Yozgat Belediyesinin Çamlık Millî Parkına fayton seferleri başlatacağını öğrendiğimde, 7 yıl önce faytonun Yozgat turizminde kullanılması teklifinde bulunmuş bir Yozgatlı olarak, hakikaten memnun oldum.
8 Mart 2010 tarihinde, yozgatmuhabir.blogspot.com.tr adresindeki blogta yayınlanmış olan Gelin Yozgatı biraz güzelleştirelim başlıklı yazımda,faytonun Yozgat turizminde kullanılması konusunda daha geniş bir çerçeve çizmiştim. O tarihlerde o yazıdan istifade edilmemişti. Belki bu dönemde yetkililere fikir verebilir düşüncesiyle, bazı kısımlarını yeniden dikkate sunmak istiyorum.
***
İnternette gezinirken bir yazı gözüme ilişti. Merak edip, yazının kaynağını buldum. Yazar Yaşar Kemal, seri halde yayınladığı Bu Diyar Baştan Başa isimli kitaplarının birinde yer alan Sağlıklı insanların şehri: Yozgat başlıklı yazısında, Yozgat ziyaretini ve Yozgatlı yazar Abbas Sayarla buluşmasını anlatırken şöyle demiş:
Bir araba bulduk. Yozgatta epeyce fayton var. Bütün Orta Anadolu şehirlerinde o güzelim faytonlar hâlâ rağbette. Yola düştük. On beş dakika sonra ormandayız. Püfür püfür bir yel esiyor
Kitabın baskı tarihi 1976 olarak kaydedilmiş
Bir kasvet sızıntısı hissettim içimde. Belli belirsiz bir hüzünle Yozgat ve faytonlar diye geçirdim içimden Tam kapatılmamış bir musluktan mütemadiyen damlayan damlalar gibi, çocuksu bir hüzün damlamaya başladı içime Sonra, geçen yıl Yozgat basınına yansıyan kısa bir haber düştü aklıma. İnternette aradım, yozgatgazetesi.comda çıktı karşıma. Tekrar okudum. Haberin başlığı Yozgatlı faytoncular geçim sıkıntısı çekiyorlar şeklinde. Bu kısacık haber şöyleydi:
Yozgatta otobüs terminali önünde bekleyen faytonlara ilgi her geçen gün daha da azalıyor. Faytoncular, yaklaşık beş yıldır terminal önünde beklediklerini, güzel bir meslekleri olduğunu, ancak kimsenin eskisi gibi ilgi göstermediklerini söyledi. Bir gün çalışıp, beş gün hiç iş olmadığını belirten faytoncular, paralarının olmamasından dolayı atlarına bile bakamadıklarını, evlerine ekmek götürmekte zorlandıklarını anlatıyor.
Nereden nereye dedim kendi kendime. Sonra, Yozgat Müzesinin internet sitesinde gördüğüm ve yaylı olarak tâbir edilen fayton fotoğrafına tekrar baktım. Benim çocukluğumdan zihnimde kalan yaylıya göre çok basit geldi gözüme. Köyde, çürümeye terk edilmiş ve kavlak yüzlü çocukların oyunlarına malzeme olmaktan başka bir işe yaramayan o koyu yeşil boyalı, üzeri işlemeli, zarif kapıları olan, tenteli ve basamağına basıp üzerine çıkarken hakikaten de yaylanıveren o yaylı daha estetik bir faytondu sanki Ben mi yanlış hatırlıyorum acaba? diye düşündüm, toz toprak içindeki çocukluk yıllarıma gidip gelirken
Ardından, bilgisayarımdaki Yozgat resimleri arasında duran fayton fotoğrafına baktım. Terk edilmiş bir sevgilinin sessiz, hüzünlü ve yaralayan bakışları gibi duran eski bir fayton fotoğrafı
Hüznümü dağıtmak için, Aynalı Körük türküsünü açıp, ritmik melodisi eşliğinde düşünmeye devam ettim Aynalı körük olmazsa ben gelin gitmem / dutkemanî çalmazsa, aynalı körüğe de binmem
Aynalı körük Eski Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelikin ifadesiyle, faytonun mersedesi
Sonra, bu yılın (2010 yılının) başlarında bir televizyon kanalında yayınlanan bir programda gördüğüm fayton fabrikası geldi aklıma. Birbirinden güzel faytonların üretildiği ve görüntülerini seyrederken heyecanlandığım o fabrika neredeydi, adı neydi?..
