GÜNDEM
Söylesem tesiri yok/ Sussam gönül razı değil/ Fuzuli
KORONA ÖNCESİ , KORONA SONRASI
Dünya kurulduğundan beri aradan 4,5 milyar yıl geçmiş..
Yazı devri öncesini,ardından yazı sonrası tarih çağlarını ..
İlk,Orta ve Yeni Çağları geçirmiş.
Şimdilerde Yakın çağın nimet ve külfetleriyle içiçe yaşamakta.
Dünya tarihi ,her devrinde olumlu-olumsuz sürpriz gelişmelerle, akıl almaz olaylarla ve korkunç felaketlerle dopdolu..
Bugünlerde ise ‘Koronavirüs’ denilen görünmez bir musibetle savaşıyor Dünya alemi..
****
Koronavirüs,artık insanlık aleminin yepyeni bir hayat hikayesine dönüştü.
Tıp Teknolojisinin ve ilaç sektörünün gelişmişlikte zirve yaptığı milenyum çağındayız ama bugünkü Tıp alemi Koronavirüs karşısında şimdilik çaresiz.
Antartika ülkeleri hariç Dünyanın 182 ülkesinde Covid19 hastalığına bulaşan 2 milyon 865 bin insan halen ölüm korkusunu yaşıyor.
Daha düne kadar yere göğe sığmayan Emperyalist ülkelerin ‘narsist’ ve ‘makyavelist’ liderleri bugünlerde ecel terleri döküyorlar.
‘Dünyanın geleceği benim iki dudağım arasındadır’diyen yeryüzünün en mağrur liderlerinden ABD başkanı Donalt Trump’ın Koranavirüs korkusu nedeniyle kendisine haftada bir Covid19 testi yaptırdığını cümle alem biliyor.
Çin lideri Şi Cinping ,Hubey eyaletinde yeniden başgösteren 2.Koronavirüs dalgasını engelleme mücadelesini sürdürüyor.
Kefenini 1 aylık tedavi sonrasında güçlükle yırtabilen İngiltere Başbakanı Boris Johnson henüz korkularını üzerinden atabilmiş değil.
Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sesi soluğu çıkmıyor..
Kuzey Kore Diktatörü Kim Jae-ryong kayıplara karıştı.Akibeti meçhul..
Covid 19’un ahtapot gibi sarıp sarmaladığı ülkelerde Medya, Korona sonrası oluşacak yeni dünya düzeninin şifrelerini ve senaryolarını konuşuyor.
****
Şimdilerde konuşulan başka şeylerde var..
Kimileri Korona’nın biyolojik silah olarak üretildiğini iddia ediyor.
Kimileri,”Doğa’nın intikamıdır Korona salgını “diyor.
Daha başka senaryolar da gündemde ama..
Bence işin içinde tarihsel gerçeklere parelel olarak ‘ İlahi bir gerçeklik ‘ var..
Dünyanın görüp geçirdiği büyük çaptaki felaketlerin öncesine baktığınızda gözden kaçıramayacağınız birtakım vak’a ve gerçeklerle karşı karşıya kalıyorsunuz..
Ne zamanki İnsanlık alemi,doğanın ana dokularına zarar veriyor,yani doğayı acımasızca katlediyorsa..
Ne zamanki insanlık alemi , ileri derecede şımarıyor,,hadsizleşiyor,yozlaşıyor,çılgınlaşıyor,azgınlaşıyor, kısacası; vicdani,ahlaki ve insani değerlerini yitiriyor ve üstüne üstlük mukaddes saydığı manevi değerlerini de rantı için istismar ediyorsa..
İşte,o zaman önce beklenmedik bir takım felaketlerin,sonrasında ise haksızlıklarının,hadsizliklerinin ve azgınlıklarının devamında ısrar edince de daha büyük felaketlerin yaşanması kaçınılmaz bir gerçek olarak ortaya çıkıyor.
****
Koronavirüs öncesi yaşadıklarımız ,bu konudaki görüşümüzün son örneğini oluşturmaktadır.
Şimdi,isterseniz daha da ötelere gitmeden ülkemizde ve de çevremizde Koronavirüs musibeti öncesinde olup bitenleri yine birlikte hatırlayalım..
Varlığı ile hep gurur duyduğumuz ve günümüz dünyasında sayıları giderek azalan ahlak,erdem,insanlık ,vicdan ve inanç abidesi ‘güzel’ insanları bir yana koyalım.
Toplumun öteki tarafına ve yaşadıklarımıza bir bakalım.
****
Evet,Koronavirüs öncesinde insanlarımızın bir kısmı maalesef,bencilliğin,vefasızlığın ,egoizmin,hadsizliğin,acımasızlığın,şımarıklığın,vicdansızlığın,gaddarlığın ,yozlaşmanın ve azgınlaşmanın doruklarında değilmiydi ?
Adaletsizlik,haksızlık,hukuksuzluk,eşitsizlik kamunun ve toplumun her bir yanında kök salmıştı.
Gelir dağılımında derin uçurumlar oluşmuş,zengin daha zengin,fakir daha fakirleşmişti.
Toplumun hemen hemen her kesiminde makyavelist zihniyetli,sadece kendi çıkarlarını düşünen ,kendini taparcasına seven ama başkalarına tepeden bakan insanların hastalığı olan ‘Narsizm’ giderek yaygınlaşmaktaydı.
