GÜNDEM
Söylesem tesiri yok/ Sussam gönül razı değil/ Fuzuli
Yardımsever işadamlarını hep üzecekmiyiz ?
Yozgat Üniversite Vakfı,bundan yaklaşık 15 yıl önce Yozgat Bozok Üniversitesinin kuruluş öncesinde,kuruluş aşamasında ve kuruluşundan sonra Yozgatlılardan maddi destek toplayarak üniversitenin özellikle acil ihtiyaçlarını karşılanmasına katkıda bulunulması amacıyla oluşturulmuştu.
Mütevelli heyet başkanlığını Valilerin yürüttüğü vakıf,üniversitenin sorunlarının çözümü için bugüne kadar Yozgat’ta ve Yozgat dışında çeşitli çalışmalar,etkinlikler ve toplantılar yaptı.Ama her etkinlik hüsranla noktalandı.
Mesela,bundan 4-5 yıl önce çoğunluğunu hali vakti yerinde olan ve zengin kişilerin oluşturduğu yaklaşık 5000 küsur Yozgat’lıya “Kesenizden ne kopuyorsa” mealinde mektuplar gönderildi.Üniversiteye maddi destek istendi.
Evet,5000 küsur kişiden sadece 13 kişiden yanıt alınabildi.
Ve ne hazindir ki ,13 kişinin taahhüt ettiği yardım miktarı 5000 küsur mektubun posta masrafından az çıkmıştı.
¨¨¨
Yine yıllar önce..Çok değil..Bundan 3-5 yıl önce..
Üniversite vakfı Yozgat’ta geniş katılımlı bir toplantı düzenlemişti.
Bu toplantı sonunda İşadamı Erdoğan M.Akdağ üniversiteye bir fakülte ,Yozgat Belediye Başkanlığı lojman,Sivil toplum örgütleri de misafirhane binalarını yaptırmayı taahhüt etmişlerdi.
Akdağ,fakülte binasını tamamlamış,Belediye lojman binasını yarım bırakmış,Yozgat’taki aralarında Ticaret Odası,esnaf odası gibi kuruluşlarında bulunduğu sivil toplum örgütleri de tamamı 100 milyar liraya maledilebilecek misafirhane binasını halktan da “Bir tuğla da senden”kampanyası düzenlemelerine rağmen bitirememiş,kentte yardımseverlik adına büyük bir fiyasko örneğini sergilenmişti.Misafirhaneyi Yozgatlılar adına utanma belasına hayırsever işadamı Erdoğan Akdağ tamamlamıştı.
¨¨¨
Peki,o günlerden bugünlere Üniversiteye destek anlamında ne gibi katkılar elde edilebilmişti ?
Bu sorunun yanıtını ise Yozgat Valisi ve vakıf başkanı Amir Çiçek, geçen hafta Galata otelinde düzenlenen Yozgat Üniversite vakfı toplantısında yaptığı konuşmada vermiş bulunuyor.
Bakınız ,sayın valinin verdiği bilgilere..
O günlerden bugünlere Üniversiteye yapılan yardım katkılarına..
Vakıflar Bankası Yozgat şubesinden 240 bin YTL..
Ankara toplantısında TESKOMB’dan 100 bin YTL..
Yozgattaki ‘seher vakti spor’ ekibinden 650 YTL.
KITA taşımacılık a.ş adına işadamı Ercan Ataman’dan tam donanımlı 15 bilgisayar.
AKP Yozgat milletvekili Abdulkadir Akgül’den 6 bilgisayar..
İzmirdeki Yozgatlılar Derneğinden 4 bilgisayar..
İstanbul Yozgatlılar Derneğinden 3 bilgisayar..
Ve üniversite vakfı kayıtlarına geçmeyen, yani doğrudan rektörlüğe yapılan bazı yardımlar..
Vali beyin açıklamasından anlaşılacağı üzere, Yozgat Üniversitesine destek amacıyla hemşehrimiz Cemil Çiçek’in başkanlığında İstanbul,Ankara ve Yozgat’ta düzenlenen toplantılarda söz alıp milyarca lira yardım vaat ederek mangalda kül bırakmayan hemşehrilerimizin hesaplara yansıyan bağışları henüz banka kayıtlarına intikal etmiş gözükmüyor.