Keşke not alsaydım diye düşünerek ararken, bulmak hiç de uzun sürmedi. İnternet sağolsun Manisanın Akhisar ilçesinde fayton üretimi yapan Güneş Fayton isimli bir fabrikaymış. Türkiyenin ilk fayton fabrikası olma özelliğini taşıyormuş.Keşke Yozgatta olsaydı diye imrendim, kıskandım Güneş Faytonun imâl ettiği ürünlerin Türk Patent Enstitüsü tarafından endüstriyel tasarımlarının tescil edildiği ve taklit edilemez oldukları da kaydedilmiş Helâl olsun Kültürel varlıklarımızı markalaştırmanın ve maddî kazanca dönüştürmenin pekâlâ mümkün olduğunu gösteren faal bir örnek işte
Diyeceğim o ki, gelin şu Yozgatı biraz güzelleştirelim Teklifim şu:
Yozgatta faytonculuğu en estetik, en güzel hâliyle canlandıralım. Fakat, sadece nostaljik bir ulaşım aracı olarak değil, faytonculuğu kurumsallaştırarak canlandıralım. Bunu da, Yozgatın kültür ve turizmine katkı sağlayacak özel bir düzenlemeyle yapalım.
(Devamı 13.Sayfada)
Yozgat Valiliği kanalıyla mı olur, Yozgat Belediyesi kanalıyla mı olur, sivil toplum kuruluşlarından birisinin vizyon sahibi bir başkanı kanalıyla mı olur, yoksa meselâ Yozgattaki turistik otellerin girişimleriyle mi olur bilemem
Güneş Faytona birkaç tane fayton sipariş edilse İmal edilen bu faytonları, mahallî kostümler giyinmiş sürücüler kullansa Her zaman temiz, bakımlı ve kibar olmaları şartı getirilen bu sürücüler, Valilik ya da Belediye bünyesinde maaşlı olarak istihdam edilse
ahar ve yaz aylarında, Yozgatı ziyaret eden misafirlere bu faytonlarla şehir turu attırılsa Valiliğin, Belediyenin, Üniversitenin resmî misafirleri de, kısa mesafelerde bile olsa bu faytonlarla taşınsa, gezdirilse
Yeni evlenen çiftler de bu faytonlardan istifade edebilseler; gelin ve damadı taşıyan son derece zarif faytonlar, şehrin folklorik bir parçası hâline gelse Gıcır gıcır koşumlar içindeki bakımlı atların ritmik yürüyüşleri esnasında, nallarının asfalta temâsından yükselen o tak-tuktak-tuktak-tuk sesleri, zamanın seyrini fısıldayan saat tıkırtıları gibi kulaklarımıza çarpsa
Bu zarif faytonlar, çalışmadıkları zamanlarda da, görüntüleri ile şehrin kültürel dokusuna folklorik bir güzellik katmaları için görünür bir yerde özel olrak yapılmış geniş kabinlerde teşhir edilse
Özel olarak tasarlanmış fayton duraklarında da, yine estetik bir şekilde özel olarak tasarlanıp imal edilmiş fayton büfelerden soğuk içecekler, geleneksel şerbet, şurup, dondurma vesaire satışı yapılsa
Yozgatı ziyaret edenlerin fotoğraf çektirebilmeleri için de özel fotoğrafçılar görevlendirilse Bu mekânlarda, iyi bir ses düzeniyle Aynalı körük gibi temposu yüksek, neşeli Yozgat türküleri çalınsa
Olmaz mı? Şehre renk, güzellik ve değer katmaz mı? Çok mu zor? İmkânsız mı?.. Unutmayınız ki, yakında bu şehirden hızlı tren geçecek ve bu şehir güzelleşmek zorunda
7 yıl önce bu satırları yazıp yayınlamıştım.
Şimdi, faytonlar yeniden gündemde. Yozgat gazetesinden öğrendiğimize göre, Yozgat Belediye Başkanı Sayın Kâzım Arslan, 30 yıl kadar önce halkın Çamlık'a faytonlarla taşındığını hatırlatmış ve yeni bir hizmet sunmaya başlayacaklarını duyurmuş. Başlatılan uygulamaya göre, Milli Parkın Polis Okulu girişinde yolcularını bekleyecek olan faytonlar, Çamlık'ın temiz havası ve manzarası eşliğinde eski Doğumevi'ne kadar nostaljik bir yolculuk hizmeti sunacak. Faytonlar, yolcuların taleplerine göre, Kafeterya ve Kır Gazinosu ile Fatih Tabiat Parkı'nın yanı sıra, yolcularını Çamlıkın her hangi bir bölgesine de bırakılabilecek. Yine talebe göre, yolcuları buradan alıp her iki çıkış kapısından birisine götürebilecek
Sunulan bu hizmeti oldukça yerinde ve umut verici bulduğumu belirtiyor, İstanbulda yaşayan bir Yozgatlı olarak, Yozgat Belediyesine teşekkürlerimi sunuyorum
Bütün hemşehrilerimin Ramazan Bayramını tebrik ediyor, başarılı hizmetlerle Yozgatta yaşanılan zamanların hep bir bayram neşesi içerisinde geçmesini temenni ediyorum Muhabbetle
24.06.2017
8 Mart 2010 tarihinde, yozgatmuhabir.blogspot.com.tr adresindeki blogta yayınlanmış olan Gelin Yozgatı biraz güzelleştirelim başlıklı yazımda,faytonun Yozgat turizminde kullanılması konusunda daha geniş bir çerçeve çizmiştim. O tarihlerde o yazıdan istifade edilmemişti. Belki bu dönemde yetkililere fikir verebilir düşüncesiyle, bazı kısımlarını yeniden dikkate sunmak istiyorum.
