CHPnin eski Genel Başkanı Deniz Baykal, AB ve küresel sermaye karşıtıydı. Mustafa Sarıgül yoluyla devrilemeyince, AB ile ulusalcıların ortaklaşa tertipledikleri bir kaset operasyonuyla istifaya zorlandı. Baykal devrilince de, bugünlerde yüzde 66sının Alman (AB) sermayesine ait olduğunu öğrendiğimiz Türk basınının olağanüstü desteğiyle CHPnin Genel Başkanlığına oturtuldu.
Bugünlerde ise gizli bir telaş yaşıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğana darbe teşebbüsü olduğu artık aşikâr hâle gelmiş olan gezi parkı olaylarının artçı sarsıntılarından birisinin de Kılıçdaroğlunun koltuğunu sallamakta olduğu artık bir sır değil. Gezi parkı eylemlerini sahiplenmek ve desteklemek için sarf ettiği onca çabanın ve AB liderlerine yazdığı mektupların asıl amacının da Beni devirmek istiyorlar, lütfen buna izin vermeyin diye özetlenebilecek bir yardım çağrısı olduğu anlaşılıyor.
Başbakan Erdoğanın, Baykala kaset operasyonu sonrası sık sık dile getirdiği Manşetle gelen manşetle gider sözü, bugünlerde Kemal Kılıçdaroğlunun kulaklarında ürkütücü bir şekilde çınlıyor olmalı
Çünkü bir halk hareketi görüntüsü verilerek uygulamaya konan sokak eylemlerine katılan kitleler, aynı zamanda ana muhalefetin yetersiz kalmasının, muhalif kitlelerin CHPden umutlarını kesmiş olmalarının bir fotoğrafı olarak da okundu
Başlangıçta muhalefet çevrelerinde Bu iş bu sefer tamam; AB de üstünü çizdi, Erdoğan devrilecek şeklinde güçlü bir umut ve sevinçle karşılanan gezi parkı eylemlerinden fırlayan oklardan bir kısmının da Kılıçdaroğluna saplanması için fırlatıldığı, artık basında da dile getiriliyor.
Gazeteci Fehmi Koru, hem kendi imzasıyla hem de Taha Kıvanç takma adı ile yazdığı 2 yazısında, gezi eylemlerinin bir hedefinin de Kılıçdaroğlu olduğunu yazmıştı.
Akil İnsanlar Heyetinde yer alan Taraf gazetesinin eski yazarı Yıldıray Oğur da, A Haberde Özge Özsağmanın sunduğu Pazartesi Sendromu programında, Kılıçdaroğlunun koltuğundan olacağını ileri sürdü. Oğur, Gezi olaylarından CHPye yansıyacak olan, muhtemelen Kılıçdaroğlunun yerine daha ulusalcı Emine Ülker Tarhan veya Muharrem İnce gibi birisinin gelmesi olacak dedi.
Kılıçdaroğlu, Alevi vatandaşlarımızın da güvenini kaybetmiş durumda. Dünya Ehli Beyt Vakı Başkanı Fermani Altun, Kemal bitti, Aleviler için sınıfta kaldı dedi. Bu tür sitemlerin, tepkilerin, önümüzdeki günlerde daha da çoğalması muhtemeldir.
Gezi eylemleri, AK Parti seçmenleri arasında safların sıklaşmasına sebep oldu. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, bugün gezi eylemleri öncesine göre daha güçlü bir siyasî lider konumunda. Fakat CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için durum bunun tam tersi. O şimdi önünü arkasını, sağını solunu kollamakla, parti içi darbenin hangi taraftan geleceğini kestirmeye çalışmakla meşgul
Bakalım, Başbakan Erdoğanın Manşetle gelen manşetle gider sözü ne zaman tecelli edecek? Mahalli İdareler Genel Seçiminden önce mi, Milletvekili Genel Seçiminden önce mi, Cumhurbaşkanı Seçiminden önce mi?
25.06.2013
Bugünlerde ise gizli bir telaş yaşıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğana darbe teşebbüsü olduğu artık aşikâr hâle gelmiş olan gezi parkı olaylarının artçı sarsıntılarından birisinin de Kılıçdaroğlunun koltuğunu sallamakta olduğu artık bir sır değil. Gezi parkı eylemlerini sahiplenmek ve desteklemek için sarf ettiği onca çabanın ve AB liderlerine yazdığı mektupların asıl amacının da Beni devirmek istiyorlar, lütfen buna izin vermeyin diye özetlenebilecek bir yardım çağrısı olduğu anlaşılıyor.
Başbakan Erdoğanın, Baykala kaset operasyonu sonrası sık sık dile getirdiği Manşetle gelen manşetle gider sözü, bugünlerde Kemal Kılıçdaroğlunun kulaklarında ürkütücü bir şekilde çınlıyor olmalı
Çünkü bir halk hareketi görüntüsü verilerek uygulamaya konan sokak eylemlerine katılan kitleler, aynı zamanda ana muhalefetin yetersiz kalmasının, muhalif kitlelerin CHPden umutlarını kesmiş olmalarının bir fotoğrafı olarak da okundu
Başlangıçta muhalefet çevrelerinde Bu iş bu sefer tamam; AB de üstünü çizdi, Erdoğan devrilecek şeklinde güçlü bir umut ve sevinçle karşılanan gezi parkı eylemlerinden fırlayan oklardan bir kısmının da Kılıçdaroğluna saplanması için fırlatıldığı, artık basında da dile getiriliyor.
Gazeteci Fehmi Koru, hem kendi imzasıyla hem de Taha Kıvanç takma adı ile yazdığı 2 yazısında, gezi eylemlerinin bir hedefinin de Kılıçdaroğlu olduğunu yazmıştı.
Akil İnsanlar Heyetinde yer alan Taraf gazetesinin eski yazarı Yıldıray Oğur da, A Haberde Özge Özsağmanın sunduğu Pazartesi Sendromu programında, Kılıçdaroğlunun koltuğundan olacağını ileri sürdü. Oğur, Gezi olaylarından CHPye yansıyacak olan, muhtemelen Kılıçdaroğlunun yerine daha ulusalcı Emine Ülker Tarhan veya Muharrem İnce gibi birisinin gelmesi olacak dedi.
Kılıçdaroğlu, Alevi vatandaşlarımızın da güvenini kaybetmiş durumda. Dünya Ehli Beyt Vakı Başkanı Fermani Altun, Kemal bitti, Aleviler için sınıfta kaldı dedi. Bu tür sitemlerin, tepkilerin, önümüzdeki günlerde daha da çoğalması muhtemeldir.
Gezi eylemleri, AK Parti seçmenleri arasında safların sıklaşmasına sebep oldu. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, bugün gezi eylemleri öncesine göre daha güçlü bir siyasî lider konumunda. Fakat CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için durum bunun tam tersi. O şimdi önünü arkasını, sağını solunu kollamakla, parti içi darbenin hangi taraftan geleceğini kestirmeye çalışmakla meşgul
Bakalım, Başbakan Erdoğanın Manşetle gelen manşetle gider sözü ne zaman tecelli edecek? Mahalli İdareler Genel Seçiminden önce mi, Milletvekili Genel Seçiminden önce mi, Cumhurbaşkanı Seçiminden önce mi?
25.06.2013
25.06.2013
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