Osman Hakan KİRACI

GÜNDEM

Söylesem tesiri yok/ Sussam gönül razı değil/ Fuzuli

Yozgat zenginlerinin ‘üniversite’ sınavı

Üniversitenin ne kadar önemli bir kurum olduğunu burada uzun uzadıya tekrar anlatmama bilmem gerek var mı ?

Üniversite demek tek cümleyle bir il için ‘gelişim’ demektedir.

Yozgat, bugüne değin söylendiği ve hedeflendiği gibi gelişemedi.

Rektör hanım Prof.Dr. sayın İnci Varinli’nin vurguladığı gibi,Yozgat milenyum çağında gelişecek ve kalkınacaksa hiç şüphe yok ki; üniversitesi ile birlikte gelişecektir.

Bu açıdan baktığımızda Bozok Üniversitesinin konumu Yozgat’ın çok yönlü gelişimi açısından son derece hayati bir önem taşımaktadır.

O halde Bozok Üniversitesinin ihtiyaçlarının ve sorunlarının süratle çözümlenmesi şarttır.

¨ ¨ ¨

Bozok üniversitesinin çözüm bekleyen acil ihtiyaçlarına baktığımızda. Tıp, Ziraat ve Eğitim fakülteleri ile kuruluşu Eğitim fakültesiyle birlikte onaylanan 4 yıllık Turizm ve Otelcilik yüksek okulu ve de Beden Eğitimi ve Spor yüksek okulunun binaları yoktur. Ayrıca Araştırma enstitüsüne ve eski fakültelere de ek bina istenmekte ,tüm yatırımlar için global 80 trilyon tl. gerekmektedir.

Turizm ve Otelcilik ile Beden Eğitim ve Spor yüksek okulları 4 yıllık olmaları nedeniyle birer fakülte ayarındaki okullardır.

Yozgat Bozok Üniversitesinin ilk aşamada acilen 6 fakültenin binalarına ihtiyacı bulunmaktadır.

Tıp fakültesinin tüm binalarını kompleks halinde İstanbuldaki hayırsever hemşehrilerimizden Gülaylar Altın group icra kurulu başkanı Mehmet Gülay,Ziraat Fakültesi binasını Permak group başkanı Selim Uyar, Eğitim Fakültesi binasını muhtemelen Arıkan Holding başkanı İbrahim Arıkan, Turizm ve Otelcilik yüksek okulu binasını da muhtemelen İstanbuldaki 10 işadamı yaptıracaktır.

İşadamlarımızın yaptıracağı binaların toplam bedeli 40 trilyon tl.dolayındadır.

Eğer, İstanbuldaki bu hayırsever işadamlarımız Üniversiteye destek projelerinden vazgeçmezse geriye Beden Eğitimi ve Spor Yüksek okulu binası ile 2 eski fakülteye ek binalar, Araştırma Enstitüsü ve kampus alanına projelendirilen diğer bina ve ünitelerin yapımı kalmaktadır. Diğer yatırımlar için ihtiyaç duyulan rakam 40 trilyon lira civarındadır.

¨ ¨ ¨

Bozok Üniversitesine 40 trilyon YTL ( 40 milyon ytl ) daha sağlanabilir mi ?

Bence rahatlıkla sağlanabilir.

Yozgat’ta yaşayıp Yozgat’ta para kazanan zenginlerimiz, çoğunluğu Başkentte oturan hayırsever işadamlarımız ve diğer büyük kentlerdeki varlıklı hemşehrilerimiz, eğer İstanbuldaki işadamlarımız gibi,duyarlılık gösterirlerse bence sorun kolaylıkla çözümlenecektir.

Ve çözümlenmelidir de..

Hiç düşündünüz mü ?

“Uzun yıllar İstanbulda yaşamakta olan işadamlarımızdan bir Mehmet Gülay’ın, bir Selim Uyar’ın, bir İbrahim Arıkan’ın ve bir Ercan Ataman’ın halen Yozgat’la ilişkileri hangi boyuttadır” diye..

Yozgat Üniversitesine büyük çapta destek vaadinde bulunan İstanbuldaki hemşehrilerimizin Yozgat’la ciddi ilişkilerinin kaldığını sanmıyorum. Çoğunun Yozgat’ta ecdadının mezarları var. Onlar her şeyleriyle İstanbullu olmuşlar artık.