***
İnternette gezinirken bir yazı gözüme ilişti. Merak edip, yazının kaynağını buldum. Yazar Yaşar Kemal, seri halde yayınladığı Bu Diyar Baştan Başa isimli kitaplarının birinde yer alan Sağlıklı insanların şehri: Yozgat başlıklı yazısında, Yozgat ziyaretini ve Yozgatlı yazar Abbas Sayarla buluşmasını anlatırken şöyle demiş:
Bir araba bulduk. Yozgatta epeyce fayton var. Bütün Orta Anadolu şehirlerinde o güzelim faytonlar hâlâ rağbette. Yola düştük. On beş dakika sonra ormandayız. Püfür püfür bir yel esiyor
Kitabın baskı tarihi 1976 olarak kaydedilmiş
Bir kasvet sızıntısı hissettim içimde. Belli belirsiz bir hüzünle Yozgat ve faytonlar diye geçirdim içimden Tam kapatılmamış bir musluktan mütemadiyen damlayan damlalar gibi, çocuksu bir hüzün damlamaya başladı içime Sonra, geçen yıl Yozgat basınına yansıyan kısa bir haber düştü aklıma. İnternette aradım, yozgatgazetesi.comda çıktı karşıma. Tekrar okudum. Haberin başlığı Yozgatlı faytoncular geçim sıkıntısı çekiyorlar şeklinde. Bu kısacık haber şöyleydi:
Yozgatta otobüs terminali önünde bekleyen faytonlara ilgi her geçen gün daha da azalıyor. Faytoncular, yaklaşık beş yıldır terminal önünde beklediklerini, güzel bir meslekleri olduğunu, ancak kimsenin eskisi gibi ilgi göstermediklerini söyledi. Bir gün çalışıp, beş gün hiç iş olmadığını belirten faytoncular, paralarının olmamasından dolayı atlarına bile bakamadıklarını, evlerine ekmek götürmekte zorlandıklarını anlatıyor.
Nereden nereye dedim kendi kendime. Sonra, Yozgat Müzesinin internet sitesinde gördüğüm ve yaylı olarak tâbir edilen fayton fotoğrafına tekrar baktım. Benim çocukluğumdan zihnimde kalan yaylıya göre çok basit geldi gözüme. Köyde, çürümeye terk edilmiş ve kavlak yüzlü çocukların oyunlarına malzeme olmaktan başka bir işe yaramayan o koyu yeşil boyalı, üzeri işlemeli, zarif kapıları olan, tenteli ve basamağına basıp üzerine çıkarken hakikaten de yaylanıveren o yaylı daha estetik bir faytondu sanki Ben mi yanlış hatırlıyorum acaba? diye düşündüm, toz toprak içindeki çocukluk yıllarıma gidip gelirken
Ardından, bilgisayarımdaki Yozgat resimleri arasında duran fayton fotoğrafına baktım. Terk edilmiş bir sevgilinin sessiz, hüzünlü ve yaralayan bakışları gibi duran eski bir fayton fotoğrafı
Hüznümü dağıtmak için, Aynalı Körük türküsünü açıp, ritmik melodisi eşliğinde düşünmeye devam ettim Aynalı körük olmazsa ben gelin gitmem / dutkemanî çalmazsa, aynalı körüğe de binmem
Aynalı körük Eski Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelikin ifadesiyle, faytonun mersedesi
Sonra, bu yılın (2010 yılının) başlarında bir televizyon kanalında yayınlanan bir programda gördüğüm fayton fabrikası geldi aklıma. Birbirinden güzel faytonların üretildiği ve görüntülerini seyrederken heyecanlandığım o fabrika neredeydi, adı neydi?..
