Eşeğe rakı içirip anırtan; “vallahi billahi yarış atı gibi yola gider” diye yemin ederek, gariban köylüme kakalayanı duydum da, cilacı arıları hiç işitmemiştim, nutkum tutuldu. Kısa bir süre önce, Anadolu’muzun incisi Antalya'ya,"Yiğitlerin Harman olduğu Yozgat'tan"seyahatim sırasında yanımdaki beyle tanışma fırsatı doğdu. Hatta aynı soyadı taşıyormuşuz Mustafa Bey ile o da benim gibi öğretmenmiş hem. Meslektaşımla şurdan burdan derken sohbeti iyice koyulttuk. Emekliye ayrılınca, arıcılığı ilerlettiğini, tek maaşla zorlandığından kendi elde ettiği katkısız ürünlerle çocuklarını okuttuğunu, cebinin harçlıksız kalmadığını ve rahat yaşadığını bahsetti. Konuşmalar sırasında “Hazır petek, sade ürün” lafı dikkatimi çekince sordum: ”bu işin sahtesi de mi var?” Muallim Mustafa gülümsedi ve anlatmaya başladı:
“Geçen yıl benim bahçenin yanına göçer arıcılar kondu, harcadığım emeği görünce, ‘bırak ya hoca, gel bize çalış, sana istediğin kadar bal verelim, boş yere kendini yoruyorsun’ demezler mi?”
“Bal tadı içeren kimyasal katkı maddelerini, sanayi atığı ya da ucuza mal edilmiş şekere katarak fıçılar dolusu bal üretip, fabrika işi çıtalı petekleri bu varillere daldırdıktan sonra kovanlara yerleştiriyorlarmış, arılara sadece sıralı bir şekilde konan hazıra cila yapmak düşüyormuş. Senin anlayacağın “Puşt Balı” böyle oluyormuş işte” dedi.
Ağzım açık kaldı, kendi kendime söylenmeden edemedim; işçi arılar kolaycılığa alıştığından kendilerini hanım ilan etmişlerdir artık, erkekler ise ya barda veya pişti partisindedirler sanırım, böylelikle beyzadeye de gerek kalmaz bence.
“Yan gelip yattıklarındandır ki fidanlarda meyve de yetişmez oldu” esprisini bile yapamadım hayret ve üzüntüden. Hani bir mesel vardır, konuyla tam örtüşüyor, “evlenmeyin bekârlar naylon kızlar çıkacak”.
Dürüstleri bir yana ayırdıktan sonra, Allah’ın en çalışkan böceklerini böyle asalak hale getirenlere gel de: “Vay kahpe arılılar vay!”demeden dur şimdi.
Düştü
Yurdumda ozan çoğaldı
Sazın derdi tara düştü
Şairi azam çoğaldı
Besteler gitara düştü
Bahçevan çiçek türetir
Ağaçlar boşa diretir
İnsanoğlu bal üretir
Arılar nektara düştü
Karıştırır çoğa azı
Beşer denen şaşar bazı
Sürüler evleğe razı
Çobanı hektara düştü
Ne ülfet var ne mürüvvet
Aşk tahtına geçti şehvet
Önde gider torpil rüşvet
Adı bir miktara düştü
Atası ifrit olanın
Eczası kibrit olanın
Tohumu hibrit olanın
Ürünü aktara düştü
Umut yarın hayal mazi
Özcan’ım yitirdi izi
Yar hamala saysın bizi
Yükü emektara düştü
İbrahim özcan
18.01.2023 16:35:07Yüreğine sağlık üstad