¨¨¨
Ötedenberi aklıma takılan bir soru var:
Bizim insanımız üniversitesine neden sahip çıkmıyor?
Bence Yozgatı yöneten ve Yozgat’ta sorumluluk sahibi herkesin bu sorusunun yanıtını daha doğrusu yanıtlarını irdelemesi gerekiyor.
Olayın gerekçesinde bir değil,çok neden olmalı diye düşünüyorum.
Ve şimdi sözün burasında madalyonun öbür yüzünü çevirerek mesela geçen hafta İstanbul’dan gelen hayırsever 2 işadamının plaket töreninde yaşadıklarını nakletmekte yarar görüyorum.
Yozgat Üniversitesine yardım yapanların listesinde yer alan Ercan Ataman ,yüreği Yozgat sevgisiyle dopdolu genç bir işadamıdır.
İstanbulda 300 kişiye istihdam sağlayan KITA Ulaştırma Anonim Şirketinin yönetim kurulu başkanıdır.
Yozgat’ın ilk Belediye Başkanı Hacı Hüseyinzade Bekir Ataman’ın torunu ve DP eski Yozgat milletvekillerinden Hacı Mahmut Ataman’ın da yeğenidir.
Hemşehrimiz Bakan Çiçek’in yardım çağrısı üzerine İstanbul toplantısında Yozgat üniversitesine tam donanımlı bir gurup (15) adet bilgisayar konfügirasyonunun sözünü vermiş vermiş ve bu vaadini de geciktirmeden gerçekleştirmiştir.
Bu genç işadamı, Rektörlükten davet alınca plaket törenine katılmak üzere geçen hafta Yozgata gelir. Üniversiteye desteklerini sürdürmek niyetindedir ve bu amaçla Yozgata gelir gelmez öncelikle Rektör hanımı ve İİBF Dekanını ziyaret eder.
Bana anlatılan ve ulaştırılan bilgilere göre akşam saatlerinde de plaketini almak üzere şirket genel müdürü Tuğbay Ataman’la birlikte OSB’deki otelde düzenlenen tören salonuna gider.
Ama karşılarında ne bir muhatap, ne ismine ayrılmış bir sandalye veya konuk muamelesi göreceği bir ortam, ne de kendilerine rehberlik yapacak bir protokol görevlisini bulamazlar.Gerisin geri salondan ayrılmak isterler ama bunun Bakan beye saygısızlık olarak algılanacağını düşünerek salonda kendilerine bir yer bulmaya çalışırlar..Bereket,karşılarına onları tanıyan Üniversitenin bir-iki hocası çıkar.Plaket törenine kadar konukları yalnız bırakmazlar.
Ercan Ataman,plaketini buruk duygularla alır.
Oysa, o bilemez ki, baba ocağında böylesi trajik bir ilgisizliği sadece kendisi yaşamıştır.
Daha dün, Başbakan Erdoğan’ın bir dizi açılışlar için Yozgat’a geldiği gün hayırsever işadamı Erdoğan M.Akdağa, törenlerin birinde protokolde bir sandalyeyi tahsis etmeyenler,bugün ise aynı ilgisizliği yine bir başka hayırsever işadamı Ercan Ataman’a reva görmüşlerdir.
¨¨¨
Şu bizim kentte yaşananlar ne hazin vak’alarla dolu, değil mi ?
Bir yanda Yozgat Bozok Üniversitesini sözde yaşatmak isteyenlerin yıllardanberi “yapacağız..Edeceğiz.. Destekleyeceğiz” türden demeçleri..
Diğer yanda Yozgat Bozok Üniversitesinin yaşamasını özde isteyen ve iki elin parmakları kadar az hayırsever hemşehrilerimizin gördüğü protokol nezaketsizlikleri..
Biz bu zihniyetle Bozok üniversitesinin sorunlarını nasıl çözebiliriz ve gelişmesini de kaç yılda gerçekleştirebiliriz ?
Söylermisiniz , hemşehrilerim Bozok Üniversitesini biz bu anlayışla nasıl yaşatırız ?
