat’ın işsizlik ve göç sorununa artık ciddi anlamda sahip çıkmalıdır.TÜİK araştırmaları sonucunda yeniden düzenleyeceği teşvik paketinde Yozgat’ı 4.bölgeye koymalı,hatta Yozgat’ta kamu ve özel sektör tarafından öngörülecek Tarım ve hayvancılık projelerine daha özel teşvik imkanları ve daha cazip krediler sağlanmalıdır. Yozgat’ın sosyo-ekonomik yönden geri kalmışlığını önleyecek istihdamı özendirecek bundan başka bir alternatif çözümü de maalesef yoktur.
¨ ¨ ¨
Siz de bllirsiniz bizde güzel bir söz vardır.
Derler ki; İyi olacak hastanının doktor ayağına gelirmiş..
O doktor,yarın Yozgat’a geliyor.
Yozgat’ı ve Yozgatlı’yı sevdiği için her seçimde Yozgatı yol edinen o doktor Başbakan sayın Recep Tayyip Erdoğan’ dır.
İşsizlik ve göç,Yozgat’ın en büyük kangreni olduğuna göre,bu hastalığın vahameti sayın Başbakana bir kere daha hatırlatılmalıdır.
Ve özellikle yukarıda anlatmaya çalıştığım ,bu hükümet döneminde çıkarılan teşvik paketlerindeki yanlış uygulamaların Yozgat’ta yarattığı travmaların sonuçları da acı bir dille anlatılmalıdır.
Çünkü; Yozgat, işsizlik ve göç kangrenin vahameti yüzünden Sayın Erdoğan’ın neşterine muhtaçdır.
Eğer, vekillerimizden veya yönetenlerimizden biri Yozgat’ın geleceğini karartan bu derdini tüm çıplaklığı ile dile getirebilirse ben inanıyorum ki; sayın Başbakan Yozgatın bu temel sorununa kayıtsız kalmayacaktır.
Başbakanın 8.Yozgata seyahati Yozgat için tarihi bir fırsattır.
Bu fırsatın sadece Yozgat’ın bir değil,gündemdeki diğer sorunlarının da çözümüne vesile olması Yozgatlılar adına en büyük dileğimizdir.
Ve umarım,yarın Yozgat için “müjdeler günü” olur…
O, BİR SİYASET NİLÜFERİYDİ
Nilüferler,güzel çiçeklerdir. Ve her ne hikmetse bataklıklarda yetişirler.
Ben geçmişte kalan ve 6 yılımı meşgul eden siyaset platformunu bataklıklara benzetirim. O bataklıklarda çamur, kir, pislik, irin ve pis kokular vardı. Ama başınızı kaldırdığınızda nilüferlere de rastlar, gözleriniz ışıldardı.
Sevgili dostum Osman Pınarcıoğlu,Yozgat siyasetinin ender görülen nilüferlerinden biriydi.
Siyaset bataklığında kulaç atan kirli, kaypak, alağız, nankör, kalleş, vb. insanların aksine düzgün, dürüst, temiz, vefakar, sözüne güvenilir ve seviyeli bir insandı.
Ama,o kahrolası kanser melunu onu aramızdan alıp götürdü. Bu güzel insan Pınarcıoğlu’ nu kara toprağın merhametine teslim ettik. İnanın hala üzgünüm.
Allah rahmet eylesin,mekanı cennet olsun…
Nüfus erazyonumuz halen yoğun tempoda sürüyor.
Yozgat Nüfus ve Vatandaşlık il müdürlüğünün rakamlarına göre,yaklaşık ayda bin, yılda 12 bin nüfus kaybediyoruz.
Yani,göç tüm hızıyla devam ediyor.
Yine TÜİK’in verilerine baktığımızda Türkiyenin 81 il içerisinde milli gelir ve sosyo -ekonomik gelişmişlik sıralamasında Yozgat’ın 62.sırada yer aldığını görüyoruz.
