GÜNDEM
Söylesem tesiri yok/ Sussam gönül razı değil/ Fuzuli
YOZGATIN GÖÇ FACİASINI BEŞTEPE ÖNLER
Bugün yine GÖÇ sorunumuzu yazacağım.
Çünkü;Göç Yozgatımızın en tehlikeli,en ciddi ve en öncelikli sorunudur.
TÜİKin 28 Ocakta açıkladığı nüfus rakamlarına göre, Yozgatın Türkiyede 2015 göç şampiyonu olduğu ortaya çıktı.
Evet,hepinizin öğrendiği gibi,2015 yılında Yozgattan 13 120 hemşehrimiz daha göçüp gidince nüfusumuz da 419 440a düştü.
Eminim, önümüzdeki süreçte de Yozgatın nüfusunun nasıl seyredeceğini ve ne zaman dip yapacağını merak ediyorsunuzdur.
TÜİK,Cumhuriyetin 100.yıldönümüne rastlayan 2023 yılında Yozgatın 30,8 oranına ulaşan nüfus kayıp hızına parelel olarak nüfusumuzun 306 bine düşeceğini hesaplıyor.
Ancak, biz de gelecekteki nüfus bilgilerimize ilişkin pratik yoldan bir değerlendirme yapalım.
Fazla gerilere gitmeye gerek yok.
Ve şimdi Yozgatın son 5 yılına ilişkin göç rakamlarına bir bakalım.
5 yılda göçüp giden insanımızın sayısı 56 655..
Yozgattaki göçün yıllık ortalaması 11 331..
2023e kadar 8 yılda Yozgattan göçecek hemşehrilerimizin sayısı yaklaşık 90 648 gözüküyor..
İşte,size en iyimser hesapla Yozgatın 2023 nüfusu..
419 440 90648 = 328 798
* * *
Peki, göç faciamız önlenemezse 15 ve 25 yıl sonra Yozgatımızın nüfusu ne olacak ?diye sorarsanız,onu da üzülerek söyleyeyim.
Ak Parti iktidara geldiğinde 682 bin olan nüfusumuz 13 yılda 419 bine düştüğü gerçeğini de bir yana bırakıp,yine en iyimser kriterle hesap yaparsak Yozgatın nüfusu 15 yıl sonra yani 2030 yılında yaklaşık 250 bine, 25 yıl sonrasında ise yani 2040 yılında yaklaşık 135 bine düşecek.
Daha sonrasını da sorarsanız söylemeye inanın dilim varmıyor ama Yozgat nüfus açısından Türkiyenin en küçük ili Bayburtla kardeş olacaktır herhalde..
* * *
Şimdi de diyeceksiniz ki;
Madem göç sorunu Yozgatı içten içe kemiriyor,bitiriyor. Göçü frenlemenin bir yolu,yordamı,çaresi yokmudur ?
Elbette vardır.
Bildiğiniz gibi ,göçün nedenlerini belirlemek amacıyla çeşitli başlıklar altında Yozgatta en az 2çalıştay düzenlendi.Göçü önlemenin alternatifleri konusunda ayrıntılı raporlar hazırlandı.
Bu arada Yozgatın sorunları üzerine 45 yıldır kafa yoran bir gazeteci olarak ben de tüm ilgili ve sorumluları bilgilendirmek amacıyla göç sorunumuza ilişkin çözüm önerilerimi 2 Ocak tarihli gazetemizin Yozgatta göçü önlemenin reçetesibaşlıklı manşetinde ayrıntılarıyla anlattım.
Önerilerim Yozgat kamuoyunda ve özelikle sosyal medyada büyük ilgi gördü ve geniş yankı yarattı.
Ancak,Çalıştay raporlarını bir başka çalıştay toplantısına kadar rafa kaldıranlar,benim çözüm önerilerime de kayıtsız kaldılar.
* * *
Üzülerek ifade etmek zorundayım ki; ülkeyi yöneten bugünkü siyasi iradenin Yozgat temsilcileri,bürokratları, velhasılı tüm sorumluları bu vizyon anlayışı ile Yozgatın göç faciasını önleyemezler.
Neden mi önleyemezler.Onları da üç-beş somut örnekle anlatmaya çalışayım.
