Kayalar’ın vicdani vecibeleri

Eğer bundan 4-5 yıl önce..

“Ben ANAP’tan gitmedim. Gitmeyeceğim de.. Ölene kadar ANAP’lıyım” diye kürsülerden haykıran ANAP’ın eski Milletvekili Lütfullah Kayalar’ın günün birinde CHP’ye gideceğini...

Onun, Milletvekilliği uğruna ellisinden sonra solcu olacağını..

Size birileri söyleseydi inanırmıydınız?

Sanırım ihtimal dahi vermezdiniz..

Milletvekilliğini kaybedilmemesi gereken bir prestij ünvanı ve vazgeçilmez bir yaşam tarzı kabul eden siyasetçilerin ilke,misyon ve vizyon gibi kavramlardan ne anladıkları bu dönemde gerçekleşen transferlerle gün ışığına çıktı.

Yerel seçimlerden sonra Nesrin Nas’ın partiyi bıraktığı dönemde ANAP’ta lider olmak varken CHP’den milletvekilliğini kapmayı tercih eden Kayalar’ın hedefinin Özal’ın partisinde liderlik mi, yoksa Baykal’ın partisinde milletvekilliği adaylığı mı olduğu işte zamanla anlaşıldı.

¨ ¨ ¨

ANAP’tan ayrıldıktan sonra merkez sağdaki partilerden birine geçmesi beklenen Kayalar’ın CHP’ye geçişi Yozgat’taki sağ seçmenlerini hem şaşırttı,hem de yadırgandı.

Ama,işin doğrusu ben Kayalar’ın CHP’ye iltihakını hiç yadırgamadım.

Hatta,bundan 3 ay önce CHP milletvekili Emin Koç’a Kayalar’ın merkez sağda herhangi bir parti ile anlaşamadığı takdirde son çare CHP’ye gelebileceğini söylemiştim.

ANAP sonrası milletvekilliği uğruna kapısında gezmediği ,transfer koşullarını konuşmadığı parti bırakmayan ilkesiz bir siyasetcinin çeyrek asırlık siyasi felsefesini ve söylemlerini değiştirmesini ben şahsen yadırgamadım.

Ama yadırgadığım 3 önemli hususu söylemeden edemeyeceğim.

BİR : Kayalar’ın CHP aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmadaki şu cümlesi:

“Eski partimle tüm vicdani vecibelerimi yerine getirdim.”

İKİ : CHP’ye giderken kendisini 20 yıl baştacı eden ANAP’tan helallik istememesi ve kendisini yıllarca milliyetci ve muhafazakar bir siyasetci olduğuna inandırdığı sağ seçmenlerden özür dilememesi.Ayrıca ANAP’ta iken 20 yıl CHP ve Baykal aleyhinde yaptığı sert eleştirilerden dolayı tüm CHP’lilerden de özür dilememesi..

ÜÇ : 3,5 yıl partiyle ilgisi olmayan yani ANAP’ın kapısına birlikte kilit vurdurduğu azami 8 yandaşını ANAP’ta imiş gibi gösterip “Kayalara destek için ANAP’tan 118 kişi istifa etti” mealindeki senaryolarla ANAP’ı küçülterek kendisine hala ANAP üzerinden siyasi prim sağlamağa çalışması..

¨ ¨ ¨

Kayalar, ayağının tozuyla gittiği yeni partisinde söylediği gibi, ANAP’ta gerçekten vicdani vecibelerini yerine mi getirmişti,yoksa ANAP’a karşı Yozgat siyaset tarihinde ayıpla anılacak işler mi yapmıştı ?

Şimdi,önce ANAP’ın Kayalar’a verdiklerine ,sonra da Kayalar’ın Yozgat’ta ANAP’a yaptıklarına kısaca bir göz atalım.

Tam 5 dönem ve 20 yıl parlamenterlik..

1 dönem TBMM İdare Amirliği.

1 dönem KİT Komisyon Başkanlığı.

Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanlığı.

Maliye Bakanlığı.

ANAP’ta potansiyel genel başkan adaylığı..

Öbür yanda Kayalar’ın ANAP’ın siyasi nüfuzu sayesinde edindiği ticari kazanımlar...

Türkiyede son 20 yılda her politikacının sahip olamayacağı kadar büyük bir servet.

¨ ¨ ¨

Şimdi de gelelim Kayalar’ın 3 Kasım’ın ardından Yozgatta bıraktığı ANAP mirasına..

Toru topu 1,5 milyar Tl ( 1500 YTL) kira ve yakıt borcu ödetilmeyen...

Bu yüzden icraya verilen ve Özel İdare Müdürlüğünün 1.katındaki bürosu mahkeme kararıyla tahliye edilen.