Öbür yanda Yozgat’ın , çevresindeki komşu il’ler ile mukayese edildiğinde de en geriye düştüğünü esefle izliyoruz.
¨ ¨ ¨
Peki, Yozgat neden hızla nüfus kaybediyor ve her geçen yıl çevresindeki il’lerin gerisine düşüyor?
Bunun nedenleri belli..
Yozgat’ta bilhassa istihdama yönelik kayda değer yatırımlar yapılmıyor.
OSB’de ve Yozgat’ın çeşitli bölgelerinde kapanan ya da küçülen fabrikalar nedeniyle de üretim giderek azalıyor.
Peki,Yozgat’ta neden üretime ve istihdama yönelik yatırımlar gerçekleştirilmiyor?
Ve özellikle Yozgat’ta kırsal alan yörelerini kalkındıracak olan tarım ve hayvancılığa dayalı projeler neden hep geri plana bırakılıyor?
Bence ,bunun başlıca iki nedeni şu:
Birincisi,iğneyi önce kendimize batırarak söylemek gerekirse; bizim kasabada,ilçe ve kent merkezindeki sermayedarlarımızın birbirine güvensizliği ve ortaklık kültüründen yoksunluğu ..Yozgatlı zenginler,işte bu yüzden bir araya gelip istihdama ve üretime yönelik yatırım gerçekleştiremiyorlar..
İkincisi de,çuvaldızı 8,5 yıldır işbaşındaki hükümete batıracak olursak,Ak Parti iktidarının çıkardığı Yozgatta istihdamı olumsuz etkileyen adaletsiz teşvik paketleri, Yozgata dışarıdan yatımcının gelmesine engel olduğu gibi, mevcut yabancı yatırımcıların da Yozgattan uzaklaşmasına yol açmış bulunuyor.
Konunun önemine binaen burada bir parantez açmam gerekiyor.
Yozgat iş dünyasının yakından bildiği gibi,1997 yılında sayın Mesut Yılmaz’ın Başbakan olduğu 55.hükümet döneminde çıkarılan ve doğu ve güneydoğudaki geri kalmış 19 il’i kapsayan 4325 sayılı OHAL teşvik yasasına sonradan Ordu ile birlikte Yozgat’ta eklenmişti.
Bu sayede 1998 yılından 2001 krizine kadar geçen süreçte 4325 sayılı yasanın müthiş cazibesi sonucu Yozgat’ta adeta yatırım patlaması yaşanmış, Yozgat Organize Sanayi Bölgesi özellikle yabancı yatırımcıların akınına uğramıştı. Yozgat, o tarihlerde doğu ve güneydoğu illerinin de aralarında bulunduğu 21 il içerisinde Türkiyede istihdama yönelik yatırımlarda en cazip vilayet konumundaydı.
Yine, hatırlayacağınız gibi, Ak Parti, 3 Kasım 2002’de Yozgat’ta yeni fabrikaların gerçekleşmesine olanak sağlayacak 4325 sayılı yasanın süresini uzatacağını vaatlerinin arasına alarak iktidara geldi. Geldi ama 4325 sayılı yasanın süresini uzatmadığı gibi, onun yerine 5084 sayılı bir yasa çıkarıp Türkiyede Teşvik kapsamındaki il sayısını önce 36’ya sonra da 48’e yükselterek bir anlamda 4325 sayılı yasayı Yozgat açısından sulandırdı.
İşte, bu yüzden yabancı yatırımcılar 5084 sayılı yasa kapsamındaki alternatif yeni il’leri tercih ederek Yozgata gelmez oldular ve gelenler de sonraki yıllarda fabrikalarını kapatıp Yozgat’tan ayrıldılar.