Ama öbür yanda Ankarada oturup halen Yozgatta ticari ilişkilerini kesmeyerek baba topraklarından hasılat edinen ve de Yozgat’ta yaşayıp büyük paralar kazanan nice işadamlarımız,nice gizli zenginlerimiz var değil mi ?

Deniliyor ki;Yozgat fakir bir kent..Kimsede para yok.

Doğrudur, insanlarının önemli bir kısmının zekata muhtaç ve yeşil kartlı olduğu BİLDİK YOZGAT fakir bir vilayettir.

Bilinen ve yıllar yılı hep dillendirilen mevcut Yozgat’ın ekonomi profili böyledir.

Ama ya ÖTEKİ YOZGAT…

Yani, yastık altı serveti,banka mevduatları hayli yüklü olan ÖTEKİ YOZGAT’ın zenginliği kayda değer hacımdadır.

Hele son 5 – 6 yılda bu iktidarın ürettiği Yozgat’ın adı henüz piyasalarda ünlenmemiş yeni ekonomi baronları görmezlikten gelinebilir mi ?

¨ ¨ ¨

Yozgat’ta bundan 20-25 yıl önce piyasadan sıcak para çekildikce banka şubeleri birer birer kapanıyordu.

Şimdilerde kapanan banka şubeleri yenileriyle birlikte birer birer tekrar hizmete giriyor.

Herkes şunu iyi bilmelidir ki bankalar, paranın olduğu yere tezgah kurarlar.

Türkiye Bankalar Birliğinin 2006 yılı istatistiki rakamlarına göre,Yozgatlının 549 Trilyon Tl mevduatı, 508 trilyonu da ( 391 milyon ABD doları ) olmak üzere bankalarda toplam 1 katrilyon 57 trilyon Tl ( 1 milyar 57 milyon YTL ) mevduatı bulunmaktadır.

Anladınız değil mi Bankaların Yozgata koşar adım neden geldiğini..

Benim söylemeye çalıştığım realite ise şu..

ÖTEKİ YOZGAT’ın yastık altı birikimleri ve gayrimenkulleri hariç sadece banka kasalarında 1 katrilyonu aşkın mevduatı varsa bu demektir ki Yozgat’ın zengini de ,parası da çoktur.

Ben derim ki; Yozgat’lılığı nüfus cüzdanında ve Yozgatta da baba mezarından ibaret bulunan İstanbuldaki hayırsever işadamlarımız eğer Yozgat Bozok Üniversitesine 40 Trilyon liraya yakın yatırım desteğinde bulunuyorsa Başkentteki Yozgat’la ticari ilintili hemşehrilerimiz ile Yozgatta yaşayıp Yozgatta kazanan zenginlerimizin de üniversiteye yardım konusunda daha fazla katkı sağlamaları gerekir.

Üniversitemize destek sınavının ilk basamağında Yozgat Üniversitesinin ihtiyacının giderilmesine katkı sağlayan İstanbuldaki değerli işadamı hemşehrilerimiz bu sınavda göz doldurmuşlardır.Yozgat tarihi onları mutlaka hayırla yadedecektir.

Üniversitemize destek sınavının ikincisi önümüzdeki günlerde Başkentte üçüncüsü de Yozgat’ta yapılacaktır.

Her ne kadar Ankarada ikamet ediyor olsalar da bir şekilde Yozgat’tan yararlananlar.

Her seçim dönemi Yozgatlıya umut vaadeden,seçilme uğruna milyarlar harcayan varlıklı Yozgat sevdalısı politikacı hemşehrilerimiz..

Tığ teber girdikleri TBMM’den parlamenterlik görevi sona erdikten sonra trilyoner olarak ayrılan Yozgat temsilcilerimiz.

Yozgatta kazandıklarıyla Başkentte servetlerine servet katan ekonomi baronlarımız..

Ve hepsinden önemlisi Yozgat’ta yaşayıp Yozgat’ta kazanan etkili ve etiketli Yozgat milliyetçisi hemşehrilerimiz.

Yakında Ankarada ve Yozgatta yapılacak üniversiteye destek sınavları sizleri bekliyor.

Yozgatseverliğinizin doğal sonucu Yozgat üniversitesine sahip çıkacağınızı umut ederek hepinize bu sınavda başarılar diliyorum.





