Bir gün, merhum Ahmet Kiracı, Yozgat’ın ilk sivil gazetesini çıkaran merhum Abbas Sayar’ın matbaasına gider.
“Abbas Bey” der, “Ben bu çocuğa söz anlatamıyorum. Bir ‘gazetecilik’ tutturmuş. ‘Ben gazeteci olacağım. Boşuna çabalama, başka bir şey olmam’ diyor. Laf söz dinlediği yok. Biz bu deliyi ne yapacağız? Bir akıl ver, bir yol göster bana…”
Abbas Sayar da, “Ahmet Efendi, oğlunu az da olsa tanıdım. O gazeteci olacak” diye karşılık verir. “Başka bir şey olmaz” diyerek de, genç Kiracı’nın ‘Başka bir şey olmam’ diye ortaya koyduğu kararlılığa destek verir.
Abbas Sayar, yıllar sonra 3 Mayıs 1989’da yayınlanan “Bozlak, Bozok ve Yozgat” başlıklı yazısında da “Teşhisimiz bizi yanıltmadı ve Osman Hakan Kiracı, gazeteci oldu. Bu gün, gazetesi, Yozgat’ın gazetesi. ‘Benim’ diyen, ‘Yozgat’la boy ölçüsüne çıkamaz” diye yazar.
MESLEKTE 19 ÖDÜL
Abbas Sayar, bu gün hayatta olsa ve yıllar önce ‘Bu çocuk gazeteci olacak’ diyerek adeta kefil olduğu Osman Hakan Kiracı’nın, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü ve Gazeteciler Cemiyeti ile çeşitli meslek kuruluşları tarafından verilen 19 ödülün sahibi olduğunu görebilseydi, eminim onunla daha da gurur duyardı. Abbas Sayar’ın, “Osman Hakan Kiracı’nın gazetesi, Yozgat’ın gazetesi” diyerek, gazeteyi Yozgat’a mal ettiğini göz önüne alacak olursak, bu 19 adet gazetecilik ödülünün Yozgat’a, Yozgat basınına kazandırılmış ödüller olduğunu teslim etmemiz ve Yozgat halkı adına kendisine teşekkür etmemiz gerekiyor… Bu gün, “Yozgat basını adına neyiniz var?” diye sorulduğunda, “İşte ‘Yozgat’ gazetemiz ve onun bize kazandırdığı 19 adet gazetecilik ödülümüz var” diyebiliriz. Türkiye’de ne yazık ki, çeşitli sebeplerle adeta ‘geri kalmışlığın sembol şehirlerinden birisi’ olarak gösterilen Yozgat için, 19 adet gazetecilik ödülü, şüphesiz bir yüz akıdır…
YEREL BASININ YÜZ AKI
“Yozgat” gazetesi, sadece Yozgat’a kazandırdığı 19 ödülle değil, ‘Basın Meslek İlkeleri’ne sadık kalarak, yalan haber yayınlamadan, kimseye hakaret etmeden, insanların kişilik haklarına saldırmadan, iftira atmadan, şantaj yapmadan, mahallî şartların ağır mı ağır yükü, zorlukları ve engelleri arasında bir gazeteyi 40 yıl boyunca yayınlamayı sürdürebilmek başarısı ile de Yozgat’ın yüz akıdır.
40 yıl içerisinde yayınladığı bazı ‘rahatsız edici’ haberler sebebiyle, gazeteciliğin kaçınılmaz sonucu olarak, zaman zaman Yozgat gazetesi aleyhine davalar da açılmıştır. Fakat yaklaşık 30 dava, ya takipsizlik ya da beraat kararıyla sonuçlanmıştır. Bu mahkeme kararları da, Yozgat gazetesinin ‘Basın Meslek İlkeleri’ne sadakatinin tescili olarak kayıtlara geçmiştir…
SAHİBİYLE DOĞAN GAZETE
1 Mart, hem Saygıdeğer gazeteci büyüğümüz Osman Hakan Kiracı’nın, hem de onun gazetesi “Yozgat”ın doğum günü. Osman Ağabey, 1 Mart’ta dünyaya gelmiş, “Yozgat” gazetesi de 1 Mart’ta yayın hayatına başlamış.
