Alkışlar arasında yapılan protokol konuşmaları, kesilen kurdeleler, basın mensuplarının fotoğraf makinelerinde ard arda patlayan flaşlar… Balonlar, konfetiler… Ortaya iyi bir iş çıkaramayanlar için açılış törenleri çoğu zaman göz boyayıcı bir etkiye sahiptir; ama o boya çabuk dökülür ve geriye sadece örtülerinden sıyrılmış çıplak gerçekler kalır…
Son geceye bırakılan montaj işleri, ilk gün elektrik verilemeyen standlar, sabun bulundurulmayan pislik içindeki tuvaletler, çok kirli bir mescit, yağmurda çatısı akan bir yapı, tasfiye kanallarının yetersizliği sebebiyle mazgallardan taşan yağmur suları, internet sıkıntısı yaşanan ve hepsinin üzerine Yozgat halkının hiç oralı bile olmadığı bir fuar…
İsterseniz hiç yazmayalım böyle kötü şeyleri… Tatlı bir rüyaya gömelim tembelliğimizi, ilgisizliğimizi, umursamazlığımızı, ilkelliğimizi ve geri kalmışlığımızı…
Tâ ki, alkışlayan kalabalığın arasından küçük bir çocuk, “Kral çıplak” diye bağırana kadar…
Fuardaki aksaklıklar, 10 yıllık tecrübeye yakışmadı
Biliyorsunuz, Yozgat Ticaret ve Sanayi Fuarı’nın 10 yıllık bir geçmişi var; bu yıl 11’incisi düzenlendi.
Fuara bu yıl 85 firmanın katıldığı söylendi; ne güzel… Açılışa, mülkî amirlerin yanı sıra milletvekilleri de katıldı; ne güzel… ‘Samimi ve gayretli’ bir oda başkanı olarak tanıdığım Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Metin Özışık’ın konuşması da çok güzeldi. Sıra dışı bir konuşmaydı, farklı bir bakış açısını yansıtıyordu… Harika…
Fakat Ticaret ve Sanayi Fuarı’ndaki aksaklıklar, Yozgat’ta hâlâ bir fuar kültürü oluşmadığını ve yetkililerin görevlerini fena halde ihmal ettiklerini gösteriyordu.
Fuarın katılımcılarından birisinin bana aktardıkları, aslında kimsenin “Yozgat’ın kalkınması” diye bir derdinin olmadığını bir kere daha ortaya koyuyordu.
Fuar izlenimlerini aktaran katılımcı, “Fuara gittim, ciğerim yandı” diyordu telefonda…
Standların montajı açılıştan önceki gece yapılmış. Oysa fuarın ne zaman açılacağı 1 yıl öncesinden belliydi. Görevliler, gece sabaha kadar çalışmış… Tam bir amatörlük… Açılacağı tarih 1 yıl öncesinden belli olan bir fuarın standları son gece sabaha kadar çalışarak mı kurulur? En kötümser açıdan bakılsa bile, en az 3 gün önce bütün hazırlıklar tamamlanmış olmalıydı. “İş bilmezlik yüzünden sabaha kadar çalıştırılanlara da yazık…”
Standlara elektrik, fuarın açıldığı gün akşama doğru verilmiş… Olacak şey değil… Fuar pislik içindeymiş… Düzenli olarak fuarın temizliğini yapacak görevliler yokmuş… Stand sahipleri, kendi standlarını temizlemek için bir süpürge bulmakta bile güçlük çekmişler… Tuvaletler pislik içindeymiş… Su ve sabun sıkıntısı herkesin asabını bozmuş… Katılımcı, “Yahu Allah aşkına, fuara 10 kilo sıvı sabun koymak çok mu zordu? Maliyeti ne kadar ki?!” diye sitem ediyordu…
Bay ve bayan tuvaletlerinin kapılarının karşılıklı olması da özellikle bayan ziyaretçilerde rahatsızlığa sebep olmuş… “Kapılar çaprazlama konabilir veya araya bir paravan yerleştirilebilirdi… Adam kapıdan çıkıyor, karşısında aynanın önünde orasını burasını düzelten kadınları görüyor…”
“Her yer kirliydi ama mescid neden kirliydi? Secdeden kalktığımda elimle alnıma yapışan tozları, kırıntıları silmek zorunda kaldım. Bari çok temiz olması gereken mescit temiz olsaydı…”
