Ekonomide kadınların ayak sesleri

Yozgat’tan yükselen “öldük, bittik, mahvolduk” seslerinin arasından, son günlerde farklı bir ses yükseliyor. Bu ses, Yozgat ekonomisinde kadınların ayak sesleri…

Mahallî basına yansıyan haberlerden anlaşılıyor ki, Yozgat’ta kadınlar, “karanlığa küfretmek yerine bir mum da sen yak” vecizesini azimli ve kararlı bir şekilde hayata geçiriyorlar.

Kadınlar arasında, eğitim ve ekonomi alanında gözardı edilemeyecek ölçüde bir hareketlilik yaşanıyor.

Okuma yazma bilmeyenler, ilçelerde, köylerde Halk Eğitim Merkezlerinin ücretsiz kurslarında okuma yazma öğreniyorlar. Kurslara katılanlar arasında 60 yaşında olanlar var. Basına yansıyan fotoğraflardan, daha kurs bitmeden kendilerine olan güvenlerinin arttığını, mütebessim çehrelerine yayılan mutluluk ifadelerinden de anlayabiliyorsunuz…

Kadınlar arasında ekonomi alanında da belirgin hareketlilikler görülüyor.

Genç kızlar ve kadınlar, “aman sanki kursu bitirince iş mi bulacaksın!” şeklindeki karamsar telkinlere aldırmadan, “sanat altın bileziktir” diyen atalarının sözüne uyarak, meslek edindirme kurslarına rağbet gösteriyorlar. Belli ki, “Bugün olmazsa yarın; birgün mutlaka işe yarar” diye düşünüp, geleceğe yatırım yapıyorlar…

Bir kursu bitirdikten sonra diğerine kaydolanlar var. “Ne kadar çok şey öğrenirsem, iş bulma ihtimalim de o kadar yükselir. Birgün, ‘sen ne yapabilirsin?’ diye sorduklarında, şu şu kursları bitirdim, şunları şunları yapabilirim diyebilmeliyim” diye düşünüyorlar…

Kadınlara yönelik faaliyetlerde bulunan bazı sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları da dikkat çekiyor.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından 2007 yılında kurulan Kadın Girişimciler Kurulu’nun Yozgat İl Başkanlığı’nın son günlerde çalışmalarını hızlandırdığını, yeni girişimlere hazırlandığını öğreniyoruz.

Yozgat’ta faaliyetini sürdüren Üretici Kadınlar Derneği’nin, üyeleri için ücretsiz İngilizce kursu açtığını da mahallî basından öğrendik. Yozgat İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Muammer Yanık, ev hanımlarının iş kurmaları için verilen mikrokredilerden bahsederken, ekonomik ve sosyal kalkınmayı sağlamak amacıyla Türkiye İsrafı Önleme Vakfı ve İl Özel İdare Müdürlüğü destekli mikrokredi projesinden yararlanan 615 ev hanımına iş imkânı sağlandığını söylüyor. Hiç şüphesiz, bu önemli bir rakam.

Yozgat’ta devletin mikrokredi imkânından faydalanarak üretim yapan ev hanımlarının, ürettiklerini Mikrokredi Bayanlar Çarşısı’nda satarak önemli miktarda gelir elde ettiklerini de Cihan Haber Ajansı’nın haberinden öğrendik.

Haberde, 5 yıldır hazır giyim üzerine çalıştığını ifade eden ev hanımı Zekiye Muş, satışlardan elde ettiği parayla araba aldığını söylüyor. Bu örnekler, hiç de küçümsenecek örnekler değil…

Benim görebildiğim kadarıyla, Yozgat’ta işsiz ya da yoksul erkekler, küçük ihtimalleri küçümseyerek, önemsemeyerek, dikkate almayarak, doğabilecek imkânları da yok ediyorlar. Kadınlarsa, küçük ihtimalleri küçümsemek yerine, onları biriktiriyor, bir ihtimali diğerine ilâve edip büyütüyor ve ihtiyaç duydukları imkânları kendileri oluşturmaya çalışıyorlar. Galiba, “girişimcilik” denen şey de bu… Üstelik, birbirlerinin kuyusunu kazan erkeklere kıyasla, daha fazla dayanışma içindeler…

Ben, Yozgat’taki girişimci Anadolu kadınlarının, ekonomi alanında giderek büyüyeceklerini, erkeklerin imrenmeye başlayacakları ve örnek alacakları büyük başarılara imza atacaklarını düşünüyorum. Onlar çoktan ilerlemeye başladılar… Ayak seslerini duymuyor musunuz?..