Çarşılar ve pazarlar, farklı sebeplerle de olsa, özellikle son 10 yıldır sürekli gündemimizde
Bazen kısaca AVM diye tabir edilen alışveriş merkezleri konulu tartışmalardan dolayı; bazen tarihî yapıların zarar görmesinden, yok edilmesinden ya da hatalı restorasyon çalışmalarından dolayı
Yaşamakta olduğumuz son ekonomik kriz de, fiyat artışları ve yükselen enflasyon sebebiyle çarşıları ve pazarları gündemimizde tutmaya devam ediyor
Ben bu yazıda, Bozok Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yunus Özgerin Osmanlıdan Cumhuriyete Yozgat Yöresinde Kurulan Haftalık Pazarlar ve Panayırlar başlıklı makalesinden iktibaslarla, sizi geçmişin ilk pazarlarına, çarşılarına götüreceğim. Kısa süreli bir gezinti olacak bu
Pazar kelimesinin Farsça bazar kelimesinden dilimize geçtiğini hatırlatan Özger, öncelikle pazarın mahallî seviyede ve küçük alışverişleri ihtiva ettiğini kaydediyor. Türkçeye Grekçeden geçmiş olan panayırın ise ya bölgesel, ya ulusal yahut da uluslararası alana hitap eden büyük pazarlar olduğunu belirterek bir tanımlama yapıyor.
Özgerin verdiği bilgiye göre Osmanlı coğrafyasında panayırlar, devletin izniyle açılıyormuş. Yozgat merkezde ilk haftalık pazar ise, Çapanoğlu Süleyman Beyin teşebbüsüyle 1793te pazartesi günlerinde kurulmuş. Pazar, iltizam sistemiyle genellikle Bozok Sancak beyleri tarafından işletilmiş. Sonraki dönemde Akdağmadeni, Budaközü ve Boğazlıyanda da haftalık pazarlar açılmış. Bunun dışında Yozgat yöresinde geniş ticarî hacimli panayır da kurulmuş.
Prof. Özger, Panayırla ilgili eldeki mevcut en eski vesikanın, şimdilik 1855 tarihli olduğunu belirtiyor ve ekliyor:
Panayırda çoğunlukla hayvan alım satımı yapılmakla beraber, el işi ve sanat ürünleri de satılmıştır. Salnamelere göre panayıra genelde yakın şehirlerden katılım olmuştur. Ancak bazen Maraş, Halep ve Şam gibi uzak yerlerden de buraya iyi cins atlar getirilmiştir. Panayırın güvenliğini sağlamak için idareciler yoğun çaba harcamışlardır.
Özgerin verdiği bilgiye göre sığır vebası, kuraklık ve bazı asayiş meseleleri, panayırı olumsuz etkilemiş.
Yozgatın içinde bulunduğu Bozok Sancağında muhtelif dönemlerde çeşitli mahallî pazarlarla birlikte iki ayrı panayır kurulmuş. Bunlardan ilki, kayıtlarda Bozok Pazarı olarak geçiyor. Bu pazarla ilgili en eski belge, 9 Nisan 1585 tarihli bir mühimme kaydı. Rum Beylerbeyilerine ve yeni il haslarının toprağında bulunan kadılara hüküm şeklindeki söz konusu vesika, yeri tam olarak tespit edilemeyen Furun Tepe ya da Kurun Tepe adlı mevkide inşa edilmiş bulunan mescidi tahrip edenlerin yakalanarak İstanbula gönderilmesiyle ilgili. Bahsi geçen mevki ise Bozok Pazarının yakınında olarak tarif ediliyor.
Bu mühimme kaydı, bölgede Bozok pazarı adıyla 16. yüzyılın sonlarında bir pazar
kurulduğunu gösteriyor. Burasının günümüz Yozgat merkezi olma ihtimali ise oldukça
düşük; çünkü Yozgat adı ilk defa 1575-1576 tahrirlerinde Baltı Nahiyesine bağlı bir karye olarak geçiyor. Yozgatın gelişmesi daha geç dönemlerde Çapanoğulları ile birlikte başlamış.
Haftalık Pazar nasıl kurulmuş?
