Bozok üniversitesinin şansı

Kendisini tanımıyorum ama, “Bozok Üniversitesine Destek Kampanyasındaki” yapıcı rolü için Rektör sayın Varinli’yi kutluyorum. Anadolu’da yeni kurulan kimi üniversitelerdeki rektörlerin ilin siyasileri, yerel yöneticileri veya valileri ile çok sağlıklı ilişkiler kuramadıkları ve bunun sonucu olarak özlenen gelişmelerin yaşanamadığına tanık oluyorum. Sayın Varinli’nin her şeyden önce, üniversitesini geliştirmek isteyen bir rektör olarak, Vali, Belediye Başkanı ve Milletvekili ile bir araya gelerek, birlik ve beraberlik havası yaratması, bunun da üstüne çıkarak Yozgatlılarla ve Yozgat’ın diğer yöneticileriyle aynı heyecanı taşıması önemlidir ve bu durum Bozok Üniversitesi için bir şanstır.
Öte yandan Vali sayın Amir Çiçek, Belediye Başkanı sayın Yusuf Başer ve Yozgat Milletvekili sayın Mehmet Çiçek’in Bozok Üniversitesi için çaba harcamaları, sayın rektör ile birlikte hareket ederek, yeni kurulmuş bir üniversitenin karşılaşması doğal olan sorunlarına çözüm aramaları da başarılı bir yönetim sergilemek isteyen sayın rektör için bir şanstır.
Halkının büyük çoğunluğu “bir lokma bir hırka” yaşayan Yozgat’ın 1980’li yıllardan beri inatla, inançla ve sabırla 2007 yılına kadar üniversiteyi inşa etmek için çalışması önemlidir. Yozgat halkı üniversitenin kurulması için gerek siyasi gerek idari gerekse ekonomik çevrelerde her türlü çabayı harcamıştır. Bunlar arasında Erdoğan M. Akdağ gibi bir hayırseverin öncülük etmesiyle açılan fakülteleri unutmamak gerek. Azı olan azından çoğu olan çoğundan vererek ama candan ve gönülden vererek “Bozok Yaylası”ndan “Bozok Üniversitesi”ni çıkardılar. Hem il hem üniversite yöneticileri için böylesine azimli ve verici bir halka hizmet etmek de bir şanstır.

Bozok Üniversitesi için İstanbul’da başlatılan destek çağrısının hedefine ulaştığı, vaat edilen veya sağlanan yardımlardan anlaşılmaktadır. Bunun ikinci etabının Ankara olduğunu öğreniyoruz. İnanıyorum ki Ankara’dan da üniversite için önemli bir kaynak sağlanacaktır. Başbakan Yardımcısı sayın Cemil Çiçek’in de katılımıyla Ankara toplantısının başarılı geçeceğine inanıyorum. Bu toplantıda da Bozok Üniversitesi’nin acil gereksinimlerini karşılayacak bir miktarın elde edileceğini umuyorum.
Yozgat’ın göç vermesi, ciddi bir sorundur ama göçen Yozgatlıların dışarıda sağladığı başarıların Yozgat’a yardım olarak geri dönmesi, göçün not edilmesi gereken bir başka yönüdür. Bu durumda demeliyiz ki, Yozgat’tan göçün dışarıda başarılar kazanan bir işadamı grubunun yetişmesine katkı vermesi de Yozgat için bir şanstır.

Yozgat, Ankara’ya yakın bir kent. Yakında hizmete girecek hızlı tren sayesinde Ankara-Yozgat arası bir saate kadar düşecek. Bu Ankara’daki bilim insanlarının Yozgat’ta da çalışması imkanını doğuracaktır. Kurucu üniversite Erciyes’in imkanlarıyla doğan Bozok’un Gazi, Hacettepe, Ankara, ODTÜ gibi üniversitelerle yakın temasa geçebilecek bir banliyö kentinde kurulması kuşkusuz böyle bir konuma sahip olmayanlara göre Bozok’u daha avantajlı hale getirmektedir. Yozgat’a gelen ve gelecek olan öğretim üye ve yardımcılarına iyi bir sosyo-kültürel ortam, iyi bir iş ortamı iyi bir yaşam kalitesi sağlamak, Yozgatlıların hedefleri arasında olmalıdır. Unutmayalım ki “bilim ve sanat itibar görmediği yerden göçer”. Bozok Üniversitesinin çalkantılardan ve dedikodulardan uzak huzurlu bir yönetime ve öğretim üyesi kadrosuna sahip olması hem Yozgat, hem üniversite hem de öğrenciler için bir şanstır.

Atalarımız “sabırla koruk helva olur” demişler. Yeni kurulmuş bir üniversitenin, kurumlaşma sorunlarının çok olacağını tahmin ediyorum ama bunların zamanla aşılacağına inanıyorum. Yeter ki üniversiteyi kalkındırmak, nitelikli öğretim üyeleriyle bilim yapılabilir hale getirmek için bu ahenkli, uyumlu çalışma kültürü sürsün. Üniversitenin bana göre en önemli şansı budur.

Tarih : 16.04.2008