Osman Hakan KİRACI

GÜNDEM

Söylesem tesiri yok/ Sussam gönül razı değil/ Fuzuli

HACİZ VE BORÇ İŞİNİ NE ZAMAN ÇÖZECEKSİNİZ

Zaman ne çabuk geçiyor.

28 Mart 2004 yerel seçimlerinin üzerinden tam 1,5 yıl geçmiş.

Yozgat merkez Belediye başkanlığı seçimleri öncesinde tüm adayların vaadlerini bugün gibi hatırlıyorum.

İktidar partisi Başkan adayı sayın Yusuf Başer ile AKP’li Yozgat milletvekillerinin vaadleri hala unutulmuş değil.

O günlerde seçim gündeminin en önemli maddesini Belediye üzerindeki hacizler ve 100 trilyon liralık ağır borç yükü oluşturuyordu.

Vatandaş biliyordu ki,eğer belediye üzerindeki hazinenin haczi kaldırılmaz ve o günün AKP milletvekili eski MHP’li milletvekili Mehmet Erdemir’in yeni partisinin kucağına bıraktığı ağır borç faturası bir şekilde çözüme kavuşturulamazsa Yozgat Belediyesi kentte hiçbir iş ve hizmet yapamaz.Yozgat kent merkezinde işler tamamen kaosa sürüklenir.Belediyenin bu sorunlarını da ancak AKP çözebilirdi.

Çünki,işbaşında AKP iktidarı vardı.

28 Mart seçimlerinin propoganda döneminde başta Belediye Başkan adayı Başer olmak üzere diğer milletvekilileri ve parti yöneticileri,Yozgat Belediyesi üzerindeki haczin kaldırılmasının ve borcun da çözüme kavuşturulmasının ancak iktidar gücüyle sağlanabileceğini vurguladılar.

Böylece vatandaşı tam yumuşak karnından yakaladılar.

Yozgatlı seçmenin iktidar partisinden yana olmaktan başka alternatifi de yoktu.

MHP’ye tekrar destek veremezdiler.

Alltyapısı dönemin ANAP Belediyesi tarafından tamamlanan, borçsuz-harçsız teslim aldığı Belediyeyi 14 yılda 100 trilyon lira ağır bir borç batağına sürükleyen Mehmet Erdemir her ne kadar AKP’ye iltihak etse de onun eski partisine tekrar güvenoyu verilmesi düşünülmüyordu.

Yozgat seçmeni,AKP’lilerin vaadine de inandı ve MHP’nin merkez Belediyesindeki 14 yıllık imparatorluğuna son vererek Yusuf Başer’i iş başına getirdi.

“Hem borcun hamisi Erdemir o tarihte AKP milletvekiliydi ve borç ve haciz işini de çözmek onun da boynunun borcuydu.”

Vatandaş böyle düşünüyordu.

Aradan geçen 1,5 yılda neler oldu?

Yozgat vilayet merkezinde yaşayan 70 bin insanı 100 küsur trilyon lira borçlandıran,Belediyeyi altından kalkamayacağı ağır bir borç faturası bırakan,Yozgat’ın ve Yozgatlı’nın ihtiyacı olan hizmetlerin gerçekleştirilmesine bir anlamda ipotek koyan Mehmet Erdemir,Yozgat seçmenini bir kere daha aldattı.

Hem Belediyenin,hem de Yozgat’lının başına bela ettiği haciz ve borç sarmalanı çözmeden AKP’yi terketti.

Üstelik,Kısa bir dönem AKP milletvekilliği yaparak 14 yıllık kötü yönetimin ve Yozgat’ın geleceğini de karartan 110 trilyon liralık borcun hesabını da vermedi.Eski Başkan Ali Açıkgöz,Et entegrenin borcunu açıklayana kadar Yozgat kamuoyu Belediyenin Hazineye yüksek miktarda borçlu olduğunu bilmiyordu. Erdemir, bazı rakamları neden kamuoyundan gizlemişti.Kendisini sorgulatmadı.Milletvekili olunca dokunmazlık zırhına sığınarak rahatladı.

Sonuçta olan tabii Yozgatlıya oldu.