“Mart ayı, dert ayı” derler. Dert ayında başlayan bir yolculuk, sıkıntısız geçer mi? Hele ki bu bir gazetecilik yolculuğuysa… Yozgat gazetesi, günlük olarak yayınlandığı dönem dışında yıllarca resmî ilân almadan, ‘bağımsız’ ve gerektiğinde ‘muhalif’ duruşunu bozmadan ayakta kalmayı başarabilmiş, 40 yıllık bir fedakârlık abidesi durumunda…
Dile kolay; tam 40 yıl… Gazetenin ilk yayınlandığı 1974’te doğanlar, bu gün çocukları üniversiteye giden 40 yaşında insanlar…
YOZGAT’IN WEB SİTESİ
Yozgat gazetesi, sadece matbaada basılan nüshalarıyla değil, 2006 yılından bu güne kadar yayınını sürdüren web sitesi ile de, belki matbû nüshalarından daha etkili olarak, Yozgat’a hizmet etmeyi sürdürüyor.
yozgatgazetesi.com, güncel haberlerinin ötesinde, dünya görüşleri ve siyasî eğilimleri birbirinden farklı yazarların özgür bir düşünce platformu; Yozgat halkına, seçtiği milletvekillerine ve Yozgat Belediyesi’ne mesaj gönderme imkânı veren özel bölümleriyle bir irtibat köprüsü durumunda… Vatandaşın gönderdiği mesajları incelediğinizde, halkın, pek çoğu haber değeri taşımasına rağmen yerel basına yansımayan gerçek sıkıntılarını, gerçek gündemini görürsünüz…
FOLKLOR ARAŞTIRMALARI
MERKEZİ GİBİ
Yozgat gazetesi, farklı konulara dikkat çeken diğer yazarlarının yanı sıra, özellikle Prof. Dr. Öcal Oğuz’un, Yılmaz Göksoy’un, Abdulkadir Çapanoğlu’nun, Celâl Kapusuzoğlu’nun, Süleyman Sökmen’in ve Mustafa Topaloğlu’nun yazıları ile, Yozgat kültürünün, Yozgat folklorunun kayıt altına alınmasına ve yeni nesle aktarılmasına ciddi boyutlarda katkı sağlayan bir ‘Foklor Araştırmaları Merkezi’ işlevi de görüyor… Köşe yazılarının altında, yazarlara mesaj gönderme imkânı da veren web sitesi, yazarla okuyucuyu sürekli irtibat ve diyalog hâlinde tutan önemli bir hizmet de sunuyor…
Web sitesinin, gazetenin matbû nüshaları gibi dağıtım meselesi de olmadığı için, Yozgat’ın sesi, Türkiye’nin her şehrine ve yurt dışında Yozgatlıların yaşadığı pek çok ülkeye ulaşabiliyor…
SİYASİ HİZMETLERİ
Osman Hakan Kiracı’nın, matbû gazetesi ve bu gazetenin web sitesiyle Yozgat’a sunduğu bu gerçekten büyük hizmetlerin yanı sıra, 55. Hükümet döneminde İl Başkanı olarak Yozgat’a kazandırdığı devasa hizmetlerini unutmak, en basit ifadesiyle nankörlük olur.
4325 ZAFERİ
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde terör tırmanışa geçmiştir. Hükümet, terörü önlemek için önce o bölgede Olağanüstü Hal ilân eder. Ardından da bölgede işsizlik meselesini halletmek için istihdam sağlamak amacıyla, 1997 yılı sonlarına doğru 4325 sayılı teşvik yasa taslağı hazırlar. Yasa, Olağanüstü Hal Bölgesi sınırları içerisindeki, kalkınmada öncelikli 19 ili kapsamaktadır.
ANAVATAN Partisi Yozgat İl Başkanı Osman Hakan Kiracı, bunu öğrenince, ekonomik bakımdan “İç Anadolu’nun Hakkâri’si” durumunda olduğunu dile getirdiği Yozgat’ı da yasa kapsamına aldırmak için harekete geçer. Dönemin Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Işın Çelebi’ye giderek talebini dile getirir.
