GÜNDEM
Söylesem tesiri yok/ Sussam gönül razı değil/ Fuzuli
Bu göç nereye ?
Yozgat’ın yakın tarihine damgasını vuran gündeme ilişkin birbirinden ilginç yazı ve haberlerimizin küpürleri Yozgat HAKİMİYET gazetesinin “Zamana yolculuk” sayfasında yayınlanıyor.
HAKİMİYET okurlarının ilgiyle takip ettikleri bildirilen YOZGAT gazetemizin küpürlerinden bugünlere aktarılan haber-yorum ve yazılar , eminim ki; bizim jenerasyonu geçmişin gündem ve haber derinliklerine götürüyor.O haber ve yazı küpürlerinde yer alan konu ve sorunların aradan çeyrek asır geçmesine rağmen değişmediği bir kere daha gözlemleniyor.Hele bazı yazılar var ki,tekrar okunduğunda insanı hayrete düşürüyor,Yozgat’ta temel sorun gerçeklerinin aradan uzun yıllar geçse de değişmediğini gözler önüne seriyor.
Bundan tam 23 yıl önce YOZGAT gazetesinin 16.04.1989 tarihli nüshasında manşetten bir yazı yayınlamışız. HAKİMİYET Gazetesinin de 23 Şubat 2012 tarihli nüshasında da iktibasla yayınlanan Yozgat’ta göç olgusunun çeşitli yönleriyle işlendiği manşet yazısı hayli dikkatimi çekti.Sizin de okumanızı istedim .
İşte,Yozgat’ta işsizlik sorunun ve göç olgusunun değişmez yazgısını bütün çıplaklığı ile anlatan manşet haberimiz :
BU GÖÇ NEREYE ?
“Önce devlet kapısı” diyen vatandaşımız karısını, yuvasını, çocuğunu terk etmeye razı oluyor. Memleketindeki beğenmediği işleri ise Yozgatlı olmayan işçiler yapıyor ve kazanıyor.
Yumurta satın alan köylü, bahçesinde soğan yetiştirmeye üşenen çiftçi, az çalışıp çok kazanmak istiyor, her şeyi devletten bekleyince tıklım tıklım dolu kahvehanelerde ise “Yoksulluk” hikayeleri anlatılıyor.
Elbette devletten üvey evlat muamelesi gördü Yozgat.. Özellikle işçi istihdamına imkan sağlayacak yatırımların ihmali yüzünden sırtına yorgan sarıp gurbete çıkan Yozgatlı’nın göçü sürüyor.
1950 yılına kadar hızla artan Yozgat nüfusu bu yıldan sonra hem yurtiçi, hem de yurt dışı göçler nedeniyle geriledi.
Verimsiz toprak yetmez oldu köylerde yaşayan Yozgat nüfusunun yüzde 72’sine… Son yıllardaki baraj, gölet yapımı, sulu tarıma yöneliş, daha teknik aletlerle çalışma tarımın üretimini artırdı ama nüfus daha da hızlı arttı. İstatistikler, Yozgat’ta doğum oranının yüzde 5,5 olduğunu ortaya koyuyor. Oysa Türkiye ortalaması sadece yüzde 2,5.
Böylesine hızlı artan Yozgat nüfusu nerede? Toprağı yetmeyen, sanayide ve kamu kuruluşlarında iş imkanı bulamayan Yozgatlı göçüyor. 35 sanayi iş kolunda çalışanların sayısı topu topu 6000 kişi. Yurt dışında çalışan Yozgatlı işçi resmi kayıtlara göre 21897 olarak gözüküyor. Tahmini rakamlar yurt dışında 120 bin civarında Yozgatlı olduğunu gösteriyor. Son yıllardaki göç oranı yüzde 135’e yükselerek Yozgat nüfusunda gerilme olduğunu ortaya koyuyor. Doğum oranlarını dikkate alınması ile yapılan bir hesaplamada Yozgat nüfusunun şu anda 762685 kişi olması gerekiyor. Tabii göçler olmasa…
Başta da dediğimiz gibi her şeyi devlet babadan bekleme özelliğimiz var. Bu bir gerçek…
Ama devlet babanın Yozgatlıyı hor gördüğü, iş alanları açma konusunda çok cimri davrandığı da bir gerçek…
Bir başka gerçek ise ekonomik durumu iyi olan Yozgatlının yatırımını Yozgat dışına kaydırması… üstelik bazı teşvikler tanımasına rağmen…
İş arayan Yozgatlının hiç mi kusuru yok.
