Osman Hakan KİRACI

GÜNDEM

Söylesem tesiri yok/ Sussam gönül razı değil/ Fuzuli

Şehir olabilmek için

Hepimizin yakından gözlemlediği gibi,Yozgat artan kent nüfusuna parelel olarak büyümekte..
Büyüdükce imar alanları daralmakta,şehir sıkışmakta. Kent içindeki yeşil alanlar bile daraltıldığı halde yeniden inşa edilecek resmi kurumlara yer bulunamamakta.
Dolaysıyla iş hacimleri genişleyen kurumlar kent dışındaki boş alanlara kaydırılacaktır.
Buna diyeğimiz bir şey yok ama..
Ama Yozgat’ta özellikle imarlaşma açısından geçmişten günümüze bu şehirde günü-birlik uygulanan planlamalara ve gelişigüzel yapılandırmalara itirazımız var.
¨¨¨
Bir şehir kurulurken, o şehrin 100,200,300 hatta 500 sene sonrası düşünülür,planlanır..
Artan nüfusun yaratacağı zorunlu genişleme durumunda kentin büyüme kapasitesi içerisindeki olası ihtiyaçlar ve yapılanmalar önceden tasarlanır.
Eğer, o şehir düz bir alanda değil de iki dağın arasına kurulmuşsa,o şehrin zaman içerisinde sağa-sola yayıldıktan sonra tıkanabileceği hesaplanır. Hatta yeni bir alan ,ama düz bir alan seçilir, şehir o yöne kaydırılır,hizmet birimleri hem vatandaşa kolaylık,hem de koordinasyon için bir yerlere toplanır.Böylece geçmişin yerleşim hataları , geleceğin akılcı planlamalarıyla dengelenebilir.
¨¨¨
Ama Yozgat’ta iskan, imar ve şehirleşme gibi temel yapılanma ve oluşumlar, kentin geleceğinin okunabildiği planlamaların ürünümüdür ?
Üzülürek ifade edeyim ki ; kesinlikle hayır.
Yozgat,tabir caizse şehircilik hizmetleri anlamında da “yaz-boz tahtası” gibi kullanılan zavallı bir şehirdir.
Örnek istermisiniz ?
Şöyle geriye bakıp bundan 25 yıl öncesini hatırlayalım.
Yozgat’ın hem de girişine yanlış bir tercih ile buğday pazarı kurulmuş,zaman içerisinde işlevini yapmadığı ve Belediyeye de acil para gerekli olduğu için yeri geçen yılın sonlarında satılmıştır. Ve yakında da yıkılacaktır.
Bundan yaklaşık yine 25 yıl önce oto terminal yakınlarına Belediye Toptancı Hal Binası inşa edilmiş, ama orası da işlevsizlikten harcanan milyonlarca lira heba edilerek arsa parası fiatına Yimpaş’a satılmış, yerine de bugünki Yimpaş Alışveriş mağazası kurulmuştur.
Valilik binasının yanıbaşına Adliye , Sivas caddesi’ne Emniyet Müdürlüğü binaları yapılmış ve yaklaşık 25-30 sonra ihtiyaca cevap veremez hale gelince yenileri inşa edilmiştir.
Hem de biri şehrin giriş,diğeri çıkış tarafına..
Yani birbirlerinden uzak bölgelere…
¨¨¨
Ve gelelim son örneklere.
Yozgat’ın şehir içi trafiği de oldukca sıkışmıştı..yoğunluğun arttığı saatlerde ise adeta kilitleniyordu.
Bu nedenle E-88 karayolunun şehir içinden geçen bölümü diğer illerde olduğu gibi kentin dışından geçirilmesi gerekiyordu.Yani,şehirlerarası trafiği,şehrin içinden çıkarıp kent trafiğini rahatlatmak için
Yozgat’a da çevre yolu yapılması kaçınılmazdı.
Ama son derece yanlış bir kararla trafik sorunu da köprülü alt geçit projesiyle çözümlenmeye çalışıldı. Kısa zamanda görüldü ki; maksat yeterince hasıl olmadığı gibi,Yozgat,tıpkı Filistin’in “Gazze” şeridi gibi ikiye bölündü. Kentin iki yakası, adeta birbirinden koparıldı.
Şimdilerde ise Yozgat Devlet Hastanesi’nin yeni binası Tapu Bölge Müdürlüğü binası gibi şehir ücra bir köşesine hem de ana yola uzak bir bölgeye kurulacakmış..
Kurulacak da peki yarın benim Yozgatlı hemşehrim acil vak’alarda hastasını zor kış şartlarında Esentepeye nasıl ulaştıracak?
Dahası Devlet hastanesi gibi,yoğun hasta trafiğinin yaşanacağı çok önemli bir sağlık kurumu niye ana yol kenarına değil de Esentepe’nin ücra bir köşesine düşünülmüştür?
Yozgat’ta geçmişten bugüne kentleşme adına sergilenen işlerin bir kısmına akıl erdirmek gerçekten zor bir durum..
¨¨¨
Günübirlik düşünmek, gelişigüzel planlamalarla günü kurtarmak..
Devletin kıt imkanlarını aynı amaç için defaetle harcamak ..Yani,25-30 sene sonra “Bu olmadı İhtiyaca yetmiyor “deyip yenisini yapmak..
Halkın en yoğun uğrak verdiği hizmet kurumlarını rastgele yerlere dağıtmak..
Ortaya koordinatsız, birbirinden kopuk ve dağınık bir bürokratik yapıyı koymak..
Arabasız, dolmuşa mahkum vatandaşa çile çektirmek..
Yeni bir hastane binasına bile uygun bir yer bulamamak..
Size yine bir şeyler ifade etmiyor mu ?
¨¨¨
Rahmetli babamın bundan 40 yıl önce Yozgat’tan söz açıldığında söylediklerini bugün gibi hatırtarım.
Hiç unutmam bana demişti ki ;
“Oğlum, eğer bir şehri her daim ileriyi görenler, şehrin 300-500 sene sonrasını düşünenler idare ederse ne ala. Aynen Kayseri gibi gelişir. Yoksa, zaman tünelinde büyük bir kasabadan öteye gidemez “
Dikkat edin,”Her daim ileriyi görenler”demişti.
Demek istemişti ki,her daim yani her zaman vizyon sahibi kişiler yönetmeli ki Yozgat şehir gibi şehir olabilsin…
Ben de diyorum ki ; Yozgat için bütün mesele, Yozgat’ın yarınını bugünden düşünmektir...
Yozgat üzerinde sorumluluk taşıyan her yöneten, her daim, Yozgat’ın yarınını bugünden düşünmelidir.
Düşünülmelidir ki; Yozgat’ın yarını da bugünden daha karışık olmasın..