Eğer, bu garip, derbeder ve zavallı memleketin Başkentteki kudretli ,güçlü ve etkili sayın Bakanı Türkiyenin,hükümetin ve yoğun bir şekilde meşgul olduğu Türk yargısının meselelerinden fırsat bulup,kendisini her dönem parlamenter seçen yöresinin sorunlarına yeteri kadar zaman ayıramıyor ve yıllardanberi Yozgatın göç sorununu çözebilme iradesini ortaya koymuyorsa..
Eğer, Yozgatın bir diğer kudretli milletvekili ve TESKOMBun muktedir sayın genel Başkanı hiç değilse TESKOMBun imkanlarıyla Yozgatta istihdama yönelik herhangi bir projeyi hayata geçirmeyi düşünemiyor ve şimdi de seçmenlerini Yozgata her ay bir Bakan getirip müjdeler alacağız diye avutuyorsa..
Eğer, bu memleketin sayın Valisi, görev yaptığı 3,5 yıldanberi Yozgatın göç sorununa duyarsız kalması nedeniyle hiç değilse özel idarenin imkanlarıyla Yozgatta istihdama ve üretime yönelik herhangi bir projeyi hayata geçirememiş ise..Ve eğer her akşam hamiyet projesi ile yatıp,her sabah spor vadisi ile uyanıyor ve öğleden sonra da fakir kentimizin bir mahalle arasında inşa edilmekte olan ultra lux yeni hükümet binasının acilen tamamlanmasını görebilme hayali ile yaşıyorsa..
Eğer, bu kentin Yozgat merkez Belediyesinin her işten ve her şeyden anlama yeteneğine malik sayın başkanı şehrimizin en önemli ve en sıkıntılı sorunu olan otopark sorununa 2 yıldanberi çözüm arama gereğini duymuyorsa ,Milli Eğitim Müdürlüğü binası önündeki hazır otopark projesini sırf eski Belediye başkanına husumeti nedeniyle öteleyerek bir türlü başlatmak istemiyorsa ve kenti onbinlerce araç sahibi Yozgatlıya dar ediyorsa Ve ayrıca Belediyece Yozgatta üretim ve istihdama yönelik projeleri öngöremiyorsa..
Eğer, bu memleketin Sivil Toplum Örgütlerinin temsilcileri ,göç ve benzeri büyüklükteki Yozgatın temel sorunlarını izleme konusundaki geçen yıl ortaklaşa aldıkları birlikte hareket etme kararını sürdüremiyorlarsa.. Ve Yozgatın cümle işadamı, tüccarı ,esnafı hem ortaklık, hem de birbirleriyle alışveriş yapma geleneğini ve kültürünü hala bu şehirde geliştirememişse
Eğer, bu vilayetin tasarruf sahibi insanları ve zenginleri,Yozgatta istihdama yönelik yatırımlardan kaçınmak istercesine toplam 1,8 milyar Tl ( 1,8 katrılyon ) liraya ulaşan mevduatlarını bankalarda saklamaya devam ediyorsa ve memleketimizin ekonomistleri ,yerel yöneticileri ile Bozok Üniversitesinin ilgili akademisyenleri Yozgatlıların bankalardaki atıl paralarının hiç degilse bir bölümünün üretim ekonomisine kazandırılması ve istihdam projelerine yönlendirilmesi için kafa yorup tasarruf sahiplerine cazip alternatif öneriler sunamıyor ve yol gösteremiyorsa
Ve eğer, hemşehrilerimiz artık yörelerinde yaşadığı sıkıntılarından kurtulabilmek için Yozgattan kaçmak gerektiğine kendilerini şartlandırmışlarsa..
Dahası Yozgatta yaşamayı kendine kader edinmiş hemşehrilerimiz arasındaki güvensizlik ve sevgisizlik sorunu toplumumuzu bütünüyle sarıp sarmalamışsa..
İşte böylesi bir zihniyetin yönettiği ve toplumun hemen hemen her kesiminde birliktelik olgusunun bir türlü oluşturulamadığı bu memlekette altını çizerek bir kere daha söylüyorum ki;
GÖÇ FACİASI ÖN-LE-NE-MEZ..
* * *
Yozgat topraklarının sınırları içerisinde yaşamakta olan bütün hemşehrilerime göç sorunumuza ilişkin artık şu gerçeği son kez hatırlatmak istiyorum.
Hepimiz Yozgat gemisindeyiz ama ne hazindirki; bu gemi batmak üzere bir meçhule doğru su alarak yoluna devam ediyor.