Var. Hem de küçümsenmeyecek ölçüde.
Eğri oturup doğru konuşacaksak, iğneyi başkasına, çuvaldızı kendimize batıracaksak darılmadan gücenmeden onları da sayalım.
Göç eden vatandaşlarımızın büyük bir bölümü sanatı olmayan işçidir. Yozgat ve ilçelerindeki insanlara şöyle bir bakınız.
Çalışan işçilerin çoğun yabancılardır. Yabancı işçi Yozgat’ta çalışır, bizimkiler kahvehanedeki pişti partisini bırakıp çalışmayı istemez. Çok sıkışırsa Yozgat’ı terk ederek daha sıkı işlere razı olur ama memleketinde ailesinin yanında “El işi” diye yevmiyeyi doğrultmayı gururuna yediremez.
Köylülerimizin çoğu ufak bir kümeste 5-10 tavuk beslemek yerine bakkaldan yumurta almayı, bahçesine soğan, domates dikmek yerine pazardan almayı tercih eder.
Bir de yurt dışındaki yakınlarının gönderdiği para ile adeta mirasyedi gibi yaşayanlar var… Onlar da ayrı bir konu…
Kısacası, Devletin iş imkanı sağlayacak yatırıma yanaşmaması, işsizlerimizin mevcut işleri beğenmemesi ille de devlet kapısında odacılık-kapıcılık araması, bulamayınca da kahvehanelerde “Al papazı ver kızı” diye vakit öldürüp, zaman zaman da devlet babayı kırılması sürdükce ne bu göçün ardı arkası kesilir, ne de boş duran insanımızın hızlı nüfus artışı için gece gündüz gayreti…
25.02.2012
HAKİMİYET okurlarının ilgiyle takip ettikleri bildirilen YOZGAT gazetemizin küpürlerinden bugünlere aktarılan haber-yorum ve yazılar , eminim ki; bizim jenerasyonu geçmişin gündem ve haber derinliklerine götürüyor.O haber ve yazı küpürlerinde yer alan konu ve sorunların aradan çeyrek asır geçmesine rağmen değişmediği bir kere daha gözlemleniyor.Hele bazı yazılar var ki,tekrar okunduğunda insanı hayrete düşürüyor,Yozgat’ta temel sorun gerçeklerinin aradan uzun yıllar geçse de değişmediğini gözler önüne seriyor.
Bundan tam 23 yıl önce YOZGAT gazetesinin 16.04.1989 tarihli nüshasında manşetten bir yazı yayınlamışız. HAKİMİYET Gazetesinin de 23 Şubat 2012 tarihli nüshasında da iktibasla yayınlanan Yozgat’ta göç olgusunun çeşitli yönleriyle işlendiği manşet yazısı hayli dikkatimi çekti.Sizin de okumanızı istedim .
İşte,Yozgat’ta işsizlik sorunun ve göç olgusunun değişmez yazgısını bütün çıplaklığı ile anlatan manşet haberimiz :
BU GÖÇ NEREYE ?
“Önce devlet kapısı” diyen vatandaşımız karısını, yuvasını, çocuğunu terk etmeye razı oluyor. Memleketindeki beğenmediği işleri ise Yozgatlı olmayan işçiler yapıyor ve kazanıyor.
Yumurta satın alan köylü, bahçesinde soğan yetiştirmeye üşenen çiftçi, az çalışıp çok kazanmak istiyor, her şeyi devletten bekleyince tıklım tıklım dolu kahvehanelerde ise “Yoksulluk” hikayeleri anlatılıyor.
Elbette devletten üvey evlat muamelesi gördü Yozgat.. Özellikle işçi istihdamına imkan sağlayacak yatırımların ihmali yüzünden sırtına yorgan sarıp gurbete çıkan Yozgatlı’nın göçü sürüyor.
