Prof. Dr. M.Öcal Oğuz

BOZOK YAZILARI

Noel Baba ve Nasreddin Hoca

Çağdaş kent kültürünü geleneksel unsurlarla inşa edemeyen Türkiye’nin her yılın başında Internet sayfalarına düşen bir tartışması vardır. Tartışmanın kahramanları Noel Baba ve Nasreddin Hoca’dır.  Cümleler genellikle Onların Noel Baba’sı varsa bizim de Nasreddin Hoca’mız var diye başlar ve ikisi arasındaki farklar üzerinde inceden inceye durulur ve sonuçta Nasreddin Hoca’nın üstünlüğü vurgulanır.  


Bu tartışmanın arkasında yılbaşı kutlamalarına ve Noel Baba’ya karşı bir eleştiri vardır. Hatta bazı gruplar bu nedenle 31 Aralık gecesini Mekke’nin Fethi Yıldönümü olarak kutlamayı tercih ederler. Hangi günün nasıl kutlanacağına kutlayanlar karar verirler diyerek, Fetih Günü kutlamalarını dışarıda tutsak bile,  Noel Baba ile Nasreddin Hoca üzerinden yürütülen tartışmanın içine girmemek, bir kültür bilimci olarak alanımıza ilgisizlik olarak yorumlanabilir. O nedenle bu tartışmayı biraz irdelemek istiyorum.


Bu tartışmada Noel Baba gibi sakallı ve yaşlı bir tipin karşısına, hemencecik Nasreddin Hoca’nın çıkarılması, Hoca’nın kültürümüz içindeki popülerliğini, tanınırlığını göstermesi bakımından olumludur. Hoca’nın sakalı, yaşı ve tipi Noel Baba’ya karşı bir yerli kurtarıcı olarak görünse de içerikte ciddi sorunlar vardır. Öncelikle Noel Baba, ren geyiklerinin çektiği kızağıyla, uçabilen, aynı anda birden çok yerde görülebilen bir mitolojik varlıktır. Buna karşılık Nasreddin Hoca, bütün hayatını Sivrihisar-Akşehir arasında ve karakaçanı üzerine  geçirmiş bir dünyevi varlıktır.


Her ne kadar tüketim toplumunun yaratıcıları, satın alınmayanı Noel Baba’ya dağıttırmasa da, onun görülen ve algılanan yönü hediye veren olmasıdır. Nasreddin Hoca ise, eşeği sırtında pazara giderken düdük sipariş eden çocuklardan parayı verene düdük getirmek suretiyle, geleceğe yönelik hiçbir umut bırakmaz.


Bu nedenle de Nasreddin Hoca belki bu yıl buradan geçer ve bana da hediye getirir diye  kimse hayâle kapılmaz ve çam süslemek, pencereye merdiven koymak gibi uygulamalar yapmaz. Yani Nasreddin Hoca, bir mitoloji ve ritüel kahramanı olarak  düşünülmez.


Noel Baba etrafında oluşan uygulamalara baktığımız zaman, insan ne kadar kentli, ne kadar çağdaş ne kadar pozitivist olursa olsun, kimi uygulamalar, ritüeller, inanışlar etrafında umutlar yeşertmeyi seviyor ve bunlarla belki de bir yıl boyunca çok güvendiği aklının ve deneysel bilgi alanının dışına çıkmak istiyor.  O zaman da karşısına, çağdaş kent kurgucularının oluşturduğu inanışlar ve uygulamalar çıkıyor. Kimi bu uygulamalara teslim oluyor, kimi reddedip bambaşka mecralara akıyor.


Türklerin geleneksel yılbaşı kutlamaları arasında yer alan Nevruz ve Hıdrellez günlerinde, Boz Atı üzerinde gelen ve insanlara, bolluk, bereket, bahar ve güneş sunan Hızır Baba’nın tıpkı Noel Baba gibi bir mitolojik varlık olduğu ne kent kurgucularının aklına geliyor ne kentte yaşayanların. Bu nedenle de yılbaşı ile Hızır Baba arasında bir ilişki kurulamıyor.


 Hızır Gibi Yetişmek  deyiminin arkasında, Noel Baba kurgusunun bütün iş ve eylem alanı gizlidir. Onun gelişi ile hastalıklar sona erer, yokluk sona erer, kış sona erer, yoksulluk sona erer. Onun gelişi ile genç kızların evlilik dilekleri kabul olur, çocuksuzlar çocuğa kavuşur.


