GÜNDEM
Söylesem tesiri yok/ Sussam gönül razı değil/ Fuzuli
Haksız rekabetler ve bir okur maili
Marketcilerin ve otobüscülerin ardından şimdi de Yozgatlı fırıncılar tekrar rekabete başladılar.
Yaklaşık 15-20 gündür süren rekabetin ekmek fiatlarına sağladığı ucuzluk % 100 oranında..
Daha önce 300 gramı 60 kuruş olan ekmek şimdilerde Yozgat kent merkezinde 30 kuruş..
Ben, bu yazımda Yozgat’ta dönem dönem ve hemen hemen çoğu iş kollarında baş gösteren haksız rekabetlerin nedenleri üzerinde durmayacağım.
Zaten,rekabet nedenlerini otobüs rekabetleri sırasında “cümleten gözü kapalı hayırlı yolculuklar”başlıklı yazımda anlatmıştım.
Bugün bu yazımda geçmişten bugüne alışık olduğumuz gibi,bizim Yozgat esnafında sıkca nükseden hatta bu amansız haksız rekabet hastalığına karşı süregelen çaresizliğe ve onlar üzerinde oluşan acı sonuçlarına değinmek istiyorum.
Aslında ben rekabete karşı değilim.
Benim itirazım haksız rekabete..
Ticaretin mayasında rekabet vardır ve olmalıdır da.
Hangi iş kolunda olursa olsun esnaf kaliteli üretim ve ürün satışlarında elbette rekabet etmelidir.
Keza, müşteriyi kendine çekebilmek için fiat politikalarını da daha cazip hale getirebilmelidir.
Tüketiciyi hem kalite ,hem de fiat bakımından memnun ederek, çağdaş bir ticaret anlayışını sergilemelidir.
Ama,Yozgat’ta yapılan ve aylarca uygulanan rekabetler böyle mi ?
Kentimizde maalesef esnaflarımız arasında meslektaşını, hemşehrisini mağdur bırakmaya,bitirmeye ve hatta ticari anlamda tamamen yok etmeye yönelik haksız rekabet sendromları yıllardır süregeliyor.
Açıkcası,”Rakibimin zararı,benim karımdır” mantığı ile başlatılan ve aylarca sürdürülen haksız rekabetler, rekabet yapan esnafın sadece cebini yakmıyor,geleceğini karartıyor,hatta canını dahi acıtıyor.
Yozgat esnafının yaptığı acımasız rekabetler nedeniyle büyüyemiyor. Bir örnek vermek gerekirse Yozgat’ta market esnafı düşledikleri hipermarketlerini kuramıyor.. Ama yabancı hipermarketler, Yozgat’ta rahatlıkla pazar bulabiliyor.
Yozgat’ta otobüscüler 30 yılda bir otobüsün değil,genelde bir otobüsün dört de bir hissedarı olabiliyor.Yozgat’ın otobüscüsü kendi markasını oluşturamıyor, yabancı firmaların tabelası altında çalışmak zorunda kalıyor..
Yozgat’ın fırıncısı ekmek fabrikaları kuramıyor. Ve özellikle haksız rekabetleri yüzünden de bazen ekmek parası kazanmakta zorlanıyor..
İşin daha da vahim yanı ; Yozgat’taki ilgili esnaf teşekkülleri ve başgedikli yöneticileri, Yozgat’ta çeşitli işkollarında baş gösteren haksız rekabetleri seyretmekle yetiniyorlar.Taraflar arasında uzlaşmaya girdiklerinde de haksız rekabet ihtilaflarını çözemiyorlar.Onun için Yozgat’ta haksız rekabetler aylarca sürüyor.
Geçen gün Kayseri’den gelen bir arkadaşım anlattı.
Kayseri’de esnafın birinin işleri ters gidince batmış…
Kayseri Esnaf Odası ,batan o firmayı ayağa kaldırmak için oda yöneticilerinden ve Kayseri esnafından bir günde 1 milyon lira ( 1 trilyon Tl ) yardım toplamışlar. Evet,yanlış okumadınız 1 trilyon lira kredi bulmamışlar,aralarında yardım toplayıp can çekişen bir esnafa hayat vermişler.
Ama,Yozgat’ta ?
Batan bir esnafı ayağa kaldırmak bir yana Yozgat’ta örneğin fırıncı esnafının haksız rekabet sorunu bile çözümlenemiyor.