Tarih :
Mütevelli heyet başkanlığını Valilerin yürüttüğü vakıf,üniversitenin sorunlarının çözümü için bugüne kadar Yozgat’ta ve Yozgat dışında çeşitli çalışmalar,etkinlikler ve toplantılar yaptı.Ama her etkinlik hüsranla noktalandı.
Mesela,bundan 4-5 yıl önce çoğunluğunu hali vakti yerinde olan ve zengin kişilerin oluşturduğu yaklaşık 5000 küsur Yozgat’lıya “Kesenizden ne kopuyorsa” mealinde mektuplar gönderildi.Üniversiteye maddi destek istendi.
Evet,5000 küsur kişiden sadece 13 kişiden yanıt alınabildi.
Ve ne hazindir ki ,13 kişinin taahhüt ettiği yardım miktarı 5000 küsur mektubun posta masrafından az çıkmıştı.
¨¨¨
Yine yıllar önce..Çok değil..Bundan 3-5 yıl önce..
Üniversite vakfı Yozgat’ta geniş katılımlı bir toplantı düzenlemişti.
Bu toplantı sonunda İşadamı Erdoğan M.Akdağ üniversiteye bir fakülte ,Yozgat Belediye Başkanlığı lojman,Sivil toplum örgütleri de misafirhane binalarını yaptırmayı taahhüt etmişlerdi.
Akdağ,fakülte binasını tamamlamış,Belediye lojman binasını yarım bırakmış,Yozgat’taki aralarında Ticaret Odası,esnaf odası gibi kuruluşlarında bulunduğu sivil toplum örgütleri de tamamı 100 milyar liraya maledilebilecek misafirhane binasını halktan da “Bir tuğla da senden”kampanyası düzenlemelerine rağmen bitirememiş,kentte yardımseverlik adına büyük bir fiyasko örneğini sergilenmişti.Misafirhaneyi Yozgatlılar adına utanma belasına hayırsever işadamı Erdoğan Akdağ tamamlamıştı.
¨¨¨
Peki,o günlerden bugünlere Üniversiteye destek anlamında ne gibi katkılar elde edilebilmişti ?
Bu sorunun yanıtını ise Yozgat Valisi ve vakıf başkanı Amir Çiçek, geçen hafta Galata otelinde düzenlenen Yozgat Üniversite vakfı toplantısında yaptığı konuşmada vermiş bulunuyor.
Bakınız ,sayın valinin verdiği bilgilere..
O günlerden bugünlere Üniversiteye yapılan yardım katkılarına..
Vakıflar Bankası Yozgat şubesinden 240 bin YTL..
Ankara toplantısında TESKOMB’dan 100 bin YTL..
Yozgattaki ‘seher vakti spor’ ekibinden 650 YTL.
KITA taşımacılık a.ş adına işadamı Ercan Ataman’dan tam donanımlı 15 bilgisayar.
AKP Yozgat milletvekili Abdulkadir Akgül’den 6 bilgisayar..
İzmirdeki Yozgatlılar Derneğinden 4 bilgisayar..
İstanbul Yozgatlılar Derneğinden 3 bilgisayar..
Ve üniversite vakfı kayıtlarına geçmeyen, yani doğrudan rektörlüğe yapılan bazı yardımlar..
Vali beyin açıklamasından anlaşılacağı üzere, Yozgat Üniversitesine destek amacıyla hemşehrimiz Cemil Çiçek’in başkanlığında İstanbul,Ankara ve Yozgat’ta düzenlenen toplantılarda söz alıp milyarca lira yardım vaat ederek mangalda kül bırakmayan hemşehrilerimizin hesaplara yansıyan bağışları henüz banka kayıtlarına intikal etmiş gözükmüyor.
¨¨¨
Ötedenberi aklıma takılan bir soru var:
Bizim insanımız üniversitesine neden sahip çıkmıyor?
Bence Yozgatı yöneten ve Yozgat’ta sorumluluk sahibi herkesin bu sorusunun yanıtını daha doğrusu yanıtlarını irdelemesi gerekiyor.
Olayın gerekçesinde bir değil,çok neden olmalı diye düşünüyorum.
Ve şimdi sözün burasında madalyonun öbür yüzünü çevirerek mesela geçen hafta İstanbul’dan gelen hayırsever 2 işadamının plaket töreninde yaşadıklarını nakletmekte yarar görüyorum.
