Bu yazıya başlık olarak “Hangi Yozgat?” başlığını koymayı düşünüyordum. Çünkü Yozgat’ın geri kalmasının en önemli sosyal sebeplerinden birisinin, herkesin farklı bir Yozgat algısına sahip olması, herkesin Yozgat’ı kendi yaşadığı muhitten ibaret görmesi olduğunu düşünüyorum.
Yozgat’ın ilçelerinde yaşayanlar için Yozgat, adeta bulundukları ilçeden ibaret. Beldelerinde yaşayanlar için o beldeden, köylerinde yaşayanlar için o köyden ibaret… Merkez ilçede yaşayanlar için de durum ne yazık ki farklı değil. Onlar için de Yozgat, merkez ilçeden ibaret…
Yozgat’ta yaşayanlar için, ilçelerini, beldelerini ve köylerini içine alan genel bir “Yozgat” algısı yok. Durum böyle olunca, “Yozgatlılık” bilinci de oluşmuyor hâliyle. Merhum Abbas Sayar’ın yıllar önce “Yozgat” gazetesinde yazdığı yazılarda, dağınık halde de olsa, bu duruma dair önemli tespitler bulmak mümkün.
Bu vahim durum, siyasete de doğrudan yansıyor. “Yozgat” Milletvekilleri, kendilerini ilçeleri, beldeleri ve köyleriyle Yozgat’ın tamamının milletvekili olarak görmekten ziyade, seçmenlerin algılama biçimine paralel olarak, kendilerini doğdukları ilçenin milletvekili olarak kabul etme eğilimi taşıyorlar.
Özellikle nüfusu yüksek ilçeler de, “Artık bizim de bir milletvekili çıkarmamızın zamanı geldi” düşüncesiyle, seçimlerde baskın çıkmanın yollarını arıyor, bazı teşebbüslerde bulunuyorlar.
Bu durum, açıkça adı konmamış olsa da, fiilî olarak karşılıklı mutabakat hâlinde hayata geçirilmiş durumda. Seçmenler, milletvekillerinin başarısını kendi bulunduğu ilçeye, beldeye, köye yönelik hizmetleriyle ölçüyor. Eğer varsa, merkez ilçeye ya da başka ilçelere götürülen hizmetler, “Yozgat’a hizmet” olarak görülmüyor. Dolayısıyla da, her büyük ilçe, kendi içinden bir milletvekili çıkarma çabasına giriyor. “Ben ilçemden bir milletvekili çıkarırsam, o milletvekili de benim ilçeme hizmet eder” düşüncesi, tamamını içine alan bir “Yozgat” algısı oluşmasını engelliyor. Böylece oluşan gizli bir rekabet, zamanla kıskançlığa ve hatta husumete bile dönüşebiliyor.
Zincirleme trafik kazası gibi… En öndeki aracın yaptığı hata sebebiyle, ardından gelen diğer araçlar da birbirine çarpıveriyor. Sonuçta bütün araçlar hasar görüyor…
“Merhaba Yozgat” gazetesinin Yazı İşleri Müdürü Çetin Mermertaş’ın, her seçim döneminde Yozgat Milletvekillerinin merkez ilçeye gelmeyişlerinden şikâyet etmesini bu duruma bağlıyorum ve önemli bir şikâyet olduğunu düşünüyorum. Şüphesiz, Sayın Mermertaş’ın pek çok yazısında ifade etmeye çalıştığı talep, milletvekillerinin göstermelik birkaç ziyarette bulunmaları değil, milletvekillerinin kendilerini gerçekten “Yozgat” milletvekili olarak kabul etmeleri ve Yozgat’ın tamamını kucaklamaları.
Bu konu önemli. Zaman zaman bu ve benzer konuları tartışacağız.
08.03.2011
Yozgat’ın ilçelerinde yaşayanlar için Yozgat, adeta bulundukları ilçeden ibaret. Beldelerinde yaşayanlar için o beldeden, köylerinde yaşayanlar için o köyden ibaret… Merkez ilçede yaşayanlar için de durum ne yazık ki farklı değil. Onlar için de Yozgat, merkez ilçeden ibaret…
Yozgat’ta yaşayanlar için, ilçelerini, beldelerini ve köylerini içine alan genel bir “Yozgat” algısı yok. Durum böyle olunca, “Yozgatlılık” bilinci de oluşmuyor hâliyle. Merhum Abbas Sayar’ın yıllar önce “Yozgat” gazetesinde yazdığı yazılarda, dağınık halde de olsa, bu duruma dair önemli tespitler bulmak mümkün.
Bu vahim durum, siyasete de doğrudan yansıyor. “Yozgat” Milletvekilleri, kendilerini ilçeleri, beldeleri ve köyleriyle Yozgat’ın tamamının milletvekili olarak görmekten ziyade, seçmenlerin algılama biçimine paralel olarak, kendilerini doğdukları ilçenin milletvekili olarak kabul etme eğilimi taşıyorlar.
Özellikle nüfusu yüksek ilçeler de, “Artık bizim de bir milletvekili çıkarmamızın zamanı geldi” düşüncesiyle, seçimlerde baskın çıkmanın yollarını arıyor, bazı teşebbüslerde bulunuyorlar.
Bu durum, açıkça adı konmamış olsa da, fiilî olarak karşılıklı mutabakat hâlinde hayata geçirilmiş durumda. Seçmenler, milletvekillerinin başarısını kendi bulunduğu ilçeye, beldeye, köye yönelik hizmetleriyle ölçüyor. Eğer varsa, merkez ilçeye ya da başka ilçelere götürülen hizmetler, “Yozgat’a hizmet” olarak görülmüyor. Dolayısıyla da, her büyük ilçe, kendi içinden bir milletvekili çıkarma çabasına giriyor. “Ben ilçemden bir milletvekili çıkarırsam, o milletvekili de benim ilçeme hizmet eder” düşüncesi, tamamını içine alan bir “Yozgat” algısı oluşmasını engelliyor. Böylece oluşan gizli bir rekabet, zamanla kıskançlığa ve hatta husumete bile dönüşebiliyor.
Zincirleme trafik kazası gibi… En öndeki aracın yaptığı hata sebebiyle, ardından gelen diğer araçlar da birbirine çarpıveriyor. Sonuçta bütün araçlar hasar görüyor…
“Merhaba Yozgat” gazetesinin Yazı İşleri Müdürü Çetin Mermertaş’ın, her seçim döneminde Yozgat Milletvekillerinin merkez ilçeye gelmeyişlerinden şikâyet etmesini bu duruma bağlıyorum ve önemli bir şikâyet olduğunu düşünüyorum. Şüphesiz, Sayın Mermertaş’ın pek çok yazısında ifade etmeye çalıştığı talep, milletvekillerinin göstermelik birkaç ziyarette bulunmaları değil, milletvekillerinin kendilerini gerçekten “Yozgat” milletvekili olarak kabul etmeleri ve Yozgat’ın tamamını kucaklamaları.
Bu konu önemli. Zaman zaman bu ve benzer konuları tartışacağız.
08.03.2011
08.03.2011
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