Evet,Yozgat ticaret inin manzarası ayan beyan ortada…
Esnaf,birbirini bitirmek için gelenekselleştirdiği haksız rekabetini acımasızca sürdürüyor..
“Rakibimin zararı benim karımdır” ticaret mantığından bir türlü vazgeçilemiyor.
Esnafın temsilcileri,her tür haksız rekabet kavgalarını önleyemiyor..
Böyle bir ticaret mantığının hakim olduğu Yozgat piyasasında bir kısım esnafın işleri tıkırında gitmiyor.
Özellikle bu nedenlerle Yozgat’ta ticaret gelişmiyor,aksine kan kaybediyor.
Ve benim de aklıma hemen şu soru geliyor;
“Yozgat ticareti bu mantık ve anlayışla nereye gidiyor?”
Her gün yaklaşık beş bir okurumuzun tiryakisi olduğu internetteki günlük gazetemiz www.yozgatgazetesi .com’a çok sayıda okur mail’leri geliyor.Okurlarımız mailleriyle gerek anketlerimize katılarak ve gerekse de yazarlarımızın yorumlarına katkıda bulunarak Yozgat gazetesinde okudukları yazı ve yorumları paylaşıyor.Bazı okurlarımız da Yozgat’a ilişkin kişişel yorumlarını iletiyorlar.Geçenlerde Birol Çakıcı isimli internet okurumuz gazetemize bir mail göndermiş.Sayın Çakıcı’nın ”Makus talihimiz” başlıklı yorumunu ve yazdıklarını kayda değer buldum ve bu yazıyı sizinle de paylaşmak istedim .İşte,Birol Çakıcı’nın yorumu ve işte bir okur gözüyle bir ‘Yozgat değerlendirmesi. Aynen yayınlıyorum :
“MAKUS TALİHİMİZ
1. Yozgat isminin Bozok olarak değiştirilmesi lâzım. Millete uzay bile dar geliyor, biz eski defterleri karıştırıyoruz.
2. Son zamanlarda yapılan "kentparklar" yörenin meşhur isimlerini koymak lazım ki, daha bir yöresel kalsın. Yardım yapanları değil lâkaplarını yürütmek isteyenlere öncelik vermek lâzım.
3. İç Anadolunun göbeğinde yer alıp, ‘niye geri kaldık’ diye ağlanmak lâzım, Ankara'ya gidince memleketi unutanlara hatırlatmak lâzım.
4. Milliyetçiliği "pes" dedirtecek kadar abartmamak lâzım. Herkes batıya, yeniliğe, uygarlığa, bilim ve teknolojiye, eğitime, demokrasiye ağırlık verirken, “yiğidin harman olduğu yer” nutuklarıyla kendi kendimizi tatmin etmek yollarını bırakmak lâzım.
5. Eğitimde başarı negatif derecelerde (doğu-güneydoğu sıralamalarında). Demek ki “pos” bıyık bırakmakla eğitim ilerlemiyormuş. Ben batıda yaşıyorum, çocuklarımın ödevlerine yardımcı oluyorum, oradaki velilerin -olmayan- ilgi ve alâkasını yadırgıyorum. Eğitimden nasibini alamamış gençlerin caddede karşıdan karşıya küfürlü sözlerini “hoş” karşılamamak lâzım.
6. Ticaret hacmi yok denecek kadar az (dışarıdan gelen esnaf istenmiyor, içeridekiler ise bir şey yapmıyor, yıllar önce yabancı bir firmaya izin verilmediği için teşekkür ilânları çıkmıştı) Esnaf az satayım ama çok kazanayım derdinde. Peki çok bilmişler, nasıl gelişecek bu durum? Eğer sen yapabileceksen şimdiye kadar neden yapmadın, yok yapamayacaksan neden yapanlara engel oluyorsun?
7. Sağlıkta durum yine içler acısı. Yakınlığıyla övündüğümüz Ankara olmasaymış, hastalığa çare bulmak imkânsız olacakmış. Hastanelerde yeteri kadar uzman doktor yok. Olanlar ise özele geçerek “yaşam” standardını yükseltmek ve “şifa” bulma peşindeler.