Yozgat Üniversitesine yardım yapanların listesinde yer alan Ercan Ataman ,yüreği Yozgat sevgisiyle dopdolu genç bir işadamıdır.
İstanbulda 300 kişiye istihdam sağlayan KITA Ulaştırma Anonim Şirketinin yönetim kurulu başkanıdır.
Yozgat’ın ilk Belediye Başkanı Hacı Hüseyinzade Bekir Ataman’ın torunu ve DP eski Yozgat milletvekillerinden Hacı Mahmut Ataman’ın da yeğenidir.
Hemşehrimiz Bakan Çiçek’in yardım çağrısı üzerine İstanbul toplantısında Yozgat üniversitesine tam donanımlı bir gurup (15) adet bilgisayar konfügirasyonunun sözünü vermiş vermiş ve bu vaadini de geciktirmeden gerçekleştirmiştir.
Bu genç işadamı, Rektörlükten davet alınca plaket törenine katılmak üzere geçen hafta Yozgata gelir. Üniversiteye desteklerini sürdürmek niyetindedir ve bu amaçla Yozgata gelir gelmez öncelikle Rektör hanımı ve İİBF Dekanını ziyaret eder.
Bana anlatılan ve ulaştırılan bilgilere göre akşam saatlerinde de plaketini almak üzere şirket genel müdürü Tuğbay Ataman’la birlikte OSB’deki otelde düzenlenen tören salonuna gider.
Ama karşılarında ne bir muhatap, ne ismine ayrılmış bir sandalye veya konuk muamelesi göreceği bir ortam, ne de kendilerine rehberlik yapacak bir protokol görevlisini bulamazlar.Gerisin geri salondan ayrılmak isterler ama bunun Bakan beye saygısızlık olarak algılanacağını düşünerek salonda kendilerine bir yer bulmaya çalışırlar..Bereket,karşılarına onları tanıyan Üniversitenin bir-iki hocası çıkar.Plaket törenine kadar konukları yalnız bırakmazlar.
Ercan Ataman,plaketini buruk duygularla alır.
Oysa, o bilemez ki, baba ocağında böylesi trajik bir ilgisizliği sadece kendisi yaşamıştır.
Daha dün, Başbakan Erdoğan’ın bir dizi açılışlar için Yozgat’a geldiği gün hayırsever işadamı Erdoğan M.Akdağa, törenlerin birinde protokolde bir sandalyeyi tahsis etmeyenler,bugün ise aynı ilgisizliği yine bir başka hayırsever işadamı Ercan Ataman’a reva görmüşlerdir.
¨¨¨
Şu bizim kentte yaşananlar ne hazin vak’alarla dolu, değil mi ?
Bir yanda Yozgat Bozok Üniversitesini sözde yaşatmak isteyenlerin yıllardanberi “yapacağız..Edeceğiz.. Destekleyeceğiz” türden demeçleri..
Diğer yanda Yozgat Bozok Üniversitesinin yaşamasını özde isteyen ve iki elin parmakları kadar az hayırsever hemşehrilerimizin gördüğü protokol nezaketsizlikleri..
Biz bu zihniyetle Bozok üniversitesinin sorunlarını nasıl çözebiliriz ve gelişmesini de kaç yılda gerçekleştirebiliriz ?
Söylermisiniz , hemşehrilerim Bozok Üniversitesini biz bu anlayışla nasıl yaşatırız ?
Tarih :
26.09.2008
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ
doğan can
26.09.2008 08:41:00Bozok üniversitesine hayırseverlerın vaad ettikleri konusunda yazı bekliyoruz su ana kadar nasıl bir gelisme var ve kimler ziyaret edildi gülaylar yurtiçi kargo fem dershaneleri kalme kilit gibi devleri tanıyan bir il olarak neden onların kaphısını calmakta gecikiriz kecioren belediyesi mamak belediyesi ankara ticaret ve sanayi odası yanı basımızdayken neden yardım istemeyiz meb in 12 üniversiteye vereceği fakülte yapım yardımına neden yozgatı ekletemedik vekillerimize soruyoruz bu sehir için ne yapıyorsunuz?