Bu köşenin siz değerli okurları iyi hatırlar ki, ilk akademik çalışmamı şiirleri üzerine yaptığım Hüznî Baba’nın (1879-1936) Yozgat Çapanoğlu Camii yakınındaki evinin Yozgatlı Şair ve Yazarlar Müzesi yapılmak üzere kamulaştırılmasını 1980’lerden beri savunmuşumdur.
1985 yılında Kültür Bakanlığında Folklor Araştırmacısı olarak çalıştığım dönemde Kültür Bakanlığı, dönemin Yozgat Belediye Başkanı değerli devlet büyüğümüz Sayın Cemil Çiçek’in büyük desteği sayesinde Hüznî Baba’nın anıt mezarının yapımını gerçekleştirmiş, bu çalışmalar sırasında Hüznî Baba’nın son yıllarını geçirdiği evinin de kamulaştırılarak müzeye dönüştürmesini önermiştim.
Bu önerinin hayata geçirilmesi bakımından çok önemli bir adım olan kamulaştırmanın gerçekleştirildiğini şimdiki Belediye Başkanımız Sayın Yusuf Başer’den büyük bir memnuniyetle öğrendim. Günümüze gelmeyi başaranları son derece sınırlı olan ve Yozgat’ın maddi kültür mirasının en önemli parçaları olan tarihî Yozgat evleri içinde Hüznî Baba’nın hayatının bir bölümünü geçirdiği bu ev her türlü maddi kıymetin üstünde sembolik öneme sahiptir. Bu nedenle Belediye Başkanımızın kamulaştırma çabası ve sonucu her türlü takdirin üzerindedir. Hüznî Baba’nın şiirleri üzerine çalışan Yozgatlı bir akademisyen ve bir kültür çalışanı olarak Sayın Başkanımıza minnet ve şükranlarımı siz okurlarımın huzurunda tekrarlamak isterim.
Hüznî Baba’nın evinin Yozgatlı Şair ve Yazarlar Müzesi olarak açılmasının önündeki en önemli engel, yıllardır bir türlü çözülemeyen kamulaştırma sorunu idi. Çok şükür bu sorun 2012 yılında aşıldı. Şimdi sıra bu tarihî eseri Hüznî Baba’nın yaşadığı döneme uygun şekilde restore etmeye gelmiştir. Bana göre restorasyon, tefriş ve teşhir programları birlikte yürütülmeli ve müze mekânının sergileme ve canlandırma yönünden çok amaçlı kullanımı daha restorasyon sırasında tasarlanmalıdır.
Müzede öncelikle evin sahibi olarak Hüznî Baba’ya önemli bir yer ayrılmalı, ikinci geniş alan Yozgat’ın yetiştirdiği diğer şair ve yazarlara, üçün alan ise Yozgat’a gelmiş, Yozgat konulu edebî eser yazmış şair ve yazarlara bırakılmalıdır.
Osmanlı’da klasik şiirden halk şiirine yönelişin önemli ismi Akif Paşa, pirinç tanesine İhlas Suresini sığdıracak kadar usta olan hat sanatçısı ve divan şairi Fennî, Yozgat’ın ulu kişisi, tarikat büyüğü Terkî, lirik şiirleri ve Canan Eli bozlağı ile Nâzî… Kısacası Çekerek ve Sorgun’daki mezarlarıyla Yozgatlı olması muhtemel Karacaoğlan’dan günümüzde yaşayanlara kadar yüzlerce görkemli isim var Yozgat’ın yetiştirdiği.
Yozgatlı Şair ve Yazarlar Müzesi’nde üçüncü sırada ise yolu bir biçimde Yozgat’a uğramış ve Yozgat üzerine edebî eser yazmış olanlar yer almalıdır. Nâzî’nin Canan Eli bozlağından yola çıkarak Ses hikâyesini kaleme alan Sabahattin Ali, iki şirine Yozgat’ı ve Çamlık’ı konu seçen Arif Nihat Asya, ailesinin bir kolu Yozgat’a yerleşen Hüseyin Nihal Atsız bu grupta yer alabilecek şair ve yazarlardan birkaçıdır.