8. Belediye hizmetleri zorda kalınmadıkça yapılmıyor, sanki belediye başkanı bu yolları kullanmıyor. Belediyenin olmayan misyonunda ve kalkınma planlarında, mevcut parkelerin yenilenmesi ile yaprak döken ağaçların kesilmesi yer alıyor. Zaten bunlar yapıldığında halk daha ne istesin ki..
9. Sosyal yönden güneydoğu’dan hiçbir farkımız yok inanın. Mardin’de, Batman’da, Siirt’te hava karardığında sokaklar, caddeler boşalır. Burada da durum farklı değil. Hangi sosyal imkânlar var insanların yararlanabildiği? Övüne övüne bitiremediğimiz lise caddesinin uzunluğunu ölçtünüz mü hiç? İkinci bir “cadde” var mı yürüyecek? Ben yıllardır ailemle yürüyemedim yan yana, ayağımı taşa taktırmadan, başımı tabeladan korumaktan, daracık kaldırımda ağaç etrafından dolaşmadan..
10. Aslında tüm eleştirilerimiz kendimize, bu bölgeyi kalkındıracak da geri bırakacak da bizleriz. Valisinden öğrencisine kadar hepimiz sorumluyuz. Geri kalmışlık kader değildir. Geri kalmışlık hiçbir şey yapmamaktır. Herkes ilerlerken hiçbir şey yapmayanlar, kendiliğinden geri kalıyor. 40 yıl öncesini özlemle anıyorsak, demek ki ilerleyememişiz. Fakat korkum o ki, bunu okuyanların yarısı anlamayacak, anlayan kısım belki hak verecek ama hep başkasından bir şeyler bekleyecek. Ve hayat kaldığı yerden devam edecek.
Kalın sağlıcakla…
Yasin Ali ER
28.12.2009 14:26:00Yıllarca bir köşesinde düşüncelerimi yazmaya çalıştığım gazetemiz Yozgat'a ve yazınıza ilave hadsizliğine girmeden küçük bir katkı yapmak istedim.
Taaa 1988'de Denizli'deki ünlü bir plastik fabrikası kapanmak üzere iken; organize sanayi bölgesindeki bütün iş adamları, aynen kayseri örneğinizde olduğu gibi duruma el atmışlardı... Tevafuğa bakın ki; o dönemde Yozgat'taki bir plastik fabrikası can çekişmekte idi ve sahiplerinden biri, Yozgatlı'nın dayanışma anlayışındaki vurdumduymazlığa kahrediyordu. İçi buruk ve ukdeleri gırtlağında düğümlenmişti.
Bugün bir çok esnaf batarken, yarın kendi başına da gelmesi muhtemel aynı düş yangınını hesap etmeden, neredeyse zil takıp oynayacakların olduğuna eminim.
Sayın Osman Hakan KİRACI!
Sayın Yücel Dağıstanlıoğlu'nun içi yanar... çünkü; organize sanayi bölgemizin her aşamasında ve her zerresinde ayak izi ve alın teri var! O dönemde nice çırpındığına şehadet ederim.
Şahsınızda yazı ailesinin ve sizin yürekli kaleminizin, ebediyete bırakacağı daha nice deşelemelerine duacıyım...
YÜCEL DAĞISTANLIOĞLU
24.12.2009 19:00:00DAHA ÖNCE AYNI KONUDA BİR KAÇ KEZ YAZDIM AMA, İLETİMİ ULAŞTIRMAKTA PROBLEM YAŞADIM. İÇİM O KADAR ACIDİKİ TEKRAR YAZMAYI DÜŞÜNDÜM.
GEÇENLERDE SİZLER GİBİ DEĞER VERDİĞİM SN.ENVER ÇAKIROĞLU’NA EŞİNİ ÖLÜMÜ NEDENİ İLE TAZİYEYE ZİYARETİNE GELMİŞTİM. YOZGAT’TA KISA BİR SÜRE DURDUKTAN SONRA ORGANİZE SANAYİİ BÖLGESİNİ GEZDİM. İNANIN İÇİM YANDI. İÇERİSİNDE BİR ZAMANLAR YÜZLERCE KİŞİNİN ÇALIŞTIĞI VE EVİNE EKMEK PARASI GÖTÜRDÜĞÜ YERLER BOŞ, KİRA VEYA SATIŞ İLANLARINI GÖRMEK İNANIN ÇOK ZORUMA GİTTİ. BELKİ AKLINIZA TÜRKİYE KİRİZ İÇERİSİNDE DOLAYISI İLE BİZİM BÖLGEMİZDE ETKİLENECEKTİR DİYECEKSİNİZ. BUNU GÖRMEMEK MÜMKÜN DEĞİL AMA BÖLGENİN BU HALE GELMESİNİ İNANIN KABÜLLENEMİYORUM.