Başer - Erdemir’le yüzleşmeli



Hatırlayacağınız gibi, bundan yaklaşık 1 ay önce yerel TV’den ve 2 kez de gazetemizden bir çağrıda bulunan Yozgat eski Belediye Başkanı Mehmet Erdemir, şimdiki Belediye Başkanı Yusuf Başer’i halkın huzurunda yüzleşmek üzere TV’de hesaplaşmaya davet etmiş ve ‘Hodri meydan’ demişti.

Erdemir, son kez bizim gazetemizden yaptığı “Hodri Meydan” çağrısında ise Başeri hem suçlamış,hem de iddialı laflar sarfetmişti.

“Yusuf Başerde benim karşıma çıkacak ne bilgi,ne de yürek var.O yaptığı yanlışları biliyor.O susmak zorunda..Sükut ikrardan gelir” diyen Erdemir ardından da Yozgat belediyesinde son 3,5 yılda gerçekleştirilen icraatların vatandaşın huzurunda tartışılması gerektiğinin altını çizmişti.

Başer’in eski başkanın bu ağır suçlama ve tahriki karşısında halkın huzuruna çıkıp kozunu paylaşmak zorunda kalacağını düşünmüştüm.

Ama Başer, Erdemir’in eleştirilerini yanıtlayamadı,minderden kaçtığı gibi,TV’de hem de halkın huzurunda hesaplaşmaktan kaçınma gerekçesini de açıklayamadı.

Sadece önceki gün Boğazlıyanda parti ziyaretinde yapılan sohbet sırasında sorulan sorulara karşılık bu konuda bir şeyler söyleyebildiğini öğrendik. Başer, Erdemir’in kendisini gündemde tutmak için ‘hodri meydan’dediğini dile getirmiş ve eklemiş;

“Ama artık halkımız her şeyi biliyor ve görüyor.”

Oysa, Yozgat’ta hem geçmişte, hem de günümüzde Belediye icraatlarıyla ilgili olarak halkın bilmediği çok şey var.

Erdemir’in Yozgat Belediyesindeki hizmet süresi yaklaşık 13 yıldır. Başer’in hizmet süresi ise 3,5 yıldır.Üstelik,ağır bir borç faturası devraldığı için kamuoyuna da önemli bir mazeret sunabilmektedir.

Ne Erdemir’in 13 yılı,ne de Başer’in 3,5 yılı doğru dürüst masaya yatırılmadı.

Aslında her ikisine de halkın yönelteceği çok soruların olduğunu biliyorum.

3,5 yıl gibi kısa zamanda görev yapan bir Belediye Başkanının,13 yıllık başkana söyleyeceği çok şey, eleştireceği çok konu olmalıdır.

Hizmet sürelerine ve Başer’in Erdemir hakkında özellikle kapalı kapılar ardında yaptığı eleştirilere bakılırsa mindere koşa koşa çıkması gerekirdi.

Yozgat Belediyesinin AKP’li döneminde gördükki; Yusuf Başer,meydanı boş bulduğunda ya da Belediye mevzuatını bilmeyenlerin karşısısında bülbül gibi konuşuyor.

Ama işi bilenlerin karşısısında dut yemiş bülbül gibi susuyor veya köşe bucak kaçıyor.

Eğer, Başer’in sükutu ikrar değilse Erdemir’le TV’da mutlaka yüzleşmelidir.

Yozgat halkı,kimin doğruyu,kimin yanlışı söylediği artık bilmek istiyor.

Yozgat Belediyesinde kimin yolsuz, haksız, kanunsuz, usulsüz iş yaptığını ve kimin Belediyeyi yani halkı zarara uğrattığını öğrenmek Yozgatlı’nın en doğal hakkıdır.

Yozgat halkının hakemliğine güvenmek gerekir.

Erdemir - Başer döneminin Belediye icraatlarının mevzuatı bilen iki başkan tarafından bizzat tartışılması halinde Belediye ile ilgili karanlıkta kalan bazı konular mutlaka aydınlığa kavuşacaktır.

Ve Yusuf Başer eğer…

Minderden kaçmaya devam ederse..

Erdemir’in suçlamalarını kabul etmiş olacaktır.



Tarih : 16.04.2008
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