Yetmedi... Adalet ve Kalkınma Partisi 2009 yılında Yozgat’ı yeni bir adaletsiz teşvik uygulaması ile daha karşı karşıya getirdi. Teşvik kapsamında Türkiye’yi 4 bölgeye ayıran hükümet, Yozgat’ı 4.bölge yerine 3.bölgeye aldı. Hatırlayacaksınız, bu son yasaya karşı Yozgat’tan ve aynı şekilde haksızlığa uğrayan diğer geri kalmış il’llerden feryatlar yükselince Başbakan sayın Erdoğan adaletsizliği fark etmiş olmalı ki; 28 Mayıs 2009 tarihinde Ak parti gurubunda yaptığı konuşmada soruna çözüm getirmek için şunları söylemişti:
“TÜİK’e 2010 yılının sonuna kadar süre verdik.TÜİK incelemesini bitirecek ve bu güncelleme ile birlikte 4 bölge yeniden değerlendirilmek suretiyle ona göre bu bölgeler belirlenip yeniden ilan edilecek.”
2010 yılı geçti. Neredeyse 2011’in ortasına geldik.TÜİK incelemesini bitirmemiş olmalı ki; Teşvik yasası kapsamında henüz bir düzenleme yapılamadı. Yani, Yozgat daha fazla teşvik imkanlarına kavuşabileceği 4.bölgeye henüz transfer edilemedi.
¨ ¨ ¨
İşsizlik Türkiyenin en önemli sorunudur ama deyim yerindeyse Yozgat’ın kangrenidir.
Ak parti hükümeti,her seçimde kendi partisine sahip çıkan Yozgat’ın işsizlik ve göç sorununa artık ciddi anlamda sahip çıkmalıdır.TÜİK araştırmaları sonucunda yeniden düzenleyeceği teşvik paketinde Yozgat’ı 4.bölgeye koymalı,hatta Yozgat’ta kamu ve özel sektör tarafından öngörülecek Tarım ve hayvancılık projelerine daha özel teşvik imkanları ve daha cazip krediler sağlanmalıdır. Yozgat’ın sosyo-ekonomik yönden geri kalmışlığını önleyecek istihdamı özendirecek bundan başka bir alternatif çözümü de maalesef yoktur.
¨ ¨ ¨
Siz de bllirsiniz bizde güzel bir söz vardır.
Derler ki; İyi olacak hastanının doktor ayağına gelirmiş..
O doktor,yarın Yozgat’a geliyor.
Yozgat’ı ve Yozgatlı’yı sevdiği için her seçimde Yozgatı yol edinen o doktor Başbakan sayın Recep Tayyip Erdoğan’ dır.
İşsizlik ve göç,Yozgat’ın en büyük kangreni olduğuna göre,bu hastalığın vahameti sayın Başbakana bir kere daha hatırlatılmalıdır.
Ve özellikle yukarıda anlatmaya çalıştığım ,bu hükümet döneminde çıkarılan teşvik paketlerindeki yanlış uygulamaların Yozgat’ta yarattığı travmaların sonuçları da acı bir dille anlatılmalıdır.
Çünkü; Yozgat, işsizlik ve göç kangrenin vahameti yüzünden Sayın Erdoğan’ın neşterine muhtaçdır.
Eğer, vekillerimizden veya yönetenlerimizden biri Yozgat’ın geleceğini karartan bu derdini tüm çıplaklığı ile dile getirebilirse ben inanıyorum ki; sayın Başbakan Yozgatın bu temel sorununa kayıtsız kalmayacaktır.
Başbakanın 8.Yozgata seyahati Yozgat için tarihi bir fırsattır.
Bu fırsatın sadece Yozgat’ın bir değil,gündemdeki diğer sorunlarının da çözümüne vesile olması Yozgatlılar adına en büyük dileğimizdir.
Ve umarım,yarın Yozgat için “müjdeler günü” olur…
O, BİR SİYASET NİLÜFERİYDİ
Nilüferler,güzel çiçeklerdir. Ve her ne hikmetse bataklıklarda yetişirler.