Ülkeyi yönetenler, galiba Yozgatı güllük gülistanlık, gelişen, kalkınmakta ve büyümekte olan bir il sanıyorlar veya Karadenizin mavi sularında hızla yol alan sorunsuz bir gemiye benzetiyorlar..
Göç faciası konusunda 13 yıldır süregelen çaresizliğimize etkili bir çözüm bulmak zorundayız.
Yozgatın göçünü önlemenin reçetesinden sonra şimdi de tüm ilgililere çözümün adresini göstermem gerekirse göç sorunumuzu önleme iradesinin bugünkü adresi tek kelimeyle Beştepedir.
Yozgatta artık birileri Beştepede sayın Erdoğanın huzuruna çıkıp Ak Partinin orta Anadoludaki oy deposu Yozgatın tıpkı 4.evre kanser gibi ölümcül bir göç hastalığına yakalandığını ayrıntılarıyla anlatmalıdır.
Yozgatı sevdiğini bildiğimiz Cumhurbaşkanımız sayın R.Tayyip Erdoğanın Yozgatın göç faciasına seyirci kalmayacağına inanıyorum. Yeterki, Yozgattan birileri Cumhurbaşkanına Yozgatın bugününe ve yarınına dair gerçek fotoğraflarını gösterilebilsin..
* * *
Sizin de hatırlayacağınız gibi, bundan 4,5 yıl önce Van vilayetinde büyük bir deprem faciası, hemen ardından da bir göç faciası yaşanmıştı.
Van ili 2012 yılında Türkiyenin en çok göç veren yani Göç şampiyonu ili olmuştu.
Dönemin Başbakanı Sayın Erdoğan Vandaki deprem ve göç faciasına seyirci kalmamıştı.
Vanda önce yaraları sardırdı, sonra da iktidarın tüm imkanlarını kullanarak yeni bir Van şehrini oluşturdu.Orada göçün önünü kesti.
Ve Van son 2 yıldanberi göç veren değil,göç alan vilayet konumuna geldi..
Geçen yıl Vanın nüfusu 11 bin arttı.
Şimdilerde Yozgat,deprem sonrasının Vanı gibi Türkiyenin göç şampiyonu..
Demek istiyorum ki; Vanın göç faciasına uzanan devlet eli,şimdi de Türkiyenin göç şampiyonu Yozgata uzatılmalıdır.
Yozgatta göç faciasını önlemenin faturası Vana yapılan harcamalar kadar kabarık da olmaz.
Yozgat, sayın Cumhurbaşkanının şefkatine ve merhametine muhtaç haldedir.
Eğer, Erdoğan Van ve benzeri illere sahip çıktığı gibi Yozgata da sahip çıkar ve yardım elini uzatırsa ne ala..
Yoksa,Yozgatı daha doğrusu bu memlekette yaşayan her Yozgatlıyı sonu karanlık bir gelecek beklemektedir.
31 Ocak 2016
Çünkü;Göç Yozgatımızın en tehlikeli,en ciddi ve en öncelikli sorunudur.
TÜİKin 28 Ocakta açıkladığı nüfus rakamlarına göre, Yozgatın Türkiyede 2015 göç şampiyonu olduğu ortaya çıktı.
Evet,hepinizin öğrendiği gibi,2015 yılında Yozgattan 13 120 hemşehrimiz daha göçüp gidince nüfusumuz da 419 440a düştü.
Eminim, önümüzdeki süreçte de Yozgatın nüfusunun nasıl seyredeceğini ve ne zaman dip yapacağını merak ediyorsunuzdur.
TÜİK,Cumhuriyetin 100.yıldönümüne rastlayan 2023 yılında Yozgatın 30,8 oranına ulaşan nüfus kayıp hızına parelel olarak nüfusumuzun 306 bine düşeceğini hesaplıyor.
Ancak, biz de gelecekteki nüfus bilgilerimize ilişkin pratik yoldan bir değerlendirme yapalım.
Fazla gerilere gitmeye gerek yok.
Ve şimdi Yozgatın son 5 yılına ilişkin göç rakamlarına bir bakalım.
5 yılda göçüp giden insanımızın sayısı 56 655..
Yozgattaki göçün yıllık ortalaması 11 331..
2023e kadar 8 yılda Yozgattan göçecek hemşehrilerimizin sayısı yaklaşık 90 648 gözüküyor..
İşte,size en iyimser hesapla Yozgatın 2023 nüfusu..