KENDİMDEN BAHSETMEYİ HİÇ İSTEMEM AMA 4325 SAYILI YASA’NIN VERDİĞİ İMKANLARDAN FAYDALANARAK DİĞER İLLERE FARK ATMIŞ VE TÜRKİYE GAZETELERİ VE DERGİLERİNDE SÖZ EDİLİR BİR BÖLGE HALİNE GELMİŞTİK, HEMEN AKLIMA SİZİN GAZETENİZDE YAYINLANAN BİRİNCİ SAYFANIN TAMAMINI KAPSAYAN OTUZA YAKIN FİRMAYI KAPSAYAN YATIRIMCILARDAN BAHSEDEN ORGANİZE SANAYİİNDE SANAYICİ PATLAMASI BAŞLIKLI YAZINIZ BUNUN KANITIDIR.
YİNE GAZETENİZDE İKİ ÜÇ HAFTA ÖNCE SANAYİ VE TİCARET ODASI BAŞKANIMIZIN BİR ROPORTAJINDA ARTIK YOZGAT’TA SANAYİ YATIRIMI DEĞİLDE ZİRAİ YATIRIMLARA GİDİLMESİ YÖNÜNDE VERDİĞİ SÖYLEŞİ, DAHADA ACI GELDİ. BİLEMİYORUM SN BAŞKAN NEDEN BÖYLE SÖYLEDİ AMA, YATIRIM YAPILMASI KONUSUNDA FİZİBİLİTE YAPILMASI GEREKİRSE; BÖLGEMİZ GAYET İYİ BİR KARA YOLUNA SAHİP, DEMİR YOLUNA ŞİMDİLİK 15 KM MESAFEDE, HAVAALANI VE BAŞKENT VEYA BİR ÇOK İLE İKİ SAATLİK MESAFEDE, GAYET İYİ BİR ALTYAPIYA (ELEKTRİK 20 NVA ORTA VE ALÇAK GERİLİME SAHİP, SU,KANALİZASYON VE İLTİŞİM BİR ŞEHİRDE OLMASI GEREKTİĞİ KADAR) KISA SÜREDE YETİŞEBİLEN UCUZ İŞCİLİĞE SAHİP. GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ YATIRIM İÇİN HER ŞEY MÜSBET, AMA ACABA DÜŞÜNCEMİZMİ NEGATİF…..
SAYGILARIMLA
23.12.2009
YÜCEL DAĞISTANLIOĞLU
OSB YOZGAT ESKİ İL MÜDÜRÜ
nilgün
23.12.2009 09:22:0019.basın başarı ödülünüzden dolayı sizi içtenlikle kutlar,saygılarımı sunarım.
levent
22.12.2009 09:29:00duyduğuma göre,siz sadece yozgatta değil,iç anadolu basını içerisinde en çok ödül kazanan gasteciymişsiniz.ne mutlu yozgata.. iç anadoluda en çok ödül kazanan gazeteci yogaddan çıkmış. bu büyük başarınızdan dolayı sizi en kalbi duyğularla tebrik ederim. hürmetlmer...
ABDÜLKADİR ÇAPANOĞLU
21.12.2009 11:19:00Bildik Yozgattan Öteki Yozgata
Sayın Osman Hakan Kiracı,Bildik Yozgattan öteki Yozgata adlı makalenizle 2009 yılı gazetecilik birincilik ödülünü kazandığınızı öğrendik.İstanbul dan en kalbi tebriklerimiz ile başarılarınızın
devamını diler saygı ve sevgilerimizi sunarız.
M.Akif OZAN
21.12.2009 11:18:0019.ÖDÜL
Sayın Osman Hakan KİRACI, Bildik Yozgattan Öteki Yozgata-yazısıyla 2009 un başarılı gazeteciler ödülünü, Yozgata 19.ödül olarak getirdi.
Kendisini KENDİ ADIMA tebrik ederim.