Fuar süresince yağan yağmurlar sebebiyle, fuarın çatısı akmış… Düşünebiliyor musunuz; 10 yılı geride bırakmış bir fuarda, yağmurdan dolayı çatı akıyor…
Fuarın otopark alanına dökülen küçük çakıl taşları da, önceden sıkılaştırılmadığı için sıkıntıya sebep olmuş… “Arabanızı çalıştırıyorsunuz, arkadaki araca taş fırlatıyor…”
11’inci yılına ulaşmış bir fuarda, internet bağlantısı konusunda da ciddi sıkıntılar yaşanmış. Fuarda bütün standlara kablosuz internet ağı (Wireless ) bağlantısı sağlanması gerekirken, bu hizmetten sadece 20-25 kadar abone kendi imkânları ile faydalanabilmiş. “Oysa fuara bir Wireless sistemi kurmak çok mu zordu? Bunu kurmanın hem maliyeti düşük, hem de çok kolay…”
Halkın fuara ilgisinin yok denecek kadar az olduğu söyleniyor. İzlenimlerini aktaran katılımcı, “Demek ki, şehir dışından gelen az sayıdaki ziyaretçi de olmasa, fuar neredeyse ziyaretçisiz kalacakmış… Oysa Valilik, Belediye ve TSO, halka ücretsiz ulaşım imkânı sağlamış olsaydı, katılım çok daha yüksek olabilirdi… Çünkü ziyaretçilerin çoğu, özel araçları olanlardı…”
10 yılı geride bırakmış bir fuar, böyle mi olmalıydı? 10 yıl sonra bile hâlâ bu tür acemiliklerin, amatörlüklerin, ilgisizliklerin, umursamazlıkların sergilendiği bir fuar, Yozgat’ın ekonomisine ve imajına katkı sağlayabilir mi? Bu aksaklıkları yaşayan katılımcı firmalar, bir sonraki yıl fuara katılmak isterler mi?
Ya göğsümüzü kabartacak, profesyonelce hazırlanmış bir fuar düzenleyelim, ya da bu komediye artık bir son verelim…
Dedim ya, isterseniz hiç yazmayalım böyle kötü şeyleri… Tatlı bir rüyaya gömelim tembelliğimizi, ilgisizliğimizi, umursamazlığımızı, ilkelliğimizi ve geri kalmışlığımızı…
Tâ ki, alkışlayan kalabalığın arasından küçük bir çocuk, “Kral çıplak” diye bağırana kadar…
Son geceye bırakılan montaj işleri, ilk gün elektrik verilemeyen standlar, sabun bulundurulmayan pislik içindeki tuvaletler, çok kirli bir mescit, yağmurda çatısı akan bir yapı, tasfiye kanallarının yetersizliği sebebiyle mazgallardan taşan yağmur suları, internet sıkıntısı yaşanan ve hepsinin üzerine Yozgat halkının hiç oralı bile olmadığı bir fuar…
İsterseniz hiç yazmayalım böyle kötü şeyleri… Tatlı bir rüyaya gömelim tembelliğimizi, ilgisizliğimizi, umursamazlığımızı, ilkelliğimizi ve geri kalmışlığımızı…
Tâ ki, alkışlayan kalabalığın arasından küçük bir çocuk, “Kral çıplak” diye bağırana kadar…
Fuardaki aksaklıklar, 10 yıllık tecrübeye yakışmadı
Biliyorsunuz, Yozgat Ticaret ve Sanayi Fuarı’nın 10 yıllık bir geçmişi var; bu yıl 11’incisi düzenlendi.
Fuara bu yıl 85 firmanın katıldığı söylendi; ne güzel… Açılışa, mülkî amirlerin yanı sıra milletvekilleri de katıldı; ne güzel… ‘Samimi ve gayretli’ bir oda başkanı olarak tanıdığım Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Metin Özışık’ın konuşması da çok güzeldi. Sıra dışı bir konuşmaydı, farklı bir bakış açısını yansıtıyordu… Harika…
Fakat Ticaret ve Sanayi Fuarı’ndaki aksaklıklar, Yozgat’ta hâlâ bir fuar kültürü oluşmadığını ve yetkililerin görevlerini fena halde ihmal ettiklerini gösteriyordu.
Fuarın katılımcılarından birisinin bana aktardıkları, aslında kimsenin “Yozgat’ın kalkınması” diye bir derdinin olmadığını bir kere daha ortaya koyuyordu.