Erdemir siyaseten bile yanlış icraatlarının bedelini ödemedi.

Ve faturayı Başer’in şahsında Yozgatlıya ciro ederek yükümlülüklerini sırtından attı.

Erdemir.üzerine düşeni yapmadı da, AKP’nin milletvekilleri ve Belediye Başkanı Yusuf Başer, 1,5 yılda vaadlerini ve bu konuda üzerine düşeni yaptılar mı,yapabildiler mi ?

Yozgat kent merkezinin ve Büyükşehir Belediyesinin (!) en önemli sorununa yönelik yapılan uygulama ortada.

Hükümet, AKP milletvekilleri ve Belediye Başkanı ne haczi kaldırdı,ne de borcu bir çözüme bağladı.

Bu şartlar altında Başkan Başer ne yapabildi ?

Şimdi dilerseniz, Belediye Başkanımız sayın Yusuf Başer’in “Yozgat Belediyesince 2004-2005 yılında yapılan ve devam eden hizmetler” başlıklı çalışma raporuna birlikte göz gezdirelim:

Belediyenin 38 maddelik hizmet listesinde yer alan icraatların bir kısmı devlet yatırımları.

Toplu konut idaresi 720 konut yaptırıyor.

Başkan,çalışma raporunda toplu konutları Belediyenin icraatı olarak değerlendiriyor.

Bakın,size Yozgat Belediyesinin yaptığı hizmetlerden bazı başlıklar veriyorum:

300 çocuğa şölenli sünnet töreni düzenlenmiş

Binaların dışı boyattırılmış.

Testi kebabının tescili yaptırılmış.

İSO 9001-2000 kalite hizmet belgeleri için başvurular yapılmış.

Şehir içindeki tabelalara çeki düzen verdirilmiş.

Esentepe ve bazı mahallelerdeki merdivenler yaptırılmış

Dergiler yayınlanmış,sergiler açılmış,ilköğretim çocukları için eğitimine yönelik tiyatro faaliyetleri düzenlenmiş.

Belediye personelinin maaş ve ikramiyelerinin ödemeleri düzenli hale getirilmiş.

Daha buna benzer onlarca işler gerçekleştirilmiş.

Yatırım olarak neler mi yapılmış ?

Tüp deposu...Galericiler sitesi..Mezarlık yolları...

Ayrıca hayırsever vatandaşların katkılarıyla 12 semt parkı.

110 trilyon borcu bulunan Belediyenin 1,5 yılda yaptığı işler ancak bu kadar.

Belediyemizin bu arada istemeyerek yaptığı işler de var.

Sosyal amaçlı acuze maaşları,fakir öğrenci bursları,yakacak yardımları tasarruf nedeniyle kaldırdı.

Belediye sosyal amaçlı yardımları durdurarak yine günü kurtaramayınca bu kez kanunsuz icraatlara başladı.

Üzerinde haczi bulunun gayrimenkullerin satışına yöneldi.

1,1 trilyonluk satışla acil borçlarını ödeyecek, bakayesi ile hizmet yapacak.

Ne kadar hizmet yapabilecek?

Çadırardıç beldesinin yaptığı hizmet kadar (!)

Bu şehirde artık kimse kimseyi aldatmasın.

Sırtında 110 trilyon borcu,üzerinde de haciz bulunan Belediye l,5 yıl dişe dokunur hizmet yapamadığı gibi,bu sorunu aşamadığı takdirde bundan sonra da hiçbir iş yapamaz.

Başkan ve iktidarın milletvekilleri de vaadlerini gerçekleştirememe konusunda “borç“ bahanesinin ardına saklanmamalıdırlar.

Önce haczin kaldırılmasını...

Sonra da Et-Enterge tesisinin kısa yoldan elden çıkarılmasını veya ilgili bir devlet kurumuna devren satışını sağlayacak çalışmalara başlamalıdırlar.

Ne edip ne yapıp bu ağır borç kamburu,Yozgatlının sırtından atılmalıdır.

Ve ayrıca Yozgata yapılacak hizmetleri engelleyen borç kamburunu Yozgatlının sırtına bırakanlardan da hesap sorulmalıdır.