Sayın Kiracı,19-29-39........daha çok ödüller alacaksın,inanıyoruz ama
doğruları,güzellikleri sergilediğin sürece nice ödüller alırsın yalnız,
DOĞRU SÖYLEYENİ DE BURDA 9 KÖYE KOYMAZLAR
Ellerine sağlık saygılarımla.
sinan
21.12.2009 11:31:00osman ağbi,seni gine can-ü gönülden kutlarım.nice başarılara..
serhat ünsal
20.12.2009 19:39:00Saygıdeğer Kiracı,19.uncu ödülle taclandırdığınız,"duayen gazeteci"sıfatınızın,isminizin önünde;hak ettiği yerini,daha nice ödüllerle ve yıllarla korumasını temenni eder,tebrîk ve taktirlerimin kabulü dileğimle saygılar sunarım...
ragıp
21.12.2009 08:34:0019.ödülünüzü kutlar,başarılarınızın devamını dilerim.
bülent
20.12.2009 15:35:00yeni kazandığınız ödülden dolayı sizi kutlar,saygılar sunarım.
kamil
20.12.2009 14:20:0019.ödül yozgata hayırlı olsun.tebrik eder,başarılarınızın devamını dilerim.saygılarımla.
sabri
20.12.2009 12:08:00saygıdeğer hemşerim,yozgat basınında birileri utanmadan yüz kızartacak işler yaparken sen de yozgadın en mühim meselelerini, en mükemmel şekilde yazarak her sene ödül alıp yozgadın yüzünü ağırtıyorsun.iyiki varsın hemşehrim.bilmelisinki bu melmekette senin dürüstlüğüne ve gasteciliğine hepimiz hayranız.allah işini ras getirsin.
Tülin
20.12.2009 11:28:00Yozgat,son yıllarda ticarette,siyesatte,ekonomide,sporda hep geride kaldı.Ama sizin şahsınızda Yozgat basını tarafınızdan büyük başarılarla temsil ediliyor.Yozgatın adının anadolu basınında ve ülke genelinde başarılarıyla gündeme taşınması özellikle gurbetteki bizim gibi hemşehrilerinizi mutlandırıyor.internet sitenizle yozgattan bize doğru ve sağlıklı bilgiler aktardığınız gibi,başarılarınızla bizleri de mutlandırdığınız içinsize çok teşekkür ediyor,başarılarınızın devamını diliyorum.
sefer
06.12.2009 10:27:00mahkemenin şifa hastanesinin tazminat talebini reddetmesini çok yerinde buluyorum.çünki bu şehrin en durust gazetecısı sizsiniz.hic bir zaman yalan yanlış yazmadnız ki ceza alasınız.
harun
30.11.2009 08:42:00sayın kiracı sık değil az yazıyorsunuz,çok da önemli ve güzel konuları seçip taşı gediğine bırakıyorsunuz. sağolun ama ben şahsen sizden sık yazmanızı rica ediyorum.saygılar.
halit yagiz
09.11.2009 16:26:00selamun aleykum osman abi her zaman odugu gibi yine en onemli konulardan birine parmak bastiniz rekabet iyi hosta ucuz verelim diye hileli is yapiliyor yine vatandas zarar ediyor vehbi koc ne demisti ucuz mal alacak kadar zengin degilim demisti pahali ise var bir zilleti ucuzsa var bir illeti yardimlasmaya gelince kayseri ile yozgatin esnafi kiyaslanamaz yozgatta esnaf yokki adi esnaf sadece yardimlasma kayseriye mahsustur dusunce su bu gun ona yarin bana diye dusunuyor yozgatlida hep bana rabbena diye dusunuyor eger yozgatta esnaf olsaydi biz gunu birlik kayseriye alis verise gitmezdik oyle degilmi (yozgat sporun durumu ortada) hic kimsenin eli cebine gitmiyor cunku anneleri ceplerini sirtlarina dikmisler eleri yetismiyor saygilarimla
ALPARSLAN BOZKURT
08.11.2009 13:51:00OSMAN BEY SİZLER BİZLERİN YOZGAT TA GÖZÜMÜZ VE KULAĞIMIZ SINIZ BİZLERİ YAZILARINIZ VE GÖRÜŞLERİNİZLE AYDINLATTIĞINIZ İÇİN SİZE VE EKİBİNİZE TEŞEKÜRLERİMİZİ BORÇ BİLİRİZ.
YOZGAT LI BOZKURTLAR VE ASENALAR OLARAK RAHATSIZ OLDUĞUMUZ KONULARI DİLE GETİRMEK İSTERİZ GAZETENİZDE YER VERİR İSENİZ MİNNETTAR OLURUZ.
