Kerkenes’te “festival” gören oldu mu?

Geçen hafta sonu, gerek Yozgat basınında gerekse ulusal haberler yayınlayan internet sitelerinde Kerkenes ile ilgili 2 haberle karşılaşınca, merakla konuyu incelemeye başladım. Haberlerden biri, “Tarihî kalıntılar Kerkenes Festivali ile tanıtıldı” başlığıyla, diğeri de “Vali Şentürk surlara tırmandı” başlığıyla yayınlanmıştı.

‘Allah Allah!” dedim kendi kendime; ‘Sorgun’da “Kerkenes Festivali” adıyla bir festival düzenlenmiş ama benim haberim yok!’

Tuhaf olan şu ki, Sorgun’da böyle bir “festival” düzenleneceğine dair o güne kadar Yozgat basınına yapılmış bir açıklamaya da rastlamamıştım. O halde, bu festival de nereden çıkmıştı? Bu nasıl bir festivaldi ki, gerçekleştiği güne kadar basında tek bir haber yer almamıştı?..

Sonra, bulduğum bütün haberlere göz gezdirdim. Maksadım, festival programını öğrenmek… Ortada bir “festival”in varlığına dair haberler olduğuna göre, bu festivalin bir “düzenleme komitesi” ve bir “programı” da olmalıydı. Acaba, yapılacağından haberimin bile olmadığı bu festival, ne zaman, nerede, ne şekilde başlamıştı; kaç gün sürmüş ya da sürecekti, festival kapsamında hangi etkinlikler düzenlenmiş ya da düzenlenecekti?

Ne kadar aradımsa nafile! Buna dair hiçbir bilgi yok!

Öyle “İstanbul’da oturup Yozgat hakkında ahkâm kesmek var mı?” Merak edip, Yozgat basınından birkaç gazeteciye sordum ama nafile! Kimsenin festival programı hakkında bilgisi yok. Merak bu ya, Sorgun’da yayınlanan yerel bir gazetenin çok değerli yetkilisini aradım ve trajikomik gerçeği öğrendim.

Ortada gerçek anlamıyla festival mestival yokmuş. Bütün haberlerde “Kerkenes Festivali” olarak geçen faaliyet, antik harabelerin Bozok Üniversitesi öğrencilerine gezdirilmesinden ibaretmiş. Öğrenciler ayrıca Yozgat Müzesi’ne götürülmüş ve müzedeki Kerkenes buluntularını da incelemişler. Buna ilâve olarak bir de Şahmuratlı Köyü’nde küçük bir hediye çekilişi yapılmış, o kadar. 5 TL tutarındaki makbuzlardan dilediğiniz sayıda alıyor ve çekilişe katılıyorsunuz. Çekilişte çıkan hediyelerin ne olduğunu ise öğrenemedim…

İfade etmek istediğim şey şu:

Hiç şüphesiz, Kerkenes Dağı’nda 1993 yılından beri devam eden arkeolojik kazılar, hem tarih ve arkeoloji bilimi açısından hem de Yozgat açısından son derece önemli. Nitekim konunun bu tarafını bir başka yazıda ayrıca ele alacağım.

Fakat oradaki etkinliği “Kerkenes Festivali” olarak tanımlamak ve ulusal haber ajanslarına da bu şekilde geçmek ne demek oluyor? Ortada gerçek anlamıyla festival mestival yok. Varsa lütfen gösteriniz, “Kerkenes Festivali” nerede? “Festival” kapsamında hangi etkinlikler yapıldı, kaç gün sürdü?

Afedersiniz ama siz milletle alay mı ediyorsunuz? Eğer bir festival düzenlemek istiyorsanız, Kerkenes’teki antik kenti tanıtmak için gerçek anlamıyla bir festival düzenlersiniz. Böyle bir festival düzenleyemiyorsanız, lütfen 1 günlük öğrenci ve memur gezisini millete “festival” diye takdim etmeyiniz. Hem ayıp oluyor, hem de komik!.. Yozgat’ı küçük düşürdüğünüzün farkında bile değilsiniz!..



Ya Sayın Valinin o duvara tırmanışına ne demeli?

Haberlerden okumuşsunuzdur; adına “Kerkenes Festivali” denilen etkinlik esnasında, nasıl oluyorsa oluyor, sportif dürtüleri ve kahramanlık duyguları aniden galeyana gelen Vali Şentürk, koruması ve etrafındakilerin yardımıyla, kazı alanının “Kapadokya Kapısı” diye tabir edilen kısmındaki üç-üç buçuk metre yüksekliğindeki taş duvara tırmanıveriyor. Yukarı çıkınca da, oraya dikilmiş olan ve tahta bir çıtanın ucunda dalgalanmakta olan büyükçe bir Türk Bayrağı’nın ucundan tutarak, yani “bayrak açarak” basın mensuplarına poz veriyor.

Ulusal haber ajanslarının Yozgat temsilcileri de bu haberi, “Vali Şentürk surlara tırmandı” başlığıyla servise koyuyor. Üç-üç buçuk metre yüksekliğindeki o taş duvarı “sur” olarak tabir etmişlerse, bir bildikleri vardır elbette… Ben fotoğraflara baktım, orada sur mur göremedim… Arkadaşların muziplikleri tuttu da, Sayın Valinin bu tırmanışı ile Kerkenes’i nasıl sulandırdığını mı ima etmek istediler, bilemiyorum…

Haberde, Vali Şentürk’ün geziye katılanlardan büyük alkış aldığı da belirtiliyor… Öğrendiğim kadarıyla, Valinin bu “başarılı” tırmanışından şevke gelen bazı daire müdürleri ve İl Genel Meclisi üyeleri de onun peşinden duvara tırmanmışlar… Herhalde, çocuklarına ve torunlarına “Daha bu ne ki… Ben senin yaşındayken düz duvara tırmanıyordum” diye hava atabilecekleri bir hatıra oluşturmak istediler…

Program, sportif bir faaliyet olsa, meselâ bu bir “doğa yürüyüşü / trekking” faaliyeti filan olsa anlayacağım da, bir arkeoloji gezisinde taşlarla örülmüş üç- üç buçuk metrelik eğimli bir duvara tırmanıp, sonra da Türk bayrağı ile poz vermek, herhalde ancak Yozgat Valisi Sayın Şentürk’e mahsus bir şov olsa gerek…



Arkeolojik kazıların Proje Başkanı Geoffrey Summers, Yardımcı Başkan ve Mimarı Françoise Summers, kazıların masrafını karşılayan ABD, duvara tırmanıp bayrak açan da bizim vali… Keşke, memleketimin saygıdeğer mülkî âmirleri, kıymetli bürokratları, Yozgat’ın tarihî dokusuna samimiyetle sahip çıksalar da, duvara tırmandıklarında ben de alkışlasam… “Yürü bre şahin bakışlım, kim tutar seni!” diye bağırsam…

Afedersiniz ama siz Kerkenes’i böyle mi tanıtacaksınız? Ya da şöyle ifade edeyim: Siz Sorgun’u, Şahmuratlı Köyü’nü, Kerkenes’i, kayıp şehir Pteria’yı tanıttığınızı mı zannediyorsunuz?

İnternet sitelerinde bu haberi okuyanlar, Kerkenes’i tanıyabilmişler midir bilmem ama Yozgat Valisi Necati Şentürk’ü tanımışlardır herhalde…

07.10.2010