OKUR YORUMLARI
almanyadan bakinca.
26.03.2011 18:23:00

Yorumunuz sayin kiraci ben yil basindan önce dört hafda yozgatin icin de kaldim önemli bir degisiklik göremede
im bizim göremedigimiz deisiklik yüzünden vekilsayisini düsürdüler birakin böyle palavralarida bu sehiri kücültenleri sizde kücültün aksi takdirde evet gibi sivilitahatsizlara desdekvermis olursunuz.

Mehmet Akyol
12.03.2011 12:04:00

Yozgatın diğer sorunları konusunda sizinle hemfikirim elbette. Ben biraz da mesleğim gereği şehrin orta yerine yapılan alt geçitten sözetmek istiyorum. Alt geçit inşaatının yeni başladığı dönemlerde İstanbuldan Yozgata gelmiştim. Çocukluğumuzun ve gençliğimizin geçtiği o koca cadde boydan boya kazılıyordu. Projenin bitmiş halini gözümde canlandırarak derin bir EYVAH çektim içimden. Bir kaç Yozgatlıya bu konuda ne düşündüğünü sorduğumda hemen tamamının bu projeden olumlu beklentiler içinde olduğunu gördüm. Birkaçına dilim döndüğünce projenin hatalarını ve Yozgattan neler götüreceğini anlatmaya çalıştım ama kimsenin anlayacağı yoktu. Daha sonra rahmetli Yalçın Bacanlının çayını içmeye gittim. İçeri girer girmez bana sitem dolu ifadelerle şunları söyledi:Aklı başında insanlar Yozgatı birer birer terkediyorsunuz. Şimdi sizler burada olsaydınız şu alt geçit işine hep beraber karşı çıkardık. Buradakiler hep alkışçı. Kimse geleceği göremiyor. YOZGATIN BAĞRINI YARIYORLAR kimseden çıt çıkmıyor demişti. Bu kadar çok vurdumduymaz tahsilli insandan sonra ilkokul mezunu Yalçın Bacanlının tepkisini hayret ve takdirle karşılamış ve üzüntüyle Yozgattan ayrılmıştım. Bu vesileyle Yalçın Bacanlıya Allahtan rahmet diliyorum.

şahin
04.03.2011 12:47:00

osman bey siz hangi yozgattan bahsediyonuz hani nerde büyüme hani gelişme bugün ankarada yapılan bir araştırmaya göre ankarda yaşayan yozgatlı sayısı 345.547 kişi olarak açıklandı bu rakama göre demekki yozgatta bir büyüme veya gelişme yok bence 2007 seçimlerinde nüfusumuz daha fazlaymışki 6 millet vekili çıkarıyoruz 2011 seçimlerinde açıklanan vekil sayısı 4 tür buda şu demek pluyo bence yozgat bırakın gelişmeyi bence halen göç veren bir şehir milleti kandırmaya çalışmayın bari

ömer faruk akyollu
01.03.2011 19:10:00

kardeşim...
yazılarını devamlı okuyorum.Aynı jenerrasyonlu, sözkonusu sorunları birlikte yaşamış bir yozgatlı olarak çok üzgünüm..

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