Yozgatlı şair ve yazar sayısı çoktur. Müzeye herkesi almak ne mümkündür ne de gereklidir. Edebî değerleriyle Yozgat’ta, Türkiye’de ve dünyada temayüz etmiş olanlara sergilemede öncelik tanınmalı, diğerleri müzenin Yozgatlı şair ve yazarların eserlerinden oluşan ihtisas Kütüphanesinde yerlerini almalıdır. Müze’nin sanatsal değerini azaltmamak için şair ve yazar tanımı bilhassa edebî eser sahipliğine göre yapılmalıdır. Bu edebî eserler mutlaka şiir, roman, hikâye, deneme, gezi yazısı gibi sanatsal türlerden olmalıdır. Örneğin benim gibi araştırmacılar ve bilim insanları eğer aynı zamanda Yozgat’ta, Türkiye’de veya dünyada tanınmış edebî eser sahibi değillerse bu müzede yer almamalıdır. Onlar için ayrı bir müze belki Bozok Üniversitesi bünyesinde Yozgat Bilim Müzesi veya Yozgatlı Bilim Adamları Müzesi adıyla açılabilir.
Kısacası, Hüznî Baba’nın evi edebî eser sahiplerini içine alan bir sanat müzesi olmalıdır, bilim dışarıda tutulmalıdır. Yozgat’ın şair ve yazarlarının yanında bilim adamlarının da çokluğu dikkate alınırsa Hüznî Baba’nın evinin bütün “yazan kişileri” sergilemek açısından çok yetersiz kalacağından ve sergilemenin amacından uzaklaşacağından korkarım.
NOT: Aziz ve saygıdeğer okurlarımın Ramazan Bayramlarını kutlar, sağlık, mutluluk ve başarı içinde nice bayramlara erişmelerini Cenabı Allah’tan niyaz ederim.
18.08.2012
1985 yılında Kültür Bakanlığında Folklor Araştırmacısı olarak çalıştığım dönemde Kültür Bakanlığı, dönemin Yozgat Belediye Başkanı değerli devlet büyüğümüz Sayın Cemil Çiçek’in büyük desteği sayesinde Hüznî Baba’nın anıt mezarının yapımını gerçekleştirmiş, bu çalışmalar sırasında Hüznî Baba’nın son yıllarını geçirdiği evinin de kamulaştırılarak müzeye dönüştürmesini önermiştim.
Bu önerinin hayata geçirilmesi bakımından çok önemli bir adım olan kamulaştırmanın gerçekleştirildiğini şimdiki Belediye Başkanımız Sayın Yusuf Başer’den büyük bir memnuniyetle öğrendim. Günümüze gelmeyi başaranları son derece sınırlı olan ve Yozgat’ın maddi kültür mirasının en önemli parçaları olan tarihî Yozgat evleri içinde Hüznî Baba’nın hayatının bir bölümünü geçirdiği bu ev her türlü maddi kıymetin üstünde sembolik öneme sahiptir. Bu nedenle Belediye Başkanımızın kamulaştırma çabası ve sonucu her türlü takdirin üzerindedir. Hüznî Baba’nın şiirleri üzerine çalışan Yozgatlı bir akademisyen ve bir kültür çalışanı olarak Sayın Başkanımıza minnet ve şükranlarımı siz okurlarımın huzurunda tekrarlamak isterim.
Hüznî Baba’nın evinin Yozgatlı Şair ve Yazarlar Müzesi olarak açılmasının önündeki en önemli engel, yıllardır bir türlü çözülemeyen kamulaştırma sorunu idi. Çok şükür bu sorun 2012 yılında aşıldı. Şimdi sıra bu tarihî eseri Hüznî Baba’nın yaşadığı döneme uygun şekilde restore etmeye gelmiştir. Bana göre restorasyon, tefriş ve teşhir programları birlikte yürütülmeli ve müze mekânının sergileme ve canlandırma yönünden çok amaçlı kullanımı daha restorasyon sırasında tasarlanmalıdır.
