30 Ağustos zafer bayramı nedeniyle bu size Ciciannemin (anneannem)bana anlattığı bir hikayeyi size nakletmek istiyorum.
Evvel zaman içinde ülkenin birinde kocaman bir krallık varmış.
Bu krallığın kızları ve kadınları, eşkiyaların kaçırdığı ve köle olarak satıldığı ülkelerden ,anne ve babalarının kardeşlerinin sevdiklerinin elinden alınmış genç kızlar ve de ufacık çocuklarmış.
Bu çoçuklar kralın sarayında büyütülür iyi bir eğitimden sonra da krala ve de genç kral adaylarına verilirmiş.
Bu kızlardan doğan çocuklar annelerinin anlattıkları hikayelerle büyürlermiş.Hiç bir prens ve prensesler yaşadıkları ülkeyi sevememişler.Anneleri yalan söylecek değiller,tabii ki çocuklarına .
Gün gelmiş krallar ölmüş ,öldürülmüş kardeşleri kardeşlere kıyar olmuşlar.
Ve de hiç birisi dediğim gibi,bu ülkede kendilerini değil ,vatanlarındaki yakınları ve de oranın insanlarının yaşaması gerektiğine inanmışlar.
Bu inançla ülkelerinin topraklarını nereden geldilerse oranın krallığına vermeye başlamışlar.Tabiki kendi kimliklerini de hala bu ülkenin kralı olarak saklamaya devam etmişler.
Bunu gören ve vatanını seven çok insan olduğuna inanan koca yürekli bir asker ,rütbesini ve bütün geleceğini bir anda silip vatanı için canını feda edecek insanlarla birlikte olmuş.
Kadın, yaşlı,erkek,genç hepsi vatan topraklarında düşman olmasın diye yemin etmişler.ellerinde ne silah, ne bir top ne de cephaneleri yokmuş.Pencere demirlerinden süngü,uyuyan nasılsa yeneriz bu ülkeyi diyen düşmanlar var ya onların cephanelerine girip ülkeleri için almışlar savaşta kullanmak için .
Bu insanların kendisine olan inaçları olduğunu bilen Rabbimiz hep bunları korumuş .Rabbimizin onlara verdiği aklıllarını, sırf ükleleri için kullanacağını biliyormuş. Öyle de olmuş, kadınlar kar kış demeden çepheye buldukları her bezi askerlere gömlek giysi dikmişler. Yün eğerip çorap kalpak örmüşler.Günlerce cephe savaşı yapan askerleri ülkeri için okuyup doktor hemşire olmuş ve bu insanalara yardım etmek için yanlarına koşmuşlar.
Kolay olmamış ülkeleri düşman belledikleri insanları kovalamaktan.Bir gün meydan savaşlarını kazanmaya ve düşmanı mat etmeye başlayında ,O,ülkelerin kralları anlamışlar ki kolay olmayacak bu savaş .Üstelik yaraladıkları askerleri ,kendi hastanelerinde bakmış bu yüce yürekli insanlar .
Hele bir Boğaz varmış ki burasını yabançı ülkeler geçilmez diye ilan etmişler.
O ülkede MUSTAFA KEMAL diye birinin olduğunu unutmuşlar .
İşte bu askerin ve silah arkadaşlarının yeminleri vardı ya,O askerler Çanakkale Boğazını geçmek için suyun altına mayın döşemişler .Sabah gemilerini bekleyen krallların askerleri ÇANAKKALE BOĞAZ'ında Türk gemileri var anlamışlar ki imanları bütün olan bu askerleri yenemiyecekler ,Ta Avusturalyadan gelen Anzak Askerleri bile birer birer gencecık şehit oluyorlar .Çanakkale şavaşında ayaklarına giyecek postalları yırtık ya da yok olmuş her taşa bastıklarında ''YANDIM ANAM ''diye bağırırlarmış bu taburun askerlerine ''YANDIM ANAM ''Taburu denildiğini biliyormusunuz?
Nice bıyığı terlememiş gençler vatanları için cephede şavaşmışlar .Anneler toplar mermiler ıslanmasın diye hırkasını çocuğunun üstüne değil ,mermilerin üstüne örttüğünü.Anlatan olmadı sizlere bunları .Asker olan arkadaşları İnönü Meydan Savaşını iki dafa kazandığını da bilin iştedim Maraşel Fevzi Çakmak'ı da:Aklınıza yazın sevgili gençler.
İşte bu ülke Bu insanların sayesinde vatanımız oldu.
BU VATANI KORUMAK SİZİN ELİNİZ DE BUNU DA BİLİN .
