Yurdumuzun ilk ve en küçük Milli Parkı Yozgat Çamlığı, benzeri sadece Kafkasya’da bulunan, çamlarla bezeli olmanın yanında, meşe, alıç, ahlât, ardıç gibi türleri de içinde barındırmaktadır. Çok sayıda kırçiçeklerinin nakışladığı, şehrimizin akciğeri, değişik tür ve çeşitteki yaban hayvanlarıyla, ötücü kuşlara aşiyanlığı üstlenmenin bahtiyarlığın keyfini sürüyor hep.
Kumdöken, Soğuksu ile Adını Sürmeli Bey’den alan, çeşmelerin lülelerinden adeta Kevser akmaktadır.
Sürmeli Bey, Yusuf yüzlü, kurt bakışlı, kartal kanatlı ama yüreği ceylansıdır. Bozok Yaylası’nda sürülerini otlatır, arkaç olarak da Beş Çamların duldasını seçmiştir.(Beş Çamlar; yıktırılan Sürmeli Hasret Lokantası’nın bahçesindedir.) Kökleri toprağı vatan/ vatan diye kucaklayan Beş Çamlar, dallarıyla da havada kaynaşarak otağ olmuştur sanki.
Büyüklerin anlatısı; Geçmiş eğrice günü, elinde asasıyla Aksakal’ın yolu buraya düşer. Hararetten dili damağına yapışan Pir, içecek ister. O an su bulunmadığından, kendisine buz gibi köremez ikram edilir. Soluklanan ihtiyar;” yozuna yoz katılsın, şehrin Yozkent diye anılsın” dualarıyla gözden kaybolur, meğerse yaşlı kişi, Hızır Aleyhselammış. O zamandan sonra Yozkent, halkın dilinde Yozgat diye söylenegelmiştir. Hıdırellez ya da eğrice diye isimlendirilen ve altı mayısa denk gelen bu günde, piknikler ve anma günleri düzenlenir. Genelde nişanlı çiftler için eğlence tertiplenirken,gençler gelecekleri için sulara dileklerini üfler, bülbüllerin sesine eşlikle gökyüzüne umutlarını salarlar. Yaşlılar ise hayır duaları sunmak üzere kabir ve yatır ziyaretini ihmal etmezler.
İşte bu mübarek mekânda yaşayan Sürmeli Bey, gönlüne söz geçiremeyip, sevdasına yenilmiştir. Aşkına cevap alamayan yiğit, sürülerini dağıtır, yitik dağların ardına savuşurken, kavalından dökülen nameler, rüzgârlara bülbüllerce terennüm ededurur biteviye, yiğitlerin harman olduğu diyarda, yani Yozgat’ta…
Gel yar, senin ile bir kavl edelim
Kavilden karardan dönmemesine
İkimiz bir dala yuva yapalım
Başka daldan dala konmamasına (aman)
Aman sürmelim aman
Yozgat seni delik delik delerim
Kalbur alır toprağını elerim
Üç günece nazlı yârim gelmezse
Koyun olur ardı sıra melerim (aman)
Aman sürmelim aman….
Biz de Sürmeli Bey /Ziya ve tüm sevdalıların okuntusuna aşağıdaki şiirimizi takı eyledik.
Çamlık ve sensiz geceler
Çamlıkta içime bir ateş düştü
Gamlana gamlana tüttüm bu gece
Sevdalı gönlüme hüzün üşüştü
Aklımı peşinden güttüm bu gece
Yüklendi başıma duygu suları
Boşaldı gözümden kırıp yuları
Çevirdim yılkıdan gidip ileri
Ziya'nın atını tuttum bu gece
Kaçırdım atları baktım ardından
Sürmeli’ye türkü yaktım ardından
Çaresiz boynumu büktüm ardında
Kardelen misali bittim bu gece
Kumdöken kumunu döktü sonunda
Üstüne dumanlar çöktü sonunda
Özcan’ın kalbini söktü sonunda
Bir başka âleme gittim bu gece