Koronavirüsten korunma tedbirleri arasında yer alan maskeye halkın bir bölümünün “erkeklik” ve “korkaklık” üzerinden çok farklı baktığını burada daha önce yazmıştım.
Bu yazıdan hareketle maske üzerinden çevrede daha fazla gözlem yapmaya, halkın davranışlarını izlemeye ve basını takibe başladım.
Duyarlı insanların topluca bulunulan mekânlarda maske takılmasına yönelik uyarılarının “Anadolu’nun bıçkın delikanlıları” tarafından “artistlik” olarak adlandırıldığı ve uyarıların kavga sebebi sayıldığı durumlarla karşılaştım.
Güzel konuşana “edebiyat yapma”, ümit ve iyimserlik verene “masal anlatma”, kelime dağarcığını zengin tutana “lügat parçalama”, yaşlı kimseye “müzelik”, geleceğe dair hayal kurana veya proje yapana “hayalperest” denilen küçümseme dili, rol yapmayı gerektiren sanat alanlarından esinlenerek “artistlik yapmak” argosunu üretti.
Özellikle “artist” sözü; argoda daha doğrusu kavgada olağanla, sıradanla, alışılmışla uyumsuzluk gösteren söz, davranış, giyim veya tutumu olanlara “küfür” veya “hakaret” gibi söylenir oldu.
Edebiyattan, masaldan, lügatten, müzeden, hayalden sonra rol yapma üzerine kurulu sanatların da bu şekilde küçümsenmesi incelenmesi gereken ayrı bir konu ama öldürücü bir virüsten korunma uyarısını “artistlik” olarak niteleme umursamazlığını acaba gene getirip "bize bir şey olmaz" öz güven patlamasıyla “erkekliğe” mi bağlıyorlar?
Toplu taşıma araçlarında ve diğer ortak mekânlarda maske takmayanları “lütfen maskenizi takınız” diye uyaranlara “artistlik yapma” diye karşılık verenler, maske takmayı, olağan, sıradan veya alışılmış giyim tarzına uymayan kıyafetleriyle “caka satanlar” olarak mı görüyorlar acaba?
Böyle giderse "vay hâlimize" dedirten bu davranışlarımızla korkarım hastalarımıza ve kayıplarımıza “bir derdim vardı bin bir oldu” diye daha çok yanarız.
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