Prof. Dr. M.Öcal Oğuz

BOZOK YAZILARI

Oda geleneği ve Arabaşı Unesco dünya mirası listesi’nde

Yozgat’ın en önemli kültür değerlerinden biri olan Oda Geleneği, kısa adı UNESCO olan Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu tarafından İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne kaydedildi. Somut Olmayan Kültürel Miras Hükümetlerarası Komitesi, 15-19 Kasım 2010 tarihlerinde Kenya’nın başkenti Nairobi’de yaptığı 5. Olağan Toplantısında, Türkiye tarafından sunulan “Geleneksel Sohbet Toplantıları” dosyasını İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne aldı. UNESCO’nun kabul ettiği dosyada Yaren Meclisi, Sıra Geceleri, Barana, Muhabbet, Gezek, Sıraname, Sohbet, Ferfene, Kürsübaşı Sohbetleri gibi geleneklerin yanı sıra Yozgat başta olmak üzere Türkiye’nin kimi yerlerinde yaygın olan Oda Teşkilatı da yer almaktadır.

Bilindiği üzere Oda teşkilatı, Yozgat’ın bütün köylerinde, kasabalarında ve il merkezinde yaşatılan güçlü bir sosyal ve kültürel yapıydı. Uzun kış gecelerinde kimi yerlerde sabit köy veya mahalle odaları kimi yerlerde köyün veya mahallenin hatırı sayılır ve sözü sohbeti dinlenir büyüklerinin açmış olduğu mekânlar, köyün veya mahallenin erkeklerinin toplandığı ve türküden hikâyeye, masaldan fıkraya, efsaneden bilmeceye birçok halk edebiyatı ürününün üretildiği ve genç kuşaklara aktarıldığı yerlerdi. Bu odalar aynı zamanda, aşık oyunundan yüzük oyununa, köy seyirlik oyunlarından çeşitli şaka ve eğlencelere kadar birçok halk spor ve oyununa da ev sahipliği yapmıştı. Bu odalar topluca kılınan yatsı namazlarına, yaşlıların gençlere ettiği dinî sohbetlere tanıklık ettiği gibi, törelerin, ahlak ve insanlığın öğretildiği birer okul görevi de görmüştü. Gençler bu odalarda toplum içinde nasıl konuşulacağına, ne konuşulacağına ve nasıl davranılacağına dair ilk derslerini alırlardı. Bu odalar aynı zamanda uyumsuzluğun, uygunsuzluğun ve aykırılığın sorulup soruşturulduğu varsa sorumlularının uyarılıp utandırıldığı bir toplamsal kontrol merkeziydi. Bu odalar, sözün sohbetin, oyunun eğlencenin, namazın niyazın yanında yemenin içmenin de adresiydi.

Kimi odalarda suçluların cezalandırılması, kimilerinde sıranın gelmesi, kimilerinde ise oyunda ve yarışmada kaybetmenin ceremesi olarak, bir veya iki kişi oda yemeği hazırlamak zorundaydı. Cezası olanlar veya sırası gelenler evlerinde özenle hazırlattıkları yemekleri odaya getirirler ve yatsı namazından sonra sofralar kurulurdu. Kurulan sofralara herkes yaşına ve statüsüne göre otururdu. Yaşlılar ile imam veya öğretmen gibi toplumsal statü sahipleri baş sofraya oturur, diğerleri buna göre diğer sofralara dağılırlardı. Gençler en son sofraya otururlar ve yemek servisi ile de ilgilenirlerdi. Herkesin bildiği gibi uzun kış gecelerinde Yozgat odalarının başyemeği arabaşıydı. Her gece olmasa bile iki üç günde bir mutlaka arabaşı yutulurdu. Arabaşının olmadığı günlerde ya diğer yöre yemekleri yenir ya da baklava, sarı burma veya börek yenirdi, çay ve kahve içilirdi.

Bütün bunları “-di’li geçmiş zaman” ekiyle anlatmamın nedeni oda geleneğinin de, orada edilen sohbetlerin de, orada oynanan oyunların da, orada gençlere verilen eğitimin de tarih olması, geçmişte kalmasıdır. Yozgat’ta köyünden kentine odaların kapılarına kilit vuruldu, ne oda töresi kaldı ne oda cemaati.

Bugün çağdaş kentte Yozgatlıların dernek veya vakıf merkezlerinde inadına yaşatmaya çalıştıkları “arabaşı günleri”, aslında oda geleneğinin diğer bütün unsurlarından habersiz hâle getirilen yeni kuşakların günden güne uzaklaştıkları geçmişe tutunma çabasından başka bir şey değildir.

Yozgat yöneticileri ve eğitimcileri, UNESCO tarafından korunması gereken dünya mirası olarak kabul edilen Oda geleneğini gelecek kuşaklara iyi anlatmalıdır. Arabaşı topluca yenen bir oda yemeğidir ve onun önünde ve arkasında yüzlerce yılın imbiğinden süzülüp gelen kültür vardır. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından seçmeli ders statüsünde ilköğretimin 6-8. sınıflarında okutulan Halk Kültürü, Yozgatlı yöneticiler tarafından etkin hâle getirilmeli, her öğrencinin seçmesi sağlanmalı ve gerekirse ilgisiz öğretmenler elinde bu dersin ziyan edilmemesi için halkbilimi mezunları ücretli öğretmen statüsünde görevlendirilmelidir. Oda geleneğinden çiğdem gününe, Yozgat türkülerinden köy seyirlik oyunlarına kadar birçok konu bu ders kapsamına alınmalıdır. Hatta Yozgat merkezinde restore edilen konaklardan biri bütün kültürel dokusuyla Çankırı Yaren Meclisi örneğinde olduğu gibi Yaşayan Oda Geleneği Müzesi olarak düzenlenmelidir.
Oda geleneği gittikçe yalnızlaşan ve kültüründen uzaklaşan yeni kuşaklar için mutlaka yaşatılmalı ve UNESCO Dünya Mirası olması yönüyle de iyi değerlendirilmelidir.

14.03.2011
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