Boz Atlı Hızır, Türk ve İslam dünyasının, kurgulanmamış,  popülerleştirilmemiş, kitlelere tanıtılmamış Noel Baba’sıdır.  Hatta tam tersine, modernleşme süreçlerinden ve kentleşme planlarından kovulmuş, her Nevruz veya Hıdrellez’de geldiği Hıdırlık Mesire Yerleri veya Hıdırlık Tepeleri apartmanlarla doldurulmuştur. O da madem ki siz istemiyorsunuz ben de gelmiyorum deyip küsüp gitmiştir bu yapanların dünyasından.


Şimdi kültürel belleği boşalan çağdaş kentin sokaklarında her sakallıya Noel Baba’nın alternatifi olur mu diye bakmak boşunadır.


 

OKUR YORUMLARI
MUSTAFA AYDIN
05.09.2014 09:28:00

slm hocam bi konuyu atlamadan geçmeyelim nasrettin hoca ve noel baba türkiyede yaşamış insanlardır ve hatta aynı bölgenin insanı saylır noel baba antalyada yaşamış heykeli geçmişi bile var nasreddin hoca konyalı ikiside torosların çocuğu akdeniz bölgesinin insanı noel baba sanki başka ülkelerin karakteriymiş algılanıyor bunu bizim insanlarımızı geç onu çok seven yabancılar bile bilmiyor bence türkiye bu konuda pasif antalya dahada turizm açısından gelişebilir aslında bu konuda aydınlanma olursa

Aymer
28.01.2010 16:53:00

Sn Oğuz;
Yorumuma yapmış olduğunuz açıklayıcı bilgi için size minnetarım. Ancak bu izahatını ile kafamdaki sualler yok olmuş bulunuyor. Takdir edersiniz ki üstadım; şahsınız yanında "Dereke-Mirkat" sayılırız. Ama berkarar tavrınız takdire şâyan doğrusu. Sizin gibi bir üstadın yanında naçizane nakiselerimizin büyük bir ince uslub ile kapatıldığını görmek, Sizin gibi mütefekkir bir düşünürden yorum almak ayrı bir heyecan. Umarım!.. Bundan sonraki yazılarınızdaki şârıkalar ile aydınlanmak dileğiyle, saygılarımı sunarım.

sakin
27.01.2010 12:05:00

evet hocam,noel baba ve nasreddin hoca her ikisi de benzer kültür kodlarıdır.Bu konuda daha fazla söze de gerek yoktur.yazılarınızdan feyz aldığımızı belirtmek isterim.saygılarımla..

