An Gelir
akşamlar
kül rengindedir
ve sular yanar şimdi
o tenha koyaklarda
denizler dağlara kilitlenir
biter gönüllerde dua mevsimi
bir sultan mülkünü rüzgara verir
an gelir
tendir
canlara dar gelir
bir dağ çıkarır ağırlıklarını
tozduman çığlıklarla çalar yerlere
bir dağ
kendini terkeder en uysal ölümlere
an gelir
gök denen ulu ülkede bir güneş ağlar
bir yıldız üşür
bir sırlı kapı açılır usul ve derinden
geçer gölgeler bir bir
yollar ki çoktan dürülmüştür
an gelir
ve zaman mühürlenir
Yıl 1972,Perşembe Öğretmen Okulunda aynı havayı teneffüsle başladı tanışıklığımız. Leyli talebeler başta sevgiyi paylaşırlar. Birbirinin lokmasını bölüştükleri gibi yeri gelir gömlek ve kravatlarını da.
Köy Enstitülerinin devamı Muallim Mektepleri, eğitim sistemimizin önemli taşlarından birisiydi. Buradan mezun arkadaşlarımın çoğu önemli eserlere imza atmışlardır. Siyami Yozgat edebiyata ve karikatüre olan merakından dolayı ta o günler dikkatleri üstüne çekmişti. Okulumuzun gerek duvar gazetesi, gerekse aylık yayın organında hem yönetmen, hem de yazarçizer olarak yerini almıştı. Daha sonra yurt içi ve yurt dışı meslek hayatındaki başarılarını, yayımladığı çok sayıda eserle pekiştirmeyi gerçekleştirmiştir.
Leyla Akşam Ve Şiir
Akşam
gözlerinde bir akşam
böyle yoksul ve dokunsan
ağlar mısın leyla
leyla ki
biraz çöl biraz hüzün
değdiği yeri yakan
ve akan ömrümüzün
en onmaz akşamlarında gelir
su mudur
şiir midir avucundaki
leyla ki
gülüşü nehir
gözü uçurum
yangınlardan yıkımlardan kurtulmuş
kırık kemanlarda kan revan olmuş
som acı ve yoksul
biraz acemaşiran
ve sessizce çıkıp gelen akşamla
acıyı ve aşkı içiyorum şimdi ben
damla damla
yanımda el değmemiş bir ay ışığı
ince bir kasede gözyaşı ve kum
gözyaşı ve kum
Hadi leyla
al siyah saçlarını
tülden bir akşam gibi şiirine gir
artık ne türkü söylenir doyasıya
ne şiir mevsimidir
güz rengi kervanlar geçer
en uzak yollarından gönlümüzün
ağır ve hüzün sessizliğinde
leyla mı
o artık bulut suretindedir
ince
usul
ve dağılan
bir geceye daha devrilir zaman
yanımda el değmemiş bir ayışığı.
Sayısız ödül sahibi, Şair/Yazar/Karikatürist Siyami, tabiri caizse bence bir fabrikadır, Rabbül Âlemin O’nun kalemini gül dalından eylesin. Bu bağlamda;
“Sorgun Düşünce Kulübü'nün bir sayısındaki dosya konusu Siyami Yozgat ve eserleridir. Onu ve ortaya koyduğu eserleri en iyi anlatan başlıktaki ifade olduğunu düşünüyoruz. Şiir, roman, masal, karikatür ve mizah, ders kitapları, şehir rehberi, dergi ve gazetecilik gibi birçok farklı sahada faaliyette bulunmak, ürün verebilmek ve eser ortaya koyabilmek gerçek ve istisnai bir maharet ister.
Sorgun Düşünce Kulübü olarak Siyami Yozgat hocamıza bugüne kadar yazmış ve yayınlamış olduğu eserlerden ve Sorgun/Yozgat, dahası Türkiye kültür ve edebiyatına katkılarından dolayı teşekkür ediyor, başarılı çalışmalarının devamını bekliyoruz.”
Eğitimci, şair, yazar ve karikatürist Siyami Yozgat 1958 yılında Saraykent’e bağlı Dedefakılı kasabasında doğdu. Ortaokul yıllarında şiirle tanıştı. İlk şiirlerini okulun duvar gazetesinde yayınladı.
Ortaokuldan sonra öğretmen okuluna devam etti. İlk şiirleri dergilerde yayınlanmaya başladı. Dinlediği masal, türkü, ağıt gibi halk edebiyatı ürünlerini derledi, yazdı. Dayısı, tanınmış karikatürist Ahmet Yozgat’ın teşvikiyle karikatüre başladı. İlk karikatür sergisini Perşembe Öğretmen Okulunda açtı. Ertesi yıl Trabzon Devlet Güzel Sanatlar Galerisinde 2. kişisel sergisini açtı. O yıllarda çocuk dergileri için hikâyeler, masallar yazıp resimlemeye başladı.
Ahmet Yozgat'la birlikle, "Kahkaha" adlı mizah dergisini çıkardığında 19 yaşındaydı. Kuruluşunda bulundu.