Keşke not alsaydım diye düşünerek ararken, bulmak hiç de uzun sürmedi. İnternet sağolsun Manisanın Akhisar ilçesinde fayton üretimi yapan Güneş Fayton isimli bir fabrikaymış. Türkiyenin ilk fayton fabrikası olma özelliğini taşıyormuş.Keşke Yozgatta olsaydı diye imrendim, kıskandım Güneş Faytonun imâl ettiği ürünlerin Türk Patent Enstitüsü tarafından endüstriyel tasarımlarının tescil edildiği ve taklit edilemez oldukları da kaydedilmiş Helâl olsun Kültürel varlıklarımızı markalaştırmanın ve maddî kazanca dönüştürmenin pekâlâ mümkün olduğunu gösteren faal bir örnek işte
Diyeceğim o ki, gelin şu Yozgatı biraz güzelleştirelim Teklifim şu:
Yozgatta faytonculuğu en estetik, en güzel hâliyle canlandıralım. Fakat, sadece nostaljik bir ulaşım aracı olarak değil, faytonculuğu kurumsallaştırarak canlandıralım. Bunu da, Yozgatın kültür ve turizmine katkı sağlayacak özel bir düzenlemeyle yapalım.
(Devamı 13.Sayfada)
Yozgat Valiliği kanalıyla mı olur, Yozgat Belediyesi kanalıyla mı olur, sivil toplum kuruluşlarından birisinin vizyon sahibi bir başkanı kanalıyla mı olur, yoksa meselâ Yozgattaki turistik otellerin girişimleriyle mi olur bilemem
Güneş Faytona birkaç tane fayton sipariş edilse İmal edilen bu faytonları, mahallî kostümler giyinmiş sürücüler kullansa Her zaman temiz, bakımlı ve kibar olmaları şartı getirilen bu sürücüler, Valilik ya da Belediye bünyesinde maaşlı olarak istihdam edilse
ahar ve yaz aylarında, Yozgatı ziyaret eden misafirlere bu faytonlarla şehir turu attırılsa Valiliğin, Belediyenin, Üniversitenin resmî misafirleri de, kısa mesafelerde bile olsa bu faytonlarla taşınsa, gezdirilse
Yeni evlenen çiftler de bu faytonlardan istifade edebilseler; gelin ve damadı taşıyan son derece zarif faytonlar, şehrin folklorik bir parçası hâline gelse Gıcır gıcır koşumlar içindeki bakımlı atların ritmik yürüyüşleri esnasında, nallarının asfalta temâsından yükselen o tak-tuktak-tuktak-tuk sesleri, zamanın seyrini fısıldayan saat tıkırtıları gibi kulaklarımıza çarpsa
Bu zarif faytonlar, çalışmadıkları zamanlarda da, görüntüleri ile şehrin kültürel dokusuna folklorik bir güzellik katmaları için görünür bir yerde özel olrak yapılmış geniş kabinlerde teşhir edilse
Özel olarak tasarlanmış fayton duraklarında da, yine estetik bir şekilde özel olarak tasarlanıp imal edilmiş fayton büfelerden soğuk içecekler, geleneksel şerbet, şurup, dondurma vesaire satışı yapılsa
Yozgatı ziyaret edenlerin fotoğraf çektirebilmeleri için de özel fotoğrafçılar görevlendirilse Bu mekânlarda, iyi bir ses düzeniyle Aynalı körük gibi temposu yüksek, neşeli Yozgat türküleri çalınsa
Olmaz mı? Şehre renk, güzellik ve değer katmaz mı? Çok mu zor? İmkânsız mı?.. Unutmayınız ki, yakında bu şehirden hızlı tren geçecek ve bu şehir güzelleşmek zorunda
7 yıl önce bu satırları yazıp yayınlamıştım.
Şimdi, faytonlar yeniden gündemde. Yozgat gazetesinden öğrendiğimize göre, Yozgat Belediye Başkanı Sayın Kâzım Arslan, 30 yıl kadar önce halkın Çamlık'a faytonlarla taşındığını hatırlatmış ve yeni bir hizmet sunmaya başlayacaklarını duyurmuş. Başlatılan uygulamaya göre, Milli Parkın Polis Okulu girişinde yolcularını bekleyecek olan faytonlar, Çamlık'ın temiz havası ve manzarası eşliğinde eski Doğumevi'ne kadar nostaljik bir yolculuk hizmeti sunacak. Faytonlar, yolcuların taleplerine göre, Kafeterya ve Kır Gazinosu ile Fatih Tabiat Parkı'nın yanı sıra, yolcularını Çamlıkın her hangi bir bölgesine de bırakılabilecek. Yine talebe göre, yolcuları buradan alıp her iki çıkış kapısından birisine götürebilecek
Sunulan bu hizmeti oldukça yerinde ve umut verici bulduğumu belirtiyor, İstanbulda yaşayan bir Yozgatlı olarak, Yozgat Belediyesine teşekkürlerimi sunuyorum
Bütün hemşehrilerimin Ramazan Bayramını tebrik ediyor, başarılı hizmetlerle Yozgatta yaşanılan zamanların hep bir bayram neşesi içerisinde geçmesini temenni ediyorum Muhabbetle
24.06.2017
24.06.2017
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