Öcal Oğuz
23.01.2010 02:20:00

Sayın Aymer,
Bir yazar olarak okunmak ve yorumlanmak duyguları okşayan güzel bir jest, teşekkür ederim. Bir daha belki bu konuya dönemem kaygısıyla sizin fikirlerinize cevap olabilecek bir kaç cümlemi buraya yazmak istiyorum.
Benim söylediklerim Noel Baba'nın veya Noel Baba'ya kimlik veren mitolojik veya tarihi kişilerin halk arasında gerçek sanılan ve onlarca varyantı olan hayat hikayeleri ile ilgili değildi. Eğer bu olsaydı, 21 Aralık'ta en uzun gecenin yaşanması ve 22 Aralık'ta dünyanın gündüzün yani baharın lehine dönmesi ile 24 Atalık'ta Noel kutlanması arasında bir ilişki kurar, sonra da "Saint Nikola" hikayelerini aktararak konuya girerdim ve sizin "farazi" dediğiniz gibi ben de "mitik bir inanç kişisi" ile ilgili fikirler söylerdim. Ben 19. ve 20. yüzyılda ABD'de ortaya çıkan bir popüler kültür öğesinin bize ait benzer kültür kod ve kişilerini nasıl yok ettiğini anlatmaya çalıştım. Noel Baba eksenli kutlamalardan sakınmak isteyen halkın Nasreddin Hoca'yı onun yerine koymasının isabetsizliğini vurguladım ve Türk kültüründe böyle bir rol ve işlevin Boz Atlı Hızır'da olduğunu söyledim.
Sizin Hızır'la ilgili "Hıdırellez" yorumunuz doğru fakat sadece "Hıdırellez" gün ve kutlamasının nedenini açıklamak için halk tarafından yaratılmış bir efsanedir. Bu efsane daha başka varyantlarıyla birlikte başta hemşehrimiz Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak'ın Hıdırellez içerikli kitabı olmak üzere konuyla ilgili yüzlerce kaynakta vardır.
İslam öncesi kaynaklarda "Boz Atlı Yol İyesi", İslami dönemde "Boz Atlı Hızır" ve "Hızır A.S." olarak bilinen, kanatlı bir ata binen, iyilik, bolluk ve bereket getirmek üzere yardım isteyen herkesin yardımına yetişen, bu nedenle de "Hızır gibi yetişmek" deyiminin türemesine vesile olan mitolojik veya ruhani kişinin yanında hiç bir zaman "İlyas"ın adı geçmez. İlyas ile ilgili anlatılar sadece Hıdırellez'de vardır. Örneğin Nevruz'da da Hızır'ın geldiğine inanılır ama İlyas'tan söz edilmez.
"Noel Baba hediye verir, Hızır umut" yaklaşımınıza gelince, Noel Baba'nın hediye vermesi, hediye sektörünün popüler kültür içinde Noel Baba figürünü kullanarak yarattığı ticari bir olaydır ve oldukça yenidir. Evinde çam süsleyen, penceresine merdiven koyan kişiler de mitolojik Noel Baba'nın evlerine uğramasını diliyorlar, umuyorlar. Hızır için de evimize gelirse abdest alsın, namaz kılsın diye ibrik ve seccade hazırlandığını ve misfir odasına konduğunu biliyoruz. Gelmesi muhtemel yere un serpildiği ve ayak izlerine bakılarak oraya Hızır'ın uğrayıp uğramadığının anlaşılmaya çalışıldığı şeklinde halk inançları vardır.
Sonuç olarak, Noel de Hızır da, benzer kültür kodlarıdır. Biri Hıristiyanlar diğeri Müslümanlar arasında yaşar. Ben neden kendi kültürümüzden kaynaklanan Hızır'ı unutuyor da Noel'i öğreniyoruz diye sormuştum ve Nasreddin Hoca'nın Noel'in alternatifi olamayacağını söylemiştim. Ayrıca da Noel ile Hızır arasındaki sizin dediğiniz gibi "aleni" farkları işaret ederek, kendi kültürümüzü unutmayalım demek istemiştim.
Bazen insanın düşündükleri ile yazdıkları aynı anlama gelemeyebiliyor, demek ki meramımı iyi anlatamamışım.
Selam ve saygıyla.
Öcal Oğuz



Aymer
21.01.2010 17:45:00

Sn Oğuz;
Yazınızdaki karşılaştırmanın nereye varacağını anlamaya çalışarak büyük bir merakla okudum. Zira "Noel" Kelime anlamıyla; Hristiyanlar tarafından mesih olarak kabul edilen İsa'nın (Nasıra'lı İsa olarak da bilinir) doğum gününün geleneksel kutlamasıdır. "Noel Baba" nın ise tıpkı doğum gününde verilen hediyeleri temsilen dağıtıcı olmasıdır. Noel Baba İsayı(mesih olması açısından)temsilen oluşturulmuş bir farazi-Mitolojik İnsan dır. Yani tek canlıdır. Birebir benzetmeye çalıştığınız "Hızır" ise "Hıdırellez"-ki gerçek açılımı budur- Hızır a.s. ile İlyas a.s.ın birleştirilmesidir. Ve bu 2 kardeş 1 yıl arayla buluşuyorlar. Yani 2 canlıdır. Demem o ki; Noel Baba hediye verir, Hızır ise umut. Aradaki fark, benzeşmeyecek kadar aleni... Saygılar

rıza
10.01.2010 23:57:00

hocam,yazıllarınız hem türk kültürüne ,hem de yozgat kültürüne katkı sağlayacak türden.Bunları kalıcı olması bakımından değerlendirmeyi oüşünüyormusunuz.takdir sizin.

lütfi
02.01.2010 12:30:00

Bir nasrettin hoca ile bir noel baba mukayesesi ancak bu kadar mükemmel olabirdi.hocam bu harika yorumunuz için sizi tebrik ediyor,nice mutlu yıllar diliyorum.saygı ile...

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