İnatlaşmanın vebali…

Bir ay sonra ülkemizin geleceğindeki muhtemel sonuçları tahminde herkes zorlanıyor.

Herkes geride kalan 21 yılın akılcı analizini yapmakta zorlanıyor.

Oysa tüm gerçekler ortada…

TOGG’un fiyatı ile soğanın tane fiyatının neden farklı olduğunu düşünecek değiliz.

TOGG’da kimsenin gözü yok, ama soğan mutfağın vazgeçilmezi soğan…

Tabii ki bu ülkede yaşayanların en az yüzde 90’ının gözü soğanda…

Evet, bir adet soğanın fiyatı bu seçimlerin sonucunu belirlemeye yeterli.

Bunu iki kişiye iyi anlatmak gerek…

Bu iki kişi Muharrem İnce ile Sinan Ogan…

Her ikisi de geleceğimize bilerek, ya da bilmeyerek “takoz” oluyorlar.

Açıkçası 21 yılda bu ülkeyi 70 sente değil, 5 sente muhtaç hale getiren Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürüyorlar.

Dönem “güç ölçme” dönemi değil.

Dönem “Milliyetçi Oğan ne kadar oy alacak acaba?” sınavı değil.

Dönem 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde otuzları aşan oyu alan İnce’nin kendisini yeniden sınaması değildir.

İnce arkasına aldığı CHP ve tarafsız oyların toplamının kendi başarısı olduğunu sanıyorsa, bırakın kuantumdan anlamasını, öğretmen olduğundan kuşku duyarım.

Sayın Ogan dolduruşa gelmektedir.

Sayın İnce “ego” suna esir olmuştur.

Cumhurbaşkanlığı birinci turunda alacakları “nefsi körletme” kıvamındaki oyların oranı, sayın Erdoğan”ı ödüllendirmek demektir.

Her iki adayın ne yaptığını bilmesi gerekmektedir.

Eğer biraz ülkelerine seviyorlarsa…

Eğer 85 milyon halkın geleceğine yönelik kumar oynamıyorlarsa…

Eğer siyasetten bir milim anlıyorlarsa…

Bay Kemal’in önünden çekilmeleri gerekir.

“Takoz”olmanın vebalini üstlenmemeleri gerekir.

Sayın İnce…

Sayın Ogan…

Son bir fırsatınız var…

Siyasi tarihe geçmeniz için bir ay kaldı.

“Çekilme” denilen bir kelime var…

Tek kelime…

“Çekiliyoruz” deyin…

Yanlıştan dönerseniz hem millet, hem sizler kazanmış olursunuz.