1)BU NASIL BİR PARTİ ANLAYIŞIKİ
PARTİSİNE İHANET EDEN RAHMETLİ BAŞBUĞUMUZA HAKARET EDEN ŞAHIS GEN.BAŞK.YRD.CILIĞI VE MİLLETV.LİĞİ İLE ÖDÜLLENDİRİLİYOR.
2)BU NASIL ÜLKÜCÜLÜK Kİ DİĞER PARTİLERİN KABUL ETMEDİĞİ VE AYNI ZAMANDA YÜKSEK MAHKEMENİN HAKKINDA KESİNLEŞMİŞ HAPİSCEZASI KARARI OLMASINA RAĞMEN YOZGAT BOĞAZLIYANDAN BELEDİYE BŞK.ADAYI GÖSTERİLİYOR?
3)BU NASIL ÇALIŞMAKİ YOZGATTAN BİR VEKİL ZAR ZOR ÇIKIYOR,BELEDİYE SEÇİMLERİNDE FOS ÇIKIYOR..DEVEYE SORMUŞLAR BOYNUN NEDEN EĞRİ CEVAP VERMİŞ NEREM DOĞRUKİ NEREMİZ DOĞRU ALLAH AŞKINA OSMAN BEY.
SAYGI VE SEVGİLERİMİZİ SUNAR GÖREVİNİZDE BAŞARILAR DİLERİZ.
Cüneyt
08.11.2009 09:29:00Yozgatın en sağduyu,en vizyonlu ve en mantıklı insanlarını biraraya toplayıp yazdırma başarısını gösterdiğiniz ve ayriyeten memleketimizin en temel meselelerini en etkileyici şekilde kaleme aldığınız için sizi tebrik ediyorum.aklıselim okurların takdirlerini size arzetmem gerekiyorum.sağolun,varolun..
mustafa
06.01.2010 18:56:00Yorumunuz öncelikle İhsan Civelek gibi çok eski bir arkadaşınızı tekrar aranıza kattığınız için bir okuyucu olarak memnuniyetimi belirtmeliyim.Arkadaşımız çok nazlıdır bir hırttımı bir daja ipe sapa gelmez dikkatli ol.
asıl önemli bir diğer konuda,Bildik yozgat' tan öteki yozgat'a konulu makaleniz ile almış olduğunuz birincilik ödülü. Almış olduğun bu ödül ile ödül dalında rekor kıracaksın. Arkadaşın olarak iftihar ediyorum başarılarıyın devamını diliyorum.Yozgat gibi bir ilde yerel gazete çıkarıp ayakta kalmak ve 19 ödül almak kolay olmasa gerek.sizi tekrar tebrik ediyorum.Makaleyin konusuna gelince öyle okunup geçilecek bir makale değil Sosyo ekonomik açıdan ve siyaseten irdelenecek ve üniversitelerde araştırma konusu yapılacak kadar önemli bir olaya parmak basmışsınız.Yozgatta sermaye birirkiminin nasıl karmaşık bir yapıda olduğunu ve atıl olarak stokta bekletilen bu sermaye ile neler yapılabileceğini de örneklemişsiniz.İşte toplum önderliği, siyaset önderliği bu olsa gerek. Yozgat' taki tüm sivil toplum örgütlerinin liderlerine aracılığınız ile seslenebilirsem, parmak bastığınız yozgat'taki bu yapıyı çok iyi değerlendirip sen ben kavgasını bırakıp hasetliği biraz erteleyip bu birikimi harekete geçirecek projeler hazırlamaları gerekmektedir.
Sayın Kiracı tekrar tebrik eder başarılarıyın devamını dilerim.
önder
05.01.2010 08:23:00üstad ödölünüz sebebiyle sizi tebrik eder,bilvesile yeni yılınızı kutlarım.hürmetlerimle...
levent akyollu
05.01.2010 13:41:00Yozgat gazetesi çalışanlarına
annenimiz Eczacı Nurten Akyollu nun 1-1-2010 vefatı sebebiyle
başsağlığı mesajı için tesekkur öderiz
40. günü muhtemelen 10 subat Yozgat Fatih camindeki mevlidi serife tüm dost ve akrabaları bekleriz
Akyollu ailesi adına
Levent Akyollu