Sezai BAYAR

ANKARA'DAN

BAŞLARKEN

1975 ve sonrası yılları…
Hürriyet Gazetesinin kurduğu ve yurt genelinde örgütlemeye devam ettiği Haber Ajansı’nda Ankara Temsilcisiyim. Ajansın iç Anadolu, daha sonra Doğu Anadolu’da il ve ilçe muhabirlerini bulmak, görevlendirmek bir yandan da gazetecilik eğitimi için bilgiler aktarmakla görevliyim.
İstanbul (Merkez) Ankara, İzmir, gibi büyük kentlerde bürolar var ama bunların artması ve bunlara bağlı il muhabirleriyle ajans ağının genişletilmesiyle de görevliyiz.
Bazı illerde görev yapan muhabirler vardı.
Konya’da Mehmet Gazel, Kayseri’de Mahmut Sabah, Ordu’da Erol Ataşan, Samsun’da Uğur Gürsoy gibi (şu anda hepsi rahmetli) gazeteci-muhabir arkadaşlarımız vardı ve sayıları da ülke genelinde artıyordu.
Yozgat, Ankara’ya bağlı olduğu için burada görevlendirilen arkadaşımızın adı ve telefonu bizde kayıtlıydı..
Yanlış hatırlayabilirim ama sanırım 1975 sonrası, Yozgat’taki muhabirimizin adı Hacı Ozan’dı.
Kendisini hiç görmedim ve dolayısıyla da yakinen tanımadım.
Hürriyet Haber Ajansı Ankara Temsilcisi olarak bana bağlı illerden biri olan Yozgat’ta herhangi bir olay meydana geldiğinde, muhabirimizle derhal irtibata geçer, olayın detaylarını ister, varsa olayın fotoğraflarını Ankara’ya göndermesini talep ederdik.
O zamanlar, fotoğraf edinmenin tek yolu, muhabirin olayı siyah beyaz fotoğraflaması, banyosunu yaptırmadan filmi bizlere göndermesiydi.
Telefoto-faks o yıllarda hak getire.
Yozgat’ta bir gün bir trafik kazası olduğu haberi Anadolu Ajansı tarafından verildiğinde, Haber Ajansı merkezi beni uyardı “Aman Yozgat’ı ara, muhabirimizde kazayla ilgili bilgileri iste, olayı fotoğraflasın”
Saat 12.30 civarı.. Aradım. Telefonu açan yok.
Yarım saat sonra aradım, yine tık yok.
Bir saat sonra aradığımda muhabir karşımdaydı..
İlk defa tanışacağım için kırmamaya özen gösterip Yozgat’taki durumu anlattım. Neler yapabileceğini izah ettim.
Bir gün sonra fotoğraflar geldi, bilgileri eksik de olsa toparlamıştı. Ankara olarak haber yeniden yazıldı ve İstanbul’a gönderildi.
Olaylar ve haber konuları ortaya çıkıp ben Hacı Ozan’ı 12.00-14.00 saatleri arasında aradığımda telefonunu neden açmadığını sonradan öğrendim. Meğer bizim muhabir restoran sahibiymiş ve yemek saatleri sırasında telefona bakmazmış. Neden diye sordum:
“Vallahi ekmek parası bu. Ben müşterilerim gitmeden, rahat duruma gelmeden size yardımcı olamam. Hatta Yozgat havaya uçsa, ben telefon açmam. Kusura bakmayın.”
Daha önceki hizmetlerini inkar edemem. Ama gazetecilik zamanla yarış olduğu için, rakiplerimiz arasında hız farkı bir dakika bile olsa çok ama çok değerliydi.
Yozgatta meslekten ve faal  bir gazeteciyi aramak ve bulmak için bana Yozgat’a gitmek düşerdi.
Gittim, sordum soruşturdum, arkadaşımız Hacı Ozan’ın da referansıyla Yozgat Gazetesi sahibi Osman Hakan Kiracı’ya ulaştım. Oturduk, konuştuk anlaştık.
İyi ki bulmuşum. İyi ki Yozgat temsilcim olmuş.
İyi ki arkadaşlığımız bugünlere kadar sürdü.
Kiracı, sanırım yaklaşık 20 yıla yakın süre HÜRRİYET Haber Ajansı  çatısı altında binlerce  habere imza attı, 20’den fazla ödül kazandı.
Hürriyet Haber Ajansı’nın yüz akı oldu.
Ankara hariç İç Anadolu’nun en çok ödül kazanan gazetecisi oldu.
Gazetesi de, kendisi de başarılarla dolu dönem içinde, yıllardır ödüle doymuyor.
“Ödül oburu” yani.

OKUR YORUMLARI
Muhsin Köktürk
06.03.2020 19:46:44

Değerli Kardeşim, Aramıza katıldığınız için çok mutluyuz. Kaleminiz daim, başarılarınız sürekli olsun. Saygılarımla.

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