Kiracı’yı dinleyen Bakan Çelebi, “Bu iş beni aşar. Bu meseleyi patronla (Mesut Yılmaz’la) konuşman gerekir” diye karşılık verir. Kiracı, kararlıdır. Başbakan Mesut Yılmaz’a kadar gider. Başbakan Yılmaz, Kiracı’nın teklifini başlangıçta reddeder. Fakat Kiracı, teklifinin gerekçelerini de ortaya koyarak, ısrarını sürdürür. Başbakan Yılmaz ise, “Yozgat’ı 4325’e dahil edersek, Anadolu milletvekilleri başımızı ağrıtır” karşılığını verir. Bu cevap üzerine Kiracı, Başbakan Mesut Yılmaz’a şu teklifte bulunur:
“Sayın Başbakanım, Yozgat, zaten İç Anadolu’nun Hakkâri’sidir. Çünki millî geliri Doğu ve Güneydoğu illeriyle eş değerdedir. Eğer yasaya ‘Kişi başına düşen milli geliri 1500 Dolar’ın altındaki iller de bu yasadan yararlanır’ diye bir madde eklettirirseniz, Yozgat ve Ordu da yasa kapsamına girer.”
Bir Karadeniz Bölgesi şehri olan Ordu da işin içine girince, kendisi de Karadenizli olan Başbakan Yılmaz, böyle bir değişikliğin kendisine kazandıracağı siyasî avantajı göz önüne almaktan geri duramaz. Böylelikle, Osman Hakan Kiracı’nın kararlı tutumu ve siyasî zekâsı sayesinde, Ordu ile birlikte Yozgat da, hiç beklenmedik bir şekilde 4325 Sayılı Teşvik Yasa Taslağı kapsamına girer.
Dönemin Yozgat Milletvekili Lütfullah Kayalar da, yasanın Meclis’ten geçirilmesi için gayret gösterir. Taslak yasalaşır ve Teşvik Yasası kapsamına giren il sayısı, sürpriz bir şekilde 19’dan 21’e çıkmış olur.
Bu sayede Yozgat, belki de Cumhuriyet tarihi boyunca elde ettiği en büyük ekonomik avantajlara sahip olur. Çünkü yasaya göre 21 ilde istihdama yönelik tesis kuran yatırımcının işveren olarak ödemesi gereken SSK primlerini hazine karşılıyor, işçilere ait gelir ve damga vergileri erteleniyor, Hazine’ye ait arsalar yatırımcıya bedelsiz veriliyor, yatırımcı firmalar, KDV, her türlü damga vergisi, resim ve harçlardan muaf tutuluyor, yine yatırımcı firmalar, ayrıca gümrük ve ithalat vergilerinden de muaf tutuluyorlardı.
Dahası, yatırımcılar işe başladıktan sonra 5 yıl süreyle gelir vergisi ve kurumlar vergisi de ödemiyorlardı. 5 yıl sonrasında ise, bir 5 yıl daha, gelir vergisi ve kurumlar vergisini % 60 oranında düşük ödeme imkânını elde etmiş oluyorlardı.
4325 Sayılı Teşvik Yasası’nın 23 Ocak 1998 tarihinde Meclis’te kabul edilmesinin hemen ardından, Yozgat’a istihdama yönelik yatırımlar gerçekleştirilmeye başlar.
Yozgat Organize Sanayi Bölgesi’nin, o dönemde teşvik yasası çıkmadan 1 yıl önce, hizmete açılmış olması da, bu bakımdan Yozgat için büyük bir avantaja dönüşmüştür. Karadenizli yatırımcılar Ordu’ya yönelirken, Doğu ve Güneydoğu bölgelerini güvenli bulmayan yatırımcılar da Yozgat’a yönelmeye başlamıştır. 4325 Sayılı Teşvik Yasası sayesinde Yozgat’ta 2-3 yıl içerisinde - 2001 krizi öncesinde - 68 sanayi tesisi hizmete girmiş, bunlardan 55’i Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulmuştur.
Kiracı’nın 4325 zaferi, bırakınız milletvekillerini, sade bir il başkanının bile samimiyetle ve zekice çaba göstermesi hâlinde bir İl’e neler kazandırılabileceğini göstermesi bakımından son derece önemli bir siyasî belge durumundadır.
YA SONRA..
Yozgat gazetesi Sahibi ve Başyazarı, Yozgat Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Osman Hakan Kiracı’nın, doğup büyüdüğü memleketi Yozgat ve Yozgatlıların refahı, mutluluğu için, kişisel girişimleri, kararlı tutumu ve siyasî zekâsıyla elde ettiği bu büyük imkân, ne yazık ki, yasanın yürürlük süresinin sona erdiği 2003 yılından sonra, aynı kararlılığı gösteren siyasîlerin olmayışı sebebiyle devam ettirilemez.
