SEYYAH

İBRİKÇİBAŞI

Yusuf ÖZCAN

Yazarın Özgeçmişi

Hak etmediği yerde oturanlar ya minderin içine ederler veya birisi göz diker endişesiyle, nerdeyse kıçına diktirip gezdirmek isterler. ”Halayıktan hanım, hizmetkârdan bey mi olur ?” Diğer deyişle: “kenarın dilberi nazik olur amma nazenin olmaz”, çünkü bulama çorbasında yumurta haşlayarak “bir kazanda iki aş yaptım” hamaratlığını(!) öğünerek âleme yayar. Elbette ki dabak, gönden konuşurmuş.

 Geçmiş yıllarda Yozgat Müftülerinden biri, Büyük Camii avlusunda güçlü-kuvvetli bir delikanlının dilendiğini görünce, yanına sokularak yaptığının yakışmadığını söyler. Genç, “buraların yabancısıyım, iş bulmadım, avuç açmak zorunda kaldım” der, boynunu büker. Müftü, durumuna üzülerek tuvaletçilik görevini verir ona. Helânın kulübesine yerleşen adam, temizlik işini titizlikle ifa etmekte, taharet ibriklerini daima dolu tutmakta, bu husustaki hassasiyeti elden bırakmamaktadır.
  Rahmetli Hacı Hüseyin, ihtiyacını gidermek için tuvalete gider, nizami şekilde sıralanmış ibriklerden birine uzanacakken camlı bölmeden gelen gürlemeyle ürperir ve öylece kalır. Bekçi, yanlış su kabını aldığını belirtmektedir, Hacı, denileni yapar ve işi bitince ücretini ödeyip ayrılır.
Ertesi gün hacetini gidermeye gelen Hüseyin Emmi, önceden tembihlenen suluğu tam alırken yine yüksek sesle irkilir: “Bu taraftaki değil, öbürü, ne laf anlamaz adamlarsınız!” diye azarlar. Hacı Hüseyin esnaflığın verdiği olgunlukla: “yavrum, üzerini işaretleyelim de bir dahakine şaşırmayayım bari” der demez, mühim zat hışımla dışarı fırlar; “bana iyi bak ihtiyar, burada hiçbir b.ka karışmayacağım da, benim ibrikçibaşı olduğum nerden belli olacak?” nidasıyla önemsenmesi gerektiğini ortaya koyar. 
Hacı Amca gülümseyerek: ”insan arasına karışma da, neye karışırsan karış!” diyerek ayrılır… 

Maharet

Bahçeye girmesin sakın
Elinde balta deyyusun
Cümle âlem gelin bakın
Yediği halta deyyusun

Kirletir içtiği suyu
Överdik pehlivan deyu
Meğerse en önemli huyu
Yatmakmış alta deyyusun

Aldırmaz ki soya sopa
Yoldaşını tutar topa
Hücum eder hazır lopa
Elinde olta deyyusun

Suçu yok saçın küpenin
Tipi budur sünepenin
Çevresinde kanepenin
Attığı volta deyyusun

İzbede bulur ahengi
Özcan’ıyla yapar cengi
Boyu posu dini rengi
Benzer asfalta deyyusun

Yusuf ÖZCAN