Sürur ÖZTÜRK

EZBER BOZAN

Kavun karpuz meselesi

Yozgat’ın temel meselelerini tartışmaya başlamadan önce, merdivenin basamaklarını tırmanmaya, küçük örnekleri masaya yatırarak başlamak daha uygun olacak.


 Konu, “Yozgat’ta buğday ve pancara alternatif ürün olarak ekimi yaygınlaştırılmaya çalışılan kavun ve karpuz” konusu.


 İnceleyeceğimiz ilk haber, İhlas Haber Ajansı’nın geçen sene Ekim ayında servise koyduğu bir haber. Haberdeki “Yozgat’ta buğday ve pancara alternatif ürün olarak ekimi yaygınlaştırılmaya çalışılan kavun ve karpuz, üreticiyi zarara soktu” ifadesi dikkat çekiciydi. Çünkü bu ifade, bir şikâyet ve talebi yansıtmaktan çok, başlatılan uygulamaya yönelik olumsuz bir hüküm içeriyordu.


 Haberde, “Karpuz ekimi yapan çiftçilerden Hacı Başer’in, çok verimli bir yıl geçirmelerine rağmen ürettikleri ürünü satamadıklarını söylediği kaydediliyor ve şu ifadesine yer veriliyordu:


 “Şu anda işçiler tarlada bir kamyon karpuzu 100 YTL’ye yükleme yapıyor. Tüccar ise bir kamyon karpuzu 150 YTL’ye alıyor. Bir kamyon karpuzda 50 YTL için çalışmış oluyoruz. Yaptığımız masrafı dahi çıkartamıyoruz. Satış yapılamamasının en büyük sebebi ise ihracatın olmamasıdır. Yerköy’de tüm üreticilerin ürünü tarlada kaldı.”


 Haberci, “Yozgat’ta buğday ve pancara alternatif ürün olarak ekimi yaygınlaştırılmaya çalışılan kavun ve karpuz, üreticiyi zarara soktu” diyor, ama haberde sözlerine yer verilen çiftçi, “Satış yapılamamasının en büyük sebebi ihracatın olmamasıdır” diyor.


 Habercinin verdiği hükümle çiftçinin gerekçesi arasında fark var ve esasında çiftçi, meselenin “alternatif ürüne yönelme” meselesi değil bir “pazarlama” meselesi olduğunun farkında…


 Şimdi de bu yılki haberleri inceleyelim…


 İhlas Haber Ajansı’nın 27 Eylül’de abonelerine servis ettiği “Yozgat’ta tonlarca kavun ve karpuz çürümeye bırakıldı / Çiftçiler ürünlerini satamadıklarından dolayı dert yandı” başlıklı haber, Yozgat merkez ilçe basınında da yer aldı.


 Haberde, “Yozgat’ta buğday ve pancara alternatif ürün olarak ekimi yaygınlaştırılmaya çalışılan kavun ve karpuz üreticisi, ürünlerini satamadıkları için mağdur oldu” deniyordu. Haber metninde, Aşağı Elmahacılı Köyü’ndeki 2 çiftçinin beyanlarına dayanılarak, “Yozgat’ın Yerköy ilçesinde geçimini kavun-karpuz yetiştirerek sağlayan çiftçilerin, bu yıl satış yapamayınca binlerce dekar alanda ekili bulunan ürünlerini çürümeye bıraktıkları” belirtiliyordu.


 Haberde, “Yerköy Eski Ticaret Borsası Başkanı, Genç Sanayiciler ve İş Adamları Derneği Başkanı Ayhan Çelik’in, sadece Yerköy ilçesinde yaklaşık 5 bin dekar alanda ekili bulunan kavun ve karpuza alıcı bulunamadığından dolayı tarlada kaldığını ifade ettiği” bilgisine de yer verilmişti. (Yani, yine meselenin aslında bir “pazarlama” meselesi olduğu dile getirilmiş oluyordu…)


 Bu haberden 4 gün önce aynı konuya dair bir başka haber dikkatimi çekmişti.


 Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde yayınlanan “Sarıkaya Gazetesi”nin internet sitesinde “Organik Kavun’un Adresi Kerpiççik” başlıklı haberde, Sarıkaya’ya bağlı Kerpiççik Köyü’nde yaşayan Ahmet Aksoy isimli çiftçinin, şöyle söylediği kaydediliyordu:


 “Buğday ve pancara alternatif ürün olarak organik kavun fidesi dikmeye karar verdim.  2008 yılında 2 dönüm, 2009 yılında ise 5 dönüm tarlama kavun fidesi diktim. Şu anda 15 ton civarında kavun, toplanmaya hazır.”


 Habere göre, 30 yıldır çiftçilik yapan Aksoy, İlçe Tarım Müdürlüğü’nün kavun ve karpuz yetiştiriciliği konusunda kendilerini bilgilendirdiğini belirtiyor, “Çiftçiye ekonomik katkı sağlayacak kavun ve karpuz yetiştiriciliğinin mutlaka Sarıkaya’da yaygınlaşması gerektiğini” söylüyordu.


 Yerköy mahreçli haberde de, Sarıkaya mahreçli haberde de konu, “buğday ve pancara alternatif olarak üretilen kavun” konusu. Yerköy haberi “ürün tarlada kaldı” şeklinde basına yansırken, Sarıkaya haberi “Kavun karpuz yetiştiriciliği yaygınlaşmalı” talebini içeriyor.


 Görüldüğü üzere, aynı konu, 2 ilçede ve 3 haberde farklı şekilde değerlendiriliyor, farklı boyutlarıyla öne çıkıyor.


