Aklı yeten ve aklının yettiğine dili dönen veya birikimlerini kâğıda dökebilen memleket sevdalısı herkes, yeri geldiğinde ve uygun bulduğu her platformda, nüfusumuzun günbegün azalmasının doğuracağı sorunları anlatır.
İşin kötüsü ben dâhil bu endişetörler, bardağın hep boş tarafını görmekle suçlanmalarına rağmen susmazlar! Üstelik her zaman da haklı çıkarlar.
Tabii olarak da bu eriyişin sebeplerinin ortadan kaldırılmasına dair yine kendi birikimleri ve öngörüleri ölçeğinde tavsiyelerde bulunurlar.
Sınaî yatırımlarının işlerlik kazanmasından, tarım arazilerinin rantabilitesinin artırılmasına
İstihdam alanlarının açılmasından, teşviklerin kapsamının genişletilmesine
Turizm bölgesi olduğumuz gerçeğini fark etmeye çağırmaktan, kültürel tanıtım faaliyetlerine
Üniversitenin bölümlerinin konuşlandırılacağı ilçelerin planlamalarından, teknik eleman yetiştirilmesine kadar ne varsa!
Anlatılır, anlatılır, anlatılır.
.
Neticede hepimizin kilitlendiği bir noktaya gelince, hep birlikte tüm düşünme melekelerimiz dumûra uğrar!
TBMMde Yozgat İlini tensil edenlerin, Yozgatın meselelerine yaklaşımı
Bu konudan kimse emin değildir. Kimse Yozgatlının meramını, kime anlatırsa, sonuçlarının olumlu ve hayırlı olacağını hesaplayamaz!
Gazetecilerimiz, bilim adamlarımız, esnafımız, köylümüz hepimiz! Vallahi de bütün problemlerimizi biliriz! Hele ki istensin; nüfusumuzun erimesinin nedenlerini koro halinde bir çırpıda sayarız. Daha da öteye giderek, çözüm önerilerimizi de dile getiririz.
Ammaaaa gel gör ki, TBMMde kime gitsek ki?
Filancaya gitsek, koskoca sivil toplum örgütü başkanlarından oluşan DOKUZ KİŞİLİK HEYETİ saatlerce bekleme salonlarında AĞAÇ ETME ihtimali her daim var! Somut bir proje ile gitmişsin, ya da nezaket ziyareti Her ne ise! İlin STKlarının başına temsil ve yönetim yetkisiyle seçilmiş olmanızın bile önemi yoktur.
O artık ismi (düşük profilli arayışlar esnasında da olsa) neredeyse başbakanlık sıfatıyla birlikte anılmaya başlanan bir dev! Onun Yozgattan kime ne eyvallahı kalmış ki?
.
Feşmekâna gitsek; buyur gel der.
İyi de, o da gel der demesine de; lakin anlatacaklarımızın, sunduklarımızın, taleplerimizin cidden takipçisi olur mu ki? Oldu diyelim başarabilir mi ki?
Onun da ne kendi başarabileceğine, ne de bizim girişimimizi olumlu sonuçlandıracağına dair inancı ve becerisinin olmadığı kuşkusunu her zaman içimizde taşırız.
.
Habere bakar mısınız? Yozgat İlinin bundan sonraki milletvekili genel seçimlerinde çıkarabileceği temsilci sayısı 3e düştü!
Sebep? Nüfus erozyonu şampiyonuyuz.
Niye eriyoruz? Yukarıda saydıklarımız ve katbekat fazla sebebi var! Aş, iş arayışları kadar, gidenlerin de gittiklerine değdiğini reklam etmeleri sonucu Burada tedbir almayı bile gereksiz gören zihniyet!
Nerede kilitleniyoruz?
Tam da burada bir hesap geliyor aklıma! Her iki genel seçimden sonra milletvekili sayısı birer birer düşmeye devam ederse, bundan 14 sene sonra 1 milletvekili ile temsil edilmemiz kimseyi şaşırtmasın.
