Yozgat’ta bir üniversite kurulması için çok çaba harcandı. 1991 yılında kurulması nerede ise kesinlik kazanan üniversite, çeşitli nedenlerle 2006 yılına kadar ertelendi. Tam 15 yıl boyunca Yozgat “Üniversitemi İstiyorum” sloganlarına sahne oldu. Sabırlı ve inatçı bir mücadele sonunda istenen oldu, üniversite kuruldu. Şimdi üretilen yeni slogan “Üniversitemi Destekliyorum” şeklinde.
Bilinen ve görülen bir şey olarak Yozgat halkı, üniversitemi istiyorum derken, tek yürek tek yumruk olmadı. Konuya gerek ekonomik gerekse entelektüel boyutta sahip çıkanların sayısı azınlıkta kaldı.
Şimdi korkum odur ki, üniversitemi destekliyorum sloganı da küçük bir grubu heyecanlandırır, diğerlerinin kılı bile kıpırdamaz. Kurulan üniversiteyi desteklemek, olmayan üniversiteyi istemekten daha fazla mümkündür. Olmayan üniversitenin açılması, her şeye karşın başta politik olmak üzere, sade vatandaş olarak bizim dışımızdaki süreçlere bağlıyken, kurulmuş bir üniversitenin desteklenmesi, son derece kolay ve ihtiyari bir alanı oluşturmaktadır.
“Damlaya damlaya göl olur” atasözü bu durum için iyi bir örnektir. Yozgatlı esnaf, işadamı, devlet yöneticisi, akademisyen… herkes gücüne ve ihtisas alanına göre üniversiteye katkı verse, eminim ki kısa zamanda bir çok ihtiyaç giderilir, bir çok sorun çözülür.
Bu alanda ne kadar üniversiteye destek olabileceğimizden emin değilim ama emin olamadığım bir konu daha var: Biz üniversiteyi niçin destekliyoruz?
Azalan Yozgat nüfusunu çoğaltmak için mi?
Ucuz evlerimize pahalı oturan kiracı öğrenci bulmak için mi?
Emlak fiyatları artsın diye mi?
Market ciroları yükselsin diye mi?
Kahvehaneler dolsun diye mi?
Hoş bunun için yeni nüfus istihdamına gerek yok ya..
Lokantalar müşteri bulsun diye mi?
Ben bu soru listesini binlerce çeşit insanın binlerce çeşit beklentisine göre uzatabilirim ama burada keseyim en iyisi.
Türkiye gibi Yozgat da bilim konusunda bir zihniyet devrimi geçirmelidir. Bilimin bir meslek grubunun üniversite pratiği olarak görüldüğü Türkiye’de politik, bürokratik ve akademik yapılaşma bilim tüketimini minimuma indirmiştir. Yerel, ulusal ve küresel sorunlar konusunda Türk politik, bürokratik ve en acı vereni akademik çevrelerinin bilgi üretme ve kullanma kültürü çok zayıftır. Bu hantal ve arızalı yapı korkarım ki –hatta doğal olarak- Yozgat’a da gelecek. Benim adamım, benim akrabam, benim partilim, benim düşünce kulübüm filan derken hak edenler ve sessizler kenarda kalacak.
Yozgat bu ezberi bozmalı. Yozgatlılar üniversiteyi bilim için desteklemeli. Salt bilim, sadece bilim için desteklemeyi Yozgatlı üniversiteyi. Yozgat’ın yerel sorunlarına eğilen ve bunları çözmek için bilime başvuran bir üniversite olmalı. Yozgat’ın yerel kaynaklarını, doğal kaynaklarını bilim yaklaşımı ile kullanma kültürünü geliştiren bir üniversite olmalı. Üniversitemi destekliyorum sözünün altında “bilimi destekliyorum”, “bilimsel üretimi ve bilimsel yaklaşımı destekliyorum” düşüncesi bulunmalı.