HEPİNİZE SEVİYORUM KUCAKLARIM SİZLERİ..
30.08.2017
Evvel zaman içinde ülkenin birinde kocaman bir krallık varmış.
Bu krallığın kızları ve kadınları, eşkiyaların kaçırdığı ve köle olarak satıldığı ülkelerden ,anne ve babalarının kardeşlerinin sevdiklerinin elinden alınmış genç kızlar ve de ufacık çocuklarmış.
Bu çoçuklar kralın sarayında büyütülür iyi bir eğitimden sonra da krala ve de genç kral adaylarına verilirmiş.
Bu kızlardan doğan çocuklar annelerinin anlattıkları hikayelerle büyürlermiş.Hiç bir prens ve prensesler yaşadıkları ülkeyi sevememişler.Anneleri yalan söylecek değiller,tabii ki çocuklarına .
Gün gelmiş krallar ölmüş ,öldürülmüş kardeşleri kardeşlere kıyar olmuşlar.
Ve de hiç birisi dediğim gibi,bu ülkede kendilerini değil ,vatanlarındaki yakınları ve de oranın insanlarının yaşaması gerektiğine inanmışlar.
Bu inançla ülkelerinin topraklarını nereden geldilerse oranın krallığına vermeye başlamışlar.Tabiki kendi kimliklerini de hala bu ülkenin kralı olarak saklamaya devam etmişler.
Bunu gören ve vatanını seven çok insan olduğuna inanan koca yürekli bir asker ,rütbesini ve bütün geleceğini bir anda silip vatanı için canını feda edecek insanlarla birlikte olmuş.
Kadın, yaşlı,erkek,genç hepsi vatan topraklarında düşman olmasın diye yemin etmişler.ellerinde ne silah, ne bir top ne de cephaneleri yokmuş.Pencere demirlerinden süngü,uyuyan nasılsa yeneriz bu ülkeyi diyen düşmanlar var ya onların cephanelerine girip ülkeleri için almışlar savaşta kullanmak için .
Bu insanların kendisine olan inaçları olduğunu bilen Rabbimiz hep bunları korumuş .Rabbimizin onlara verdiği aklıllarını, sırf ükleleri için kullanacağını biliyormuş. Öyle de olmuş, kadınlar kar kış demeden çepheye buldukları her bezi askerlere gömlek giysi dikmişler. Yün eğerip çorap kalpak örmüşler.Günlerce cephe savaşı yapan askerleri ülkeri için okuyup doktor hemşire olmuş ve bu insanalara yardım etmek için yanlarına koşmuşlar.
Kolay olmamış ülkeleri düşman belledikleri insanları kovalamaktan.Bir gün meydan savaşlarını kazanmaya ve düşmanı mat etmeye başlayında ,O,ülkelerin kralları anlamışlar ki kolay olmayacak bu savaş .Üstelik yaraladıkları askerleri ,kendi hastanelerinde bakmış bu yüce yürekli insanlar .
Hele bir Boğaz varmış ki burasını yabançı ülkeler geçilmez diye ilan etmişler.
O ülkede MUSTAFA KEMAL diye birinin olduğunu unutmuşlar .
İşte bu askerin ve silah arkadaşlarının yeminleri vardı ya,O askerler Çanakkale Boğazını geçmek için suyun altına mayın döşemişler .Sabah gemilerini bekleyen krallların askerleri ÇANAKKALE BOĞAZ'ında Türk gemileri var anlamışlar ki imanları bütün olan bu askerleri yenemiyecekler ,Ta Avusturalyadan gelen Anzak Askerleri bile birer birer gencecık şehit oluyorlar .Çanakkale şavaşında ayaklarına giyecek postalları yırtık ya da yok olmuş her taşa bastıklarında ''YANDIM ANAM ''diye bağırırlarmış bu taburun askerlerine ''YANDIM ANAM ''Taburu denildiğini biliyormusunuz?
Nice bıyığı terlememiş gençler vatanları için cephede şavaşmışlar .Anneler toplar mermiler ıslanmasın diye hırkasını çocuğunun üstüne değil ,mermilerin üstüne örttüğünü.Anlatan olmadı sizlere bunları .Asker olan arkadaşları İnönü Meydan Savaşını iki dafa kazandığını da bilin iştedim Maraşel Fevzi Çakmak'ı da:Aklınıza yazın sevgili gençler.
İşte bu ülke Bu insanların sayesinde vatanımız oldu.
BU VATANI KORUMAK SİZİN ELİNİZ DE BUNU DA BİLİN .
HEPİNİZE SEVİYORUM KUCAKLARIM SİZLERİ..
30.08.2017
05.09.2017
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