'TOKSİT DŞÜNCE' MALULLERİ..

Diyanet İşleri Başkanımız Ali Erbaş ile AKP Tokat eski Milletvekili Resul Tosun’dan bahsetmek istiyorum bu yazımda.

Son günlerin en popüler, en çok konuşulan isimlerin başında geliyor Erbaş ve Tosun…

Tosun, AK Partisi’nin yayın organlarından Star gazetesindeki yazısında, laikliğin anayasadan çıkarılması isteğini dile getirmiş.

Ve demiş ki:

"90 senedir dindarlara hayatı zehir etmeye çalışanların ve toplumu İslam'dan uzaklaştırmaya çalışanların tek gerekçeleri laiklik.

İşte tam da bu sebeple istismarı önlemek için laiklik ilkesi tüm çağdaş ülkelerde olduğu gibi ya anayasadan çıkarılmalı ya da istismarı engelleyecek netlikte tarif edilerek yer almalıdır.”

Yıllardır yandaş TV kanallarında “açık oturum kuşu” olarak gördüğüm, fikirlerine katılmadığım Tosun üstelik yandaş Star gazetesinde de yazıyormuş meğer…

Çok yönlü ve çok yetenekli olmalı…

Geçmişine bakmadım ama son çıkışı ve önerisinden sonra anladım ki, AKP, içindeki “Feto zihniyeti”ni dışarı atamamış.

Hatta halının altına bile süpürememiş.

AKP adına üzülmedim diyemem...

Gelelim sayın Erbaş’a…

Lüks araç düşkünü Diyanet İşleri Başkanı sayın Erbaş, basımı kamu kaynaklarıyla yapıldığı iddia edilen Ramazan Günlükleri adlı kitabında ‘günaydın’ ve ‘tünaydın’ diyerek selamlaşmayı cahiliye dönemindeki selamlaşması olarak nitelemiş.

Şaşırmadım.

Ayrılan yüksek miktardaki bütçe ve lüks harcamaların yanı sıra AKP’nin siyasi figürü haline dönüşen Diyanet İşleri Başkanı sayın Ali Erbaş'ın yazdığı Ramazan Günlükleri isimli kitabında tepki çeken bu ifadeler beni de fazlasıyla şaşırttı.

Sayın Erbaş’ın gündemde kalmak için mi, yoksa başka amaçlarla mı sık sık kendisini yazılı ve sözlü medyada hissettirmesi anlaşılır gibi değil.

Ülkemizin yıllık bütçesi içinde yedi bakanlık bütçesi toplamından fazla ödenek ayrılan Diyanetimizin, çok işler yaptığını zaman zaman duyuyoruz ama Başkanın sık sık “ toksik” çıkışlar yapmasına pek anlam veremiyorum.

Keza “laik”liğin Anayasdan çıkarılmasını öneren büyük yazar-mütefekkir ve eski mebus Tosun gibi…

Her ikisini de bu “ toksik” önerilerinden dolayı yürekten kutluyorum.