Eşyaları,ona buna peşkeş çekilen..

Binasız,sahipsiz kalan bir parti..

Kayalar’ın ANAP’a reva gördükleri bunlarla da bitmemişti.

O dönem il ve ilçe kongrelerini yandaşlarına bilinçli olarak yaptırmadığı için ANAP teşkilatları Yozgat’ta münfesih duruma düşürülmüştü

Teşkilatları münfesih olan ANAP’ın Yozgat’ta 28 Mart 2004 yerel seçimlerine girmesi bir anlamda engellenmişti.

Eğer,ANAP Yozgat’ta 2004 yerel seçimlerine girseydi ANAP’ın ‘Kayalar’sız’ oyu ortaya çıkacaktı.

O zaman da Kayalar, Ankarada kapalı kapılar ardında transfer için görüştüğü liderlere 3 Kasımda ANAP’ın aldığı ve tümüyle kendine malettiği “Benim 15 bin oyum var “ iddiasını pazarlık gücü olarak kullanamayacaktı.

Sözde hedef büyüktü ama hesap sadece yeniden milletvekili olmaktı..

Aradan yıllar geçti ve Kayalar, 3 Kasımda seçim otobüsünün üzerine boydan boya yazdırdığı o büyük hedefi değil...

Zaman içerisinde kendi siyasetinin küçük hesabını tutturmuştu.

Ama ...

Başkentin en zengin politikacılarından biri olduğu yani para sorunu olmadığı halde kendisine ünvan üstüne ünvanlar kazandıran partisinin 1,5 milyar lira kira ve yakıt borcunu ödememesi sonucu ANAP’ın Yozgat’ta icralara ve mahkemelere düşen dramatik durumu onun vicdanını hiç ama hiç sızlatmamıştı.

¨ ¨ ¨

Şu işe bakın..

Milletvekili olabilme uğruna ellisinden sonra misyonunu ayaklar altına alan bu anlı-şanlı siyasetçi.

20 yıl “sağcıyım” diye aldattığı sağ seçmenlerden özür dilemiyor.

20 yıl kürsülerde küçümsediği,alay ettiği,hatta sert açıklamalarla eleştirdiği CHP’den de özür dilemiyor.

Eski partisinden yıllar önce ayrılanları,yeni ayrılmış gibi propoganda ettirerek kamuyonu yanıltıyor.

Ve yeni partililerin karşısına geçip daha ilk günde ‘Eski partimle ilgili tüm vicdani vecibelerimi yerine getirdim”diye yalan söylüyor.

¨ ¨ ¨

Anavatan Partisi, 20 yılın sonunda Lütfullah Kayalar’ın hayrını işte böylesine vicdani vecibeleriyle gördü.

Eğer,günün birinde CHP de bir ayrılık yaşarsa Kayalar’ın hayrını böyle görmez umarım.



NOT:Kentimizde Kayalar’ın bir kaç yandaşının benim zaman zaman Lütfullah Kayalar’a dair eleştirilerimle ilgili olarak hizmetlerini inkar ettiğimi ileri sürüyorlarmış.

Sayın Kayalar bana göre iki boyutlu bir politikacıdır. Yani, iki yüzü vardır.

Biri,ANAP’ta siyaset yaptığı dönemde Anavatan hükümetleri sayesinde Yozgat’ta sergilediği hizmetleri... Olumlu yüzü.

Diğeri,siyasi kişiliğine ve taşıdığı ünvanlarına hiç yakışmayan davranışları... Bir takım ilkesizlikleri.. Yani menfi yüzü.

Ben, geçmişten bugüne Yozgata hizmet eden herkesin hizmetlerini değerlendirdiğim gibi, Kayalar’ın hizmetlerini de yazdım. Kayalar, ANAP’ın kendine verdiği makamlar sayesinde Yozgat’a hizmet etmiş ve eserler bırakmış bir politikacıdır.Bu anlamda her Yozgat’lı gibi hizmetlerini ben de takdir ederim.

Mesela, Maliye Bakanı iken geçmişte proğramda olmadığı halde yatırım proğramına koydurduğu yeni kapalı spor salonuna onun adının verilmesini gerektiğini öneren gazeteci benim.

Bundan bir - kaç ay önce vatandaşların diğer milletvekilleri için “Bunların beşi bir Kayalar etmez” sözünü de gündeme getirip yazan da benim.

Ve bu arada; Kayalar’ın siyasetteki ilkesizliklerini, vebal ve günahlarını... Yani öbür yüzünü yazan da..

Benim yaptığım iş, Kayalar’ın iki yüzünün fotoğrafını okurlarımın bilgisine sunmaktan ibarettir.

O.H.KİRACI


Tarih : 28.06.2007