Pek çok bakımdan Özal Hükümeti’nden de güçlü bir iktidar olan AK Parti, 4325 sayılı yasanın süresinin uzatılacağı vaadinde bulunur ancak bu vaadini gerçekleştirmez.
4325 sayılı yasanın süresi uzatılmadığı gibi, Türkiye’de teşviklerden yararlanacak il sayısı, ilk aşamada 36’ya sonra da 48’e çıkarılınca Yozgat, yatırımcılar açısından taşıdığı cazibeyi kaybeder, Organize Sanayi Bölgesi’ndeki işletmelerin büyük bir kısmı kapanır…
Bu gün AK Parti Yozgat İl Başkanı Sayın Fahri Açıkgöz, “Devlet fabrika kursun anlayışı bitti, işsizliği azaltmak için özel teşebbüs yatırım yapmalı” diyor; ama ne kendisi, ne Yozgat milletvekilleri, ne de Yozgatlı siyaset adamları ve bürokratlar, özel teşebbüsün yatırım yapması için Yozgat’ı çok daha cazip hâle getirebilecek siyasî girişimlerde bulunamıyorlar… Üstelik Yozgat, AK Parti’ye en çok oy veren ilk 10 il arasında yer almasına rağmen…
SESSİZ ÇINARA VEFA
Karşımızda, Yozgat’ın siyasî, sosyal, kültürel ve ekonomik hayatına ciddi katkılarda bulunmuş bir emektar duruyor…
Karşımızda, ömrünün 62 yılını Yozgat’ta geçirmiş, bunun 40 yılını da, hep fedakârlık yaparak, bırakınız kâr etmeyi, masraflarını cebinden karşılayarak yayınladığı ama karşılığında bir teşekkür bile görmediği “Yozgat” gazetesi vasıtasıyla memleketine hizmet uğruna feda etmiş sessiz bir çınar duruyor…
Memleketinin yaşayan çınarlarının kıymetini bilmeyenler, genç fidanları büyütebilirler mi? Çorak topraklardan, kurak iklimlerden kurtulabilirler mi?
Onun zaman zaman asabileşen tavırlarının arkasında, sevgi, şefkat ve merhamet yüklü bir kalp vardır. Sevdalı bir delikanlı gibi yürekli olduğu kadar, sevdalı bir delikanlı kadar da duyguludur. Edepsizliğe, saygısızlığa tahammülü yoktur ama iyiliğe, kibarlığa, saygıya misliyle karşılık verir. İnsanlıkta eli açıktır, olabildiğince cömerttir… Yeter ki, kendisinden insanlık bekleyenin kendisi de insan olsun, saygı bekleyenin kendisi de saygılı olsun, kibarlık bekleyenin kendisi de kibar olsun…
Doğum gününüz kutlu olsun Osman Ağabey… Hem senin, hem “Yozgat” gazetesinin…
Saygıyla ellerinden öpüyor, nice yıllara diyorum…
05.03.2013
“Abbas Bey” der, “Ben bu çocuğa söz anlatamıyorum. Bir ‘gazetecilik’ tutturmuş. ‘Ben gazeteci olacağım. Boşuna çabalama, başka bir şey olmam’ diyor. Laf söz dinlediği yok. Biz bu deliyi ne yapacağız? Bir akıl ver, bir yol göster bana…”
Abbas Sayar da, “Ahmet Efendi, oğlunu az da olsa tanıdım. O gazeteci olacak” diye karşılık verir. “Başka bir şey olmaz” diyerek de, genç Kiracı’nın ‘Başka bir şey olmam’ diye ortaya koyduğu kararlılığa destek verir.
Abbas Sayar, yıllar sonra 3 Mayıs 1989’da yayınlanan “Bozlak, Bozok ve Yozgat” başlıklı yazısında da “Teşhisimiz bizi yanıltmadı ve Osman Hakan Kiracı, gazeteci oldu. Bu gün, gazetesi, Yozgat’ın gazetesi. ‘Benim’ diyen, ‘Yozgat’la boy ölçüsüne çıkamaz” diye yazar.