419 440 90648 = 328 798
* * *
Peki, göç faciamız önlenemezse 15 ve 25 yıl sonra Yozgatımızın nüfusu ne olacak ?diye sorarsanız,onu da üzülerek söyleyeyim.
Ak Parti iktidara geldiğinde 682 bin olan nüfusumuz 13 yılda 419 bine düştüğü gerçeğini de bir yana bırakıp,yine en iyimser kriterle hesap yaparsak Yozgatın nüfusu 15 yıl sonra yani 2030 yılında yaklaşık 250 bine, 25 yıl sonrasında ise yani 2040 yılında yaklaşık 135 bine düşecek.
Daha sonrasını da sorarsanız söylemeye inanın dilim varmıyor ama Yozgat nüfus açısından Türkiyenin en küçük ili Bayburtla kardeş olacaktır herhalde..
* * *
Şimdi de diyeceksiniz ki;
Madem göç sorunu Yozgatı içten içe kemiriyor,bitiriyor. Göçü frenlemenin bir yolu,yordamı,çaresi yokmudur ?
Elbette vardır.
Bildiğiniz gibi ,göçün nedenlerini belirlemek amacıyla çeşitli başlıklar altında Yozgatta en az 2çalıştay düzenlendi.Göçü önlemenin alternatifleri konusunda ayrıntılı raporlar hazırlandı.
Bu arada Yozgatın sorunları üzerine 45 yıldır kafa yoran bir gazeteci olarak ben de tüm ilgili ve sorumluları bilgilendirmek amacıyla göç sorunumuza ilişkin çözüm önerilerimi 2 Ocak tarihli gazetemizin Yozgatta göçü önlemenin reçetesibaşlıklı manşetinde ayrıntılarıyla anlattım.
Önerilerim Yozgat kamuoyunda ve özelikle sosyal medyada büyük ilgi gördü ve geniş yankı yarattı.
Ancak,Çalıştay raporlarını bir başka çalıştay toplantısına kadar rafa kaldıranlar,benim çözüm önerilerime de kayıtsız kaldılar.
* * *
Üzülerek ifade etmek zorundayım ki; ülkeyi yöneten bugünkü siyasi iradenin Yozgat temsilcileri,bürokratları, velhasılı tüm sorumluları bu vizyon anlayışı ile Yozgatın göç faciasını önleyemezler.
Neden mi önleyemezler.Onları da üç-beş somut örnekle anlatmaya çalışayım.
Eğer, bu garip, derbeder ve zavallı memleketin Başkentteki kudretli ,güçlü ve etkili sayın Bakanı Türkiyenin,hükümetin ve yoğun bir şekilde meşgul olduğu Türk yargısının meselelerinden fırsat bulup,kendisini her dönem parlamenter seçen yöresinin sorunlarına yeteri kadar zaman ayıramıyor ve yıllardanberi Yozgatın göç sorununu çözebilme iradesini ortaya koymuyorsa..
Eğer, Yozgatın bir diğer kudretli milletvekili ve TESKOMBun muktedir sayın genel Başkanı hiç değilse TESKOMBun imkanlarıyla Yozgatta istihdama yönelik herhangi bir projeyi hayata geçirmeyi düşünemiyor ve şimdi de seçmenlerini Yozgata her ay bir Bakan getirip müjdeler alacağız diye avutuyorsa..
Eğer, bu memleketin sayın Valisi, görev yaptığı 3,5 yıldanberi Yozgatın göç sorununa duyarsız kalması nedeniyle hiç değilse özel idarenin imkanlarıyla Yozgatta istihdama ve üretime yönelik herhangi bir projeyi hayata geçirememiş ise..Ve eğer her akşam hamiyet projesi ile yatıp,her sabah spor vadisi ile uyanıyor ve öğleden sonra da fakir kentimizin bir mahalle arasında inşa edilmekte olan ultra lux yeni hükümet binasının acilen tamamlanmasını görebilme hayali ile yaşıyorsa..
Eğer, bu kentin Yozgat merkez Belediyesinin her işten ve her şeyden anlama yeteneğine malik sayın başkanı şehrimizin en önemli ve en sıkıntılı sorunu olan otopark sorununa 2 yıldanberi çözüm arama gereğini duymuyorsa ,Milli Eğitim Müdürlüğü binası önündeki hazır otopark projesini sırf eski Belediye başkanına husumeti nedeniyle öteleyerek bir türlü başlatmak istemiyorsa ve kenti onbinlerce araç sahibi Yozgatlıya dar ediyorsa Ve ayrıca Belediyece Yozgatta üretim ve istihdama yönelik projeleri öngöremiyorsa..