O zaman seçimlerden, ya Yozgatı vareste tutmak suretiyle Sayın Bekir BOZDAĞın kontenjanı sayarak doğrudan TBMMde tutulmasını,
Ya zat-ı âlilerinin (Allah uzun ömür versin ama) emr-ihak vâki olursa mumyalayıp, yerinde muhafaza edilmesini,
Ya da milletvekili sayısı sıfırlanıp Çorumun Alaca İlçesine bağlı bir belde statüsüne düşürülmeyi beklemeliyiz. Ne de olsa altı boş çıksa bile Çorum artık Dünyanın merkezi olarak anılmaya devam edilecek!
..
Seçim mitinglerinde iktidar partisinin hatiplerini hipnotize edilmiş gibi dinleyen kalabalıklar İstanbula, Ankaraya, İzmite yapılan yatırımları, Karadeniz Bölgesindeki karayollarının tünellerle nasıl kısaltıldığını, ülkenin her tarafına her türlü ulaşımın kendileri sayesinde kolaylaştığını, İzmir-İstanbul arasındaki yolun 3 buçuk saate nasıl düşürüleceğini dinledikçe gaza geldi! Tüm aşkları şaha kalktı. Ta ki; elleri patlayıncaya kadar alkışladı, alkışladı. Sesleri kısılıncaya kadar tezahürat yaptı.
Vayy yavrum vay! Analar İstanbul için ne yavrular doğuruyor?
Ya Yozgat?... demek bile gelmedi kimsenin aklına! Çünkü onlar sadece kalabalık idiler!
Kimsenin aklına 5 km. ötedeki yolun bile niye bitmediğini sormak gelmedi. Hızlı tren hattı, havaalanı, organize sanayi bölgesi, teşvikler, kültürel faaliyetler ve turizm bölgesi edilme vaatleri ne oldu diyecek babayiğit zaten hak getire!
Yozgata sadece kamu hizmet binaları yaparak Yozgatlıyı avutmak kolay nasılsa!
Yozgatlılar bir müdür yardımcısı, iki şef, üç müstahdem, dört gardiyan, beş polis, sekiz vekil öğretmen vs. tayin ve terfileriyle yetinir zaten!
Bir de kronik cibicikçi seçmenlerimiz kamuda bankamatik işçiliği kapsın yeter!
Hele ki Yozgatlıyı bürokrat sayısıyla övündürdük mü değmeyin keyiflerine!
Biz var ya biz??? Hee Biz!
Biz Koskoca Türkiyeyi yönetiyoruz. Bakanlarımız, valilerimiz, müsteşarlarımız, genel müdürlerimiz, daire başkanlarımız var
..
Memleketi yönetiyorlar ama kendi memleketlilerine mesajları; DURMAK YOK, GÖÇE DEVAM olmaktan öte geçmiyor!
Çünkü onlar, Yozgattan göçtükleri için ufuklarının açıldığını anlatırlar.
Çünkü onlar, vardıkları yerde başarıyı yakaladıklarını ballandıra ballandıra hikâye ederler.
Çünkü onlar, Yozgatta kalsaydık ne uzayacak, ne de kısalacaktık demeyi ihmal etmezler!
Çünkü onlar, gidiş sebeplerine hâlâ küskün, kırgın ve kızgındırlar!
O halde onlar artık, buralı olmayı dilde tatlı bir nağme olarak yâd etmekten öte Yozgatlı değiller.
Seçilip gittikten sonra bir daha dönüp gelmeyenler de dâhil!
Yozgatta yemlenip; Ankaraya, İstanbula, İzmite, İzmire, Antalyaya vs. yumurtlayanlar hallerinden memnun vesselam!
21.06.2016
İşin kötüsü ben dâhil bu endişetörler, bardağın hep boş tarafını görmekle suçlanmalarına rağmen susmazlar! Üstelik her zaman da haklı çıkarlar.
Tabii olarak da bu eriyişin sebeplerinin ortadan kaldırılmasına dair yine kendi birikimleri ve öngörüleri ölçeğinde tavsiyelerde bulunurlar.
Sınaî yatırımlarının işlerlik kazanmasından, tarım arazilerinin rantabilitesinin artırılmasına
İstihdam alanlarının açılmasından, teşviklerin kapsamının genişletilmesine
Turizm bölgesi olduğumuz gerçeğini fark etmeye çağırmaktan, kültürel tanıtım faaliyetlerine
Üniversitenin bölümlerinin konuşlandırılacağı ilçelerin planlamalarından, teknik eleman yetiştirilmesine kadar ne varsa!
Anlatılır, anlatılır, anlatılır.
.
Neticede hepimizin kilitlendiği bir noktaya gelince, hep birlikte tüm düşünme melekelerimiz dumûra uğrar!
TBMMde Yozgat İlini tensil edenlerin, Yozgatın meselelerine yaklaşımı
Bu konudan kimse emin değildir. Kimse Yozgatlının meramını, kime anlatırsa, sonuçlarının olumlu ve hayırlı olacağını hesaplayamaz!
Gazetecilerimiz, bilim adamlarımız, esnafımız, köylümüz hepimiz! Vallahi de bütün problemlerimizi biliriz! Hele ki istensin; nüfusumuzun erimesinin nedenlerini koro halinde bir çırpıda sayarız. Daha da öteye giderek, çözüm önerilerimizi de dile getiririz.
Ammaaaa gel gör ki, TBMMde kime gitsek ki?
Filancaya gitsek, koskoca sivil toplum örgütü başkanlarından oluşan DOKUZ KİŞİLİK HEYETİ saatlerce bekleme salonlarında AĞAÇ ETME ihtimali her daim var! Somut bir proje ile gitmişsin, ya da nezaket ziyareti Her ne ise! İlin STKlarının başına temsil ve yönetim yetkisiyle seçilmiş olmanızın bile önemi yoktur.
O artık ismi (düşük profilli arayışlar esnasında da olsa) neredeyse başbakanlık sıfatıyla birlikte anılmaya başlanan bir dev! Onun Yozgattan kime ne eyvallahı kalmış ki?
.
Feşmekâna gitsek; buyur gel der.
İyi de, o da gel der demesine de; lakin anlatacaklarımızın, sunduklarımızın, taleplerimizin cidden takipçisi olur mu ki? Oldu diyelim başarabilir mi ki?
Onun da ne kendi başarabileceğine, ne de bizim girişimimizi olumlu sonuçlandıracağına dair inancı ve becerisinin olmadığı kuşkusunu her zaman içimizde taşırız.
.
Habere bakar mısınız? Yozgat İlinin bundan sonraki milletvekili genel seçimlerinde çıkarabileceği temsilci sayısı 3e düştü!
Sebep? Nüfus erozyonu şampiyonuyuz.
Niye eriyoruz? Yukarıda saydıklarımız ve katbekat fazla sebebi var! Aş, iş arayışları kadar, gidenlerin de gittiklerine değdiğini reklam etmeleri sonucu Burada tedbir almayı bile gereksiz gören zihniyet!
Nerede kilitleniyoruz?
Tam da burada bir hesap geliyor aklıma! Her iki genel seçimden sonra milletvekili sayısı birer birer düşmeye devam ederse, bundan 14 sene sonra 1 milletvekili ile temsil edilmemiz kimseyi şaşırtmasın.
O zaman seçimlerden, ya Yozgatı vareste tutmak suretiyle Sayın Bekir BOZDAĞın kontenjanı sayarak doğrudan TBMMde tutulmasını,
Ya zat-ı âlilerinin (Allah uzun ömür versin ama) emr-ihak vâki olursa mumyalayıp, yerinde muhafaza edilmesini,
Ya da milletvekili sayısı sıfırlanıp Çorumun Alaca İlçesine bağlı bir belde statüsüne düşürülmeyi beklemeliyiz. Ne de olsa altı boş çıksa bile Çorum artık Dünyanın merkezi olarak anılmaya devam edilecek!