MESLEKTE 19 ÖDÜL
Abbas Sayar, bu gün hayatta olsa ve yıllar önce ‘Bu çocuk gazeteci olacak’ diyerek adeta kefil olduğu Osman Hakan Kiracı’nın, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü ve Gazeteciler Cemiyeti ile çeşitli meslek kuruluşları tarafından verilen 19 ödülün sahibi olduğunu görebilseydi, eminim onunla daha da gurur duyardı. Abbas Sayar’ın, “Osman Hakan Kiracı’nın gazetesi, Yozgat’ın gazetesi” diyerek, gazeteyi Yozgat’a mal ettiğini göz önüne alacak olursak, bu 19 adet gazetecilik ödülünün Yozgat’a, Yozgat basınına kazandırılmış ödüller olduğunu teslim etmemiz ve Yozgat halkı adına kendisine teşekkür etmemiz gerekiyor… Bu gün, “Yozgat basını adına neyiniz var?” diye sorulduğunda, “İşte ‘Yozgat’ gazetemiz ve onun bize kazandırdığı 19 adet gazetecilik ödülümüz var” diyebiliriz. Türkiye’de ne yazık ki, çeşitli sebeplerle adeta ‘geri kalmışlığın sembol şehirlerinden birisi’ olarak gösterilen Yozgat için, 19 adet gazetecilik ödülü, şüphesiz bir yüz akıdır…
YEREL BASININ YÜZ AKI
“Yozgat” gazetesi, sadece Yozgat’a kazandırdığı 19 ödülle değil, ‘Basın Meslek İlkeleri’ne sadık kalarak, yalan haber yayınlamadan, kimseye hakaret etmeden, insanların kişilik haklarına saldırmadan, iftira atmadan, şantaj yapmadan, mahallî şartların ağır mı ağır yükü, zorlukları ve engelleri arasında bir gazeteyi 40 yıl boyunca yayınlamayı sürdürebilmek başarısı ile de Yozgat’ın yüz akıdır.
40 yıl içerisinde yayınladığı bazı ‘rahatsız edici’ haberler sebebiyle, gazeteciliğin kaçınılmaz sonucu olarak, zaman zaman Yozgat gazetesi aleyhine davalar da açılmıştır. Fakat yaklaşık 30 dava, ya takipsizlik ya da beraat kararıyla sonuçlanmıştır. Bu mahkeme kararları da, Yozgat gazetesinin ‘Basın Meslek İlkeleri’ne sadakatinin tescili olarak kayıtlara geçmiştir…
SAHİBİYLE DOĞAN GAZETE
1 Mart, hem Saygıdeğer gazeteci büyüğümüz Osman Hakan Kiracı’nın, hem de onun gazetesi “Yozgat”ın doğum günü. Osman Ağabey, 1 Mart’ta dünyaya gelmiş, “Yozgat” gazetesi de 1 Mart’ta yayın hayatına başlamış.
“Mart ayı, dert ayı” derler. Dert ayında başlayan bir yolculuk, sıkıntısız geçer mi? Hele ki bu bir gazetecilik yolculuğuysa… Yozgat gazetesi, günlük olarak yayınlandığı dönem dışında yıllarca resmî ilân almadan, ‘bağımsız’ ve gerektiğinde ‘muhalif’ duruşunu bozmadan ayakta kalmayı başarabilmiş, 40 yıllık bir fedakârlık abidesi durumunda…
Dile kolay; tam 40 yıl… Gazetenin ilk yayınlandığı 1974’te doğanlar, bu gün çocukları üniversiteye giden 40 yaşında insanlar…
YOZGAT’IN WEB SİTESİ
Yozgat gazetesi, sadece matbaada basılan nüshalarıyla değil, 2006 yılından bu güne kadar yayınını sürdüren web sitesi ile de, belki matbû nüshalarından daha etkili olarak, Yozgat’a hizmet etmeyi sürdürüyor.
yozgatgazetesi.com, güncel haberlerinin ötesinde, dünya görüşleri ve siyasî eğilimleri birbirinden farklı yazarların özgür bir düşünce platformu; Yozgat halkına, seçtiği milletvekillerine ve Yozgat Belediyesi’ne mesaj gönderme imkânı veren özel bölümleriyle bir irtibat köprüsü durumunda… Vatandaşın gönderdiği mesajları incelediğinizde, halkın, pek çoğu haber değeri taşımasına rağmen yerel basına yansımayan gerçek sıkıntılarını, gerçek gündemini görürsünüz…
FOLKLOR ARAŞTIRMALARI
MERKEZİ GİBİ
Yozgat gazetesi, farklı konulara dikkat çeken diğer yazarlarının yanı sıra, özellikle Prof. Dr. Öcal Oğuz’un, Yılmaz Göksoy’un, Abdulkadir Çapanoğlu’nun, Celâl Kapusuzoğlu’nun, Süleyman Sökmen’in ve Mustafa Topaloğlu’nun yazıları ile, Yozgat kültürünün, Yozgat folklorunun kayıt altına alınmasına ve yeni nesle aktarılmasına ciddi boyutlarda katkı sağlayan bir ‘Foklor Araştırmaları Merkezi’ işlevi de görüyor… Köşe yazılarının altında, yazarlara mesaj gönderme imkânı da veren web sitesi, yazarla okuyucuyu sürekli irtibat ve diyalog hâlinde tutan önemli bir hizmet de sunuyor…
Web sitesinin, gazetenin matbû nüshaları gibi dağıtım meselesi de olmadığı için, Yozgat’ın sesi, Türkiye’nin her şehrine ve yurt dışında Yozgatlıların yaşadığı pek çok ülkeye ulaşabiliyor…
SİYASİ HİZMETLERİ
Osman Hakan Kiracı’nın, matbû gazetesi ve bu gazetenin web sitesiyle Yozgat’a sunduğu bu gerçekten büyük hizmetlerin yanı sıra, 55. Hükümet döneminde İl Başkanı olarak Yozgat’a kazandırdığı devasa hizmetlerini unutmak, en basit ifadesiyle nankörlük olur.
4325 ZAFERİ
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde terör tırmanışa geçmiştir. Hükümet, terörü önlemek için önce o bölgede Olağanüstü Hal ilân eder. Ardından da bölgede işsizlik meselesini halletmek için istihdam sağlamak amacıyla, 1997 yılı sonlarına doğru 4325 sayılı teşvik yasa taslağı hazırlar. Yasa, Olağanüstü Hal Bölgesi sınırları içerisindeki, kalkınmada öncelikli 19 ili kapsamaktadır.
ANAVATAN Partisi Yozgat İl Başkanı Osman Hakan Kiracı, bunu öğrenince, ekonomik bakımdan “İç Anadolu’nun Hakkâri’si” durumunda olduğunu dile getirdiği Yozgat’ı da yasa kapsamına aldırmak için harekete geçer. Dönemin Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Işın Çelebi’ye giderek talebini dile getirir.
Kiracı’yı dinleyen Bakan Çelebi, “Bu iş beni aşar. Bu meseleyi patronla (Mesut Yılmaz’la) konuşman gerekir” diye karşılık verir. Kiracı, kararlıdır. Başbakan Mesut Yılmaz’a kadar gider. Başbakan Yılmaz, Kiracı’nın teklifini başlangıçta reddeder. Fakat Kiracı, teklifinin gerekçelerini de ortaya koyarak, ısrarını sürdürür. Başbakan Yılmaz ise, “Yozgat’ı 4325’e dahil edersek, Anadolu milletvekilleri başımızı ağrıtır” karşılığını verir. Bu cevap üzerine Kiracı, Başbakan Mesut Yılmaz’a şu teklifte bulunur:
“Sayın Başbakanım, Yozgat, zaten İç Anadolu’nun Hakkâri’sidir. Çünki millî geliri Doğu ve Güneydoğu illeriyle eş değerdedir. Eğer yasaya ‘Kişi başına düşen milli geliri 1500 Dolar’ın altındaki iller de bu yasadan yararlanır’ diye bir madde eklettirirseniz, Yozgat ve Ordu da yasa kapsamına girer.”
Bir Karadeniz Bölgesi şehri olan Ordu da işin içine girince, kendisi de Karadenizli olan Başbakan Yılmaz, böyle bir değişikliğin kendisine kazandıracağı siyasî avantajı göz önüne almaktan geri duramaz. Böylelikle, Osman Hakan Kiracı’nın kararlı tutumu ve siyasî zekâsı sayesinde, Ordu ile birlikte Yozgat da, hiç beklenmedik bir şekilde 4325 Sayılı Teşvik Yasa Taslağı kapsamına girer.