Fuar izlenimlerini aktaran katılımcı, “Fuara gittim, ciğerim yandı” diyordu telefonda…
Standların montajı açılıştan önceki gece yapılmış. Oysa fuarın ne zaman açılacağı 1 yıl öncesinden belliydi. Görevliler, gece sabaha kadar çalışmış… Tam bir amatörlük… Açılacağı tarih 1 yıl öncesinden belli olan bir fuarın standları son gece sabaha kadar çalışarak mı kurulur? En kötümser açıdan bakılsa bile, en az 3 gün önce bütün hazırlıklar tamamlanmış olmalıydı. “İş bilmezlik yüzünden sabaha kadar çalıştırılanlara da yazık…”
Standlara elektrik, fuarın açıldığı gün akşama doğru verilmiş… Olacak şey değil… Fuar pislik içindeymiş… Düzenli olarak fuarın temizliğini yapacak görevliler yokmuş… Stand sahipleri, kendi standlarını temizlemek için bir süpürge bulmakta bile güçlük çekmişler… Tuvaletler pislik içindeymiş… Su ve sabun sıkıntısı herkesin asabını bozmuş… Katılımcı, “Yahu Allah aşkına, fuara 10 kilo sıvı sabun koymak çok mu zordu? Maliyeti ne kadar ki?!” diye sitem ediyordu…
Bay ve bayan tuvaletlerinin kapılarının karşılıklı olması da özellikle bayan ziyaretçilerde rahatsızlığa sebep olmuş… “Kapılar çaprazlama konabilir veya araya bir paravan yerleştirilebilirdi… Adam kapıdan çıkıyor, karşısında aynanın önünde orasını burasını düzelten kadınları görüyor…”
“Her yer kirliydi ama mescid neden kirliydi? Secdeden kalktığımda elimle alnıma yapışan tozları, kırıntıları silmek zorunda kaldım. Bari çok temiz olması gereken mescit temiz olsaydı…”
Fuar süresince yağan yağmurlar sebebiyle, fuarın çatısı akmış… Düşünebiliyor musunuz; 10 yılı geride bırakmış bir fuarda, yağmurdan dolayı çatı akıyor…
Fuarın otopark alanına dökülen küçük çakıl taşları da, önceden sıkılaştırılmadığı için sıkıntıya sebep olmuş… “Arabanızı çalıştırıyorsunuz, arkadaki araca taş fırlatıyor…”
11’inci yılına ulaşmış bir fuarda, internet bağlantısı konusunda da ciddi sıkıntılar yaşanmış. Fuarda bütün standlara kablosuz internet ağı (Wireless ) bağlantısı sağlanması gerekirken, bu hizmetten sadece 20-25 kadar abone kendi imkânları ile faydalanabilmiş. “Oysa fuara bir Wireless sistemi kurmak çok mu zordu? Bunu kurmanın hem maliyeti düşük, hem de çok kolay…”
Halkın fuara ilgisinin yok denecek kadar az olduğu söyleniyor. İzlenimlerini aktaran katılımcı, “Demek ki, şehir dışından gelen az sayıdaki ziyaretçi de olmasa, fuar neredeyse ziyaretçisiz kalacakmış… Oysa Valilik, Belediye ve TSO, halka ücretsiz ulaşım imkânı sağlamış olsaydı, katılım çok daha yüksek olabilirdi… Çünkü ziyaretçilerin çoğu, özel araçları olanlardı…”
10 yılı geride bırakmış bir fuar, böyle mi olmalıydı? 10 yıl sonra bile hâlâ bu tür acemiliklerin, amatörlüklerin, ilgisizliklerin, umursamazlıkların sergilendiği bir fuar, Yozgat’ın ekonomisine ve imajına katkı sağlayabilir mi? Bu aksaklıkları yaşayan katılımcı firmalar, bir sonraki yıl fuara katılmak isterler mi?
Ya göğsümüzü kabartacak, profesyonelce hazırlanmış bir fuar düzenleyelim, ya da bu komediye artık bir son verelim…
Dedim ya, isterseniz hiç yazmayalım böyle kötü şeyleri… Tatlı bir rüyaya gömelim tembelliğimizi, ilgisizliğimizi, umursamazlığımızı, ilkelliğimizi ve geri kalmışlığımızı…
Tâ ki, alkışlayan kalabalığın arasından küçük bir çocuk, “Kral çıplak” diye bağırana kadar…
16.07.2010
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