Eğer, bu memleketin Sivil Toplum Örgütlerinin temsilcileri ,göç ve benzeri büyüklükteki Yozgatın temel sorunlarını izleme konusundaki geçen yıl ortaklaşa aldıkları birlikte hareket etme kararını sürdüremiyorlarsa.. Ve Yozgatın cümle işadamı, tüccarı ,esnafı hem ortaklık, hem de birbirleriyle alışveriş yapma geleneğini ve kültürünü hala bu şehirde geliştirememişse
Eğer, bu vilayetin tasarruf sahibi insanları ve zenginleri,Yozgatta istihdama yönelik yatırımlardan kaçınmak istercesine toplam 1,8 milyar Tl ( 1,8 katrılyon ) liraya ulaşan mevduatlarını bankalarda saklamaya devam ediyorsa ve memleketimizin ekonomistleri ,yerel yöneticileri ile Bozok Üniversitesinin ilgili akademisyenleri Yozgatlıların bankalardaki atıl paralarının hiç degilse bir bölümünün üretim ekonomisine kazandırılması ve istihdam projelerine yönlendirilmesi için kafa yorup tasarruf sahiplerine cazip alternatif öneriler sunamıyor ve yol gösteremiyorsa
Ve eğer, hemşehrilerimiz artık yörelerinde yaşadığı sıkıntılarından kurtulabilmek için Yozgattan kaçmak gerektiğine kendilerini şartlandırmışlarsa..
Dahası Yozgatta yaşamayı kendine kader edinmiş hemşehrilerimiz arasındaki güvensizlik ve sevgisizlik sorunu toplumumuzu bütünüyle sarıp sarmalamışsa..
İşte böylesi bir zihniyetin yönettiği ve toplumun hemen hemen her kesiminde birliktelik olgusunun bir türlü oluşturulamadığı bu memlekette altını çizerek bir kere daha söylüyorum ki;
GÖÇ FACİASI ÖN-LE-NE-MEZ..
* * *
Yozgat topraklarının sınırları içerisinde yaşamakta olan bütün hemşehrilerime göç sorunumuza ilişkin artık şu gerçeği son kez hatırlatmak istiyorum.
Hepimiz Yozgat gemisindeyiz ama ne hazindirki; bu gemi batmak üzere bir meçhule doğru su alarak yoluna devam ediyor.
Ülkeyi yönetenler, galiba Yozgatı güllük gülistanlık, gelişen, kalkınmakta ve büyümekte olan bir il sanıyorlar veya Karadenizin mavi sularında hızla yol alan sorunsuz bir gemiye benzetiyorlar..
Göç faciası konusunda 13 yıldır süregelen çaresizliğimize etkili bir çözüm bulmak zorundayız.
Yozgatın göçünü önlemenin reçetesinden sonra şimdi de tüm ilgililere çözümün adresini göstermem gerekirse göç sorunumuzu önleme iradesinin bugünkü adresi tek kelimeyle Beştepedir.
Yozgatta artık birileri Beştepede sayın Erdoğanın huzuruna çıkıp Ak Partinin orta Anadoludaki oy deposu Yozgatın tıpkı 4.evre kanser gibi ölümcül bir göç hastalığına yakalandığını ayrıntılarıyla anlatmalıdır.
Yozgatı sevdiğini bildiğimiz Cumhurbaşkanımız sayın R.Tayyip Erdoğanın Yozgatın göç faciasına seyirci kalmayacağına inanıyorum. Yeterki, Yozgattan birileri Cumhurbaşkanına Yozgatın bugününe ve yarınına dair gerçek fotoğraflarını gösterilebilsin..
* * *
Sizin de hatırlayacağınız gibi, bundan 4,5 yıl önce Van vilayetinde büyük bir deprem faciası, hemen ardından da bir göç faciası yaşanmıştı.
Van ili 2012 yılında Türkiyenin en çok göç veren yani Göç şampiyonu ili olmuştu.
Dönemin Başbakanı Sayın Erdoğan Vandaki deprem ve göç faciasına seyirci kalmamıştı.
Vanda önce yaraları sardırdı, sonra da iktidarın tüm imkanlarını kullanarak yeni bir Van şehrini oluşturdu.Orada göçün önünü kesti.