AKP’liler daha fazla zaman kaybetmemelidir.

Yozgat’ta ilçe,hatta kasaba belediyelerinin harıl harıl çalışırken,gelişip büyürken,hızla kalkınırken merkez Belediyesinin eli kolu bağlı küçük işlerle oyalanarak vilayet merkezinin giderek gerilediği gerçeğini birileri hiç çekinmeden Başbakana anlatmalıdır.

Yozgat seçmeninin merkez belediyesinde AKP’ye ve Yusuf Başer’e verdiği zaman kredisi dolmuştur.

Haciz ve borç sorunu.Mutlaka ,ama mutlaka çözümlenmelidir

Çünki,kentimizin Belediye hizmetleri anlamında daha fazla kaybedeceği zamanı kalmamıştır.

Bayramınız kutlu olsun.

Eleştirilen iftar sofraları

Rahmeti,bereketi ve fazileti ile bir mübarek Ramazan ayını daha geride bıraktık.

Hiç şüphe yok ki,Ramazan yardımlaşma,dayanışma ve paylaşma ayıdır.

Tüm müminler birlikte yaşadığı il’deki insanlarla paylaşmanın mutluluğunu yaşadı Ramazan boyunca.

Hali vakti,imkanları yerinde olanlar üzerine düşen görevleri yaptılar.Yardım dağıtan,fakirin iftar sofrasını şenlendiren müslümanların büyük bir çoğunluğu bu ödevini mümkün olabildiğince en mütevazi ve gizli bir şekilde yerine getirdiller.

Ama öbür yanda yaptığı yardımı iftar sofralarında teşhir edenler ise Ramazan sohbetlerine gündem oldular.

Geçirdiğimiz bu Ramazanda her nereye gitsem,her kim ile muhatap oldu isem Yozgattaki yerel TV’nin ekranından kamuoyuna yansıtalan iftar yemeklerine katılanları anlatıp durdular.

Ramazanın hayır- mubarek günlerinde iftarı birlikte açmak için gidilen evde hane sahibi fakir insanın ve onun fakirliğinin TV’den binlerce izleyiciye teşhir edilmesi...

Fakir vatandaşın evinin kapısını çalan o ünlü misafirlerin eve götürdükleri iftarlık veya birkaç poşet hediyeden dolayı büyük bir yardımsever insan gibi kamuyona gösterilmesi..Kimilerine göre de reklam edilmesi..

Ramazan ayında diyebilirimki hemen hemen herkesin eleştiri konusuydu.

Vatandaşlarımız eleştirilerinde haksız da değildi hani..

Yozgatta bir gecekondu evinde iftar sofrasına oturtulan eski bir siyasetciyi görünce daha da hak verdim insanlarımıza..

O,Uzun yıllar siyaset yapmıştı.TBMM’nin en ve çok zengin eski parlamenterlerinden biriydi.

Ramazan ayında Yozgata gelip fakirlere Tırlar dolusu gıda yardımı yapacak kadar zengindi.

Bir ramazan gününün akşamında bir fakirin iftar sofrasına küçücük yardımlarla katılıp büyük yardımsever imajını edinme gayreti eleştiriye açık bir olaydı.

Yüce dinimize göre,yardımlaşma ve paylaşmada işin doğrusu, bir elin verdiğini diğer elin görmemesi değilmidir?

Ve yüce Peygamberimiz (s.a.v) bir hadis-i şerifinde bakın ne buyuruyor:

“Her kim yaptığı bir hayrı (şöhret kazanmak için ) halka duyurursa Allah onu rezil rüsvay eder.Her kimde ( halk nazarında bir mevkii edinmek için) işlediği bir hayrı halka gösterirse Cenab-ı Hak da kıyamet gününde onun gizli hallerini teşhir eder.

BİR DİP NOT

Yılanlar zirvelere

sürünerek çıkarlar.

orayı sahiplenirler.

Zirveden inmezler.

Kartallar zirvelere

uçarak gelirler ve

istedikleri zaman

uçarak giderler.
Nihal Adsız

Tarih : 02.11.2005
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