Böylesine bilimci ve Türkiye’nin pek çok kurumuna girmiş olan yapılaşma kötü geleneğini değiştirmiş bir üniversiteyi destekliyorum.
“Bizim”den “Bilim”e geçen bir üniversiteyi destekliyorum, Türkiye için, Yozgat için.
Tarih : 21.02.2007
Bilinen ve görülen bir şey olarak Yozgat halkı, üniversitemi istiyorum derken, tek yürek tek yumruk olmadı. Konuya gerek ekonomik gerekse entelektüel boyutta sahip çıkanların sayısı azınlıkta kaldı.
Şimdi korkum odur ki, üniversitemi destekliyorum sloganı da küçük bir grubu heyecanlandırır, diğerlerinin kılı bile kıpırdamaz. Kurulan üniversiteyi desteklemek, olmayan üniversiteyi istemekten daha fazla mümkündür. Olmayan üniversitenin açılması, her şeye karşın başta politik olmak üzere, sade vatandaş olarak bizim dışımızdaki süreçlere bağlıyken, kurulmuş bir üniversitenin desteklenmesi, son derece kolay ve ihtiyari bir alanı oluşturmaktadır.
“Damlaya damlaya göl olur” atasözü bu durum için iyi bir örnektir. Yozgatlı esnaf, işadamı, devlet yöneticisi, akademisyen… herkes gücüne ve ihtisas alanına göre üniversiteye katkı verse, eminim ki kısa zamanda bir çok ihtiyaç giderilir, bir çok sorun çözülür.
Bu alanda ne kadar üniversiteye destek olabileceğimizden emin değilim ama emin olamadığım bir konu daha var: Biz üniversiteyi niçin destekliyoruz?
Azalan Yozgat nüfusunu çoğaltmak için mi?
Ucuz evlerimize pahalı oturan kiracı öğrenci bulmak için mi?
Emlak fiyatları artsın diye mi?
Market ciroları yükselsin diye mi?
Kahvehaneler dolsun diye mi?
Hoş bunun için yeni nüfus istihdamına gerek yok ya..
Lokantalar müşteri bulsun diye mi?
Ben bu soru listesini binlerce çeşit insanın binlerce çeşit beklentisine göre uzatabilirim ama burada keseyim en iyisi.
Türkiye gibi Yozgat da bilim konusunda bir zihniyet devrimi geçirmelidir. Bilimin bir meslek grubunun üniversite pratiği olarak görüldüğü Türkiye’de politik, bürokratik ve akademik yapılaşma bilim tüketimini minimuma indirmiştir. Yerel, ulusal ve küresel sorunlar konusunda Türk politik, bürokratik ve en acı vereni akademik çevrelerinin bilgi üretme ve kullanma kültürü çok zayıftır. Bu hantal ve arızalı yapı korkarım ki –hatta doğal olarak- Yozgat’a da gelecek. Benim adamım, benim akrabam, benim partilim, benim düşünce kulübüm filan derken hak edenler ve sessizler kenarda kalacak.
Yozgat bu ezberi bozmalı. Yozgatlılar üniversiteyi bilim için desteklemeli. Salt bilim, sadece bilim için desteklemeyi Yozgatlı üniversiteyi. Yozgat’ın yerel sorunlarına eğilen ve bunları çözmek için bilime başvuran bir üniversite olmalı. Yozgat’ın yerel kaynaklarını, doğal kaynaklarını bilim yaklaşımı ile kullanma kültürünü geliştiren bir üniversite olmalı. Üniversitemi destekliyorum sözünün altında “bilimi destekliyorum”, “bilimsel üretimi ve bilimsel yaklaşımı destekliyorum” düşüncesi bulunmalı.
Böylesine bilimci ve Türkiye’nin pek çok kurumuna girmiş olan yapılaşma kötü geleneğini değiştirmiş bir üniversiteyi destekliyorum.
“Bizim”den “Bilim”e geçen bir üniversiteyi destekliyorum, Türkiye için, Yozgat için.
Tarih : 21.02.2007
21.02.2007
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ
