Yasin Ali ER

ÇİZGİ

BEN KİİİİM, BİZ KİM ?

Hayatı, ben kimliğinin içine gömüp, bölük pörçük yaşadık. Siz cephesinden bakan gözler, beni göstermeliydi çünkü... Ben önemsenmeli ve bende şekillenmeliydi tüm güzellikler, tüm özel konumlar ve bilcümle öykünülenler! 

Bana gıpta edilmeli, bana imrenilmeli ve benim kanatlarımın altında olunmalı ve bana itaat edilmeliydi. İstisnasız hepiniz, siz ve onlar, ben ve benim kurallarım olmazsa olmayacağını kabullenerek, kendi dünyalarınızı küçültmeliydiniz.

Siz ancak, benim iznim olduğu kadarıyla yetinmelisiniz. Mekânınızı, arabanızı, hayat standardınızı ve kısaca hayatınızı, ben kurgulamalıyım.

Siz, siz durağında bekleyin ve kendi ekseniniz etrafında dönün durun! Size ne yetecekse, ben bilirim, ben veririm.

***

Hepimiz, hayatı ben kimliğinin içine gömüp, böyle bölük pörçük yaşadık. Sonra karşımıza, bir başka ve daha güçlü bir ben çıkınca, çekim gücümüzün düşüşüne ağıtlar yaktık.

Biz olmayı hazmedecek kadar gönlümüz gelişmemişti. O daracık sınırı kim koyduysa, oraya sadece benlik, bencillik ve benimcilik sığabiliyordu. Kendisinden başkalarını da kendi kadar sevemeyiş, ben kısırlığına teslim olmayı getirmekte... 

Gözümüz, ben kelimesinin sihriyle kararmıştı. Kulaklarımız, sen iltifatlarını duymaya bayılır olmuştu. Tıpkı kendi neslimize, her bir ben tarafından verilmeye çalışılan, ben kalma ve biz kavramını lügatlardan külliyen silme egoistliği gibi...

Herkesten fazla olunmalı, herkese hükmedilmeli, en birincilik ise ben duvarlarının içinde kalmalıydı. Toplumsal dayanışma ruhunu kökünden yok eden, ben anlayışına dönüş ve statü edinme yarışı hepimizi kendi evimizde, hatta kendi bedenlerimizde yalnızlaştırdı. 

Gurbet, artık burnumuzun tam dibindedir. Sizi, siz yerinde çivileyerek kıpırdatmama hastalığı, ben mefhumunu kimsesizleştirmiştir. 

Biz yüceliği, bize ağır gelmiştir. Kaldıramadık ve kendimize mahkûm olduk.

Yönetme hırsı, dediğim dedikçilik, nüfuz ve zoraki saygınlık yarışı, despotluğa yatkın ruhlarımızı katletmiştir. Maalesef ben putçuluğunun, narsizm seviyesine çıkardığı nefslere, Karun’u öldüren sinek hiç ibret olmadı. 

İlle de bir musibet, ille de bir şamar, ille de en azından sert bir tökezleme gerek....

Sonra? Sonra da etrafımda neden kimse yok ağıtlarıyla arabesk sümük çekmeler başlar. Ardında, eriyen ense kirtişleriyle incelen gıdılardan, kadere kahretmek kalır, dostsuzluğa sitem dökülür, 

Varlık sınavından yüzünün akıyla çıkabilen kaç tane ben vardır bilemem. Ama biz kavramı, yokluk sınavındaki mecburiyetmiş gibime geliyor. 

Hani o, tok açın halinden anlamaz meseli var ya? Orada çakılı kalan biz oluşumunu, çoklu varlık düzeyine çıkarmadan mutlu olunacağını sanmıyorum.

Biz âleminden kopmakla, ben cenderesine girişin ızdırabını çekmek isteyen kendi bilir.

Mutlu ve huzurlu bayramlar dilerim. Sağlıcakla kalınız vesselam!

 
OKUR YORUMLARI
Nevzat Çelik
07.07.2022 11:28:54

Hayırlı Bayramlar dilerim kardeşim

Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
hava durumu
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