NİDA TÜFEKÇİ, CELAL ATİK VE GÜLTEN AKIN

Önceki gün evden büromuza giderken radyoda Sezen Aksu, ‘Deli kızın türküsü’nü seslendiriyordu.
‘Deli kızın türküsü’ ,Yozgat’ın yetiştirdiği ve Türkiye’nin en değerli şairlerinden hemşehrimiz Gülten Akın’ın şiirinden bestelenmiş bir şarkıydı. Hemen aklıma geldi büyük şair Gülten Akın… Saygıyla anımsadım ve de hayıflandım.
Bu arada kırmızı ışık yanınca Yimpaş AVM’nin önünde durdum. Gözlerim yanında eşi, elinde bağlaması olan Türk Halk Müziği sanatçılarının üstadı hemşehrimiz Nida Tüfekçi’nin figürünü aradı.
Yoktu.
Çünkü; onu simgeleyen Sürmeli Anıtı, 2018 yılının sonlarında trafik yoğunluğu bahanesiyle Kent Parkı’na nakledilmişti.
Sonra aracımı Merkez Ortaokulu’nun önündeki alana park ettim. Kafamı kaldırdım. Gözlerim bir zamanların Dünya ve Olimpiyat güreş şampiyonu hemşehrimiz Celal Atik’in adını aradı.
Yoktu.
Çünkü;bina yenilenirken bu dünyaca ünlü güreşçimizin adı silinmişti.
**
Sonra “Bu ne menem bir anlayıştır?”demekten, dünyaca ünlü dahilerimizi umursamayan zihniyete karşı öfkelenmekten kendimi alıkoyamadım.
Ardından da Yozgat’ı yönetenlerin bizim dünyaca ünlü değerlerimizi değersizleştirme gaflet ve eylemlerini sizinle paylaşmak istedim.
**
Kimdi Nida Tüfekçi?
Birilerine kısaca hatırlatmam gerekmekte...
Nida Tüfekçi, Yozgat’ımızın önde gelen sembollerinden ‘Sürmeli’yi besteleyen devlet sanatçısıdır.
Henüz ilkokula başlamadan önce babasından bağlama çalmayı öğrenmiş süper bir yetenek…
45 yılık müzik yaşamında 1000’e yakın derlediği türküleri besteleyen nota ustası…
Türk Halk Müziğine birbirinden değerli ve ünlü solistleri kazandıran hoca…
TRT’de uzun yıllar Müzik Daire Başkanlığı yapmış bir halk müziği duayeni…
UNESCO’nun hazırladığı “Dünya Müziği Tarihi” adlı kitabın “Türk Halk Müziği” bölümünü yazan müellif…
Bütün Türk aleminde saygıyla anılan ve yurt içinde de her Yozgatlının gurur duyduğu Türk Halk Müziğinin efsane adıdır merhum Nida Hoca…
**
Ya Celal Atik?
Celal ( Doğan) Atik (1918-1979) dünya çapında ün kazanmış, unutulmaz bir milli güreşçimizdi.
Atatürk’ün “Sen çok atik bir pehlivansın. Senin soyadını Atik olarak değiştiriyorum” dediği bir dönemde minderlerdeki başarılarıyla her Yozgatlıyı onurlandıran bir milli güreşçimizdi.
Sikletinde hem serbest, hem de Grekoromen güreş kategorilerinde Türkiye’de yıldızı parlamış ve uluslararası müsabakalarda defalarca hem Dünya hem de Olimpiyat şampiyonlukları kazanmış,1970’li yıllarda ise Türk Güreş Milli Takımında baş antrenörlük yapmıştı
**
Ve bir başka değerli hemşehrimiz; edebiyatçı, yazar ve şairimiz Gülten Akın...
Yüzlerce şiiri yabancı dillere çevrilmiş.
Kırktan fazla şiiri bestelenmiş…
Başta “Deli kızın türküsü” adlı şiiri Sezen Aksu, bir çok eseri de ünlü solistler tarafından seslendirilmiş…
Ölümünün ardından, 50 kişilik jüri tarafından “Fazıl Hüsnü Dağlarca’dan Sonra En Büyük Türk Şairi” unvanına layık görülmüş edebiyatçımızdır merhume Gülten Akın.
