Misafir atlı olsa/Edepli utlu olsa/Sabaha dek dinlenir/Dilleri tatlı olsa!
Meslek hayatımın yarıdan fazlasını taşrada ifa ettim. Televizyonun tam girmediği Anadolu köylerinde “odalar”ın büyük ehemmiyeti vardır. Odalar, bir nevi kültür ocaklarıdır. Tek tük de olsa halen örneklerine rastlamak mümkündür.
Buraları yaşatmak; elbette ki gönül ve kese erlerinin işidir. Görevin kutsallığına inananlar hizmetlerini de yüksünmezler, faaliyetlerini vazife sayarlar.
Öğretmenlik yıllarımda Odalar’ın birleştirici, barıştırıcı, barındırıcı, paylaştırıcı, hepsinden önemlisi aydınlatıcı ortamından nasiplenmem benim için büyük şanstı. Gezginlerin, yolcuların haricinde dostlukları pekiştirmek gayesiyle beldeler arası davetler ise ayrı güzelliktir.
Oturumlarda ikramların ardından okunan cönkler, anlatılan kıssalar ya da hikâyeler geçmişten geleceğe yol çizer, gönülleri coşturan şiirler, sazların tellerinde türkü sağanağına dönüşür; gülümsetirken düşündüren espriler kaygıyı kaldırır çehrelerden...
Ulular, söyleşinin akışını ayarlamakla mükelleftir, üzerine laf düşmeyene gerekli ikaz incitmeden iletilirdi. Şayet kusurda ısrar varsa “fazla zor yan kayışı koparır” teşbihi ile oradan ayrılması sağlanırdı.
Öğretmenlik yaptığım, Yozgat İli Şefaatli İlçesine bağlı Dedeli Köyümüzde; Beyler’in Konak, Sadıklar’ın Oda, Erbaşların Oda, Torun’un Oda ve Turap’ın Oda gibi kültür ocaklarının paylaşımlarında bulunmam, bir nimettir şahsım adına...
Dedeli Köyü, misafir için hürmet ve ikramda yarışan, alın terini kutsal sayan, mesele vatan millet olunca; serden geçen insanların, yetişip yaşadığı köylerimizdendir. Bağrından, ulusu için hizmetkâr ve canını sebil eden nice hamiyetli yiğitler çıkmıştır. Turap Kağan Odada (Turap, Yazar Bekir Baz’ın amcası) dinlediğim Alim Pınarı hikayesi, halen belleğimdedir.
Turnalar Şahı Hz. Ali’dir. Haydar’ı Kerrar Efendimizin avazının güzel olduğu daha sonraları dilden dile aktarılmıştır. Turnalar sesinin hoşluğundan dolayı, Hz. Ali ile bağdaştırılmıştır. Turnalar Şahı demek, onlar gibi yüksek avazla, Ehli Beyt’i terennümdendir. Turnanın sesinin ahenkli ve tiz oluşu, Ehli Beyt sevgisini dile getirmesindendir. Aslında turnaların feryadı kendine değildir diye bilinir. Hz. Ali’yi sevenler; turnaca narin, bağrı yanık mazlumlardır.
Bu yüzden olsa gerek ki turnaların ötüşü, türkü ve ağıtlara yansıtılarak, onlara mal edilmişlerdir hep... Dedeli Köyümüzdeki bir mevki vardır ki, yolcular burada soluklanır, yokuşa davranmadan önce!
Kar çiçekleri, Öksüz Ali gülleri baharı buradan müjdeler ilk...
Buz gibi suyu şifa dağıtır adeta. Katarlanmış turnalar selamlamadan geçmez türabını... Allı Turnalar, bir yudum da olsa suyundan tatmadan, ıramaz derler.
İşte bundan dolayıdır ki adı yöre insanı arasında, Allı Çeşme, Allım Pınarı diye söylenegelirken, Alim Pınarı olarak gönüllerde taçlandırılmıştır.
Unuttum Yeşilbaş ördeği allı turnayı
Unutamam derdim unuttum işte!
Alimpınarı’nı telli kurnayı
Unutamam derdim unuttum işte!
Dağları dolanan tozlu yolları
Çamlarla bezeli nazlı yolları
Âşıklar tepesi gizli yolları
Unutamam derdim unuttum işte!
Dallarla sevişen serin suları
Girdabı sır dolu derin suları
Tutun başkasına verin suları
Unutamam derdim unuttum işte!
Çayları coşturur kuzeyin buzu
Yaylada koşturur koyunla kuzu
Çiğdemi çiçeği gülü Nevruz’u
Unutamam derdim unuttum işte!
Ne yakını belli ne de ırağı
Bilmem nerde dur bilmezin durağı
Saçlarımı sarıverdi kırağı
Unutamam derdim unuttum işte!
Gönül korusunu yangınlar sarsa
Yanılıp Özcan’ım kapılmaz hırsa
Sevgiliyi hatırlatan ne varsa
Unutamam derdim unuttum işte!
Yusuf ÖZCAN
Turap
22.08.2022 20:49:41Harika bir yazı hocam ağzınıza sağlık yüreğinize sağlık 👏👏👏
Özlem Şahin
22.08.2022 07:27:23Kalemine sağlık güzel dost, yine döktürmüşsün. Eski köy odaları birlik beraberlik için, çoluk çocuğun yetişmesi için, edeb ve ahlak için kadim Türk kültürünün önemli kültür yuvalarıydı diyebiliriz. Çok da güzel yansıtmışsın. Gönlüne sağlık