 Bir de, Yozgat Valisi Amir Çiçek’in Anadolu Ajansı tarafından 5 Ekim’de servise konulan açıklaması var.


 Habere göre Vali Çiçek, “Yozgat’ın, ekonomik yapısının tarıma dayalı olmasına rağmen ürettiği ürünleri pazarlayamadığını, son yıllarda ise talep fazlası ürünlerin tarlada bırakılıp, hayvanlara yem olduğunu” söylüyor. Vali Çiçek, “Tarımsal üretimde elde edilen ürünlerin pazarlanması ve değerlendirilmesi kadar, ürün planlamasının da önemli olduğunu, ‘çiftçinin talep fazlası üretiminin’ de sorun yaşanmasında önemli rol oynadığını” dile getirerek, hem bir durum tespiti yapıyor, hem de bir eleştiride bulunuyor.


 Vali Çiçek, “Çiftçimiz, tarlasına ektiği üründen alması gerektiği kadarını alıyor, ihtiyaç fazlasını tarlada bırakıyor” diyerek bir ayrıntıya dikkat çektikten sonra, şöyle söylüyor:


 “Ama biz, tarlada bir gram ürünün dahi kalmaması gerektiğini, ekonomiye kazandırılması gerektiğini söylüyoruz. Bunun için çiftçilerimizin öncelikle bilinçlendirilmesi gerekir. Ürünün tamamı tarladan toplanıp, pazarlanmalıdır. Bunun için ne yapılmalıdır? Valilik olarak, tarım sektörünün yaşadığı sorunları alanda çalışma yaparak belirleyip, çözeceğiz. Tarım Müdürlüğümüz, pazarlama konusunda gerekli çalışmalarda bulunacak. Tarım alanlarımızda ektiğimiz, ürettiğimiz her ürünü değerlendirip, ekonomiye, çiftçimize geri dönüşümünü sağlamak için gerekli önlemleri alacağız.”


 Aynı konuda diğer bir haber de, Anadolu Ajansı’nın, Mersin’in Tarsus ilçesi mahreçli ve 30 Eylül’de servise koyduğu haber. “Güz kavunu ve karpuzu tarlada kaldı” başlıklı bu haberde de, “Kilogram fiyatı 50 kuruşa kadar düşmesine rağmen alıcı bulamayan üreticiler, karpuz ve kavunu tarlada bekletiyor” deniyor. Tarsus Ziraat Odası Başkanı Ali Ergezer’in “Masrafını dahi karşılamayan üreticinin emeği, böyle giderse tarlada çürüyecek” dediği kaydediliyor.


 Bu 4 haberden benim kendim için çıkardığım sonuçlar şöyle:


 1- Tarıma dair alternatif uygulamalar, aynı şehrin farklı ilçelerinde ve köylerinde değişik sonuçlar verebiliyor, farklı şekilde değerlendirilebiliyor.


 2- Alternatif ürünlere yönelmek, çiftçilerin kendi üretim yöntemlerine ve ürünlerini pazarlamadaki girişimciliklerine göre olumlu veya olumsuz sonuçlar verebiliyor.


 3- Çiftçiler, ürün planlaması yapmamak, ihtiyaçtan veya talep edilenden fazla ürün yetiştirmek gibi bir hata yapıyorlar.


 4- Bu konuda çiftçileri yeterince veya sistemli bir şekilde bilgilendirmediği anlaşılan Yozgat Tarım İl Müdürlüğü, Vali Çiçek’in talimatlarıyla, üretim ve pazarlama konusunda çiftçiye katkı sağlayacak araştırmalar ve uygulamalar yapacak.


 5- Bu mesele, sadece Yozgat’ın değil, Tarsus örneğinde görüldüğü gibi, başka tarım bölgelerinin de meselesi.


 6- Basın mensupları olarak hepimizin, bir konuda haber hazırlarken, konuyu tek boyutlu olarak değil, çok boyutlu olarak ele almamız gerekiyor.


 Hiç şüphesiz, konunun başka boyutları da vardır ve onları da konuya daha vakıf olan gazeteciler yazacaklardır.


 Hâsılı, bu konuda bir kabahatli aramak gerekiyorsa, bu kabahat; çiftçisiyle, memuruyla, basınıyla, hepimizin ortak kabahati. Dolayısıyla, bu meseleye çözüm üretilecekse, bunu da hep beraber üretmeli veya üretilene katkıda bulunmalıyız.


 Basın mensupları olarak, ekonomik sıkıntılara tek bir açıdan bakmamalı; çiftçilerle bürokratların “karşı karşıya” gelmelerine sebep olmaktan kaçınarak, çözüme yönelik olarak “yan yana” gelmelerini sağlamaya çalışmalıyız.


 Türkiye’de olduğu gibi Yozgat’ta da pek çok meselenin çözümü, esasında zannedildiğinden daha kolaydır; ama onu hep beraber içinden çıkılmaz hâle getiriyoruz… Meselelerimizi çözüme kavuşturmak için, çözümü gerçekten istiyor olmamız gerekir…


 

OKUR YORUMLARI
seyfi
13.10.2009 22:36:00

doğru söz,doğru yerde söyleniırse kıymet bulur.Bu gazete doğru bir adrestir.anlaşılan o ki sizi burada zevkle okuyacağız.hürmetler

sinan
12.10.2009 21:31:00

sürur bey,siz olaylara geniş açıdan bakıyoır,okuyanlarınızı aydınlatıyor,ilgililere de yol gösteriyorsunuz.yazılarınızı zevkle okuyorum.tebrik ederim.saygılarımla..

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