Prof. Dr. Yunus Özgerin naklettiğine göre, Yozgat merkezinde haftalık pazar kurulması fikri ve teşebbüsü ilk olarak Cabbarzade [Çapanoğlu] Süleyman Bey tarafından 22 Şubat 1793 tarihinde gündeme getirilmiş.
Süleyman Bey, İstanbuldaki işlerini icra eden kethüdasına gönderdiği kaimede,
kadimden beri karargâhları olduğunu söylediği Yozgatta herhangi bir pazar
bulunmadığından, kasabanın fukara ahalisinin ihtiyaç duyduğu malzemeleri temin
edemediğini dile getirmiş. Halkın bu ihtiyaçlarını karşılamak için yaz kış demeden, zamanlı zamansız komşu belde ve kasabalara gitmekten başka çaresi olmadığını belirtmiş.
Süleyman Bey, ahalinin bu haliyle kemâl mertebe zahmet ve meşakkate düştüklerini
Söyleyerek, kethüdasından meselenin uygun bir zaman ve zeminde ve
uygun bir dille Reisülküttap Efendiye iletilmesini ve bunun için gerekirse miri hazineye otuz kırık kuruş ödeme yapmasını istemiş. Ardından meselenin mutlaka halledilmesi gerektiğini sıkıca tembihlemiş.
Cabbarzadeye göre halkın sıkıntılarını giderecek çözüm, Yozgat merkezde haftada bir gün pazartesi günleri pazar kurulmasının sağlanmasıdır. Süleyman Bey,
kaimenin alt kısmına düştüğü notta benim mürüvvetli sultanım, bu pazar maddesinde kâr u kisb dâiyyesinde değiliz, mutlak ahâlinin duâsını celbe saydır tanzîmine himmetleri memûldur ifadelerini kullanmış
Yani Çapanoğlu, Pazar işini herhangi bir para kazanma düşüncesiyle gündeme getirmediğini, aksine halkın çektiği ıstırabın son bulması için uğraştığını beyan etmiş ve bunun yapılması halinde ahalinin hayır duasının alınacağını söylemiş. Ayrıca Yozgatta herhangi bir pazar olmadığından söz etmesi, izni istenilen hafta pazarının Yozgatın ilk pazarı olduğunu gösteriyor
Yozgat tarihinde çarşı Pazar konusuna ilgi duyanlar, daha ayrıntılı bilgi için söz konusu makaleye müracaat edebilirler
Hürmet ve muhabbetle
31.12.2018
Ben bu yazıda, Bozok Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yunus Özgerin Osmanlıdan Cumhuriyete Yozgat Yöresinde Kurulan Haftalık Pazarlar ve Panayırlar başlıklı makalesinden iktibaslarla, sizi geçmişin ilk pazarlarına, çarşılarına götüreceğim. Kısa süreli bir gezinti olacak bu
Pazar kelimesinin Farsça bazar kelimesinden dilimize geçtiğini hatırlatan Özger, öncelikle pazarın mahallî seviyede ve küçük alışverişleri ihtiva ettiğini kaydediyor. Türkçeye Grekçeden geçmiş olan panayırın ise ya bölgesel, ya ulusal yahut da uluslararası alana hitap eden büyük pazarlar olduğunu belirterek bir tanımlama yapıyor.
Özgerin verdiği bilgiye göre Osmanlı coğrafyasında panayırlar, devletin izniyle açılıyormuş. Yozgat merkezde ilk haftalık pazar ise, Çapanoğlu Süleyman Beyin teşebbüsüyle 1793te pazartesi günlerinde kurulmuş. Pazar, iltizam sistemiyle genellikle Bozok Sancak beyleri tarafından işletilmiş. Sonraki dönemde Akdağmadeni, Budaközü ve Boğazlıyanda da haftalık pazarlar açılmış. Bunun dışında Yozgat yöresinde geniş ticarî hacimli panayır da kurulmuş.
Prof. Özger, Panayırla ilgili eldeki mevcut en eski vesikanın, şimdilik 1855 tarihli olduğunu belirtiyor ve ekliyor:
Panayırda çoğunlukla hayvan alım satımı yapılmakla beraber, el işi ve sanat ürünleri de satılmıştır. Salnamelere göre panayıra genelde yakın şehirlerden katılım olmuştur. Ancak bazen Maraş, Halep ve Şam gibi uzak yerlerden de buraya iyi cins atlar getirilmiştir. Panayırın güvenliğini sağlamak için idareciler yoğun çaba harcamışlardır.