Müzede öncelikle evin sahibi olarak Hüznî Baba’ya önemli bir yer ayrılmalı, ikinci geniş alan Yozgat’ın yetiştirdiği diğer şair ve yazarlara, üçün alan ise Yozgat’a gelmiş, Yozgat konulu edebî eser yazmış şair ve yazarlara bırakılmalıdır.
Osmanlı’da klasik şiirden halk şiirine yönelişin önemli ismi Akif Paşa, pirinç tanesine İhlas Suresini sığdıracak kadar usta olan hat sanatçısı ve divan şairi Fennî, Yozgat’ın ulu kişisi, tarikat büyüğü Terkî, lirik şiirleri ve Canan Eli bozlağı ile Nâzî… Kısacası Çekerek ve Sorgun’daki mezarlarıyla Yozgatlı olması muhtemel Karacaoğlan’dan günümüzde yaşayanlara kadar yüzlerce görkemli isim var Yozgat’ın yetiştirdiği.
Yozgatlı Şair ve Yazarlar Müzesi’nde üçüncü sırada ise yolu bir biçimde Yozgat’a uğramış ve Yozgat üzerine edebî eser yazmış olanlar yer almalıdır. Nâzî’nin Canan Eli bozlağından yola çıkarak Ses hikâyesini kaleme alan Sabahattin Ali, iki şirine Yozgat’ı ve Çamlık’ı konu seçen Arif Nihat Asya, ailesinin bir kolu Yozgat’a yerleşen Hüseyin Nihal Atsız bu grupta yer alabilecek şair ve yazarlardan birkaçıdır.
Yozgatlı şair ve yazar sayısı çoktur. Müzeye herkesi almak ne mümkündür ne de gereklidir. Edebî değerleriyle Yozgat’ta, Türkiye’de ve dünyada temayüz etmiş olanlara sergilemede öncelik tanınmalı, diğerleri müzenin Yozgatlı şair ve yazarların eserlerinden oluşan ihtisas Kütüphanesinde yerlerini almalıdır. Müze’nin sanatsal değerini azaltmamak için şair ve yazar tanımı bilhassa edebî eser sahipliğine göre yapılmalıdır. Bu edebî eserler mutlaka şiir, roman, hikâye, deneme, gezi yazısı gibi sanatsal türlerden olmalıdır. Örneğin benim gibi araştırmacılar ve bilim insanları eğer aynı zamanda Yozgat’ta, Türkiye’de veya dünyada tanınmış edebî eser sahibi değillerse bu müzede yer almamalıdır. Onlar için ayrı bir müze belki Bozok Üniversitesi bünyesinde Yozgat Bilim Müzesi veya Yozgatlı Bilim Adamları Müzesi adıyla açılabilir.
Kısacası, Hüznî Baba’nın evi edebî eser sahiplerini içine alan bir sanat müzesi olmalıdır, bilim dışarıda tutulmalıdır. Yozgat’ın şair ve yazarlarının yanında bilim adamlarının da çokluğu dikkate alınırsa Hüznî Baba’nın evinin bütün “yazan kişileri” sergilemek açısından çok yetersiz kalacağından ve sergilemenin amacından uzaklaşacağından korkarım.
NOT: Aziz ve saygıdeğer okurlarımın Ramazan Bayramlarını kutlar, sağlık, mutluluk ve başarı içinde nice bayramlara erişmelerini Cenabı Allah’tan niyaz ederim.
18.08.2012
18.08.2012
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ
Mahmut ERDEM
04.10.2012 08:46:00Yozgat şehrine yakışan bir müze olması dileğimle,çabanıza ve emeğinize değmesi ümidiyle kolaygelsin sevgi ve selamlarımla Mahmut ERDEM.