İş bilenin,kılıç kullananındır

Siz bugüne kadar hiç duydunuz mu ?

Yozgat bölgesinde veya Türkiyenin başka bir bölgesinde birikmiş borçlarını tıkır tıkır ödeyebilen,2,5 yılda da 2,5 trilyon lira biriktirip kentinde olağan hizmetlerin yanı sıra ekstra yatırım yapan bir Belediye başkanını…

Evet, alt yapısı ile birlikte kentin temel sorunlarını çözdükten sonra sadece ama sadece Belediyenin öz kaynaklarıyla yani biriktirdiği paralarla modern ve büyük çaplı bir Ticaret Merkezinin yapımını planlayarak ihale eden Yozgat’ta maharetli bir belediye başkanını daha önce hiç duymuşmuydunuz?

“Kim bu işini bilen Belediye başkanı“diye merak ediyorsunuz değil mi?

Hemen söyleyeyim.

Akdağmadeni Belediye Başkanı sayın Suphi Daştan’dan bahsediyorum.

¨ ¨ ¨

2,5 yıldanberi Akdağmadeni Belediyesinin ilçede gerçekleştirdiği birbirinden güzel hizmetleri duyuyor ve izliyordum.

Ancak,bayramdan önce Belediyenin ilçede modern ve büyük bir Ticaret Merkezinin ihaleye verdiğini öğrendim.

Edindiğim bilgilere göre,yaklaşık 16 ayda bitirilmesi planlanan çok amaçlı projenin ihale bedeli yaklaşık 3,5 trilyon lira.

Bu çok katlı devasa projenin içerisinde yüzlerce aracın parkedileceği kapalı otopark,1000 kişilik çok geniş bir düğün salonu ve çok sayıda işyeri yer alıyor.

Proje tamamlandığında Akdağmadeni’nin iki önemli sorunu birlikte çözümleniyor.

Hem otopark sorunu..Hem de ilçede yıllardır süregelen işyeri sıkıntısı..

Ve Akdağmadeni Belediyesine yeni bir gelir kapısı daha açılıyor.

İyi, güzel de şimdi akla şu soru geliyor:

“Peki, Akdağ Belediyesi Ticaret Merkezinin finansmanını karşılayacak, 3,5 trilyon lirayı nereden buldu veya bulacak?”

¨ ¨ ¨

Bu soruyu muhatabına yöneltiyorum.

Başkanın cevabı gayet net:

“Paramız hazır. İşbaşına geldiğim günden bugüne yani 2,5 yılda Belediyenin gelir kaynaklarında verimliliği yükselterek 2,5 trilyon lira biriktirdim.Para Belediyenin kasasında.Ticaret Merkezinin inşaat süresince 1 trilyon lira daha biriktireceğim ve projeyi borçlanmadan ve bir yerlerden kredi almadan ilçeme kazandıracağım”

Aklıma başka bir soru daha geliyor.

Hemen soruyorum.

“Ya önceki dönemden intikal eden 4,5 trilyon liralık borcun akibeti ne oldu?”

Suphi Başkanın yanıtı hazır.

“Belediyenin bütün borçlarını yeniden yapılandırdık.İller Bankası payından her ay % 20 oranında tıkır tıkır ödüyoruz.Borç ödemelerimizde herhangi bir aksama kesinlikle sözkonusu değil.”

Tekrar soruyorum:

“Çoğu Belediyenin borç içinde yüzdüğü dönemde siz nasıl yılda bir trilyon para biriktirebiliyorsunuz”

Telefon görüşmemizde başkan hem bu soruyu ,hem de ardından yönelttiğim soruları yanıtlarken şunları söylüyor:

“Belediye başkanlığına ticaretin içinden ,işletmeci olarak gelmenin faydasını bu bence. Belediyeler de bir anlamda ticari işletmelerdir. Her icraatta dürüst kalmak koşuluyla öncelikle de belediyenin çıkarını gözetir,giderleri azaltıp, gelirlerin verimliliğini artırırsanız,para da biriktirir,yatırım da yapabilirsiniz.

