Prof. Dr. M.Öcal Oğuz

BOZOK YAZILARI

YOZGATLI ŞAİRLER MÜZESİ VE SABAHATTİN ALİ

Yozgatlı Hüzni’nin (1879-1936) ömrünün son dönemini geçirdiği evini bu sütunlardan yapmış olduğumuz öneriyi benimseyerek “Yozgatlı Şairler Müzesi” olarak açmayı planlayan Yozgat Belediyesi’nin çalışmaları hangi aşamada bilmiyorum ama bu müzenin Yozgat doğumlu şairlerle sınırlanmaması gerektiğini, hayatı veya sanatı bir biçimde Yozgat’la kesişen şair ve yazarları da içermesi gerektiğini düşünüyorum. Örneğin Saat Kulesi ve Yozgat Çamlığındaki Beş Çamların Kerem İle Aslı hikâyesinde yer alış efsanesi olmak üzere şiirlerinde Yozgat’a yer veren Arif Nihat Asya bu tür sanat adamlarından biridir.

Bu gibi şair ve yazarlardan biri de Sabahattin Ali’dir (1907-1948). “Başın öne eğilmesin aldırma gönül aldırma” , “Benim meskenim dağlardır”, “Beni sarar melankoli”, “Geçmiyor günler geçmiyor” , “Öpmeye kıyamadığım”, “Ben gene sana vurgunum”, “Taze gelin gibi süzülür Çakır” gibi dizeleri dilden dile dolaşarak anonimleşen şiirleri başta olmak üzere onlarca bestelenmiş şiiri olan, “Kuyucaklı Yusuf” , “İçimizdeki Şeytan” ve “Kürk Mantolu Madonna” romanlarının ve konusu Yozgat’la da ilişkili olan “Ses” öyküsünün yazarı Sabahattin Ali, 41 yaşında trajik bir sonla yaşama veda etmiştir. Sabahattin Ali 1927-28 yıllarında bir yıl Yozgat’ta öğretmenlik yapmış, büyük olasılıkla “Ses” öyküsünü oluşturan halk şiiri ve şairi temasını burada gözlemlemiştir.

Öyküye göre, anlatıcının bindiği kanyon Beyşehir-Konya yolunda arızalanır. Anlatıcı da (Sabahattin Ali) yolcularla birlikte bozulan araçtan iner ve etrafı dinler. Uzaktan bağlama sesi gelmektedir ve yanık bir ses türkü söylemektedir. Sabahattin Ali, Han Duvarları’nda “Maraşlı Şeyh oğlu Satılmış”ı konuşturan Faruk Nafiz Çamlıbel gibi, yanık sesli “Sivaslı Ali”yi konuşturur. Aslında Sivaslı Ali’yi ses veren Sabahattin Ali’dir:

Döndüm daldan düşen kuru yaprağa Seher yeli dağıt beni kır beni

Sabahattin Ali’nin dört dörtlükten oluşan ve bu şiiri herkesin bildiği gibi günümüzün meşhur bestelerinden biridir. Öykünün ilerleyen bölümlerinde Sivaslı Ali konservatuara çağrılır ve sınava tabi tutulur. Piyano eşliğinde nota bilgisi öğrenilmek istenen Sivaslı Ali, güzel sesli olmasına, herkesin hayranlığını kazanmasına rağmen sınavı kaybeder.

Sabahattin Ali’nin Sivaslı Ali’nin söylediği türkü olarak bir mısraını öyküsüne aldığı bu şiir dört dörtlükten oluşan bir koşmadır:

Bir haber yolladım canan eline

Yozgatlılar arasında “Canan Eli Bozlağı” olarak meşhur olan bu şiir, Âşık Nazî (1869-1902) tarafından söylenmiştir ve bu mısraın geçtiği dörtlük şöyledir:

Bir selam gönderdim canan eline

Acep şu günlerde oluşar m’ola

Bülbül de hasrettin gonca gülüne

Kavuşur da bir kez ötüşür m’ola

Sabahattin Ali’yi bir halk şairinin kendi doğası içinde çok güzel ve başarılı duran türkü söyleme tekniğinin, Batı tarzı bir ortamda ne denli yanlış anlaşıldığını vurgulayan bu öyküsü için bu şiiri ve şairini seçmesi önemlidir.

Neden önemlidir sorusuna şu yanıtlar verilebilir: Her şeyden önce Nazî’nin koşmasının Sabahattin Ali’nin de tanıklığında 1920’li yılladın sonunda anonimleşmiş olarak mahalli sanatçılar tarafından söylendiğini göstermektedir. İkincisi, sanat başarısı ve öykücülükteki ustalığı kanıtlanmış Sabahattin Ali gibi bir yazarın bu koşmayı ve bağlamını bir öyküsüne konu olarak seçmesidir.

Salt bu iki neden dahi Sabahattin Ali ile Yozgat arasında müze kültürü ve yaklaşımı içinde bir bağlantı kurmayı gerektirmektedir.

Artık bir üniversite kenti olan Yozgat’ın, Belediyenin öncülüğünde kurulacak bir müze yardımıyla, bu tür anlamlı vesilelerle, Yozgat’a eserlerinde yer vermiş edebiyatçılarla gençleri ve gelecek kuşakları buluşturmasının kültürel ortamlar yaratmak bakımından iyi bir yöntem olacağına inanıyorum.
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