Ben geçmişte kalan ve 6 yılımı meşgul eden siyaset platformunu bataklıklara benzetirim. O bataklıklarda çamur, kir, pislik, irin ve pis kokular vardı. Ama başınızı kaldırdığınızda nilüferlere de rastlar, gözleriniz ışıldardı.
Sevgili dostum Osman Pınarcıoğlu,Yozgat siyasetinin ender görülen nilüferlerinden biriydi.
Siyaset bataklığında kulaç atan kirli, kaypak, alağız, nankör, kalleş, vb. insanların aksine düzgün, dürüst, temiz, vefakar, sözüne güvenilir ve seviyeli bir insandı.
Ama,o kahrolası kanser melunu onu aramızdan alıp götürdü. Bu güzel insan Pınarcıoğlu’ nu kara toprağın merhametine teslim ettik. İnanın hala üzgünüm.
Allah rahmet eylesin,mekanı cennet olsun…
16.05.2011
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ
hasan
13.06.2011 15:39:00sayın osman kıracı beyefendi sizden bir talebim olacak eger mümkünse bir sonraki yazınızda yozgatta yapılan genel secimlerden önce siyasi partilerin verdiği sözleri özetle yayınlama imkanı olabilirse çok makbule geçecektir en azından gelecege ümitle bakabilelim.ileride kim ne söyledigini görmüş olabiliriz hemde ne kadarını yerine getire bilecellerini takip edmiş oluruz ankaradan selam ve sevgiler. hasan
HASAN beye bilgi notu;
Değerli okurumuz,Yozgat milletvekili adayları kampanya süresince gazetemize yaptıkları ziyaretlerinde ve basına verdikleri demeçlerinde vaadlerine de değinmişlerdi.Bunların bir kısmı sitemizde yayınlanmıştı.Sitemizin arşivindeki politika bölümündeki haberleri incelerseniz adayların vaadlerini okuyabilirsiniz.
Bilginize sunarım.Selamlarımla..
YÜCEL DAĞISTANLIOĞLU
04.06.2011 16:51:00SAYIN: OSMAN HAKAN KİRACI
GAZETENİZİ MÜMKÜN OLDUĞU KADAR İNTERNET SİTESİNDEN TAKİP EDİP ÖZLEM GİDERMEYE VE YOZGATIMIZDAN SİZİN KANALINIZDAN DA HABER ALMAYA ÇALIŞIYORUM.
OSB NİN ESKİ YATIRIMCILARI İLEDE ZAMAN ZAMAN İLETİŞİMİM OLUYOR. BİLİYORUMKİ YATIRIMCI ÇOK HASSAS VE KÜÇÜK ŞEYLERDEN HAZ DUYAN İNSANLARDIR. MUHAKKAK YATIRICININ ÖNÜNÜ AÇMAK VE ÇEŞİTLİ TEŞVİK UNSURLARI İLE DESTEKLEMEK ONLARI MUTLU EDER VE UMUTLANDIRIR. BİRDE VARKİ ONLARINI HATIRINI SORMAK,SORUNLARI İLE İLGİLENMEK VE ZAMAN ZAMAN MİNİ TOPLANTILAR YAPMAK İNANIN ONLARI EN AZ TEŞVİKLER KADAR MORAL VERECEKTİR.
BUNLARI NEDEN YAZDIM; GAZETENİZ HABERLERİNDEN SİYASETCİLERİN OSB Yİ ZİYARET ETTİKLERİNİ OKUDUM, MUHAKKAKKİ ONUNLADA YETİNİLE BİLİR.
AMA AKLIMA HEMEN BİR ŞARKI GELİYOR;
'''D A H A Ö N C E L E R İ N E R E L E R D E Y D İ N.'''