Özgerin verdiği bilgiye göre sığır vebası, kuraklık ve bazı asayiş meseleleri, panayırı olumsuz etkilemiş.
Yozgatın içinde bulunduğu Bozok Sancağında muhtelif dönemlerde çeşitli mahallî pazarlarla birlikte iki ayrı panayır kurulmuş. Bunlardan ilki, kayıtlarda Bozok Pazarı olarak geçiyor. Bu pazarla ilgili en eski belge, 9 Nisan 1585 tarihli bir mühimme kaydı. Rum Beylerbeyilerine ve yeni il haslarının toprağında bulunan kadılara hüküm şeklindeki söz konusu vesika, yeri tam olarak tespit edilemeyen Furun Tepe ya da Kurun Tepe adlı mevkide inşa edilmiş bulunan mescidi tahrip edenlerin yakalanarak İstanbula gönderilmesiyle ilgili. Bahsi geçen mevki ise Bozok Pazarının yakınında olarak tarif ediliyor.
Bu mühimme kaydı, bölgede Bozok pazarı adıyla 16. yüzyılın sonlarında bir pazar
kurulduğunu gösteriyor. Burasının günümüz Yozgat merkezi olma ihtimali ise oldukça
düşük; çünkü Yozgat adı ilk defa 1575-1576 tahrirlerinde Baltı Nahiyesine bağlı bir karye olarak geçiyor. Yozgatın gelişmesi daha geç dönemlerde Çapanoğulları ile birlikte başlamış.
Haftalık Pazar nasıl kurulmuş?
Prof. Dr. Yunus Özgerin naklettiğine göre, Yozgat merkezinde haftalık pazar kurulması fikri ve teşebbüsü ilk olarak Cabbarzade [Çapanoğlu] Süleyman Bey tarafından 22 Şubat 1793 tarihinde gündeme getirilmiş.
Süleyman Bey, İstanbuldaki işlerini icra eden kethüdasına gönderdiği kaimede,
kadimden beri karargâhları olduğunu söylediği Yozgatta herhangi bir pazar
bulunmadığından, kasabanın fukara ahalisinin ihtiyaç duyduğu malzemeleri temin
edemediğini dile getirmiş. Halkın bu ihtiyaçlarını karşılamak için yaz kış demeden, zamanlı zamansız komşu belde ve kasabalara gitmekten başka çaresi olmadığını belirtmiş.
Süleyman Bey, ahalinin bu haliyle kemâl mertebe zahmet ve meşakkate düştüklerini
Söyleyerek, kethüdasından meselenin uygun bir zaman ve zeminde ve
uygun bir dille Reisülküttap Efendiye iletilmesini ve bunun için gerekirse miri hazineye otuz kırık kuruş ödeme yapmasını istemiş. Ardından meselenin mutlaka halledilmesi gerektiğini sıkıca tembihlemiş.
Cabbarzadeye göre halkın sıkıntılarını giderecek çözüm, Yozgat merkezde haftada bir gün pazartesi günleri pazar kurulmasının sağlanmasıdır. Süleyman Bey,
kaimenin alt kısmına düştüğü notta benim mürüvvetli sultanım, bu pazar maddesinde kâr u kisb dâiyyesinde değiliz, mutlak ahâlinin duâsını celbe saydır tanzîmine himmetleri memûldur ifadelerini kullanmış
Yani Çapanoğlu, Pazar işini herhangi bir para kazanma düşüncesiyle gündeme getirmediğini, aksine halkın çektiği ıstırabın son bulması için uğraştığını beyan etmiş ve bunun yapılması halinde ahalinin hayır duasının alınacağını söylemiş. Ayrıca Yozgatta herhangi bir pazar olmadığından söz etmesi, izni istenilen hafta pazarının Yozgatın ilk pazarı olduğunu gösteriyor
Yozgat tarihinde çarşı Pazar konusuna ilgi duyanlar, daha ayrıntılı bilgi için söz konusu makaleye müracaat edebilirler
Hürmet ve muhabbetle
31.12.2018
31.12.2018
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