BAHÇELİ NEREYE KOŞUYOR

Bu iktidar, yani AKP son yıllarda gelinen nokta ve başarısızlıktan şikâyetçi iken, dibe vuran ekonomik gidişatı düzeltmeye çalışırken, MHP lideri Devlet Bahçeli AKP’yi arş-ı alaya sığdıramıyor, Saray yönetimini adeta Mars’a fırlatacak rampa görevini üstleniyor, Sayın Erdoğan ve kabinesi için elinden geleni yapıyor.

Oysa iktidar, bakanları ve parti sözcüleri dahi AKP ve Külliye yönetimini böylesine güçlü savunmuyor.

Bahçeli ise nedense AKP’yi yüceltmekte iddialı.

MHP ve liderinin iktidarın ortağı ve paydaşı olmasını anlıyorum.

Anlayamadığım ise muhalefetteki partilere yönelik uyguladığı siyaset.

Hele geleceğin iktidarı olmaya aday ana muhalefet görevi üstlenmiş parti ve liderine ölçüsüz ve nedensiz yüklenmesini anlamak daha da zor.

Avrupa ve batı ülkelerinde böyle bir parti gibi davrananın hiç rastlanmış değil.

Afrika ülkelerinde bile yok.

Bu ne türlü bir politikadır ki kendisi iktidarda değil ama iktidarmış gibi hareket eder?

İktidar ortağı Bahçeli yine çok kızmış.

Bahçeli, Türkiye ne zaman ileri atılsa, ne zaman parlayıp öne çıksa muhakkak surette iç ihanet cephesi ile dış işgal cephesinin el ele verip pusuya yattığını ve akabinde de saldırıya geçtiğini iddia etmiş twitter hesabından.

Bahçeli, CHP yönetiminin Türkiye'yi tuzağa çekip kafese koymak isteyenlere göz yumacağını ileri sürerek, şunları ileri sürmüş:

"Samimiyetsiz olduklarından yüzlerine demokrasi boyası sürerler, kafalarına özgürlük hunisi geçirirler, siyasetlerine zincir vurdururlar, sonra da darbeyi çağrıştıran şifreli mesaj verirler.”

Eğer bu ülkede yaşıyorsanız, Bahçeli’nin bu sözlerinden bir anlam çıkarmakta zorlanırsınız.

CHP Türkiye’yi neden tuzağa çeksin.

Yönetimine talip olduğu bu ülkeyi ve halkını neden kafese koymak istesın?

Yüzüne neden demokrasi boyası sürsün?

Kafasına neden “özgürlük hunisi” geçirsin.

Darbeyi çağrıştıran şifreli mesajı kim vermiş, neden vermiş, böyle bir mesajın hedefi-amacı nedir?

CHP ve yöneticileri “beyin”lerini bir yere kiraya mı verdiler?

Bitmedi…

CHP Kovid-19 salgınından medet umuyormuş.

Bahçeli’ye göre, nedeni açıkmış: “ Virüsten iktidar çıkarmak”

Gülmemek zor.

Hatta imkansız.

Bahçeli’ye göre, Türkiye bir felaketin kuşatmasını yarmak için adeta çırpınıyormuş.

Milli dayanışma hayranlık uyandırıyormuş.

Virüse karşı yüksek bir mücadele sergileniyormuş.

Veeeee, CHP ise “ Ekonomik tetikçilere, demokrasi düşmanlarına, küresel tefecilere, vatansız fesat yuvalarına kucak açıp gel gel yapıyormuş”.

Pardon ama CHP ve lideri madem bu kadar güçlü, madem ki ekonomiyi bu hale getirmeyi becermiş, madem ki ülkeyi yönetilemez duruma getirmiş, neden Saray’da değil de, mütevazi evinde oturuyor?

Kılıçdaroğlu ve liderliğini yaptığı CHP bu kadar güçlü, bu kadar çaplı ise...

Büyük bir güce sahip ise…

Neden o zaman hala muhalefette ki?

Bilmediğimiz bir durum var ise ve CHP haberimiz olmadan iktidara gelmiş ise, Sayın Kılıçdaroğlu neden Saray’a taşınıp göreve (!) başlamıyor?

Hani argoda bir cümle vardır…

Palavracılar, aylaklar, yüksekten atanlar ve biraz da kendini bilmezler için kullanılır:

“Küçük at da, bari civcivler yesin” diye.

Sayın Bahçeli bu cömertlikten (!) vazgeçin…

Biraz küçük atın lütfen…