Bakın bizim Akdağ Belediyesinin yıllık bütçesi 9 trilyon liradır.Biz bu bütçeyle kurumun her türlü masraflarını karşıladığımız,ilçenin modernleşmesi için gerekli bütün hizmetleri yaptığımız gibi,Akdağmadeninde fakir yurttaşlarımıza da her türlü yardımda bulunuyoruz.Geçen yıl Belediye bütçemizden 100 milyar lira fakirlerimize yardım için harcadık.

Hükümetten bize aktarılan yardımın tamamı da 100 milyar liradır.Bu arada biz su fiatlarını da arttırmadık.Diyebilirimki Yozgat’ta en ucuz suyu biz veriyoruz.Akdağmadenin de suyun tonu 500 bin liradır.”

¨ ¨ ¨

Akdağmadeninin çalışkan ve başarılı Başkanı sayın Suphi Daştan’ı dinlerken Akdağlıların ne kadar şanslı,ama bizim kentin insanlarının yani Yozgatlıların da bir o kadar şanssız olduğunu düşündüm.

Bir tarafta, birikmiş borçlarını, personelinin maaşlarını tıkır tıkır ödeyen,kentin tüm ihtiyacı bulunduğu hizmetlerini akılcı stratejilerle hızla yürütebilen ve de kasasındaki trilyonları sayesinde devasa projelere imza atan bir ilçe Belediye Başkanı…


Diğer yanda ise kasası tımtıkır olduğu için acuzelerin harçlıklarını kaldıran,personelinin maaşlarını ucu ucuna denkleştirebilen,TEDAŞ’ın aylık borç taksidini düzenli ödeyemeyen,işbaşına gelir gelmez hayırsever işadamlarının katkılarıyla 29 mahalleye 29 park yapacağını vaat etmesine rağmen 2,5 yılda mahalle parklarını tamamlayamayan, plansız ve projesiz icraatlarıyla Belediyeyi mali yönden her geçen gün borç sarmalının içerisinde kördüğüm bırakan Yozgat Büyükşehir Belediye Başkanı ( ! )…

Biri, Akdağlı eski Bakan sayın Lütfullah Kayalar’ın Akdağmadeni ilçe merkezine 20 yılda kazandırdığı hizmet ve yatırımlardan daha fazlasını 2,5 yılda yapabilme başarısını sergiliyor.

Öbürü,yani bizimkisi...

Yaptığı plansız, projesiz,hesapsız işleriyle “Kemal Sunal” klasiklerine yeni senaryolar çıkararak daha yakın bir tarihe kadar 16 yıl yönettiği Yozgat kentinin yol, su ve imar sorunlarını çözemediği gibi,Yozgat Belediyesinin altından kalkamayacağı 100 trilyon liralık borç enkazını bırakan sayın Mehmet Erdemir’in affedilmeyecek icraatlarını sanki hafızalardan silmeye çalışıyor.

Biri işini biliyor,kılıcını marifetli bir biçimde kullanıyor.

Bizimkiler de işlerini bildiklerini zannederek Belediye hizmetlerini ellerine yüzlerine bulaştırarak kentin geleceğini çıkmaza sokuyorlar.

¨ ¨ ¨

Siz ne derseniz bu bizim Merkez Belediyesinin son yirmi yılının fotoğrafına.

Şanssızlık mı,yoksa kadersizlik mi bu ?

Yoksa,başka bir şey mi ?

Ne diyelim.

Kader utansın demekten başka ne diyebiliriz ki..

¨ ¨ ¨

Değerli okurlarımın, sevgili dostlarımın ve bütün hemşehrilerimin mubarek bayramını en iyi dileklerimle tebrik ederim.

Tarih : 22.10.2006