Toplumda akli dengesini yitirenlerin ve ruh sağlığı bozulanların sayısı yoğunlaşarak artıyor,kimileri de tüm mukaddes değerlerini rant amaçlı kullanmaya devam ediyordu.
İnsanlarımızın çoğunluğu fırtınalardan,sel felaketlerinden, depremlerden ve nice doğal felaketlerden ibret almıyorlardı.Ateş,sadece düştüğü yerleri yakıyordu.
Şımarıklık tavan yapmış,ahlaksızlık çığırından çıkmış,hadsizlik haddini aşmış ve bütün gayrimeşruluklar neredeyse adeta meşrulaştırılmıştı.
Ve en önemlisi tüyü bitmedik yetimin hakkını gasbetmek sıradan vak’alar haline gelmişti ?
İnsanlar sanki elele verircesine aymazlığını ve şımarıklığını inatla sürürüyordu.
Yozlaşan sadece Yozgat,sadece Türkiye değil,tüm insanlık alemiydi..
İnsani ve ahlaki çürüme vicdanları sızlatıyordu.
****
İşte tam bu sırada ve hiç beklenmedik bir anda tüm insanlık aleminin yaşamında tarihte eşi menendi görülmedik bir musibet peydahlandı.
Ve Koronavirüs salgını dünyada milyarlarca insanı evine kapattı. Bugüne değin bulaştığı 3 milyon 50 bin insandan 230 bin kişinin ölümüne sebep oldu. Koronaviris salgını , 2010 yılında Haiti Cumhuriyetinde 360 bin kişinin ölümüyle sonuçlanan deprem faciasından sonra en büyük küresel felaket olarak dünya tarihinde yerini aldı.
İnsanları,ölüsüne de dirisine de yaklaştırmayan bu son derece tehlikeli hastalık ,tüm insanlık alemine ızdırap vermeye devam ediyor.
Koronavirüs aşısı ne zaman bulunur, ölümcül etkisi ne zaman sonlandırılabilir.Bilmiyorum.
Ama algılayabildiğim,hissedebildiğim ve bilebildiğim bir gerçek var.
O da bence koronavirüs salgını, tüm insanlık aleminin ve hepimizin ders alması gerektiren ibretlik bir vakıa olmakla birlikte Cenab-ı Hak’kın tüm insanlık alemine verdiği anlamlı bir ‘uyarı’mesajıdır.
Koronavirüs salgınının oluşumunda,gerisinde ve ötesinde öngörülen bütün nedenler, dünya medyasında elbette uzun bir süre tartışılacaktır.
Ama yeryüzündeki milyarca insanı evlerine kapatan gücün ve kudretin etkisini ,görünmez bir virüsle nasıl gerçekleştirilebileceğini kim ve hangi bilim adamı hangi biyolojik ve fizyolojik gerekçelerle izah edebilecektir.
****
Dahası var..Korona virüsü oluşturacağı sonuçları ile salgının bulaştığı dünyadaki bütün ülkelerde ekonomik,sosyal,kültürel ve diğer alanlarda derin yaralar açacak ve ülkelerin siyasal yapılarını yeniden düzenleyecektir.
Ve benim merak ettiğim bir konu daha var :
Acaba bu dünyada koronavirüs musibetini görmüş ve yaşamış her kim,hangi toplum ve hangi ülke ile o ülkelerin yönetenleri ve tüm sorumluları koronavirüs felaketinden ne kadar ibret alacaklar ve kendilerine ne kadar çeki düzen vereceklerdir
Veya Korona’nın etkisi kaybolduktan sonra daha da azgınlaşarak ve de doğayı tahrip etmeyi sürdürerek daha büyük felaketlere yeniden davetiye mi çıkaracaklar ..
****
Sözümün burasında aklıma milli şairimiz M.Akif’in ünlü bir vecizesi geldi. Der ki,merhum Akif :
“ Tarih tekerrürden ibaret derler,ibret alınsaydı hiç tekerrür edermiydi ”
Peki,siz ne dersiniz ?
İnsanlık alemi,Koronavirüs felaketinden ibret mi alacak..
Yoksa insanlık tarihinde daha büyük felaketler tekerrür mü edecek..
M. Başdemir
03.05.2020 18:59:28Emeğine ve eline sağlık tekerrür etmez inşaalah biz düzelirsek yunus suresi 22.ayette halimizi açıklıyor onlar deniz de neşeli giderken fırtınaya yakalanınca allaha samimi yalvarırlar .karaya ayak basınca bazıları ahitlerinde kalır.ama bazıları?
Mehmet Arslan
03.05.2020 15:06:41Çok güzel yorum , tahlil ve Analiz edilmiş bir yazı . insanoğlu doğayı istediği gibi , menfaati uğruna , Rant için bu kadar hor kullanmaya devam ederse , daha büyük felâket ve musibetler ile karşılaşacağımız aşikardır . Temenni ve tavsiyemiz , Egoizmden uzak , çevreye ve insanlığa daha saygılı ve hoşgörülü bir toplum düzeninin oluşmasına vesile olacaktır bu Corona musibeti . Teşekkür ederiz Sayın O.Hakan Kiracı Abimiz , Başkanım . İstifade ettik . Saygılarımla Mehmet Arslan Yerköy