1950 yılına kadar hızla artan Yozgat nüfusu bu yıldan sonra hem yurtiçi, hem de yurt dışı göçler nedeniyle geriledi.
Verimsiz toprak yetmez oldu köylerde yaşayan Yozgat nüfusunun yüzde 72’sine… Son yıllardaki baraj, gölet yapımı, sulu tarıma yöneliş, daha teknik aletlerle çalışma tarımın üretimini artırdı ama nüfus daha da hızlı arttı. İstatistikler, Yozgat’ta doğum oranının yüzde 5,5 olduğunu ortaya koyuyor. Oysa Türkiye ortalaması sadece yüzde 2,5.
Böylesine hızlı artan Yozgat nüfusu nerede? Toprağı yetmeyen, sanayide ve kamu kuruluşlarında iş imkanı bulamayan Yozgatlı göçüyor. 35 sanayi iş kolunda çalışanların sayısı topu topu 6000 kişi. Yurt dışında çalışan Yozgatlı işçi resmi kayıtlara göre 21897 olarak gözüküyor. Tahmini rakamlar yurt dışında 120 bin civarında Yozgatlı olduğunu gösteriyor. Son yıllardaki göç oranı yüzde 135’e yükselerek Yozgat nüfusunda gerilme olduğunu ortaya koyuyor. Doğum oranlarını dikkate alınması ile yapılan bir hesaplamada Yozgat nüfusunun şu anda 762685 kişi olması gerekiyor. Tabii göçler olmasa…
Başta da dediğimiz gibi her şeyi devlet babadan bekleme özelliğimiz var. Bu bir gerçek…
Ama devlet babanın Yozgatlıyı hor gördüğü, iş alanları açma konusunda çok cimri davrandığı da bir gerçek…
Bir başka gerçek ise ekonomik durumu iyi olan Yozgatlının yatırımını Yozgat dışına kaydırması… üstelik bazı teşvikler tanımasına rağmen…
İş arayan Yozgatlının hiç mi kusuru yok.
Var. Hem de küçümsenmeyecek ölçüde.
Eğri oturup doğru konuşacaksak, iğneyi başkasına, çuvaldızı kendimize batıracaksak darılmadan gücenmeden onları da sayalım.
Göç eden vatandaşlarımızın büyük bir bölümü sanatı olmayan işçidir. Yozgat ve ilçelerindeki insanlara şöyle bir bakınız.
Çalışan işçilerin çoğun yabancılardır. Yabancı işçi Yozgat’ta çalışır, bizimkiler kahvehanedeki pişti partisini bırakıp çalışmayı istemez. Çok sıkışırsa Yozgat’ı terk ederek daha sıkı işlere razı olur ama memleketinde ailesinin yanında “El işi” diye yevmiyeyi doğrultmayı gururuna yediremez.
Köylülerimizin çoğu ufak bir kümeste 5-10 tavuk beslemek yerine bakkaldan yumurta almayı, bahçesine soğan, domates dikmek yerine pazardan almayı tercih eder.
Bir de yurt dışındaki yakınlarının gönderdiği para ile adeta mirasyedi gibi yaşayanlar var… Onlar da ayrı bir konu…
Kısacası, Devletin iş imkanı sağlayacak yatırıma yanaşmaması, işsizlerimizin mevcut işleri beğenmemesi ille de devlet kapısında odacılık-kapıcılık araması, bulamayınca da kahvehanelerde “Al papazı ver kızı” diye vakit öldürüp, zaman zaman da devlet babayı kırılması sürdükce ne bu göçün ardı arkası kesilir, ne de boş duran insanımızın hızlı nüfus artışı için gece gündüz gayreti…
25.02.2012
25.02.2012
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ
Remzi ATAMAN
31.03.2012 22:43:00Değerli Yazarımız Osman Hakan KİRACI bey,bu göç nereye başlıklı yazınızı büyük bir keyfle okudum, acı ama gerçeği yansıtan bir yazı olmuş.