Dönemin Yozgat Milletvekili Lütfullah Kayalar da, yasanın Meclis’ten geçirilmesi için gayret gösterir. Taslak yasalaşır ve Teşvik Yasası kapsamına giren il sayısı, sürpriz bir şekilde 19’dan 21’e çıkmış olur.
Bu sayede Yozgat, belki de Cumhuriyet tarihi boyunca elde ettiği en büyük ekonomik avantajlara sahip olur. Çünkü yasaya göre 21 ilde istihdama yönelik tesis kuran yatırımcının işveren olarak ödemesi gereken SSK primlerini hazine karşılıyor, işçilere ait gelir ve damga vergileri erteleniyor, Hazine’ye ait arsalar yatırımcıya bedelsiz veriliyor, yatırımcı firmalar, KDV, her türlü damga vergisi, resim ve harçlardan muaf tutuluyor, yine yatırımcı firmalar, ayrıca gümrük ve ithalat vergilerinden de muaf tutuluyorlardı.
Dahası, yatırımcılar işe başladıktan sonra 5 yıl süreyle gelir vergisi ve kurumlar vergisi de ödemiyorlardı. 5 yıl sonrasında ise, bir 5 yıl daha, gelir vergisi ve kurumlar vergisini % 60 oranında düşük ödeme imkânını elde etmiş oluyorlardı.
4325 Sayılı Teşvik Yasası’nın 23 Ocak 1998 tarihinde Meclis’te kabul edilmesinin hemen ardından, Yozgat’a istihdama yönelik yatırımlar gerçekleştirilmeye başlar.
Yozgat Organize Sanayi Bölgesi’nin, o dönemde teşvik yasası çıkmadan 1 yıl önce, hizmete açılmış olması da, bu bakımdan Yozgat için büyük bir avantaja dönüşmüştür. Karadenizli yatırımcılar Ordu’ya yönelirken, Doğu ve Güneydoğu bölgelerini güvenli bulmayan yatırımcılar da Yozgat’a yönelmeye başlamıştır. 4325 Sayılı Teşvik Yasası sayesinde Yozgat’ta 2-3 yıl içerisinde - 2001 krizi öncesinde - 68 sanayi tesisi hizmete girmiş, bunlardan 55’i Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulmuştur.
Kiracı’nın 4325 zaferi, bırakınız milletvekillerini, sade bir il başkanının bile samimiyetle ve zekice çaba göstermesi hâlinde bir İl’e neler kazandırılabileceğini göstermesi bakımından son derece önemli bir siyasî belge durumundadır.
YA SONRA..
Yozgat gazetesi Sahibi ve Başyazarı, Yozgat Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Osman Hakan Kiracı’nın, doğup büyüdüğü memleketi Yozgat ve Yozgatlıların refahı, mutluluğu için, kişisel girişimleri, kararlı tutumu ve siyasî zekâsıyla elde ettiği bu büyük imkân, ne yazık ki, yasanın yürürlük süresinin sona erdiği 2003 yılından sonra, aynı kararlılığı gösteren siyasîlerin olmayışı sebebiyle devam ettirilemez.
Pek çok bakımdan Özal Hükümeti’nden de güçlü bir iktidar olan AK Parti, 4325 sayılı yasanın süresinin uzatılacağı vaadinde bulunur ancak bu vaadini gerçekleştirmez.