Ve Van son 2 yıldanberi göç veren değil,göç alan vilayet konumuna geldi..
Geçen yıl Vanın nüfusu 11 bin arttı.
Şimdilerde Yozgat,deprem sonrasının Vanı gibi Türkiyenin göç şampiyonu..
Demek istiyorum ki; Vanın göç faciasına uzanan devlet eli,şimdi de Türkiyenin göç şampiyonu Yozgata uzatılmalıdır.
Yozgatta göç faciasını önlemenin faturası Vana yapılan harcamalar kadar kabarık da olmaz.
Yozgat, sayın Cumhurbaşkanının şefkatine ve merhametine muhtaç haldedir.
Eğer, Erdoğan Van ve benzeri illere sahip çıktığı gibi Yozgata da sahip çıkar ve yardım elini uzatırsa ne ala..
Yoksa,Yozgatı daha doğrusu bu memlekette yaşayan her Yozgatlıyı sonu karanlık bir gelecek beklemektedir.
31 Ocak 2016
31.01.2016
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ
YOZGAT'IN SÖZÜ
11.02.2016 15:12:00Değerli Osman ağabeyimiz,yazılarınızı büyük bir zevkle ve özenle okuyup takip ediyorum.Yozgat için göçün önlenmesindeki tespitlerinizin bazı kısımlarına katılmamakla beraber geneline aynen katılıyorum.
Yozgat'ta ki göç sayısında bir yanlış hesaplama olduğu kanısındayım.Zira;2002 yılında nüfusun 682.000,2015 te ise 419.440 olduğu gerçeği ile yapılan hesaplama yanlış olduğu düşüncesindeyim.Çünkü 2002 den 2015 sonuna kadar olan canlı doğumlar hesap edilerek hareket edilmesi halinde GÖÇ'ün daha fazla olacağı görülmektedir.
Bir yerin kalkınmışlığının göstergesi o yörenin nüfus yoğunluğu ile doğru orantılıdır.Nüfus artıyorsa gelişmekte,eksiliyor veya yerinde sayıyorsa geri kalmaktadır.
Çözüm yollarına gelince;aklın yolu birdir.Kalkınmak,göçü önlemek için istihdama yönelik yatırımların artırılması,bu yatırımlar için verilen kredilerin yerinde kullanılıp kullanılmadığının takip edilmesi,eldeki malzemeyeyi iyi okuyup ona göre hareket edilmesi,yörenin kültürel,eğitim,gelenek,görenek,sosya-ekonomik durumunun,iklim,coğrafi yapısı,tarım arazisi,baraj ve göletler vb.mevcut durumların gözönünde bulundurulması,hepsinden önemlisi eğitimin kalitesinin artırılması ayrı bir özellik arzetmektedir.
Çalışmalarınızın ve başarılarınızın devamını,sevgi yolunuzun açık olmasını diler saygılarımı sunarım.
süleyman erdem
01.02.2016 14:30:00Hala aynı yerde patinaj çekiyoruz.
Hatta buna patinaj bile diyemezsiniz.
Patinaj bile daha iyi , uygun adım yerinde saymak bu bile iyi.
Aynı mehter adımı gibi bir ileri iki geri gidiyoruz.
Uçak düşüyor artık. Ehil pilotlar tarafından yönetilmeyen uçakta olan, yine gariban yolculara oluyor.Siz bu saatten sonra pilotda değiştirseniz, rotada değiştirseniz çakılıyoruz işte.......
Yozgat marka şehir olur mu?
Yozgat 12 yıllık AKP iktidarında,evladının bir BABA'ya veremeyeceği desteğe,sevgiye ve muhabbete rağmen,resmen iktidarın kulu,kölesi olmuştur.İktidarı neredeyse karşılıksız desteklemiştir.Fakat MARKA şehir olacağız söylemleri yaygara ve palavradan ibaret kalmıştır.
Bence YOZGAT bu zaman dilimi içerisinde MARKA şehir olamadı.Fakat seksenbir vilayet içerisinde (Doğu ve Günaydoğunun dünkü mezraları dahil)ARKA şehir pekalada oldu.12 yılda en fazla GÖÇ VEREN ve KÜÇÜLEN VİLAYET olarak TÜRKİYE tarihine geçti.(TUIK verilerine göre TUIK bu iktidara bağlı bir kurum vallahi ben söylemiyorum.Onlar söylüyor.)
süleyman erdem -- 03.09.2014 17:14