Hasan, Yozgat ilinin Sarıkaya kazasına bağlı Karayakup köyünden.
Daha bıyıkları terlememiş bu delikanlı, kendisi gibi gencecik arkadaşları ile Yozgat’tan çıkıp Çanakkale’ye
ulaşmışlar.
Burada 64. Piyade Alayı, 1. Tabur, 2. Bölüğe intisap edip çakı gibi Mehmetçik olmuşlar. Zaten taburlar, alaylar
Çanakkale’de eriyip bittiği için cepheye gelen gönüllülere şiddetle ihtiyaç vardır.
İkinci bölüğün komutanı Yüzbaşı Sırrı Bey, askerlerini savaşa hazırlamak için onların talimlerinden boş kalan
istirahat anlarında onlarla tanışıp konuşmaya başlardı. Böyle bir vakitte Yüzbaşı Sırrı Bey, Yozgatlı Hasan’la
da tanıştı. Hasan’ın başındaki kına Sırrı Bey’in dikkatini çekti. Cepheye gelen askerlerin sağ ellerinde, sağ
elinin üç parmağında ya da sağ ayağının parmaklarında kına görmeye alışıktı Sırrı Bey baştaki kınayı ilk defa
görüyordu. Hasan’a bunun manasının ne olduğunu sorduğunda Hasan utandı, üzüldü ve dedi ki komutanına:
-Komutanım, buraya geleceğim vakit anam yaktı.
Sırrı Bey:
-Öyleyse bir mektup yaz da sor bakalım, biz de öğrenmiş olalım.
Hasan:
-Ben yazı yazmasını bilmem ki komutanım.
Sırrı Bey:
-Öyleyse sen söyle, bölük yazıcısı yazsın, bakalım ne cevap gelecek?
Hasan:
-Başüstüne komutanım.
Bir istirahat anında bölük yazıcısı Hasan’ın yanına gelir. Hasan söyler, o yazar. Selam kelamdan sonra
Hasan, bulunduğu yerin güzelliğinden, çiçeklerin kokusundan, arkadaşlarının dostluğundan, komutanının tatlı
dilinden bahsettikten sonra, konuyu kınaya getirir.
- Anacığım, kumandanım saçımdaki kınayı sordu, ben bilemedim. Arkadaşlarımın arasında mahcup oldum.
Kardeşlerimi askere gönderirken sakın onların saçlarını kınalama. Onlar benim gibi mahcuplaşmasınlar.
Kınanın bir manası varsa bildir de kumandanıma söyleyeyim. Mektup Yozgat yollarına çıkar.
Çanakkale’de sırtlan gibi saldıran düşmana karşı koymak lazım geldiği için ihtiyat kuvvetlerinin fazla
bekleyecek zamanı yoktur. 2. Bölük de savaşın en çetin alanlarında görev yapar. Bu öyle bir harptir ki,
dünyada eşi benzeri olmayan bir vahşet yaşanmaktadır. Anadolu’nun kınalı koç yiğitleri, ellerindeki kıt
imkânlarla, adeta etten bir duvar örüp düşmana geçit vermeden namusları için, vatan için vuruşmaya
başlamışlardır. Bu ateş cehenneminde nice kınalı koçyiğitlerimiz, körpecik delikanlılarımız şehit olmakta,
Avrupalının kan içen canavar makineleri, gemileri, topları Gelibolu’yu kan gölüne çevirmektedir.
Aradan iki ay geçmiştir. Bir gün Yüzbaşı Sırrı Bey’in bölük karargâhına birkaç mektup ulaşmıştır. Yozgat’ın
Sarıkaya İlçesi Karayakup Köyünün kâtibi mektubu Hasan’ın anasına ulaştırmış ve anasının söylediklerini de
yazıp cepheye yollamış
“Yavrum, Hasanım, Kınalı Kuzum,
Mektubun geldi, sanki dünyalar benim oldu. Köy kâtibi okudu, ben ağladım. Kumandanını pek sevmişsin, ne
güzel! O senin babanın yarısıdır. Sakın ola yavrum emrinden çıkma, önünden aykırı geçme. Ateşe bas dese
basasın oğlum. Kars’tan, Van’dan, Adana’dan, Uşak’tan arkadaşların olmuş. Birbirinizi çok sevip iyi
geçinirmişsiniz. Onlar senin dünya ahret kardeşlerindir. Sakın onları incitme, sütümü sana helal etmem.
Kumandanın saçındaki kınayı sormuş. Bunu bilmeyecek ne var ki? Bizim burada üç şeye kına yakarlar.
Geline kına yakarlar erine, evine/koça kına yakarlar Allah’a/ yiğide kına yakarlar vatana, bayrağa milletine
kurban olsun diye. Ben de dört kardeşinin içinden seni, Hz. İsmail’e yoldaş seçtim. O da kurban edilmek
istendiğinde kınalanmamış mıydı? Yavrum kıyamet günü, mahşer yerinde, kınan senin işaretin olacak,
kalabalıkta kolayca bulacağım. Aha işte benim kınalı kuzum deyip bağrına basacağım.
Anan Akça.
Sırrı Bey, iki gözü iki çeşme mektubu okur. Sonra posta erini çağırır.
-Şu Yozgatlı Kınalı Hasan’ı bulun bakalım. Mektubunu ona ben okuyacağım.
Çok geçmez posta eri geri döner.
-Komutanım, Hasan bir hafta önce Arıburnu’ndaki muharebede Hakk’a yürümüş.
Sırrı Bey, orada gözyaşları içerisinde yana yakıla bağırmaya başlar:
- Bilmeliydim, kurbanların kınalı olması gerektiğini, yiğitlerin hepsi de kınalı.
Vatana kurban seçilip gönderildiler. Bunların hepsi de kınalı kuzu.
Not.Destanımız okuyan bazı duyarlı kişiler,Kahramanımız hakkında bilgi istemekteler.Daha önce kaleme aldığım Kınalı Kuzuların hikayesi destanımıza
eklenmiştir.Saygılarımla
Bekir BAZ
29.08.2022 08:50:39Teşekkür ederim