Biz, Yozgat Gazeteciler Cemiyeti olarak Yozgat’ta yıllar yılı ilgili hiçbir kurum ve kuruluşun sahip çıkmadığı bu Dünya çapındaki şairimizin de manevi hatırasını abideleştirmeyi planlamıştık. Kent merkezinde bundan 5 yıl önce kurmayı öngördüğümüz Yozgat Basın Müzesi’nde onun yüce şairliğini de sergileyecektik.
Ama olmadı. Çünkü,hemşehrilerimizin bildiği gibi, dönemin Belediye Başkanı, Yozgat Basın Müzesi projemizin gerçekleşmesini engellemişti.
**
Bu şehrin bağrından Türkiye’nin en başarılı sporcuları, sanatçıları, şairleri ve hatta nice değerler yetişiyor. Üstelik isimlerini sıraladığımız 3 değerli hemşehrimiz, kariyerlerinde dünyaca ünleniyor, beğeniliyor ve alkışlanıyor ama gelin görün ki, Yozgat’ta en iyimser ifadeyle, önemsenmiyor.
Bundan 15 yıl önce DGS Genel Müdürü hemşehrimiz Sayın Bayram Bilge Tokel ile Belediye Başkanımız Sayın Yusuf Başer, Türk Halk Müziği’nin Türkiye’deki en büyük ustası, üstadı, duayeni hemşehrimiz Nida Tüfekçi’yi simgeleyen ‘Sürmeli Anıtı’nı Türkiye’nin dört bir yanından gelen Türk Halk Müziği’nin ünlü solistlerinin katılımıyla kentin en işlek caddesine dikiyor.
Yıllar sonra biri gelip Trafik yoğunluğunu önleme bahanesiyle Nida Tüfekçi’nin anıtını Kent Park’a iteleyerek gözden uzaklaştırıyor. Seçimden sonra işbaşına şimdiki başkan geliyor. O da aziz hatırası itelenen Nida Tüfekçi’nin kemiklerini daha fazla sızlatmamak için, Yozgatlının simgesi Sürmeli Anıtı’nı alışılmış yerine yerleştireceğine, aynı yere Nevşehir lalesini sembolize eden başka bir figüri yerleştiriyor.
Yimpaş AVM binası önünden gelip geçen hemşehrilerimiz gördü ki; anıtların değiştirildiği cadde güzergahlarında trafik yoğunluğu ne azaldı, ne de arttı. Değişen sadece fugürler oldu. Böylelikle Yozgat’ın değerlerinin manevi hatıralarına sahip çıkılmadığı gerçeği bir kez daha ortaya çıktı.

**
Geçmişten bugüne Yozgat’ın bazı yöneticilerinin icraatlarını ve mantık yapılarını anlayabilmek gerçekten zor bir durum.
Kimi, eline mikrofonu aldığında Nida Tüfekçi’nin türkülerini iştahla söylüyor ama öbür yanda onun anıtını gerçek dışı bir gerekçeyle yerinden kaldırıp göz önünden uzaklaştırıyor.
Kimi, Yozgat’ın yetiştirdiği dünya çapındaki güreşçileriyle övünüyor ama öbür yanda da Celal Atik’in adını Merkez Ortaokulu’ndan sildiriyor, kimselerin de kılı kıpırdamıyor…
Kimileri ise gerek Yozgat’ta ve Yozgat dışındaki çeşitli platformlarda Yozgat’tan yetişmiş ünlü siyasetçilerin, bilim adamlarının, hukukçuların, iş insanlarının, bürokratların, yıldız sporcuların, edebiyatçıların ve gazetecilerin varlığı ile övünüyor; ama şiirleri 14 dile çevrilmiş ve Fazıl Hüsnü Dağlarca’dan sonra bu ülkenin en büyük şairi unvanını kazanmış şair Gülten Akın’ın Yozgatlı olduğunu bilmiyor…
**
Sözün burasında ne desem, daha ne anlatsam, bilemiyorum ki…
Ben, en iyisi lafı burada noktalayayım.
Çünkü. daha fazla yarelenmek istemiyorum…