“Sabırla koruk helva olur/sabır hırsın dizginidir” Nefislerin imtihan edildiği aya eriştik. Ramazanı şerif hoş geldi, inşallah sefalar da getirir. Ruh ve bedenlerin olumsuzluklardan arınıp başta maneviyat, ardından sıhhat zırhına büründüğü güzel günler kapımızı çaldı hayırlısıyla. Hoşgörü/bağışlama/paylaşım/kısacası BARIŞ ayı merhaba dedi insanlığa.
Bu bağlamda, ezan ve top sesini beklerken yaşanan zamanın kutsiyeti, tadı damağımızda kalan, buğusu burnumuzda tüten yemekler, teravih sonrası eğlenceli sohbetler, sahurda kulağımızın pasını silen manilere eşlik eden davul, çocukları heveslendirmek için alınan hediyeler, komşuların ikram yarışı, fakir/fukaranın kollanıp gözetilmesi film şeridi gibi gözümün önünden geçti şimdi. Aynı sokakta yaşadığımız gayri Müslimlerin saygısı, sağlık sorunlarından dolayı orucunu tutamayanların edepli davranışları.”İbadet de gizli, kabahat de” ilksinden hareket eden güzel insanlar yâdıma düştü her nedense.
Özellikle Bekir Dede; “Bu dert beni iflah etmez deli eyler/Benim dert çekmeye dermanım mı var” türküsünü terennüm ederdi.Gelin ya da torunları tarafından oturtulduğu iftar sinisinin kenarında sofra bezi dizlerine örtülürken, müezzin “Allahuekber” demeden asla bir lokma almazdı.Bir keresinde büyük oğlu,“baba niyetli değilsin, bizi bekleme buyur ” demeye kalkınca, nur yüzlü ihtiyar; “evlat bırak, içim ezik zaten, bari o hazzı yaşayayım, sizler ağzınız bağlı dururken, iki kırıntı için vebale mi gireyim, hastalık yıllardır yıkamadı da, beş dakika aç kalınca mı öleceğim, hiç değilse şu sabiler arkamızdan dua ile ansınlar” diye gözyaşlarını saklamaya çalışmıştı. İki kişilik sofrada, diğerini beklemeyene Mevla vicdan versin, kendisine saygısı olamayandan başkası “umarsa küser”
Rahmetli Erzurumlu Naim Hoca, “Ramazanda denize girince orucumuz bozulur mu” diyen densizlere; “siz denize girince bir şey olmaz ama deniz size girerse men karışmam ” diye cevap verir.
Dertli’nin dolusu
Saki sarhoş olmam bu gece artık
Dertli’nin içtiği doludan getir
Sakın söz söyleme üzeri örtük
Yanıma ermişten uludan getir
Onlar beni anlar ben de onları
Aşikârdır sevenlerin sonları
Aşk içindir biçilen tüm donları
Meşrebi değişik deliden getir
İnsaf eyle al şu cama can doldur
Hakk uğruna pervanece yan doldur
Dem yok ise kızıl gülden kan doldur
Şerbeti gözleri suludan getir
Ocak küllü boşa yakma ateşi
Isınmadan başa kakma ateşi
Fanus diye hapse tıkma ateşi
Dost için tutuşan çalıdan getir
İçlenip de boştan yere acıma
Acır isen hepten gider gücüme
Kilit vurma düşüncemin ucuna
Düsturu Hünkâr’ım Veli’den getir
Ehli vicdan kulda din iman olur
Sevgi dolu kâse ılıman olur
İçtikçe Özcan’ım sütliman olur
Badeyi Makamı Ali’den getir