SAYGILARIMLA
YÜCEL DAĞISTANLIOĞLU
YÜCEL DAĞISTANLIOĞLU
02.06.2011 17:42:00Yorumunuz
SAYIN O.HAKAN KİRACI
KALEMİNE SAĞLIK,4325 SAYILI OHAL YASASI İLE,DAHA ÖNCEDE BELİRLEDİĞİM GİBİ ORGANİZE SANAYİDE PATLAMA OLMUŞ,TÜM PARSELLER TAHSİS EDİLMİŞ İKİNCİ ETAP İÇİN ÇALIŞMALAR BAŞLATILMIŞTI.BÖLGEDE BUGÜN BİR KISMININ DEVAM ETTİĞİ (ERANSAN,YEŞILOĞLU PLASTİK VS.)CİDDİ VE CİROSU YÜKSEK FABRİKALAR GİBİ,İSTİHDAMI DAHA YÜKSEK,YANİ AZ YATIRIMLA ÇOK İŞCİ ÇALIŞTIRAN TEKSİL FABRİKALARI İLE ONBİNE YAKIN KİŞİYE EKMEK KAPISI OLMUŞTU.
YA ŞİMDİ İLERİSİNİ SÖYLEMİYORUM.YOZGAT'LI SANIRIM DAHA İYİ BİLİYORDUR.BİR YERLERİ YENİDEN KEŞVETMEYE GEREK YOK.ÖRNEĞİ OYILLARDA , ŞAHİDİ SİZİN GAZETELER TAM VE BİRİNCİ SAYFADAN VERDİĞİNİZ YAZILARINIZ
SELAMLAR
YÜCEL DAĞISTANLIOĞLU
hasan baycan mühendis
01.06.2011 17:51:00degerli yozgatlı hemşehrilerim mehmet ali ataman beyin görüş ve önerileri çok olumlu ve dogru buluyorum planlaması iyi yapılan tarım ve hayvancılık projeleri gelecek nesillerin yozgatın ve yozgatlının kurtuluşu olacaktır başka bir yol aramanın pek bir faydası olacagını sanmıyorum çünki üretmek kadar pazar bulmakta ayrı bir sorundur dolayısıyla yozgatın koşullarına en uygun olan eko tarım veya hayvancılıktır bu konu yozgatlı sivil toplum kuruluşları ve ticaret erbabı olan insanlar bir araya gelerek devletin ve dunya bankasının kredilerindende faydalanıla bilerler yeterki bu konu üzerine kafa yoran insanları bir araya getirip preje ürettirilmesi lazım ankara dan selam ve sevgiler.
ABDÜLKADİR ÇAPANOĞLU
01.06.2011 17:23:00Sayın Osman Hakan Kiracı. İstanbul’da saat 15.10 itibariyle Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Yozgat mitingi nasıl geçti acaba diyerek Yozgat Gazetelerine internetten girdim.Gerek Kılıçdaroğlunun konuşmasının tam metni gerekse miting ile ilgili sizin gazeteniz dışında bir habere rastlamadım.Gurbetteki Yozgatlılardan birisi olarak sizi ve ekibinizi bu süratli ve doğru haberciliğinizden dolayı yürekten kutlar teşekkürlerimi arz ederim.İstanbul’dan selam ve saygılar.
Mehmet Ali ATAMAN
30.05.2011 15:58:00Yozgat, Ekolojik ve Aromatik Ürünlerin Üretim Merkezi Olabilir.
Yozgat Çiftçisi, Kalkınmadan Şehirlinin Kalkınması Mümkün Değildir. Tarım Ürünleri noktasında devletin birçok kurumunun desteklediği Ekolojik ve Aromatik Ürünlerin Üretim Projeleri tüm ilçelerimiz için son derece verimli ve faydalı olacağı kanahatindeyim. İl ve İlçelerimizde Görev yapmakta olan Tarım İl Müdürlükleri, Çevre ve Orman İl Müdürlükleri ile, Ziraat Odalarının Başkanları yakın işbirlikleri kurarak, yozgatımızın her ilçesinde farklı ürünlerle ilgili devlet destekli büyük projelere hayat verilmelidir. Ankaranın Beypazarı, Kızılcahamam Çubuk gibi ilçelerinde uygulanan tarıma dayalı büyük projeler sayesinde bu ilçelerin çiftçileri çok ciddi kazanımlar elde etmektedirler.
