“Bizi Suriye’ye halk davet etti” ne demek?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İstanbul milletvekilleriyle Cumartesi günü (29 şubat 2020) Dolmabahçe Ofisi'ndeki buluşmasında diyor ki:

“Bize diyorlar ki “Sizin orada ne işiniz var”. Şu anda Suriye tabi ki diyorlar, işgal altındaki topraklarını korumak durumundadır. Bunu da çok açık net söyleyenlere söyledim. Dedim ki, kusura bakmayın; biz oraya Esed’in davetlisi olarak gitmedik. Biz oraya Suriye halkının davetlisi olarak gittik.”

Davet denilince akan sular durur…

Bir yere davet edilince “hay hay” der gider misiniz?

Yoksa önce “Kim davet ediyor, neden davet ediyor?” diye düşünürsünüz..

Davet edene bir bakarsınız önce.

Sonra “Hangi amaçla beni çağırıyor?” diye kendinize sorarsınız.

Diyelim ki sizi halk çağırdı.

Yine düşünmek zorundasınız.

“Halk kim, neden çağırıyor?

Çağırma yetkisi var mı?

Bu davet bir tuzak olamaz mı?

Bugüne kadar halkın çağırması üzerine bir başka ülke topraklarına girenler herhangi bir devlet var mı?

Davete gidersem sonu ne olur?

Ev sahibi varken, sokaktaki vatandaş çağırıyorsa oraya gidilir mi?

Peki sayın Erdoğan’ı hangi halk çağırmış olabilir?

Rejime bağlı olanlar değil.

Esat’ın seçilmesinden yana oy kullanıp, onun iktidarını kabul edenler değil.

Muhalif parti liderlerinden hiç biri değil ( Varsa ve kalmışsa)

Suriye silahlı kuvvetlerinden emekli olanlar değil.

Peki bu halk kim?

Sadece Devlet Başkanını sevmeyen, muhalif cephede yer alan bir halk mı?

Gezi olayları sırasında “çapulcular” denilen türden bir halk mı?

Evini, yurdunu bir şekilde kaybetmiş bir halk mı?

Yoksa Esed’in İngiliz eşinden hoşnut olmayan kesimden bir halk mı?

Hangi halk?

Kafam bazen öylesine karışıyor ki.

Ama bu kez değil.

Aslında benim kafam-zihnim karışmış değil.

Aksine çok net.

Doğruları bulmaya, akıl yolunun neyi yapmam gerektiğini yorumlamaya çalışıyorum.

Bu “halk daveti” diyelim ki doğru.

Diyelim ki, AKP’ye oy verenler de doğru buluyor.

Yine diyelim ki, MHP’liler de bunu tasdik ediyor.

Bana, bunu destekleyen aklı başında, politikadan hiç anlamayan, saf- sade birini getirin, bulun ve beni ikna etmesin ama sadece “Evet halk çağırdıysa ben de giderdim” diyen biri çıksın, yarından tezi yok ben de mülteciler arasına karışıp ülkeyi terk etmeye hazırım.

Nokta.