..
Seçim mitinglerinde iktidar partisinin hatiplerini hipnotize edilmiş gibi dinleyen kalabalıklar İstanbula, Ankaraya, İzmite yapılan yatırımları, Karadeniz Bölgesindeki karayollarının tünellerle nasıl kısaltıldığını, ülkenin her tarafına her türlü ulaşımın kendileri sayesinde kolaylaştığını, İzmir-İstanbul arasındaki yolun 3 buçuk saate nasıl düşürüleceğini dinledikçe gaza geldi! Tüm aşkları şaha kalktı. Ta ki; elleri patlayıncaya kadar alkışladı, alkışladı. Sesleri kısılıncaya kadar tezahürat yaptı.
Vayy yavrum vay! Analar İstanbul için ne yavrular doğuruyor?
Ya Yozgat?... demek bile gelmedi kimsenin aklına! Çünkü onlar sadece kalabalık idiler!
Kimsenin aklına 5 km. ötedeki yolun bile niye bitmediğini sormak gelmedi. Hızlı tren hattı, havaalanı, organize sanayi bölgesi, teşvikler, kültürel faaliyetler ve turizm bölgesi edilme vaatleri ne oldu diyecek babayiğit zaten hak getire!
Yozgata sadece kamu hizmet binaları yaparak Yozgatlıyı avutmak kolay nasılsa!
Yozgatlılar bir müdür yardımcısı, iki şef, üç müstahdem, dört gardiyan, beş polis, sekiz vekil öğretmen vs. tayin ve terfileriyle yetinir zaten!
Bir de kronik cibicikçi seçmenlerimiz kamuda bankamatik işçiliği kapsın yeter!
Hele ki Yozgatlıyı bürokrat sayısıyla övündürdük mü değmeyin keyiflerine!
Biz var ya biz??? Hee Biz!
Biz Koskoca Türkiyeyi yönetiyoruz. Bakanlarımız, valilerimiz, müsteşarlarımız, genel müdürlerimiz, daire başkanlarımız var
..
Memleketi yönetiyorlar ama kendi memleketlilerine mesajları; DURMAK YOK, GÖÇE DEVAM olmaktan öte geçmiyor!
Çünkü onlar, Yozgattan göçtükleri için ufuklarının açıldığını anlatırlar.
Çünkü onlar, vardıkları yerde başarıyı yakaladıklarını ballandıra ballandıra hikâye ederler.
Çünkü onlar, Yozgatta kalsaydık ne uzayacak, ne de kısalacaktık demeyi ihmal etmezler!
Çünkü onlar, gidiş sebeplerine hâlâ küskün, kırgın ve kızgındırlar!
O halde onlar artık, buralı olmayı dilde tatlı bir nağme olarak yâd etmekten öte Yozgatlı değiller.
Seçilip gittikten sonra bir daha dönüp gelmeyenler de dâhil!
Yozgatta yemlenip; Ankaraya, İstanbula, İzmite, İzmire, Antalyaya vs. yumurtlayanlar hallerinden memnun vesselam!
21.06.2016
20.06.2016
OKUR YORUMLARI
Yozgat'ta Günün Haberleri
YOZGAT'TA 5 GÜNLÜK HAVA DURUMU
YOZGAT İÇİN GÜNÜN NAMAZ VAKİTLERİ
nur gökırmaklı
22.06.2016 17:03:00Yasin Üstadım, bu güzel yazınızla ülkenin durumuna ayna olmuşsunuz, kutlarım. Yozgat ilinde millet vekili sayısı düştüğüne göre,sizin gibi idealist birinin adaylığını kopyması vatandaşlık göreviniz olmalı diye düşündüM. Zira bu işi hakkıyla yapabilecek birisiniz, haddimi aştım ise affala selam saygımla...