4325 sayılı yasanın süresi uzatılmadığı gibi, Türkiye’de teşviklerden yararlanacak il sayısı, ilk aşamada 36’ya sonra da 48’e çıkarılınca Yozgat, yatırımcılar açısından taşıdığı cazibeyi kaybeder, Organize Sanayi Bölgesi’ndeki işletmelerin büyük bir kısmı kapanır…
Bu gün AK Parti Yozgat İl Başkanı Sayın Fahri Açıkgöz, “Devlet fabrika kursun anlayışı bitti, işsizliği azaltmak için özel teşebbüs yatırım yapmalı” diyor; ama ne kendisi, ne Yozgat milletvekilleri, ne de Yozgatlı siyaset adamları ve bürokratlar, özel teşebbüsün yatırım yapması için Yozgat’ı çok daha cazip hâle getirebilecek siyasî girişimlerde bulunamıyorlar… Üstelik Yozgat, AK Parti’ye en çok oy veren ilk 10 il arasında yer almasına rağmen…
SESSİZ ÇINARA VEFA
Karşımızda, Yozgat’ın siyasî, sosyal, kültürel ve ekonomik hayatına ciddi katkılarda bulunmuş bir emektar duruyor…
Karşımızda, ömrünün 62 yılını Yozgat’ta geçirmiş, bunun 40 yılını da, hep fedakârlık yaparak, bırakınız kâr etmeyi, masraflarını cebinden karşılayarak yayınladığı ama karşılığında bir teşekkür bile görmediği “Yozgat” gazetesi vasıtasıyla memleketine hizmet uğruna feda etmiş sessiz bir çınar duruyor…
Memleketinin yaşayan çınarlarının kıymetini bilmeyenler, genç fidanları büyütebilirler mi? Çorak topraklardan, kurak iklimlerden kurtulabilirler mi?
Onun zaman zaman asabileşen tavırlarının arkasında, sevgi, şefkat ve merhamet yüklü bir kalp vardır. Sevdalı bir delikanlı gibi yürekli olduğu kadar, sevdalı bir delikanlı kadar da duyguludur. Edepsizliğe, saygısızlığa tahammülü yoktur ama iyiliğe, kibarlığa, saygıya misliyle karşılık verir. İnsanlıkta eli açıktır, olabildiğince cömerttir… Yeter ki, kendisinden insanlık bekleyenin kendisi de insan olsun, saygı bekleyenin kendisi de saygılı olsun, kibarlık bekleyenin kendisi de kibar olsun…
Doğum gününüz kutlu olsun Osman Ağabey… Hem senin, hem “Yozgat” gazetesinin…
Saygıyla ellerinden öpüyor, nice yıllara diyorum…
05.03.2013
05.03.2013
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ
turan
17.03.2013 14:05:00ben yozgat gazetelerini ve internet sitelerini devamlı takip ederim.İlk defa kıskançlık duygularını bi yana koyarak tamamen iyi duygularla ve hiç bir abartıya kaçmadan kuddusi beyin de işaret ettiği gibi bi meslek büyüğünün hakkını teslim eden bi yazıya rastladım.eğer yozgatlılar birbirlerini kıskanmaz da böyle birbirlerinin hakkını teslim ederse o zaman zihniyetini düzeltmiş olur..kıskançlık yozgatlıyı perişan ediyor.hepimizin birbirini desteklemesidoğruları anlatması lazım. Yani sizler gibi..tebrik eder,saygılar sunarım.
Kuddusi
07.03.2013 10:40:00Yozgat gazetesi farklı fikirlerin yozgat için buluştuğu bir meclis gibi..yozgat için önemli şeyleri ifade eden seçkinler meclisi..yozgatlılık meselesinin yok olduğu bir şehirde sizin gibi aydın insanların makul ve doğru şeyleri yazması bize ışık veriyor.Bu meyanda yorumlarınızda yaptığınız hakkı teslimleri memnuniyetle karşılıyoruz.mesela bu yazı da sayın osman hakan kiracının hakkını teslim ve hizmetlerini en yalın bir şekilde anlatmanız sebebiyle sizleri tebrik ederiyoruz.
Ayşen
06.03.2013 01:01:00Sürur bey gerçekten mükemmel yazıyorsunuz.Bütün yazılarınızı virgülüne kadar okuyorum.Son yormunuzda uzun uzadıya yazdığınız gazeteci osman bey yozgatın yetiştirdiği sessiz bir değer.Ben yerel basını ve yazarları okuyan biriyim.Bildiğim kadarıyla dışarda negatif imajı bulunan yozgata ödül kazandıran 2 gazetecimiz var.Roman ve hikayede abbas sayar,yerel basında ise osman hakan kiracı..Biz yozgatlılar olarak Abbas Sayar'ı öldükten sonra takdir ettik.Osman hakan kiracı gibi bir çınarı hayatta iken sizin gibi iyi bir gazetecinin böyle güzel bir yazıyla anlatarak takdir etmesi takdir edilecek bir davranıştır.Mükemmel yazılarınızın devamını diliyorum.