Yozgat ta Medya - Bürokrat - Siyaset - Çiftçi temsilcileri bir araya gelerek cidi anlamda nere de ne yapılabilir ..? sorusuna cevap bularak büyük tarımsal projeleri hayata geçirebiliriz. Bunun için önce, "Kişisel KASILMA ve Bu iş burda olmaz.." ön yargısından bir an önce uzaklaşmalıyız.
Selam ve Saygı İle...
şevket demir
29.05.2011 21:43:00yozgatlı eski siyasetciler elbilriyle yozgatı bu hale getirdiler iş yapmayan tembel vekil meclise gitmesin
hasan baycan
26.05.2011 16:27:00sayın abdulkadir çapanoglu sayın osman kıracı beyın kaleme aldıgı yazı hakkında düşüncelerime katılmanız beni mutlu etti çünki bende öpe öz yozgatlıyım ama uzun yıllardır yozgat dışında yaşıyorum yakın akrabalarımın ziyaretine geldiğimde inanın yozgat dönüşü derin bir duyguya kapılıp suçluluk hissediyorum ve benim gibi tüm yozgatlıların da aynı hısse kapıldıklarını tahmin ediyorum söylenecay ve yazılacak çok şet var ama az ve öz olsun diye kısaca bu kadar yazıyorun arif olan anlar selam ve sevgiler.
ABDÜLKADİR ÇAPANOĞLU
25.05.2011 11:24:00Değerli Osman Beyciğim. Hakikaten sadece Yozgat basını değil tüm basın camiası içinde seçkin bir yeriniz olduğunu biliyoruz. Aldığınız sayısız ödüllerden de belli zaten.Şunu tüm açık yürekliliğim ile belirteyim ki, rahmetli Abbas Sayar ağabeyimizden kalan bayrağı siz şerefle taşıyorsunuz. Bu köşe yazınız da sanki devlet planlama teşkilatınca hazırlanmış bir Yozgat raporu olmuş. Yozgat Nüfus ve Vatandaşlık il müdürlüğünden aldığınız rakamlar, Yozgat’ta bir göçü değil, Yozgat’ın resmen tahliye edildiğini gösteriyor. Çok acı bir durum. Geçmiş yıllardan başlayarak iş başındaki hükümetlerce uygulanan politikalar sayesinde Yozgat’ın neler kazandığını neler kaybettiğini ve ne hâle geldiğini çok güzel anlatmışsınız. İğne ve Çuvaldız tespitleriniz tam isabet. Okuyucularınızdan Hasan beyin dileğine bende katılıyorum. Keşke bu yazınızı bir zarfa koyup Sn. Başbakan’a, Sn. Cemil Çiçek’e, Sn. Bekir Bozdağ’a iletseydiniz.İnşallah bu bakanların danışmanları Yozgat mitingi sonrası acaba basın arkamızdan ne yazdı diye merak edip sizin bu müstesna yazınızı not almışlardır.İstanbul’dan en derin saygı ve selamlar.
hasan
20.05.2011 15:57:00sayın osman kiracı teşhisleriniz gayet dogru bu düşüncelerinizi ve yazılarınızı bir zarfa koyarak yozgatın sayın eski milletvekili ve yeni adaylara .gönerseniz nasıl olur. eger bu güne kadarki yazılarınızı okumuş olsalardı bu kadar göç ve yoksulluk olurmuydu sayın kiracı birde yozgatın türkiye ortalama yaşam ve kalkınmışlık istatistiklerini ilave ederseniz iyi olacagı kanısındayım HERHANGİ BİR ZAHMETE KATLANMADAN MEVCUT DURUMU GÖRE BİLİRLER benim gibi yozgata senede en az iki kez gelenlerin gözlemi bu dışarıdan bakınca üçüncü dünya ülkesinin her hangi bir şehri gibi gözüküyor selam ve sevgiler