Yozgat'ımızın makus talihini değiştirecek elimizin ucunda değerler var ama ne işadamlarımız,ne devlet yetkililerimiz bunu değerlendiremiyor görmüyor veya görmek istemiyorlar.Bunun en büyük kanıtı;Orta Anadolu'nun enbüyük sulama barajı olan Gelingüllü barajı akıyor herkes ama özellikle de Yozgat'lı bakıyor adeta.Bu raj sayesinde neler yapılmaz ki?Hem ülkemiz hem de Yozgat'ımız emonomisinin gelişip büyümesinin,işsizliğin giderilmesine çare olacak belki de yegane bir yatırımdır bu baraj.Sadece değerini ve değerlendirmesini bilmemiz yeterlidir.
Neler mi yapılabilir?Çevre yolu düzünlemesi,ağaçlandırması,ışıklandırılması ve mesire alanlarının yapılarak,teknecilik,balıkçılık(soğuk hava depoları ve pazar alanları ile),gölet üzerinde teknecilik,çaybahçeleri,lokantalar,oteller,piknik alanları,Devlet konutk evleri,Üniversite'nin ve yozgat Sporun ayrıca Valiliğin sosyal tesislerinin yapılması ile çok güzel turistik bir bölge oluşması sağlanabilir.
Salça fabrikası yapılarak hem fabrika da çalışacak işçilere hemde bu fabrikaya ham madde sağlayacak(domates) işçilerin tarlalarında çalışarak büyük bir istihdam alanı yaratılabilir.
Karakaya mevkiinde yapılacak kilit parke taş fabrikası ile yine büyük bir iş isthdamı sağlanıp,bu sayede Esenli kasabasınının ve çevre köy ve kasabaların hatta ilçelerin bile yollarının çok ekonomik bir şekilde yapılmasına olanak olur.
Bu sayede özellikle güzide kasabamız esenli de atıl vaziyette bulunan Lise binasının Yatılı bölge lisesi olarak,yine atıl vaziyette olan halıcılık binasının bu okul için yurt binası olarak kullanılması hem göçün önlenmesine,hem eğitim ve öğrenim seviyemizin yükselmesine neden olabilir.Yine atıl vaziyette bulunan Sağlık ocağına,doktor,hemşire,sağlık memuru gibi görevlilerin atanması yapılıp sağlık ocağı modern tıp araç ve gereçlerinin donatılması ile yöre halkının İl ve ilçe hastanelerine yığınak yapması engellenebilir.böylece hastanelerde ki gereksiz yığılmalarda önlenmiş olabilir.
büyük bir baraj olduğundan zaman zaman dışarıdan büyük bir insan ziyareti olmaktadır.Halkımızın ve ziyarete gelen insanlarımızın can güvenliği için Jandarma Asayiş Karakolunun (daha önceden vardı ama nedendir bilemiyorum aldılar) burada kurulması acilen bir ihtiyaç olsa gerek.
Daha saymakla bitmeyecek istihdama yönelik bir bölge olan Gelingüllü barajı ve Esenli'nin Yozgat'ımız ve ülkemiz için büyük bir değeri olmalıdır.Herhalde bu barajın ŞANSI OLMAYŞININ tek nedeni Yozgat'ta olamı olsa gerek.Gölbaşını düşünüyorum da Gelingüllü barajı'nın eksikliği herhalde İçAnadolu da hatta Yozgat'ta olması şansssızlık diyorum.Lütfen bu değeri görelim ve hem Yozgat'ımız hem de ülkemiz için değerlendirelim.İlgileneceğinizi umuyor saygılarımı sunuyor şahsınızda tüm Yozgat'lı ve Esenli'li dostlarımıza bahar tadında yaşam diliyorum.
Mahmut ERDEM
02.03.2012 21:42:00selamlar bizler gurbete çıkan gurbette hayatını zorla kazanmaya çalışan yozgattan su içmişler olarak memlekt özlemi'miz olsadahi geridönmek zortabiki, yinede temennimiz bundansonraki yaşamın devamettiği yozgatımızdan zorunlu göçler olmazda bizlerde gurbetteolanlar sevinç övgüsüyle torunlarımıza birşeyler anlatırız. TABİKİ Hükmedenlerin yanında memleketimiz insanları variken bizlere tasalanmak düşmez'Mİ Diye düşünsemmi.???.